The art of performing music in public sphere: An investigation of street musicians in Beyoğlu, İstiklal Street, Tunnel Area
Kamusal alanda müzik performans sanatı - Beyoğlu, İstiklal Caddesi, Tünel bölgesi Sokak müzisyenleri incelemesi
- Tez No: 388920
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MARCUS GRAF
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Müzik, Sosyoloji, Music, Sociology
- Anahtar Kelimeler: kamusal alan, sokak, İstiklal Caddesi, Beyoğlu, sokak müzisyenleri, public sphere, public space, street, Istiklal Street, Beyoglu, street musicians
- Yıl: 2015
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 113
Özet
17. Yüzyıldan beri toplumbilimciler tarafından üzerine konuşulan ve 2000'li yıllarda yeniden gündeme gelen Batı toplumlarındaki kamusal alan kavramı Habermas'ın tanımıyla devlet ve sivil toplum arasındaki bir arabuluculuk mekanıdır. Herkese açık olan kamusal alanlarda bir aradalık içinde olan yurttaşlar, genel yarara ilişkin konular için toplanma, örgütlenme, düşündüklerini ifade edebilme hakkına sahiptirler. Devlet ise hiçbir özgürlüğünü kısıtlamadan halkın bu hakkını kullanmasını güvence altına almakla yükümlüdür. Bir toplumun demokrasi seviyesi halkının kamusal alanlarını ne derece özgür kullandığıyla doğru orantılıdır. Habermas'ın kuramı kendinden sonra gelen sosyal bilimciler ve akademisyenler için bir referans noktası olmuştur. Bunun en önemli sebebi tanımın kamusal alanla demokrasi arasındaki ilişkiyi net bir biçimde ortaya koymasıdır. İngilizce'de halk anlamına gelen kamu Türkçedeki kullanımıyla devleti çağrıştırmaktadır. Bu kullanım devletin kamusal alanlarda halkın güvencesini sağlamakla yükümlü olmasından çok Türkiye'de kamusal alanların kullanımının devlet otoritesinde olmasından kaynaklanmaktadır. Konusu Kamusal Alanlar Oluşturmak Olan 13. İstanbul Bienali'yle kamusal alanların ne derece eşit olarak halka açık olduğu ve Gezi Parkı Olgusu ile de kamusal alanlardaki devlet otoritesi şiddeti Türkiye gündemine dahil olmuştur. Bu topraklarda geçmişe doğru kamusal alanların izi sürüldüğünde Osmanlı İmparatorluğu'nda Batı toplumlarındaki meydan ve sokak gibi kamusal alanların bulunmadığı, kamusallıkların ağırlıkta olarak kadınlar için hamamda, erkekler için ise hamam ve kahvehanelerde yaşandığı görülmüştür. Antik Çağ'daki forumların işlevini Osmanlı'da cami avluları, çarşılar, hamamlar, kahvehaneler görmüştür. Beyoğlu Osmanlı tarihinden itibaren yüzü Batı'ya dönük bir semt olmuştur. Sanat, kültür alanında, belediyecilikte, ulaşımda, toplumsal ilişkilerde hep öncü olan bu semt Batı kavramı olan sokak müzisyenliği ile ilk tanışan caddelerdendir. İstiklal Caddesi 1991 yılında araç trafiğine kapatıldığından beri sokak şenlikleri, festivalleri, kutlamaları ve sokak müziği için büyük bir sahne işlevi görmektedir. Bu tezin amacı İstiklal Caddesi'nde müzik yapan sokak müzisyenlerinin sokağı nasıl deneyimlediklerini incelemektir. İnceleme bir saha analizidir, röportaj derlemelerinden ve gözlemlerden oluşmaktadır. Müzisyenlerin çaldığı müzik türü ve kalitesi değerlendirmede bir kriter olarak alınmamıştır. Ekteki DVD'de sokak müzisyenlerinin performanslarından ve röportaj kesitlerinden derlemeler yapılmıştır.
Özet (Çeviri)
The concept of the public sphere in Western societies has been debated by sociologists since the 17th century and came into discussion in the 2000s once again. The public sphere is a space for compromise between the state and the civil society according to Habermas' definition. In a public space that is open to everyone, citizens have the right to gather, organise and express what they think regarding issues about their common welfare with a sense of togetherness. The state is responsible for guaranteeing that society can use this right without limiting their freedom in any way. The democracy level of a society is in direct proportion to how freely the public spaces can be used by its people. Habermas' theory became a point of reference for the social scientists and academicians coming after him. The most important reason for this is that his definition describes the relation between the public sphere and democracy in a clear way. The English word“public”which means“public”connotes“state”in Turkish. This connotation arises not because of the fact that the state is responsible for maintaining public security in public places, but rather because in Turkey the use of public places is under state control. Due to the 13th Istanbul Biennial, whose theme was Creating Public Spaces, in addition to the violence of state authority in the public sphere as a result of the Gezi Park protests, the question regarding to what extent are public spaces open to people became a current issue in Turkey's agenda. When the public spaces in this land are traced back in history, it is seen that in the Ottoman Empire there were not public spaces such as squares and avenues, which were found in the Western societies, hence public life was experienced in Turkish baths by women, and in Turkish baths as well as coffee houses by men. In the Ottoman Empire mosque courtyards, bazaars, Turkish baths and coffeehouses functioned similar to the forums during Antiquity. Since the Ottoman times, Beyoglu has been a district turned towards the West. This district, which has always been a pioneer in fields such as art, culture, municipality, transportation and societal relations, is one of the first places that street musicians, a Western concept, was introduced. Since 1991, when it was closed to traffic, Istiklal Street has functioned as a large stage for street festivals, celebrations and street music. The aim of this thesis is to examine how street musicians that perform on Istiklal Street experience the street. The study is a field analysis; it consists of compiled interviews and observations. The kind and quality of music played by the musicians are not considered as a criterion during the analysis. The DVD in the attachment comprises of selections from performances of street musicians and interviews done with them.
Benzer Tezler
- Kurdish Rock musicians in the circle of Ziryab Music Magazine
Ziryab Müzik Dergisi çevresi içindeki Kürtçe Rock müzisyenleri
GÜNAY KOÇHAN
- Edith Piaf'ın sokak tecrübesi bağlamında Kaldırım Serçesi oyunu
In the context of Edith Piaf's Street Experience the play la môme
REVŞAN ÇELİKER
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
MüzikBahçeşehir Üniversitesiİleri Oyunculuk Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. GÜROL TONBUL
- Haldun Taner'in epik tiyatrosunda müzik
The analysis of music in Haldun Taner's epic theatre
AYŞEGÜL DİNÇ
Doktora
Türkçe
2021
MüzikMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMüzikoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF DAMLA YAVUZ
