Geri Dön

Türk sinemasında polisiye filmlerde değer temsili

The representation of value in detective films in Turkish cinema

  1. Tez No: 410110
  2. Yazar: OLCAY HOLAT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DİLEK TAKIMCI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Radyo-Televizyon, Sahne ve Görüntü Sanatları, Radio and Television, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 218

Özet

Değerler, bir toplumun üyelerinin çoğunluğunun onayladığı, davranış ve düşünce biçimleridir. Değer kavramının; bir toplumun davranış ve tutum grafiklerinin ortaya çıkmasında önemli referans noktası olduğu son yıllarda yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Günümüzde kitle iletişim araçları ve değerler bireyi ve toplumu etkilemesi boyutunda birleşmektedir. Zira kitle iletişim araçları, değerlerin en önemli taşıyıcıları ve topluma benimsetilmesinde etkili bir mekanizmadır. Aynı zamanda bireylerin inanç, tutum ve davranışlarını da şekillenmesinde en etkili araçlardır. Bu etkileşimin düzeyi bu araçları ne kadar sıklıkla kullandıklarına ve bu araçlara karşı önyargılarının ne olduğuna bağlı olarak değişebilmektedir. Özellikle, geniş kitlelere hitap etme ve bir kitle iletişim aracı olması açısından sinemanın ürettiği içeriklerin, değerler bağlamında incelenmesi önem taşımaktadır. Tez çalışması, sinemanın bir türü olan ve geniş kitlelerin beğenisi ile izlenen polisiye filmler üzerinden değer analizi yapmayı amaçlamaktadır. Dedektif, katil, kurban üçgenine bağlı olarak tipikleşmiş bir anlatı yapısına sahip olan polisiye türü, aynı zamanda toplumların suç ve suçlu profilini yansıtmakta ve bu bağlamda toplumsal değerleri temsil etmektedir. Bu çalışma, Türk sinemasında polisiye filmlerde dönemin toplumsal koşullarına paralel olarak değişen değerlerin temsilini belirlemeyi amaçlamaktadır. İncelenmek üzere seçilen dört Türk polisiye filmi; Kanun Namına (Ömer Lütfi Akad, 1952), Cemil (Melih Gülgen, 1975), Beyaz Ölüm (Halit Refiğ, 1983) ve Av Mevsimi (Yavuz Turgul, 2010) olarak belirlenmiştir. Bu filmlerle hangi değerlerin temsil edildiğini, hangilerini öne çıkarıp belirginleştirdiğini ya da hangilerini geri planda sunup önemsizleştirdiğini tespit ederek, Türk sinemasında polisiye filmlerin genel bir değer haritası çizilecektir.

Özet (Çeviri)

Value is composed of behaviours and ideologies which are approved by the value of a society. It has been proved by many studies that the concept of value is a crucial reference point in determining a society's behaviour and manners. In the contemporary world, mass media and value are intermingled in terms of affecting individuals and the society as a whole. Mass media is one of the most important devices that transmit the basic dynamics of value and help society to internalize them. Furthermore, mass media is a highly effective tool in shaping individuals' beliefs, manners and behaviours. The level of this interaction between individuals and mass media can vary according to the frequency of usage and prejudices of each individual. Within this frame, studying cinema in terms of the concept of value is of vital importance since it has the ability to reach masses and is one of the most important tools of mass media. This study aims to analyze the genre of dedective film, which is received with great acclaim by the cinema audience, in terms of value. The genre of the dedective film has a typical narration style that is formed around the dedective, murderer and victim triangle. Moreover, it represents the social values of the society in expressing the murder and murderer profile of societies. This study aims to analyze representations of the Turkish dedective films in terms of the transforming concept of value in parallel with the social conditions of the era. Four films have been chosen to carry out the study; Kanun Namına (In the Name of the Law) (Ömer Lütfi Akad, 1952), Cemil (Melih Gülgen, 1975), Beyaz Ölüm (White Death) (Halit Refiğ, 1983) ve Av Mevsimi (Hunting Season) (Yavuz Turgul, 2010). The frame of the Turkish dedective films will be drawn through determining which moral values are represented, omitted or held back and trivialized.

Benzer Tezler

  1. 2000'li yıllarda Türkiye sineması'nda polisiye türünde erkek kimliği

    Male identity in the type of detective in Turkish cinema in 2000s

    MELİH TOMAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Radyo-TelevizyonDokuz Eylül Üniversitesi

    Film Tasarımı Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. RAGIP TARANÇ

  2. Melodram türünün kaynağı olarak arabesk filmler

    Arabesque films as a source of melodram genre

    FATİH SÖĞÜT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Radyo-TelevizyonErciyes Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MURAT SOYDAN

  3. A product of their time: A glance at detective films in Turkish cinema after 2010

    Dönemlerinin bir mahsülü olarak, 2010 sonrası Türk sinemasındaki polisiye filmlere bir bakış

    TAHSİN ÖZGÜR TAYLAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Sahne ve Görüntü SanatlarıBahçeşehir Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ELENİ VARMAZİ

  4. Sinematografik bir unsur olarak aydınlatma tekniğinin Türk sineması polisiye filmlerinde kullanımı

    The use of lighting techniques as a cinematographic material in Turkish cinema detective films

    ONUR ERKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyo-TelevizyonSelçuk Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYTEKİN CAN

  5. Memduh Ün ve Türk Sinemasındaki yeri

    Memduh Ün and his place in Turkish Cinema

    ASLI GÜRBÜZ ŞATIROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Sahne ve Görüntü SanatlarıMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Sanat Dalı

    PROF. ASİYE KORKMAZ