Geri Dön

Erken evre tiroid papiller kanserli hastalarda klinik ve patolojik özelliklerin santral bölge metastaz üzerine etkisi

The effect of clinical and pathological features of early stage thyroid papillary carcinomas on central neck metastasis

  1. Tez No: 443724
  2. Yazar: KEREM KÖKOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEDAT ÇAĞLI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Amaç: Erken evre (4 cm'den küçük) ve boyunda santral lenf nodu metastazı tespit edilen tiroid papiller kanserli hastaların klinik ve patolojik özelliklerinin, erken evre ama metastaz yapmayan hastalarla karşılaştırılaraklenf nodu metastazı açısından risk faktörlerinin belirlenmesi. Materyal-Metod: Çalışmaya Erciyes Üniversitesi KBB Hastalıkları bölümünde total tiroidektomi ve santral boyun bölgesi diseksiyonu yapılmış 50 hasta alındı. Hastalar retrospektif olarak incelenerek cinsiyet, yaş, ek hastalık, yaşanılan yer, ailede tiroid kanseri, radyoterapi öyküsü, laboratuvar bulguları, operasyon bulguları ve patolojik inceleme bulguları kaydedildi. Ayrıca hastaların spesmenleri deparafinize edilerek tümörlü alandan PCR ile BRAF mutasyonu çalışıldı. Hastalar, patoloji raporuna göre santral metastaz yapmayan ve yapan olmak üzere olarak iki gruba ayrıldı. Bu iki grup klinik özellikler ve BRAF mutasyonu dahil olmak üzere patolojik özellikler açısından istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışma grubunda 39 kadın, 11 erkek hasta vardı. En küçük 12, en büyük 77 olmak üzere ortalama yaş 42.88 idi. Hastaların 32 tanesine profilaktik, 18 tanesine terapötik boyun diseksiyonu yapıldı. Operasyonda 21 hastaya paratiroid otoimplantasyonu yapıldı. Otuz iki hastada geçici, 5 hastada kalıcı hipoparatiroidi gelişti. Patoloji raporlarına göre santral metastaz olmayan 26, olan 24 hasta vardı. Demografik veriler ve tıbbi öykü ile iki grup cinsiyet, ortalama yaş, riskli yaş grubunda bulunan hasta sayısı, ailede tiroid kanseri hikayesi vediyabetli hasta sayısı açısından karşılaştırıldığında bu özellikler açısından iki grup arasında anlamlı fark yoktu. Gruplar laboratuvar verileri ile tiroid fonksiyon testleri, nötrofil/lenfosit oranı, platelet/lenfosit oranı, ortalama platelet volumü açısından karşılaştırıldığında iki grup arasında anlamlı fark yoktu. Ortalama tümör boyutu açısından iki grup arasında anlamlı fark olmasa da tümörleri T1 ve T2 (20 mm'den büyük) olarak ayırdığımızda, T2 tümörler istatistiksel olarak daha fazla santral metastaz yapmaktaydı. Kapsüllü olma ve lenfositik tiroidit özellikleri açısından iki grup arasında anlamlı fark olmasa da papiller kanser alt tipi, kapsül invazyonu ve multisentrisite açısından iki grup arasında anlamlı fark vardı. Klasik varyant dışı olanlar, kapsül invazyonu olanlar ve multisentrik olanlar daha sık santral metastaz yapmaktaydı. BRAF mutasyonu hastaların sadece 19 tanesinde bakılabildi. Bunlardan 11 tanesinde BRAF mutasyonu saptandı (9 metastatik, 2 metastaz yapmayan). Tüm örneklem bu açıdan değerlendirilemese de BRAF mutasyonu, santral metastaz yapan grupta istatistiksel olarak daha yüksek olarak tespit edildi. Sonuç: Tiroid papiller karsinomu; 2 cm'den büyük, kapsül invazyonu yapmış, multisentrik, histolojik olarak klasik varyant dışında ise ve BRAF mutasyonu pozitifse santral metastaz yapma açısından daha risklidir. Bu özelliklerden tümör boyutu ve BRAF mutasyonu operasyon öncesi bilinebilir. Operasyon öncesi bu özellikler bulunan hastalara klinik olarak lenf nodu metastazı negatif olsa da profilaktik santral bölge boyun diseksiyonu önerilebilir.

Özet (Çeviri)

Aim: To find risk factors about central metastasis in thyroid papillary carcinomas by comparing clinical and pathological characteristics of metastatic and non-metastatic groups. Materials and Methods:Fifty patients who were done total thyroidectomy and central neck disection by Department of Otolaryngology – Head and Neck Surgery, Faculty of Medicine, Erciyes University were enrolled to the study. They were examined retrospectively and their genders, ages, family stories, locations, radiotherapy stories, laboratory examinations, operative findings and pathological records were found. Their specimens were deparaffinized and BRAF mutation was researched in tumor cells by PCR. Patients were divided into two groups according to their pathological results as central metastasis negative and positive. Their clinical and patological features including BRAF mutation were compared statistically. Findings:There were 39 women and 11 men in the study group. Mean age was 42.88 (12-77). Thirty two patients were performed prophylactic and 18 patients were performed therapeutic neck disection. There were 21 patients who were done parathyroid implantation. There were 32 patients experienced early hypoparathyroidism, five of whom were permanent.There were 26 and 24 patients in metastasis negative and positive groups respectively. There was no difference between two groups about the features of gender, mean age, risky age, thyroid carcinoma in family history and diabetes. Compared labarotory findings; there was no difference between two groups about the variable of thyroid function tests, neutrophyl/lymphocyte ratio, platelet/lymphocyte ratio and mean platelet volume. Although there was no significant difference about the mean size of tumor; T2 size tumors (higher than 20 mm) were more in metastasis positive group. Compared the features of capsule and lymphocytic thyroiditis, there was no significant difference between two groups. There were significant difference between two groups about the features of histological subtype, capsular invasion and multicentricity. Tumors which were non-classical variant and had multicentricity and capsular invasion were more prone to central metastasis. PCR to research BRAF mutation could be performed to 19 patients only. There were 11 BRAF mutation positive tumors. Nine of them were in metastasis positive group and this was a significant difference statistically. Conclusion: T1 tumor has lower risk. Non-classical variant, multicentricity and BRAF mutation have higher risk of central neck metastasis. Tumor size and BRAF mutation can be detected preoperatively. Therefore; propylactic central neck disection could be offered this type of patients, even if there is no central metastasis clinically.

Benzer Tezler

  1. Diferansiye tiroid kanserli hastaların klinik ve kardiyovasküler risk faktörlerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective analysis of clinical and cardiovascular risk factors in patients with differentiated thyroid cancer

    SAFİYE ARIK

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA KEMAL BALCI

  2. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde Phosphatase and tensin homolog (PTEN), Phosphoinositide-3 kinase (PI3K), mammalian target of rapamycin (mTOR), KRAS ekspresyonlarının değerlendirilmesi ve klinik prognostik önemi

    Clinic and prognostic significance of Phosphatase and tensin homolog (PTEN), Phosphoinositide 3 kinase (PI3K), mammalian target of rapamycin (MTOR), KRAS expression in differentiated thyroid cancer

    BERNA BOZKURT DUMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    OnkolojiÇukurova Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. I. OĞUZ KARA

  3. Farklılaşmış tiroid kanserlerinin klinik seyrini ve prognozunu etkileyen faktörler

    Başlık çevirisi yok

    ÖZLEM SOYLUK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEŞE ÖZBEY

  4. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde izlenen diferensiye tiroid kanseri olgularının tedavi ve takip sonuçları

    Outcome of differentiated thyroid cancer treated at Cerrahpasa Medical Faculty

    SAADET ATAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇETİN ÖNSEL

  5. GATA Nükleer Tıp AD' da 1992-2007 yılları arasında uygulanan I-131 tedavi sonuçlarının, başlangıç evrelemesi ve risk faktörleri ile karşılaştırarak kurumsal tedavi ve takip protokolünün belirlenmesi

    The establishment of institutional treatment and follow-up protocols by comparison of I-131 treatment results, which were performed between 1992 and 2007 at GATA Department of Nuclear Medicine, with the primary staging and the risk factors.

    ENGİN ALAGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Radyoloji ve Nükleer TıpGATA

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NURİ ARSLAN