Geri Dön

Les Donnees fondamentales du theatre de Ionesco

Ionesco tiyatrosunun temel verileri

  1. Tez No: 43393
  2. Yazar: ARZU GENÇOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF.DR. TUĞRUL İNAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Fransız Dili ve Edebiyatı, Sahne ve Görüntü Sanatları, French Linguistics and Literature, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1995
  8. Dil: Fransızca
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

ÖZET 20. yüzyılın ikinci yarısında A.B.D, ingiltere, Almanya, Çekoslovakya, Polonya, ispanya ve Fransa'da yeni bir tiyatro akımıyla karşılaşıyoruz. Özellikle aydınlar çevresinde türlü tartışma ve tepkilere yol açan, adına“uyumsuz”-absurde- denilen bu yeni tiyatro anlayışı, her türlü ulusal biçeni özelliklerini aşarak iki dünya savaşı sonrasında sanayi toplumlarının ortak sorunlarını irdeleyip eleştiriyor. Çalışmamızın birinci bölümünde, bu yeni tiyatronun, bireysel ya da çoğul platformlarda insana değgin sorunları, tutarsızlıkları ve uyumsuzlukları yeni bir tiyatro estetiği olarak ele almasını, klasik tiyatroya özgü artık kullanılıp eskimiş allegorik, lojik ve epik özelliklerden kimi benzerliklere rağmen sıyrılarak mitik ve onirik bir kimlik kazandığını vurgulamaya çalıştık. Bu tiyatro, mitik ve onirik açılardan bireyin-toplum ile olan ilişkisini, başka bir deyişle birey-zaman ilişkisini-uyumsuzluğunu ele alıyor. İkinci bölümde varlık-yokluk sorunsalını ya da diyalektiğini birey-toplum ilişkisi açısından ele aldık. Bu bölümde bireyin tekil ya da çoğul ilişkilerinde fiziksel ve zihinsel özelliklerini, bizzat konumunu, tek tek örneklerle Martin Esslin ve Paul Vernois gibi uzmanların araştırmalarından da yararlanarak gösterdik. Böylelikle“uyumsuz tiyatro ”nun“ farce-tragique ”ya da“tragi-comique”kökenlerini ve ortak özelliklerini seçtiğimiz bir kaç oyunda ortaya koymaya çalıştık.m Üçüncü ve son bölümde de bozuk ilişkiler ve yaşanılmamış zaman gerçeklerinden hareketle ademoğlunun yeni ve modern dahası“postmodern”bir çağa geçmekle ne denli kaotik bir yapıya büründüğünü, bu yapı ya da yeni özün hiçbir dayanağı, olmadığını, bu nedenle de trajedinin ivmesinin endüstri çağında korkutucu bir hızla arttığını seçtiğimiz oyunlarda tek tek göstermeye çalıştık.

Özet (Çeviri)

IV ABSTRACT During the second half of the 20th century, we meet a new current in theatre, in USA, England, Germany, Checkoslovakia, Poland, Spain and France. This new understanding of the theatre, called“absurd”, that caused various reactions and discussions especially among the intelligentsia, analyses and criticises the common problems of industrialised societies during the aftermath of the two world wars, going beyond any national stylistic barriers whatsoever. In the first part of our study, it has been maintained that this new theatre handles human-oriented problems, inconsistencies and incompatibilities, at individual or pluralistic levels, as a novel aesthetic value. Getting rid, despite some similarities maintained, of the outdated allegorical, logical, and epique characteristics of the classical theatre, the absurd theatre gains a mythical and dreamlike identity, thus dealing with the relations between the individual and the society. In doing this, it incorporates the interaction of the individual with his/her close environment and with the society as a whole, in other words the relations/incompatibilities between the individual and time. In the second part of the present study the problem, or dialectics, of existence / nonexistence has been investigated in terms of the relations between the individual and the society; the physical and mental characteristics, and the locus, of theindividual have been exemplified, depending on the works of experts such as Martin Esslin and Paul Vernois. In this way, attempt was made to demonstrate the“tragedical force”or“tragi-comical”roots and essential characteristics of the“ absurd theatre ”, in several selected plays. The third and final section is an attempt to show, starting from broken relations and non-lived temporal truths, how chaotic an identity man has adopted in entering the new and modern, moreover“postmodern”, era, that this new identity or essence has no supports, and that for this reason, tragedy has gained an enormous momentum during the industrial age, in the plays selected.

Benzer Tezler

  1. Başlangıcından günümüze Yıldırım Külliyesi ve Ulucami

    The Yıldırım Complex and Ulucami from its foundation to present day

    MUSTAFA ASIM YEDİYILDIZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Sanat TarihiHacettepe Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ÖZKAN İZGİ

  2. Les applications de l'analyse d'enveloppement de donnees imprecises

    Belirsizlik ortamında veri zarflama analizi uygulamaları

    SEMRA ŞEBNEM AHISKA

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2003

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiGalatasaray Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. E. ERTUĞRUL KARSAK

  3. Çevrenin kasten kirletilmesi suçu (TCK M.181)

    The crime of intentional pollution of the environment

    SEVİM SENA TAŞKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PINAR MEMİŞ KARTAL

  4. Anayasa yargısında yargısal sınırlılık doktrini

    The doctrine of judicial self-restraint in Constitutional adjudication

    ENDER TÜRK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞULE ÖZSOY BOYUNSUZ

  5. The dilemma of U.S. foreign policy during the Arab Spring: From moralpolitik to realpolitik

    Arap Baharı süresince Amerikan dış politikasının ikilemi: 'Moralpolitik'ten 'realpolitik'e

    CAN DONDURAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Uluslararası İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. FÜSUN TÜRKMEN