Geri Dön

Hiponatremili olguların değerlendirilmesi ve tedaviye dirençli olgularda tolvaptan'ın yeri

Evaluation of cases with hyponatremia and tolvaptan treatment in resistant cases

  1. Tez No: 406600
  2. Yazar: ESRA AKÇALI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞEGÜL ZÜMRÜTDAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Hiponatremi özellikle hastanede yatan hastalarda en sık karşılaşılan elektrolit bozukluğu olup, plazma sodyum konsantrasyonunun 135 mEq/L' nin altında olması durumudur. Hastanede yatan hasta grubunda hiponatreminin en sık sebebi uygunsuz parenteral hipotonik sıvı replasmanıdır. Bu çalışmada biz, acil servise değişik klinik tablolar ile başvuran ve hastaneye yatış gerektirecek kadar belirgin hiponatremisi olan (Sodyum≤ 125 mEq/L) hastaları belirleyerek, bu hastaların başvuru semptomlarını, hiponatremiye yönelik nedenlerini, yatış sırasındaki tedavi ve sonuçlarını inceledik. Ayrıca son yıllarda kullanıma giren Antidiüretik hormon (ADH) reseptör antagonistleri (vaptanlar) grubundan olan tolvaptanın klasik tedavi yöntemlerine dirençli olan hiponatremik olgularda etkinliğini değerlendirdik. Ocak 2013- Haziran 2014 tarihleri arasında, hastanemize sodyum≤ 125 mEq/L ile yatan hastalar (n=150), hastane elektronik sistem kayıtlarından retrospektif olarak tespit edildi. Hastaların demografik, klinik ve laboratuar verilerinin yanı sıra, kullandığı ilaçlar, eşlik eden hastalıklar ile tedaviye yanıt durumu kaydedildi ve istatistiksel olarak değerlendirmeye alındı. Çalışmaya 72 erkek, 78 kadın toplam 150 hasta (68.7± 12.8 yaş) dahil edildi. Hastaların yatış sodyum değerleri ortalaması 117 mEq/L (min.103- max.125 meq/L) idi. Hastaların ilk başvuru anında %57' sinin normovolemik, %36' sının hipervolemik, %7' sinin hipovolemik olduğu saptandı. Hastaneye başvuru sırasında en sık kaydedilen yakınmalar; %38.7 bulantı-kusma, %32 nörolojik bozukluk , %20.7 nefes darlığı idi. Hiponatremi etyolojisinde ilk sırada çoklu ilaç kullanımı ile beraber diüretik kullanımı (%36.6), ardından 2. sırada kalp, karaciğer ve kronik böbrek yetmezliği gibi nedenlere ilişkin dilüsyonel hiponatremi (%26.3) ve 3. sırada akut böbrek yetmezliği (%12.7) olarak bulundu. Etyolojiye neden olabilecek 1. sıradaki ilaç grubu diüretikler olup; tiazidler %27.3 ile ilk sırada idi. Ultrafiltrasyon amaçlı hemodiyalize alınan hasta oranı %9.3 oldu. Çalışmaya alınan 150 hastanın 11' inde değişik dozlarda tolvaptan tedavisi denendi (%7.3). Tolvaptan tedavisine olumlu yanıt oranı % 72.7 bulundu. Hiponatremik hastaların önemli bir bölümü hipervolemiye bağlı dilüsyonel hiponatremik olabileceğinden, tedavinin hastaya göre bireyselleştirilmesi oldukça önemlidir. Çoğu hasta uygun tedavi ve neden olan diüretik gibi ilaçların kesilmesi ile düzeltilebilirken, bazı hastalar ultrafiltrasyon tekniklerine, dirençli bir grup hasta ise tolvaptan gibi ileri tedavilere gereksinim duyabilir. Giderek artan çalışmalar ve vaptanlara yönelik benzer olumlu verilerin artması ile önümüzdeki yıllarda aquaretiklerin kullanımının çok daha fazla olacağı düşünülmektedir

Özet (Çeviri)

Hyponatremia is the most common electrolyte disorder, especially in hospitalized patients and it represents that plasma sodium concentration is under of 135 mEq / L. In the hospitalized patients, the most common cause of hyponatremia is the inappropriate replacement of parenteral hypotonic fluids. In this study, we reviewed the reasons of hyponatremia and results of treatment modalities and beyond the various clinical symptoms of those patients during the first application with (sodium≤ 125 mEq/L) in emergency service. Furthermore, we evaluated the efficacy of tolvaptan in the hyponatremic cases, which were resistant to conventional treatment methods, which is from the group of antidiuretic hormone (ADH) receptor antagonists (also called as vaptans) tolvaptan with in recent years. Between January 2013 and June 2014 years, we identified the patients retrospectively who were hospitalized with the primary diagnosis of hyponatremia (sodium≤ 125 mEq / L) (n = 150) from the electronic recording system of our hospital. We recorded and evaluated statistically the drugs of patients, their responses to treatment, the comorbid diseases as well as patients demographic, clinical and laboratory data. The study included 72 men, 78 women, with a total of 150 patients (68.7 ± 12.8 years). The average value of sodium at the hospitalization time was 117 mEq/L (max.125 - min.103 mEq / L). In the first evaluation of patients 57% were found to be normovolaemic, 36% of hypervolemic and 7% were hypovolemic. The most common complaints were recorded on the first admission to the hospital as; 38.7% nausea and vomiting, 32% of neurological disorders, shortness of breath 20.7%. İn hyponatremia etiology; the use of multiple drugs with diuretics 36.6% was the first, and than, dilutional hyponatremia related with heart, liver and chronic renal failure was 26% and acute renal failure was found to be 12.7% . According to the group of medicines; diuretics; thiazides (27.3%) was the first that may lead to etiology. The proportion of patients who received hemodialysis with the ultrafiltration purpose was 9.3%. In the study group of 150 patients, only 11 patients were enrolled in the treatment of tolvaptan (7.3%). And at different doses, the rate of positive response was 72.7% with tolvaptan treatment. In a significant proportion of patients, dilutional hyponatremi related to hypervolemia may be responsible from hyponatremia, and that needs the individualization of treatment. Most patients can be corrected with proper treatment and discontinuation of drugs such as diuretics, and some patients with the UF techniques. However, some patients who are resistant to conventional treatments may need to further treatments, such as; tolvaptan. In the coming years, we hope that the use of aquaretiks may be higher than now, with the increasing number of positive similar data with vaptans.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı üriner sistem taş hastalığının değerlendirilmesi

    Evaluation of childhood urinary stone disease

    MEHTAP ALTUNTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET BÜLBÜL

  2. Pregabalin etken maddesinin böbrek fonksiyonları üzerine etkisinin incelenmesi

    Examination of the effect of pregabalin on kidney function

    AHMET CAN GÜNAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    FizyolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZÜLFİKARE IŞIK SOLAK GÖRMÜŞ

  3. Sheehan sendromu tanısı almış hastaların klinik ve demografik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation for demographical and clinical characteristics of patients with sheehan syndrome

    GÜLİSTAN ALPAĞAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. ALPASLAN KEMAL TUZCU

    DOÇ. DR. DENİZ GÖKALP

  4. Anevrizmaya bağlı subaraknoid kanamalarda tedavi (cerrahi klipleme-koil embolizasyon) sonrası yoğun bakım ünitesinde gelişen elektrolit denge bozuklukları ve yapılan tedavilerin retrospektif olarak gözden geçirilmesi

    The retrospective study of electrolyte imbalance occuring in intensive care unit after treatment (surgical clipping-coil embolization) of subarachnoid hemorrhage due to aneuryms and medical treatment strategies of them

    BANU ERTEN TOL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUSUF TUNALI