Geri Dön

Selülit tanılı hastalarda enflamasyon göstergesi olarak hepsidin

Hepcidin that is an inflammation indicator at the patients with cellulite diagnosis

  1. Tez No: 435702
  2. Yazar: GÖKÇEN KAYAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AZİZ ÖĞÜTLÜ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Clinical Microbiology and Infectious Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sakarya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

ÖZET GİRİŞ VE AMAÇ: Selülit, derin dermis ve subkutan yağ dokusunu tutan ve sistemik belirtilere de yol açabilen enfeksiyöz bir hastalıktır. Bölgesel eritem, ısı artışı, şişlik, ağrı ve hassasiyet tipik klinik bulgularını oluşturur. Tedavi edilmediğinde sepsis nedeni olarak karşımıza çıkabilir. Selülitte yüzde yüz bir tanı kriteri yoktur. Tanı hemen hemen her zaman fizik muayene ile konulur. Hepsidin karaciğerde sentezlenir, plazmada bulunur ve idrarla atılır. Hepsidinin demir metabolizmasındaki rolü aydınlatılabilmiş olmasına rağmen enflamasyondaki rolü hala aydınlatılamamıştır. Enfeksiyonla birlikte hepsidin sentezinin belirgin olarak arttığı çeşitli hayvan ve insan deneylerinde gösterilmiştir. Yüzde yüz tanı kriteri olmayan selülitte hepsidin, tanıya yardımcı erken bir biyobelirteç olabilir. Böylelikle tedaviye daha erken başlanarak hastanede yatış süresi kısalabilir ve ekonomik kayıpların önüne geçilebilir. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğinde selülit tanısı ile takip edilen 70 hasta ve selülit tanısı almayan 70 kişi kontrol grubu olarak dahil edildi. Selülit olgularının 40'ı (%57,14) kadın, 30'u (%42,85) erkekti. Antibiyotik tedavisi başlamadan önce hastalardan ve kontrol grubundan, hepsidin için serum örnekleri alındı. Hastaların yatışının ilk günü ve taburculuk öncesi hemogram, procalcitonin, C-reaktif protein, eritrosit sedimentasyon hzı ve biyokimya değerlerine bakıldı. Hemoglobin değerinin kadınlar için 12 gr/dL; erkekler için ise 14 gr/dL altında olması anemi olarak kabul edildi. Anemisi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. P

Özet (Çeviri)

INTRODUCTION: Cellulite is an infectious disease holding deep dermis and subcutaneous adipose tissue and can also cause systemic symptoms. Typical clinical forms are regional erythema, warmth, swelling, pain and tenderness. Sepsis can occur if it is untreated. There is no certain diagnostic criteria in cellulite. Diagnosis is made by physical examination almost always. Hepcidin is synthesized in the liver, present in plasma and excreted in the urine. The role of hepcidin in iron metabolism is understood although the role in the inflammation still unresolved. It has been demonstrated in various animal and human experiments that synthesis of hepcidin is significantly increased with infection. Hepcidin may be an early biomarker to help diagnosis of cellülite. Thus, with starting treatment earlier hospitalization can be shortened and economic losses may reduced. MATERIALS AND METHODS: In this study, 70 patients which followed as cellulite in Sakarya University Training and Research Hospital Infectious Diseases Clinic and 70 healty individuals are enrolled. 40 of cellulite cases (57.14%) were female and 30 (42.85%) were male. Serum samples were obtained for hepcidin from patients and control groups before antibiotic treatment. The first day of admission and before discharge hemogram, procalcitonin, C-reactive protein, erythrocyte sedimentation rate and biochemical values of patients were measured. The hemoglobin value of 12 g/dL for women and 14 g/dL for men were considered as anemia. Patients with anemia were excluded. P

Benzer Tezler

  1. Diyabetik ayak enfeksiyonlarında 4 fazlı kemik, teknesyum-99m poliklonal immunglobulin G ve teknesyum-99m hekzamatil propilamin oksim işaretli lökosit sintigrafisinin yeri

    Diagnostic values of four-phase, technetium-99m hexamethyl popyleneamine oxime labeled leubocyte and human immunglobulin G scintigraphies for detection of osteomyelitis in diabetic foot

    HÜLYA SEYMEN BİRİNCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEHER NİLGÜN ÜNAL

  2. Preseptal selülit tanılı çocuk hastaların kızılötesi termografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of pediatric patients diagnosed with preseptal cellulitis with infrared thermography

    SILA ÇAMUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RUKİYE SAÇ

    DR. BURCU CEYLAN CURA YAYLA

  3. Pediatrik yaş grubunda orbital selülit vakalarının değerlendirilmesi

    Evaluation of orbital cellulite cases in the pediatric age group

    BİLAL SERTAKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAMİL YILMAZ

  4. Çocuklarda preseptal ve orbital selülit/orbital apse tanılı hastaların geriye dönük değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of patients diagnosed with preseptal and orbital cellulitis/ orbital abscess in children

    ELİF BERBER MARAŞLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUĞBA BEDİR DEMİRDAĞ

  5. Hastaneye yatırılarak tedavi gören alt ekstremite yerleşimli sellülit hastalarının risk faktörleri ve tedaviye yanıt açısından retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of risk factors and response to treatment among hospitalized patients with cellulitis at lower extremities

    LALE MEHDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Dermatolojiİstanbul Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAN BAYKAL