Geri Dön

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı akut atak tanısı ile yatırılan hastalarda derin ven trombozu sıklığı ve profilaktik düşük molekül ağırlıklı heparin tedavisinin etkinliği

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 412036
  2. Yazar: ÜLKÜ AKA AKTÜRK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NİKU BENAN ÇAĞLAYAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) akut atağı nedeniyle hastaneye yatırılan hastalarda ilk başvuru sırasındaki derin ven trombozu (DVT) sıklığı araştırıldı ve profilaktik düşük molekül ağırlıklı heparin (DMAH) tedavisinin DVT gelişimini engellemedeki etkinliği değerlendirildi. Bu prospektif çalışmaya, Ocak 2007-Eylül 2008 tarihleri arasında KOAH akut atağı nedeniyle hastaneye yatırılan hastalar dahil edildi. Rutin tetkiklerinin yanında D-Dimer testi ve bilateral alt ekstremite venöz Doppler ultrasonografisi (Doppler-USG) yapıldı. DVT izlenmeyen hastalar iki gruba randomize edildi. Birinci gruba profilaktik DMAH başlandı, ikinci gruba ise profilaksi uygulanmadı. Hastalar taburcu edildikten 3 ay sonra tekrar alt ekstremite venöz Doppler-USG'si yapıldı ve DVT sıklığı ve profilaktik tedavinin etkinliği değerlendirildi. İstatistiksel analizlerde ki-kare yöntemi kullanıldı. Çalışmaya alınan 73 hastanın yaş ortalaması 67,3±8,8 olup, 5'i (%6,8) kadın, 68'i (%93,2) erkekti. Grup 1'de 37, Grup 2'de 36 hasta mevcuttu. Hastalarınyatışlarında yapılan Doppler-USG'lerinin hiç birinde DVT saptanmamıştı. Ancak, taburcu tarihinden 3 ay sonra yapılan Doppler USG incelemede Grup 2'de bulunan 3 (%8,3) hastada DVT saptandı. Grup 1'de ise olguların hiçbirinde DVT yoktu (p>0,05). Kontrol Doppler-USG'sinde trombüs saptanan ve saptanmayan hastalar çeşitli parametreler yönünden karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptanmadı. DVT saptanan ve saptanmayan hastaların D-dimer düzeyleri arasındaki fark, istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte belirgindi (p=0,063). KOAH atak nedenleri arasında başta enfeksiyonlar yer alsa da, venöz tromboemboli (VTE) mutlaka akılda tutulmalıdır. Literatür bilgileri ile çalışmamızdaki veriler dikkate alındığında, başlangıçta D-dimer değeri çok yüksek bulunan hastalarda VTE saptanmasa bile, hastalık sürecinde olası DVT ve pulmoner emboli yönünden bu hastalar daha dikkatli takip edilmelidir. Bu nedenle KOAH atak tanısı ile yatan hastalara yatış süresince profilaktik DMAH tedavisi uygulanması gereklidir.

Özet (Çeviri)

The objective of this study was to investigate the frequency of deep vein thrombosis (DVT) in patients hospitalized for chronic obstructive pulmonary disease (COPD) exacerbation and to evaluate the efficacy of prophylactic low molecular weight heparin (LMWH) in the prevention of DVT. Seventy-three COPD exacerbation patients hospitalized in our department between January 2007 and September 2008 were enrolled in this prospective study. D-dimer and bilateral lower extremity venous Doppler ultrasonography (US) were applied with routine blood examinations. The patients in whom venous Doppler was normal were randomized into two groups. The first group had taken prophylactic LMWH, while the second group was not given prophylaxis. Three months following discharge, the lower extremity venous Doppler US was performed again. The frequency of DVT and efficacy of prophylactic LMWH were evaluated. Chi-square test was used in statistical analyses. Of the patients, 93.2% were male and 6.8% female, and the mean age was 67.3±8.8. There were 37 patients in Group 1 and 36 in Group 2. DVT was not detected on admission in any patients. However, after three months, 3 (8.3%) patients in Group 2 had DVT in Doppler US while no patients in Group 1 had DVT. There was no statistically significant difference between the two groups regarding the various parameters. The difference in D-dimer levels between groups was marked but not statistically significant (p=0.063). Although infection is the leading cause of COPD exacerbation, venous thromboembolism (VTE) must be kept in mind as a probable reason. When the literature and our results are taken into account, patients who have high D-dimer levels must be followed carefully regarding DVT or pulmonary thromboembolism (PTE), although we did not find VTE in patients with very high D-dimer level. Thus, prophylactic LMWH treatment should be given to hospitalized COPD exacerbation patients.

Benzer Tezler

  1. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı akut atakta copeptin düzeyi ve sağkalımla ilişkisi

    Copeptin level in chronic obstructive pulmonary disease acute exacerbation and relation between mortality

    NAZİFE ÖZGE ALTAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDAL İN

  2. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı akut atakta hasta profili

    Patient profile in chronic obstructive pulmonary disease exacerbation

    TUĞBA NAZİROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVDA CÖMERT

    DOÇ. DR. ELİF TORUN PARMAKSIZ

  3. Akut atak ile yatan kronik obstruktif akciğer hastalığı olgularının influenza ve pnömokok aşılanma oranları ve atak nedenleri

    Rates of influenza and pneumococcal vaccination and causes of exacerbation in cases with copd acute exacerbation

    İSMAİL ÇAPKIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ENGİN ERSİN ŞİMŞEK

    DOÇ. DR. SEVDA CÖMERT

  4. KOAH' da NT-probnp, YKL-40 düzeyleri ile oksidan durum arasındaki ilişki

    The relationship between the oxidan circumstance and the levels of NT-probnp and YKL-40 in copd.

    DİLNUR DİNÇOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    BiyokimyaFırat Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEVİN İLHAN

  5. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı ile takipli olgularda pulmoner emboli sıklığı ve klinik özellikleri

    Frequency and clinical characteristics of pulmonary embolism in patients followed with chronic obstructive pulmonary disease

    ÖVGÜ VELİOĞLU YAKUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZNUR YILDIZ