Geri Dön

Sepsisli hastalarda nöron spesifik enolaz (NSE) ve S-100 β belirteçlerinin araştırılması

Research of neuron specific enolase (NSE) and S-100 β markers in patients with sepsis

  1. Tez No: 406823
  2. Yazar: BEHİÇ VOLKAN BOZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
  6. Anahtar Kelimeler: Sepsis, Nöron Spesifik Enolaz, S-100 β, Sepsis, Neuron Specific Enolase, S-100 β
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Düzce Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

Giriş ve Amaç: Sepsis enfeksiyona sekonder vücut savunma mekanizmaları tarafından oluşturulan sistemik inflamatuvar yanıttır. Bu yanıt erken safhada savunma mekanizmalarına mikroorganizmalar ile mücadelede kolaylık sağlarken ilerleyen süreçte immün sistem yanıtı konakçı sistemlerinde hasar oluşturmaya başlar. Sepsis dünya çapında önemli mortalite nedenidir. ABD Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi (National Center for Health Statistics) verilerine göre sepsis koroner dışı yoğun bakım ünitelerinde mortalitenin en sık ikinci sebebidir; tüm toplumdaki ölüm nedenleri arasında 10. sıradadır (1). Nöron Spesifik Enolaz (NSE) ve S-100 β santral sinir sistemi hasarını ortaya koymada kullanılabilirliği araştırılan popüler biyobelirteçlerdir. NSE, beyindeki nöronlara lokalize bir enzim olup glikolizde önemli role sahiptir (2). S-100 β, hücre içi kalsiyum bağlayıcı bir protein dimeridir (3). NSE ve S-100 β düzeylerinin nöronal hasarlanma oluşturan durumlarda yükseldiği bilinmektedir. Sepsiste santral sinir sistemi (SSS) etkilenmesinin gösterilmesinde ve prognozun tayininde işe yarayabilecek bir biyobelirteç ihtiyacı vardır. Bu çalışmanın amacı sepsisli hastalarda bozulan metabolik durumdan olası SSS hasarının tespit edilmesinde NSE ve S-100 β biyobelirteçlerinin kullanılabilir ve klinisyene prognoz açısından yol gösterici birer biyobelirteç olup olmadıklarını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Acil Servisi'ne 01.01.2014 ila 31.12.2014 tarihleri arasında başvuran ve 1992 The ACCP (American College of Chest Physicians) ve SCCM (Society of Critical Care Medicine) Sepsis ve Organ Yetmezliği Uzlaşı Konferansı'nda kabul edilen evrensel sepsis kriterlerine göre sepsis tanısı alan toplam 70 hasta çalışmaya dâhil edilmiştir. Prospektif bir vaka kontrol çalışması olarak tasarlanmıştır. Hastalardan alınan venöz kan örneklerinde NSE ve S-100 β düzeyleri ile temel biyokimyasal değerler incelenmiştir. Veriler kontrol grubu ile kıyaslanarak çeşitli istatistiksel testler ile anlamlılığı değerlendirilmiştir. Bulgular: Sepsis hastalarında NSE düzeyi 0,1210 μg/L (min:0,001; mak:1,781 μg/L) ve S-100 β düzeyi 0,4735 μg/L (min:0,158; mak:2,372 μg/L) olarak saptanmıştır. 6 aylık takipte eksitus olmuş hastalardaki NSE düzeyi 0,1100 μg/L (min:0,00; mak:0,66 μg/L) ve S-100 β düzeyi 0,5800 μg/L (min:0,16; mak:1,11) olarak bulunmuştur. Sepsis hastalarında NSE ve S-100 β düzeyleri kontrol grubuna göre istatistiksel anlamlı olarak düşük saptanmıştır. 6 aylık takipte sepsis nedeniyle eksitus olan hastalarda eksitus olmayan gruba göre NSE ve S-100 β düzeyleri açısından istatistiksel anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Çalışmamızdaki sepsis tanılı hastaların albümin ve S-100 β düzeyleri arasında sınırda bir istatistiksel anlamlılık mevcut olup diğer laboratuvar testleri açısından istatistiksel bir ilişki gösterilememiştir. Sepsis tanısı alarak 6 aylık takipte eksitus olmuş hastalarda GKS değerleri ile NSE ve S-100 β düzeyleri arasında bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç: Bu çalışma, mortalite oranı son derece yüksek olan sepsis klinik sendromunda olası SSS hasarları belirlemek ve prognozu tahmin etmede kullanılabilir bir biyobelirteç bulabilmek amacıyla bilim insanlarına ilham kaynağı olabilecektir. Sepsis ile NSE ve S-100 β ilişkisini daha doğru ortaya koymak üzere çalışmamızdaki sınırlılıkların da giderildiği daha ileri araştırmalara ihtiyaç vardır. Böylece daha anlamlı sonuçlara ulaşılabilecektir.

Özet (Çeviri)

Object and Aim: Sepsis is a systemic inflammatory response generated secondary to the infection by immune system. It provides convenience to fight against microorganisms in the early stages of systemic inflammatory response but, immune system response begins to damage the host body in the late period. Sepsis is a major cause of mortality in the world. Sepsis is the second most common cause of mortality in non-coronary intensive care units according to the US National Center for Health Statics Sepsis is in the 10th place among the causes of death in all societies. (1). Neuron Specific Enolase and S-100 β are popular biomarkers researched for availability in identifying central nervous system injury. NSE which is localized on neurons in the brain has an important role in glycolysis. (2). S-100 β is an intracellular calcium-binding protein dimer (3). It's known that NSE and S-100 β serum levels rise in neuronal injury. A biomarker which is useful in diagnosis central nervous system injury and determining the prognosis has been needed. The aim of our research is to investigate NSE and S-100 β biomarkers if they are useful in diagnosis central nervous system injury and helpful for clinicians in determining the prognosis in patients with sepsis. Materials and Methods: 70 patients who admitted to Duzce University Research and Training Hospital Emergency Department between 01.01.2014 to 31.12.2014 enrolled to the research. The patients diagnosed as sepsis according to universal sepsis and organ failure criteria adopted at 1992 The ACCP (American College of Chest Physicians) and SCCM (Society of Critical Care Medicine) Consensus Conference. It is designed as a prospective, case-control study. NSE, S-100 β levels and basic biochemical tests were examined on venous blood samples taken from patients. The data were compared with a control group and the significance of data was evaluated with various statistical tests. Results: NSE level was found as 0,1210 μg/L (min:0,001; max:1,781 μg/L) and S-100 β level was found as 0,4735 μg/L (min:0,158; max:2,372 μg/L). In patients died at six month follow-up, NSE level was found as 0,1100 μg/L (min:0,00; max:0,66 μg/L) and S-100 β level was found as 0,5800 μg/L (min:0,16; max:1,11). NSE and S-100 β levels in patients with sepsis were found statistically significant lower than the control group. At six month follow-up there was no statistically significant difference between patients who died due to sepsis and survivors in terms of NSE and S-100 β levels. In patients with sepsis there was a statistically borderline significant between albumin and S-100 β levels but there was no statistically significant between the other laboratory tests. At six month follow-up there was no statistically significant difference between GCS and NSE-S-100 β levels in patients with sepsis who died. Conclusion: This research may be helpful for scientists to explore a biomarker to diagnosis possible central nervous system injury and useful for determining the prognosis in sepsis clinical syndrome which the mortality rate is extremely high. It's needed further research to identify correlation between NSE and S-100 β without limitations as ours. So that, it can obtained more significant results.

Benzer Tezler

  1. Sepsisli hastalarda perfüzyon göstergesi olarak pleth variabilite index ve vena cava inferior çapı değerlerinin karşılaştırılması

    Comparison of pleth varia-bility index and vena cava inferior diameter as perfusion indicator in patients with sepsis

    ORHAN GÖKTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Anestezi ve ReanimasyonSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ONUR AVCI

  2. Sepsisli hastalarda biyoreaktans yöntemiyle bakılan baş aşağı ve baş yukarı pozisyonlarda strok volüm (SV) strok volüm değişkenliği (SVV) ve kardiyak indeks (CI) değerlerinin karşılaştırılması

    Comparing stroke volume, stroke volume variability, cardiac index on semi recumbent and trendelenburg position in sepsis patients

    MUHAMMED FATİH ÖZEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Anestezi ve ReanimasyonTrakya Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DİLEK MEMİŞ

  3. Sepsisli hastalarda omega-3 yağ asidi ile desteklenmiş total parenteral beslenmenin biyokimyasal ve inflamatuar parametrelere etkisi

    Effect of omega-3 fatty acids enriched total parenteral nutrition on biochemical and inflammatory parameters of patients with sepsis

    SAADET GAMZE AKÇA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Beslenme ve DiyetetikErciyes Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HABİBE ŞAHİN

  4. Sepsisli hastalarda magnezyum düzeyinin prognostik önemi

    Prognostic value of magnesium in the patients with sepsis

    İCLAL AYRANCI SUCAKLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. BÜNYAMİN DİKİCİ

  5. Sepsisli hastalarda mortalite prediksiyonunda 'sepsis ağırlık koru' ile yoğun bakım ve acil servis skorlarının (apache II, sofa, q-sofa, PIRO ve meds) karşılaştırılması

    Comparison of 'sepsis severity score' with intensive care unit and emergency department scores (apache ii, sofa, q-sofa, piro ve meds) in mortality prediction among sepsis patients

    SARIYYA MAMMADOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Göğüs HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MÜGE AYDOĞDU