Geri Dön

Türk populasyonunda postmenopozal kadınlarda kadın cinsel disfonksiyon prevalansının belirlenmesi ve kadın cinsel disfonksiyonu ile depresyon ilişkisinin araştırılması

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 388699
  2. Yazar: NARMİN GARİBOVA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET TEVFİK YOLDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 126

Özet

Giriş ve amaç: Menopoz kadında over aktivitesinin yitirilmesi sonucunda menstrüasyonun kalıcı olarark sonlanmasıdır. Yaşayan her kadın için fizyolojik, doğal olmasına karşın oluşturacağı sonuçlar açısından patolojik kabul edilmelidir. Menopozal ve postmenopozal kadın, sıklıkla menopoza bağlı fizyopatolojik değişiklikler veya sıklıkla depresyon ya da evlilik problemleri yüzünden seksüel istekte azalma, yetersiz ve geç uyarılma, orgazma ulaşmada güçlük, orgazmik kasılmalar ve orgazm yoğunluğunda azalma, disparoni, cinsel ilişki sıklığında azalma ve seksüel aktivitede üriner inkontinans gibi sorunlar yaşayabilir. Kadınlarda cinsel fonksiyon bir çok değişken, çok yönlü çeşitli anatomik, fizyolojik, psikolojik, emosyonel, kişilerarası bileşenleri içeren bir süreçtir. Cinsel disfonksiyon, fizyolojik, biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel bileşenleri olan çok yönlü bir sağlık sorunudur. Cinsel Fonksiyon Bozuklukları (CFB); insandaki cinsel yanıt döngüsünün istek, uyarılma ve orgazm evrelerindeki fizyolojik süreçlerden birinde oluşan aksamaya bağlı olarak gelişen bozukluklardır. Kadın cinsel fonksiyon bozukluğu yaşa bağımlı, progresif ve kadınların % 30-50'sini ilgilendiren, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve depresyona sebep olabilen multifaktoriyel bir sorundur. Çalışmamızda Türk populasyonunda postmenopozal kadınlarda cinsel disfonksiyon prevalansını saptamayı ve cinsel disfonksiyonun depresyonla olan ilişkisini belirlemeyi amaçladık.

Özet (Çeviri)

Aim: Lower sexual function in mid-aged women relates to aging, the menopause, attitudes towards the menopause and aging, body image, chronic diseases, stress, fatigue, drug use and abuse, psychological well-being, partner sexuality, and female sexual activity. Women suffering from depression, as well as those depressed under treatment, display higher sexual dysfunction rates. Depressive status and anxiety are highly prevalent during the female climacteric; some 45% of women attending menopausal clinics are clinically depressed, and 80% of these have a history of depression. Sexual function is lower in postmenopausal women as compared to premenopausal ones, regardless of whether they have significant depression. The menopausal transition, on the other hand, seems a time of increased vulnerability to depression, which may impair sexual function. Despite the aforementioned, links between depression and sexual function are not clearly defi ned. The aim of the present study is to determine the prevalance of sexual dysfunction among Turkish postmenopousal women and to define the association between sexual dysfunction and depression.

Benzer Tezler

  1. Alzheimer hastalarında serum östrojen reseptör beta seviyesi ile östrojen reseptör beta üzerinde tanımlı rs4986938, rs1256030 ve rs1271572 polimorfizmlerin ilişkisinin araştırılması

    Investigation of the relationship between rs4986938, rs1256030 and rs1271572 polymorphisms defined on estrogen receptor beta with serum estrogen receptor beta level in Alzheimer's disease

    İBRAHİM SEYFETTİN ÇELİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GenetikKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Biyomühendislik ve Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AKİF HAKAN KURT

  2. Östrojen reseptörü pozitif meme kanseri hastalarında hormonoterapiye direncin moleküler genetik yöntemle (CYP2D6 gen polimorfizmleri açısından) incelenmesi

    Searching for the responsiveness to hormonotherapy by molecular genetic studies (polimorphisms of CYP2D6) in er positive breast cancer patients

    SANİYE SEVİM ERTUĞRUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PatolojiAkdeniz Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA ŞEYDA KARAVELİ

  3. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülen erken yaş meme kanseri ile fgfr2 ve tp53 tek nükleotid polimorfizmleri arasındaki ilişki

    Association of the single nucleotide polymorphisms in fgfr2 and tp53 genes with early onset breast cancer in Eastern and Southeastern Turkey

    IRMAK İÇEN TAŞKIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    GenetikFırat Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER MUNZUROĞLU

    YRD. DOÇ. DR. SEVGİ İRTEGÜN KANDEMİR

  4. Osteoporoz ile ilgili bazı genetik polimorfizmlerin Türk toplumunda araştırılması

    Investigation of some genetic polymorphisms associated with osteoporosis in Turkish population

    ZEKİYE YURTSEVER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. REYHAN ÖNER