Bilim ve düşünce tarihinde İlk Çağ Dönemi zaman kavramı ve ölçüm teknolojileri
The time concept in the history of science and thought and the measurement technologies in the Ancient Age Period
- Tez No: 431212
- Danışmanlar: PROF. DR. İSMAİL YAKIT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Bilim ve Teknoloji, Felsefe, Science and Technology, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Felsefe, zaman, takvimler, su saatleri, güneş saatleri, Philosophy, time, calendars, water clocks, sundials
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 106
Özet
Bu çalışmada, ilkçağ döneminde yaşayan uygarlıkların zaman kavramı ve zaman ölçüm teknolojileri konusundaki çalışmaları ve eserleri derlenerek sunulmuştur. Araştırmanın hedefi zaman konusunda farklı uygarlıklarda yapılan kavramsal ve teknolojik çalışmalar arasındaki ilişkileri, etkileşimleri ortaya koyabilmektir. İlkçağ uygarlıklarında zaman kavramı; zamanın ne olduğu, zamanın var olup olmadığı, döngüsel veya çizgisel oluşu, zamanın ezeli olup olmadığı eksenlerinde tartışılmıştır. Felsefeciler, içerisinde bulundukları toplum ve tarihsel sürecin gerçekleri doğrultusunda zaman kavramı konusunda farklı fikirler ortaya atmışlardır. Felsefecilerin ilkçağlarda başlattıkları bu tartışma ve görüşlerin 20. ve 21. yüzyıllar da dahi kesin bir sonuca ulaşmadığını fakat evren, madde ve zaman konusundaki bilgimizin arttığını söyleyebiliriz. Özellikle parçacık fiziğinde yaşanan gelişmeler evrenin yaradılışı, enerji ve madde arasındaki ilişkiler ile zaman konusunda insanlığın ufkunu her geçen gün genişletmektedir. 20. yüzyılda kuramsal fizikçiler tarafından geliştirilen big bang (büyük patlama) teorisi, 21. yüzyılda büyük oranda ispatlanmış, hatta evrenin yaradılışının küçük provası şeklinde denemeler yapılarak enerjiden maddeye dönüşümün izleri aranmaya başlanmıştır. Bu durum zaman konusundaki bir tartışmanın sonunu getirmektedir. Big bang teorisine göre, zamanın bir başlangıcı vardır ve günümüzden yaklaşık 13.5 milyar yıl önce büyük bir enerji alanının patlamasıyla evreni oluşturan madde açığa çıkmış ve zaman başlamıştır. Araştırmacılar Arno Penzias ve Robert Wilson zamanı başlatan ilk patlamanın ses kalıntılarını 1978 yılında kaydetmeyi başardılar ve Nobel Fizik ödülünü aldılar. Elbette bir başlangıcı olan zamanın bir de sonu olacaktır. Bu gerçek, zamanın ezeli olmadığı bir başlangıcı ve sonu olduğunu göstermektedir. Tez kapsamında, zaman ölçüm teknolojileri konusundaki gelişimler de değerlendirilmiştir. İlkçağ döneminde uygarlıklar, dünya zamanının ölçülmesi amacıyla takvim ve saatleri geliştirmişlerdir. Hemen hemen bütün uygarlıklar ay veya güneş esaslı takvimler kullanmışlardır. Bu kapsamda Türkler tarafından geliştirilen On İki Hayvanlı Türk takviminin önemli bir yeri vardır. Asya uygarlıklarının büyük kısmında tanınan bu takvimin etkileri halen hissedilmektedir. Bugün Türk Devletlerinde kutlanan Nevruz Bayramı, On İki Hayvanlı Türk Takvimi için yılbaşı olarak kabul edilmektedir. Ancak Türk Devletlerinin bu takvimi kullanmayı bırakmaları ve Çin'in geleneksel olarak kullanmaya devam ediyor olması, takvimin aidiyeti konusunda tartışmaları ortaya çıkartmıştır. Tez içerisinde bu tartışmalara da yer verilmiş ve takvim ile Türk kültürü arasındaki paralellikler ortaya konulmuştur. Zaman ölçümü konusunda, uygarlıkların geliştirdikleri diğer araç ise saatlerdir. Saatler gün içerisindeki zaman değişiminin ölçülmesi amacıyla kullanılan aygıtlardır. Saatlerin ilk örnekleri obeliskler ve güneş saatleridir. Dünyanın güneş etrafındaki hareketleri ve güneş açılarını kullanarak çalışan bu saatler, gün içerisindeki zamanın yanında takvim özelliği de taşımaktadırlar. Özellikle Antik Yunan, Anadolu, Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarının bu saatleri kullandıklarına dair birçok arkeolojik buluntu ortaya çıkartılmıştır. Ancak bulunan arkeolojik kalıntıların dışında, birçok uygarlığın bu saatleri kullanmış oldukları tahmin edilmektedir. Güneş saatlerinin temel sorunu, gece saatlerinde ve kapalı alanlarda çalışamamalarıdır. Bu soruna karşı uygarlıkların su saatlerini geliştirdikleri görülmektedir. Su saatlerinin çalışma prensibi; bir hacim içerisindeki suyun tahliye kanalından boşalma süresine dayanmaktadır. Su saatleri konusunda, Roma döneminde önemli gelişmeler yaşanmış ve mahkemelerde süre ölçümünde bu saatler kullanılmıştır. İlkçağ dönemi sonrasında mekanik saatlerin gelişmesiyle güneş ve su saatleri terk edilmiştir. Ancak ilkçağda geliştirilen güneş saatleri ve Ktesibios'un tasarladığı su saatleri, ilkçağ zaman ölçüm teknolojilerine damga vurmuş ve geleceğin teknolojilerine ilham vermiştir.
Özet (Çeviri)
In this study, the studies on the time concept and time measurement technologies of the civilizations that lived in the Ancient Age period are compiled and presented. The target of the study is revealing the relations and interactions between the conceptual and technological studies about the time concept in different civilizations. The time concept in the Ancient Age civilizations was discussed around the axis of what time was, whether it existed or not, whether it was cyclical or linear, its being ancient or not. Philosophers have claimed different ideas on the time concept in the direction of their societies and historical processes. We can claim that these debates and ideas that were started by philosophers in the Ancient Age period did not reach any sound conclusions even in 20th and 21st centuries; however, we can also argue that our knowledge on the universe, matter and time has increased ever since. The developments -especially in particle physics- broaden the horizons of the mankind on the creation of the universe, and the relations between energy and matter and time with each passing day. The Big Bang Theory, which was developed by hypothetical physicists in 20th century, was proven in a bigger extent in the 21st century, and even there have been experiments in the form of small creation models of the universe, and the traces of the conversion from energy into matter have been studied. This situation has brought the end of an argument about the time concept. According to the Big Bang Theory, time has a starting point, and with the explosion of a great energy field 13,5 billion years ago, the matter that formed the universe was revealed, and thus time started. Authors Arno Penzias and Robert Wilson succeeded in recording the sound traces of the first explosion in 1978, and received the Nobel Physics Award. Of course, time, which has a starting point, will also have an end point. In the scope of this review, the time concept has been evaluated with the developments in measurement technologies. The civilizations in the First Age period developed the calendars and clocks, which were used in measuring the time of the world. Almost all of the past civilizations developed calendars that were based on either the Moon or the Sun. In this scope, the calendar with twelve animals, which was developed by the Turks, has an important place. The effects of this calendar, which influenced the majority of the Asian civilizations, are still felt in our present day. The Nevruz Feast, which is celebrated in Turkic States, is accepted as the starting point of the New Year for the Turkish Calendar with Twelve Animals. However, the Turkic States quit using this calendar, and the Chinese are still using it, and therefore an argument on the belonging of this calendar has started. These arguments have been included in the scope of the review, and the parallelism between the calendar and the Turkish Culture have also been revealed. In measuring time, the other tool, which was developed by the civilizations, is the clocks. Clocks are the tools used to measure the change of time during the day. The first examples of clocks were the obelisks and the sun clocks. These clocks used the movements of the Earth around the Sun and the angles of the Sun, and had the property of being a calendar at the same time. There have been many archaeological findings on the use of these clocks by especially Antique Greek, Anatolian, Egyptian and Mesopotamian civilizations. However, except for the archaeological findings, it is estimated that many civilizations have used these clocks as well. The basic problem of the sun clocks is that they did not work in night time and in closed areas. It is observed that past civilizations developed the water clocks to overcome this problem. The working principle of water clocks is based on the flow of water in a certain volume from a draining channel. Important developments on water clocks were observed in the Roman Era, and these clocks were used in courts to measure time. After the First Age period, with the development of mechanical clocks, the sun clocks and water clocks were quit. However, the sun clocks developed in the First Age and the water clocks that were designed by Ktesibios marked the measurement technologies of the First Age time measurement technologies and also guided today's technologies.
Benzer Tezler
- Проблема «я» в эпоху современных технологий (философский анализ)
Çağdaş teknolojilerin dönemindeki 'Ben' meselesi (Felsefi analiz)
MİRA SUYUNOVA
Yüksek Lisans
Kırgızca
2023
FelsefeKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CILDIZ URMANBETOVA
- Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması
Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias
MAHMUT AVCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
FelsefeAtatürk ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI
- Reclaiming the city square; social production of public space- Sultanahmet–Beyazit–Taksim Republican squares
Şehir meydanı savunusu; kamusal mekanın toplumsal üretimi-Sultanahmet–Beyazıt–Taksim Cumhuriyet meydanları
MERİÇ DEMİR KAHRAMAN
Doktora
İngilizce
2017
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HANDAN TÜRKOĞLU
- Silahsız savaş; Psikolojik harekat ve propaganda
Unarmed war; Psychological operations and propaganda
GÜNGÖR ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
Savunma ve Savunma Teknolojileriİstanbul Teknik ÜniversitesiSavunma Teknolojileri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİLGÜN FIĞLALI
- An intellectual biography of 'Abd al-Ḥakīm al-Siyālkūtī (D. 1657): His place in Hind intellectual history and influence upon Ottomans
'Abdülhakim Siyâlkûtî'nin (Ö. 1657) entelektüel biyografisi: Hint entelektüel tarihindeki yeri ve Osmanlılar üzerindeki etkisi
ABDULLAH AL MAMUN
Doktora
İngilizce
2023
Doğu Dilleri ve Edebiyatıİstanbul Medeniyet ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM HALİL ÜÇER