Geri Dön

Kalıcı kalp pili implante edilmiş hastalarda gelişen atriyal fibrilasyon ile epikardiyal yağ arasındaki ilişki

Relationship between epicardial fat and atrial fibrillation development in patients with permanent pacemaker

  1. Tez No: 426630
  2. Yazar: YUSUF HOŞOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ABDULKADİR KIRIŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 69

Özet

Amaç: Kalıcı kalp pili (KKP) olan hastalarda gelişen atriyal fibrilasyon (AF) ile epikardiyal yağ dokusu arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir Yöntem: Çalışmaya kalıcı kalp pili olan ve epikardiyal yağ kalınlığı ölçülen 40 hasta alındı. Hastalar AF varlığına göre 2 grupta (Grup1: AF olan, Grup 2: AF olmayan) incelendi. Atriyal fibrilasyon, KKP aracılığıyla değerlendirilen >5dk süren ve >175 atım/dk hızında atriyal yüksek hız (AYH) varlığı olarak kabul edildi. Çalışma popülasyonunun demografik özellikleri, standart 2 boyutlu ekokardiyografi, Doppler ve doku Doppler bulguları kayıt edildi. Epikardiyal yağ kalınlığı ve AF gelişimi arasındaki ilişki istatiksel analiz ile değerlendirildi. Bulgular: Grup 1'de 10 hasta (ortalama yaş 57,8±17,0) ve grup 2'de 30 hasta (ortalama yaş 60,5 ±13,7) mevcuttu. İki grup arasında demografik özellikler açısından fark yoktu. Temel ekokardiyografik parametrelerden sol atriyum çapı ve hacmi, sol ventrikül çap ve duvar kalınlıkları, ejeksiyon fraksiyonu, sol ventrikül kitle indeksi iki grupta benzerdi. Epikardiyal yağ kalınlığı açısından 2 grup arasında anlamlı fark bulunmadı. Sonuç: Kalıcı kalp pili olan hastalarda, atriyal fibrilasyon sık görülür. Ancak bu hasta grubunda epikardiyal yağ kalınlığı ile arasında ilişki bulunamadı.

Özet (Çeviri)

Aim: We investigated the relationship between epicardial fat thickness and atrial fibrillation (AF) development in patients with permanent pacemaker. Methods: 40 patients who had permanent cardiac pacemaker and were measured epicardial fat tissue thickness with echocardioraphy icluded in the study. According to AF development patients were divided to 2 groups; group 1 (AF developed) and group 2 (AF did not develop). The definition of atrial fibrillation was if there were a rate >175 beat/minute and a duration >5 minutes of atrial high rate (AHR). The demographic features, standart 2 dimensional echocardiography, Doppler and tissue Doppler findings recorded. The relationship between epicardial fat and atrial fibrilation development eveleauted statistically. Results: There were 10 patients in group 1 (mean age 57.8±17.0) and 30 patients in group 2 (mean age 60.5 ±13.7). There were no significant differences between the groups with respect to demographic data. The baseline echocardiographic parameters including left atrium diameter and volume, left ventricular diameter and wall thickness, ejection fraction and left ventricle mass index were similar in two groups. Epicardial fat tissue thickness was lower in patients with atrial fibrillation but there was no statistical significance. Conclusions: In patients with permanent cardiac pacemaker atrial fibrillation is common. In this population we did not find a relationship between epicardial and atrial fibrillation development.

Benzer Tezler

  1. Transkateter aort kapak implantasyonu (tavi) yapılan ve başarılı bir şekilde taburcu edilen hastalarda hastane dışı mortalite üzerine etkili olabilecek faktörlerin değerlendirilmesi

    Assessment of the factors affecti̇ng out-of-hospi̇tal mortali̇ty i̇n pati̇ents who underwent transcatheter aorti̇c valve i̇mplantati̇on (tavi) procedure and were successfully di̇scharged

    SIDDIK ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEM BARÇIN

  2. Transkateter aort kapak replasmanı yapılan hastalarda kantitatif aort kapak kalsifikasyonu derecesi ve lokalizasyonu ile işlem sonrası yeni gelişen kalıcı sol dal bloğu ilişkisinin incelenmesi

    Investigation of the relationship between the degree and localization of quantitative aortic valve calcification and newly developing permanent left bundle branch block after the procedure in patients who underwent transcatheter aortic valve replacement

    SEVİL TUĞRUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERTUĞRUL OKUYAN

  3. Kalıcı kalp pili, implante edilebilen kardiyoverter-defibrilatör ve kardiyak resenkronizasyon tedavisinin triküspit kapak ve sağ boşluklar üzerinde etkisinin 2-boyutlu transtorasik ekokardiyografi yöntemi ile değerlendirilmesi

    An evaluation of the effect of transvenous permanent pacemaker, implantable cardioverter defibrillator and cardiac resynchronization therapy leads placement on tricuspid valve and right sided heart function by 2- dimensional echocardiography,

    PEYMAN ARABİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    KardiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. NECLA ÖZER

  4. Transkateter aortik kapak implantasyonu (tavi) yapılan hastalarda periprosedürel aritmi gelişimini predikte etmede fragmente QRS'in rolü

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA DURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN AYHAN

  5. Atrial yüksek hız epizotları (AHRE) saptanan pacemaker implante edilmiş hastalarda sessiz nörolojik iskeminin araştırılması

    Investigation of silent neurological ischemia in patients with pacemaker implanted with atrial high speed episodes (AHRE)

    AHMET ÇINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KardiyolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER GEDİKLİ