Hipotansif hastalarda ultrasonun etkinliği
Hi̇potansi̇f hastalarda ultrasonun etki̇nli̇ği̇
- Tez No: 435540
- Danışmanlar: PROF. DR. ZEYNEP KEKEÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
- Anahtar Kelimeler: Hipotansiyon, Acil servis, Ultrasonografi, RUSH, Hypotension, Emergency Department, Ultrasonography, RUSH
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 76
Özet
Amaç: Tez çalışmamızda; şok veya hipotansif yakınma ve bulguları olan hastalarda, yatak başı ultrasonogrofik görüntüleme ile RUSH (Rapid Ultrasound in Shock and Hipotansive) protokolleri kullanılarak, kısa bir sürede USG değerlendirilmesiyle şokun erken tanı ve uygun acil yaklaşımında, etkinliğini belirleyerek, ölüm ve zararlanma oranını azaltmayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayı alındıktan sonra başlanan, ileriye yönelik çalışmamızda; Ağustos 2014- Kasım 2015 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine başvuran 18 yaş üstü hastalardan tansiyonu 90/60 mmHg veya daha düşük olan 100 hasta, çalışmaya dahil edildi. Yatakbaşı ultrason ile, RUSH yöntemi kullanılarak, acil serviste hipotansif ve şoku olan hastalarda hipotansiyondaki altta yatan nedenler araştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza 35'i kadın ve 65'i erkek olarak toplam 100 hasta alındı. Hastaların genel yaş ortalaması 57,12±17,1 idi. Hastaların başvuru şikayetleri en sık sırasıyla; ağızdan veya makattan kan gelmesi (%17), genel durum bozukluğu (%13) olduğu görüldü. Nabız atımlarının değerlendirmesinde; %57'si taşikardik olup, tüm hastaların çekilen EKG'lerinde en sık bulgu (%48'inde) sinus taşikardisi idi. RUSH yöntemiyle volüm değerlendirilmesinde: 50 hastanın ölçülen IVC indeksleri 1,5 cm altında ölçüldüğünden en sık görülen şok tipi hipovolemik şok (%55) olup, bu şokun en sık sebebi hemorojik şok idi. Hastaların yapılan FAST değerlendirmesinde %18'inde serbest sıvı mevcuttu. Üç hastada disseksiyon, bir hastada anevrizma görüldü. Dört hastada aritmiye bağlı, beş hastada da ileri kalp yetmezliğine bağlı kardiyojenik şok düşünüldü. RUSH değerlendirmesinde; dört perikardiyal tamponad, dört pulmoner emboli, bir pnömotoraks hastası olmak üzere 9 hastada obstrüktif şok tespit edildi. RUSH protokolü ile şok öntanıları olarak 100 hastada 55'i hipovolemik şok, 19'u dağılımsal şok, 8'i kardiyojenik şok, 6'sı obsturiktif şok, 12'si kompleks şok olarak değerlendirildi. Hastalarımızın %56 yoğun bakıma yatırılırken, %4'ü ise acilde ölümle sonuçlanmak üzere hastaların %60'ında kötü klinik seyir izlendi. Hastaların %26'sı ise servise yatırılırken, %14'ü tedavileri acilde tamamlandıktan sonra taburcu edilmek üzere toplam hastaların %40'ında iyi prognoz izlendi. Sonuç: RUSH protokolü acil serviste, hipotansiyon ve şoku bulgular ile başvuran hastaların erken sistematik yaklaşım pratik ve etkili bir yöntemdir. Bu yöntemle ultrason, acil değerlendirmenin bir parçası olarak kalbin pompa fonksiyonu, vücudun volüm durumu ve damarların değerlendirmesiyle hipotansiyon ve şok nedenlerinin erken tanısında faydalıdır.
Özet (Çeviri)
Purpose: In this study, we aimed to investigate if early diagnose and proper management can lessen morbidity and mortality in the patients presenting with shock by utilizing bedside ultrasonographic scanning and Rush (Rapid Ultrasound in Shock and Hipotansive) protocol. Materials and Methods: This cross-sectional prospective study was conducted in the Department of Emergency Medicine of the Çukurova University Medical Faculty with the approval of the ethical comittee, between August 1st, 2014 and November 30th, 2015. A hundred patients over the age of 18 and whose blood pressure was equal or less than 90/60 mmHg were included in this study. Bedside ultrasonography and RUSH protocol were performed in each patient to assess the reasons of hypotension and schock in the emergency department (ED). Findings: Thirty-five female and 65 male patients were included in the study. The mean age of the patients were 57.12±17.1. The complaints of the patients' on admission were hematemesis or hematochesia (17%), fatigue and decreased level of concioussness (13%), dyspnea (13%), decreased oral intake (12%) and trauma (18%). The most frequent finding was tachycardia (57%) and sinüs tachycardia (48%) in the Electrocardiyography. The most common type of shock was hypovolemic shock (55%) because of 50 patients' Inferiyor vena cava indexes were under 1.5 cm. The most common reason of the shock was hemorrhage. Eighteen percent of the patients were found to have free fluid in the abdomen by the FAST evaluation. Aortic aneurism was seen in one patient and aortic dissection was seen in three patients. Cardiogenic shock was diagnosed in nine patients, four were due to arhyttmia and five were due to decompansated hearth failure. Obstructive shock was diagnosed in nine patients (4 pericardial tamponades, 4 pulmonary thromboembolisms and 1 pneumothorax). By the RUSH protocol, initial diagnoses of the patients were hypovolemic shock (55 patients), distributional shock (19 patients), cardiogenic shock (8 patients), obstructive shock (6 patients) and complex shock (12 patients). Poor clinical progression was seen in 60% of our patients where 56% of patients were transferred to intensive care unit and 4% mortalities in the ED. Good clinical progression was seen in the 40% vof our patients, 14% were discharged from the ED while 26% were hospitalized in the different wards. Result: Rush protocol is an early systematic approach, a practical and effective method to evaluate patients with hypotension and shock in the ED. It is useful in early diagnosing of hypotension and shock reasons by evaluating heart pump function, body volume condition and vessel evaluation.
Benzer Tezler
- Acil serviste hipotansif kritik hasta bakımında vena cava inferior tabanlı şok protokolü oluşturarak yatak başı hedefe yönelik ultrasonografi kullanımının klinik karara etkisi
The effect of the target-oriented ultrasound usage on the clinical decision of hypotensive critical patient care by creating A vena cava inferior based shock protocol in the emergency department
HULUSİ KARDAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDEN EROL ÜNLÜER
- Spinal anestezide hipotansiyon riskinin belirlenmesinde inferior vena kava çapı ve perfüzyon indeks değerlerinin karşılaştırılması
Comparison of inferior vena cava diameter and perfusion indexvalues with determination of hypotension risk in spinal anesthesia
TOLGA KANSIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Anestezi ve ReanimasyonBülent Ecevit ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİLAL AYOĞLU
- Hipertansif hastalarda yükselmiş intrakraniyel basınç tespiti için optik sinir kılıf çapı ölçümü
Optic nerve sheath diameter by ultrasound for the detection of elevated intracranial pressure in the hypertensive patient
CESAREDDİN DİKMETAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
İlk ve Acil YardımNecmettin Erbakan ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET ERGİN
- Hipertansif hastalarda kükürtlü su ve düz su ile yapılan kısmi banyonun termoregülasyon ve kardiyovasküler sistem üzerine etkileri
Başlık çevirisi yok
HÜLYA AKDUR
Doktora
Türkçe
1993
Tıbbi Ekoloji ve Klimatolojiİstanbul ÜniversitesiTıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NERGİS YÜZBAŞIOĞLU
- Acil servise başvuran hipertansif hastalarda end organ yakınması ile optik sinir kılıf çapı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
BEHLÜL BAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU