Geri Dön

Sistemik lupus eritematozus'da double filtrasyon plazmaferezin prognoz üzerine etkileri

The effects of double-filtration plasmapheresis on prognosis in systemic lupus erythematosus

  1. Tez No: 406628
  2. Yazar: YAKUP DEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Hematoloji, Romatoloji, Hematology, Rheumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Sistemik Lupus Eritematozus, Lupus Nefriti, Double Filtrasyon Plazmaferez
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gaziantep Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Sistemik lupus eritematozus (SLE) genetik olarak yatkın olan bireylerde çevresel nedenlerin etkili olduğu, immün mekanizmalar sonucu oluşan, özellikle ciltte, eklemlerde, kardiyak, renal, hematolojik ve sinir sisteminde tutulumla seyreden sistemik otoimmün bir hastalıktır. SLE prevalansı popülasyonda her 100.000 kişide 20-150'dir. Lupus nefriti (LN) SLE'nin mortalite ve morbiditesinden sorumlu en önemli komplikasyonudur. LN tedavisi günümüzde önemli bir problem olmaya devam etmektedir. Hiçbir tedavi tam kür sağlamadığı gibi remisyondaki bir hastada daha sonra hastalık alevlenmesi gözlenebilmektedir. Bu çalışmada amaç, merkezimizde takip ettiğimiz LN'li hastaların medikal tedaviye cevabı ile double filtrasyon plazmafereze (DFPP) cevabının karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya Gaziantep Üniversitesi İç Hastalıkları Romatoloji Bilim Dalı'nda 2011-2014 tarihleri arasında takip edilen 18 yaşından büyük hastalar dahil edildi. Hastalara ait bilgiler retrospektif olarak hasta dosyalarından, bilgisayar sistemine kayıtlı anamnez ve laboratuvar sonuçlarından elde edildi. Amerikan Romatoloji Derneği (ACR) kriterlerine göre SLE tanısı almış ve renal biyopsi sonucu LN tanısı konulan hastalardan siklofosfamid ve rituksimab tedavisi başlanan 12 hasta(1 erkek/11 kadın) kontrol grubu olarak, DFPP işlemi yapılan 14 hasta(1 erkek/13 kadın) DFPP grubu olarak çalışmaya dahil edildi. Hastaların klinik ve demografik özelliklerinin remisyonla ilişkisi araştırıldı. Laboratuar özelliklerinin işleme/tedaviye cevabı araştırıldı. Remisyonda kalma süresinin iki grup arasındaki karşılaştırması yapıldı Kontrol ve DFPP grubunun karşılaştırılmasında yaş, cinsiyet, C3, C4 ve kreatinin klirensi ile remisyon arasında bir ilişki bulunamadı (p>0.05). Tedavi/işlem öncesi ağırlık, LDH ve proteinüri düzeyleri arasında istatistiksel fark saptandı(p0.05). Tedavi/işlem sonrası remsiyonda kalma süreleri kontrol grubunda 2 yıl iken DFPP grubunda bu süre 4 yıl saptandı. İki grup arasında anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05). Sonuç olarak bu çalışma Türkiye'de yapılan çalışmadır. Hastalarda uygulanan DFPP işlemi, lupus nefritli hastalarda remisyonda kalma süresini arttırmaktadır. Bununla birlikte LN'de tam remisyon hala sorun olmaya devam etmektedir.

Özet (Çeviri)

Systemic lupus erythematosus (SLE) is a well defined systemic auto-immune disorder on genetically susceptible people, arising from immune mechanisms on which the environmental factors have an impact and progressing especially on the skin, on the joints and with the cardiac, renal, hematologic and neurological involvement. The prevalence of SLE is 20-150 out of every 100.000 in the population. Lupus nephritis (LN) is the most important complication which related mortality and morbidity of SLE. The treatment of LN is still an important problem currently. No treatments provide a complete cure and exacerbation of the disease can be observed on a patient in remission. The aim of this study is to make a comparison between the respond to the medical treatment and double filtration plasmapheresis (DFPP) of the patients with LN, whom we observe in our centre. The patients older than 18 are included to this study between the years of 2011-2014 in Gaziantep University Department of Internal Medicine Division of Rheumatology. The information related to the patients has been obtained from the patient files, from the anamnesis and the laboratory results registered on the computer system retrospectively. According to the criteria of American Clinic of Rheumatology (ACR), among the patients diagnosed with SLE and the patients diagnosed by LN as a consequence of renal biopsy, 12 patients (1 male/11 female), whose treatment of cyclophosphamide and rituximab has been started, have been included to the study as a control group and 14 patients (1 male/13 female) whose DFPP has been completed, have been included to the study as a DFPP group. The relation between the clinic and demographic features of the patients and the remission has been obtained. The time to stay in remission has been compared between the 2 groups. As a result of the comparison of control and DFPP groups, it has been found out that there is no relation between the age, the sex, C3, C4, creatinine clearance and the remission (p> 0.05). It has been established a statistical difference between the pretreatment/ before processing weight and the level of LDH and proteinuria (p0.05). The time to stay in remission in the posttreatment / after processing has been found as 2 years in the control group, whereas this period has been found as 4 years in DFPP group. There is no significant differences have been established between the two groups (p >0.05). In conclusion, this is the first research in the treatment of LN in Turkey. The DFPP process performed on the patients has increased the time to stay in remission on the patients with lupus nephritis. Although, a complete remission in LN continues being a problem. KEY WORDS: Systemic Lupus Erythematosus, Lupus Nephritis, Double Filtration Plasmapheresis.

Benzer Tezler

  1. Retrospective evaluation of children diagnosed with systemic lupus erythematosus

    Sistemik lupus eritematozus tanili çocuklarin geriye dönük değerlendirilmesi

    ÖZGÜR ÖZHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE BALAT

  2. Antifosfolipid, antikardiyolipin, ekstrakte edilebilen nükleer antijen ve anti-çift sarmal DNA antikorlarının pozitif olmasının gebelik sonuçları üzerine etkisi

    Impact of extractable nuclear antigen, anti-double stranded dna, antiphospholipid antibody, and anticardiolipin antibody positivity on obstetrical complications and pregnancy outcomes

    ATAKAN TANAÇAN

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumHacettepe Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SİNAN BEKSAÇ

  3. Çocukluk çağı astımında lenfositlerde CD 27 ekspresyonu ve serum solubl CD 27 düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    GÜNSELİ BOZDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Allerji ve İmmünolojiAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMEL BABACAN

  4. Molecular characterization of Helicobacter-activated B cells

    Helıcobacter-aktive B hücrelerinin moleküler karakterizasyonu

    NESTEREN MANSUR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYÇA SAYI YAZGAN

  5. Behçet hastalığında genotoksisite

    Başlık çevirisi yok

    BİRŞEN BİLGİCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    BiyokimyaOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ABDULKERİM BEDİR

    PROF.DR. MUHLİSE ALVUR