Diferansiye tiroid kanserli hastaların klinik ve kardiyovasküler risk faktörlerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective analysis of clinical and cardiovascular risk factors in patients with differentiated thyroid cancer
- Tez No: 360401
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA KEMAL BALCI
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 126
Özet
Tiroid folikül epitel hücrelerinden kaynaklanan diferansiye tiroid kanserleri, tiroid kanserlerinin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Diferansiye tiroid kanserlerinin yaklaşık %85'i papiller, %10'u foliküler ve %3'ünü Hürthle hücreli veya oksifilik tümörler oluşturur. Çalışmamızda diferansiye tiroid kanseri tanısı alan hastaların retrospektif olarak incelenmesi ve kardiyovasküler risklerinin belirlenmesi, ulusal ve uluslararası tedavi kılavuzlarına uyumun değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada 1984-2013 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalında en az 1 yıl süre ile takip edilmiş 172 diferansiye tiroid karsinomlu hasta araştırmaya dahil edilmiştir. Hastaların tanı anındaki yaşı, cinsiyet, takip süresi, patolojik özellikleri (tümörün tipi, subtipi, maksimum tümör boyutu, vasküler invazyon, tanı anında ve takiplerde lenf nodu metastazı, ekstratiroidal invazyon, tanı anında ve takiplerde uzak metastaz varlığı, multisentrik olması), cerrahi şekli, cerrahi komplikasyonları (en az 1 yıldır var olan hipoparatiroidi ve/veya vokal kord paralizisi), verilen RAİ dozu, tedaviden 7 gün sonra ve 9-12 ay sonra yapılan I-131 TVT (tüm vücut taraması), takip süresince yapılan boyun USG'leri, stimüle tiroglobülin ve antitiroglobulin değerleri, radyoaktif iyot tedavisinden sonra TSH'nın süprese olduğu dönemdeki tiroglobülin ve antitiroglobülin değerleri, AKŞ, Cr, T. kolesterol, LDL-K, HDL-K, trigliserid, ALT, albumin, Ca, P, TSH, fT4 düzeyleri, kardiyovasküler hastalıkları ve risk faktörleri (DM, HT, KKH, dislipidemi, SVO, periferik arter hastalığı, ailede erken yaşta CVD (1. derece akrabalarda erkeklerde ˂55 yaş, kadınlarda ˂65 yaş), sigara, alkol kullanımı, atriyal fibrilasyon varlığı hastane kayıtları ve hasta dosyalarından kaydedildi. Hastalar AJCC/UICC TNM evrelemesi ve ATA risk skoruna göre gruplandırıldı. Olguların 141'i (%83,4) papiller tiroid kanser (PTC), 28'i (%16,6) foliküler tiroid kanser (FTC) idi. Hastaların 155'i kadın, 14'ü ise erkek olup, K/E oranı: 11,3 idi. TNM evrelemesine göre yapılan değerlendirmede olgularımızın %81,7'si Evre I, %5,3'ü Evre II, %10,6'sı Evre III hastalığa sahip olup, %2,4'ünün evresi bilinmiyordu. ATA (American Thyroid Association) risk skorlamasına göre ise hastaların %72'si düşük, %21'i orta risk grubunda olup, %7'sinin risk durumu bilinmiyordu. Düşük risk grubunda olan hastaların %87,5'i, orta risk grubunda olan hastaların %100'ü RAİ tedavisi aldı (p: 0,02). Tanı anında yaş ortalaması FTC'de PTC'ye göre daha yüksek saptandı (p:0,02). Ortalama tümör çapı PTC'de 1,39±1,24 cm, FTC'de 2,33±1,19 cm olup FTC'de anlamlı bir şekilde daha yüksek idi (p:0,03). Vasküler invazyon FTC'inde (p: 0,01), ekstratiroidal invazyon ise PTC'inde (p:0,046) daha sık görüldü. 3 hasta tanı anında metastatik idi. Kalan 169 hastanın 13'ünde (%7,7) nüks gelişti. Bu hastaların 12'si PTC (%92,3), 1'İ FTC (%7,7) idi. Tanı anındaki yaş ortalaması rekürrens grubunda, remisyon grubuna göre daha yüksek idi (p:0,02). Ortalama tümör çapı rekürrens grubunda 2,17±2,03 cm, remisyon grubunda 1,31±1,12 cm olup, rekürrens grubunda anlamı bir şekilde daha yüksek bulundu (p:0,03). 141 papiller tiroid kanserli hastanın 12'sinde (%8,5), 28 foliküler tiroid kanserli hastanın 1'inde (%3,6) nüks meydana geldi (p:0,001). Tanı anında ekstratiroidal invazyonu ve lenf nodu metastazı olanlarda nüks daha sık görüldü (p:0,000). Multifokalitenin, cinsiyetin, vasküler invazyonun ve cerrahi şeklinin nüks üzerine anlamlı etkisi saptanmadı. Cerrahi komplikasyonlara boyun disseksiyonu yapılan hastalarda daha sık rastlanıldı (p:0,003). Total tiroidektomi ve tamamlayıcı tiroidektomi arasında ise cerrahi komplikasyon görülme açısından anlamlı fark saptanmadı. Hipoparatiroidi boyun disseksiyonu yapılanlarda (p:0,002) ve tamamlayıcı tiroidektomide yapılanlarda daha sık iken (p:0,0001), vokal kord paralizisi açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. Hastaların %21,5'unda DM, %30,2'sinde HT, %4,7'sinde KKH, %1,2'sinde SVO, %26,2'sinde dislipidemi, %15,1'inde ailede erken yaşta CVD öyküsü mevcuttu. Atrial fibrilasyon 3 kişide (%1,7) görüldü. AF'si olan tüm hastalar kadın ve 60 yaş üzerinde idi. AF'si olanlarda kardiyovasküler olaylar, olmayanlara göre daha sık görüldü (p:0,02). T. Kolesterol ve LDL-kolesterol düzeyleri rekürrens grubunda remisyon grubuna göre daha yüksek idi (p:0,02). Dislipidemisi olan hastalarda kardiyovasküler olaylara daha sık rastlanıldı (p:0,02). Sonuç olarak; çalışmamızda histolojik tip, tanı anındaki yaş, tümör çapı, tanı anında ekstratiroidal invazyon ve lenf nodu metastazı varlığının nüks riskini arttırdığı saptanmıştır. Ancak bu ve diğer risk faktörleri göz önüne alınarak daha büyük hasta gruplarında çalışmaların yapılması uygun olacaktır. Diferansiye tiroid kanserli hastaların kardiyovasküler risk faktörleri açısından yakın takip edilmesi, TSH süpresyon tedavisinin hastaların risk düzeyi ve yaşlarına göre daha dikkatli yapılması ve RAİ tedavisinin hastaların risk düzeylerine göre daha seçici olarak verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz
Özet (Çeviri)
Differentiated thyroid cancers account for the majority of thyroid cancers deriving from thyroid follicular epithelial cells. Common types of differentiated thyroid cancers comprise papillary cancers (85% of cases), follicular cancers (10%) and Hurthle (oxyphilic) cell carcinomas (3%). Our study aimed to conduct a retrospective analysis of patients diagnosed with differentiated thyroid cancer, as well as cardiovascular risk identification and evaluation of compliance with national and international treatment guidelines. This retrospective study included a sample of 172 patients with differentiated thyroid cancer, who were followed up for at least one year at Akdeniz University Medical Faculty Hospital, Department of Endocrinology and Metabolic Diseases between 1984 and 2013. The following parameters found in the hospital records and patient files were included in the analyses: patient's age at diagnosis, gender, follow-up period, pathological characteristics (tumor type, subtype, maximum tumor size, vascular invasion, lymph node metastases at diagnosis and during follow-up, extrathyroidal invasion, distant metastases at diagnosis and during follow-up, multicentricity), surgical method, surgical complications (hypoparathyroidism and/or vocal cord paralysis for at least 1 year), RAI therapy dose, iodine-131 whole body scan performed at 7 days and 9-12 months after the treatment, neck ultrasonography during follow-up, stimulated thyroglobulin and anti-thyroglobulin values, suppressed TSH thyroglobulin and anti-thyroglobulin levels after RAI therapy, Fasting Blood Sugar, Creatinine, T. cholesterol, LDL-C, HDL-C, triglycerides, ALT, albumin, calcium, phosphorus, TSH, fT4 levels, cardiovascular diseases and risk factors [diabetes mellitus, hypertension, coronary heart disease, dyslipidemia, cerebrovascular event and peripheral artery disease, family history of early CVD (for first degree relatives, ˂55 years in men and ˂65 years in women), smoking, alcohol use], atrial fibrillation. Patients were categorized based on their AJCC/UICC TNM staging and risk scores for ATA risk stratification. Of the patients included in the study, 141 patients (83.4%) had papillary thyroid cancer (PTC), while 28 patients (16.6%) had follicular thyroid cancer (FTC). 155 of the patients were female and 14 were male, with a female: male ratio of 11.3. The evaluation of patients based on TNM staging showed that 81.7% of the patients had Stage I disease, 5.3% Stage II, 10.6% Stage III, and 2.4% unknown stage. Based on ATA (American Thyroid Association) risk stratification, 72% of the patients were categorized as low-risk group, 21% intermediate-risk group, while 7% had unknown risk status. 87.5% of the patients in the low-risk group and 100% of the patients in the intermediate-risk group had received RAI therapy (p:0,02). The mean age at diagnosis with FTC was higher than PTC (p:0,02). Average tumor diameter was 1.39±1.24 cm in PTC and 2.33±1.19 cm in FTC, which was significantly higher in FTC (p:0,03). Vascular invasion was more prevalent in FTC (p:0,01), while extrathyroidal invasion was more prevalent in PTC (p:0,046). Only 3 patients had metastatic disease at diagnosis. Of the remaining 169 patients, 13 (7.7%) had recurrence. 12 (92.3%) of these patients had PTC, and only 1 of them had FTC (7.7%). The mean age at diagnosis was higher in the recurrence group than in the remission group (p:0,02). The mean tumor diameter was significantly greater in the recurrence group (p:0,03), with 2.17±2.03 cm in the recurrence group and 1.31±1.12 cm in the remission group. Of the 141 patients with papillary thyroid cancer, 12 (8.5%) developed recurrence, while only 1 of the 28 patients with follicular thyroid cancer (3.6%) had recurrences (p:0,001). Recurrence rate was higher in patients with extrathyroidal invasion and lymph node metastasis at diagnosis (p:0,000). Multifocality, sex, vascular invasion, and surgery method were found to have no significant effect on recurrence. Surgical complications were more prevalent in patients undergoing neck dissection surgery (p=0.003). No significant difference was found between the complication rates of total thyroidectomy and completion thyroidectomy. Hypoparathyroidism was more prevalent in the patients receiving neck dissection (p:0,002) and those receiving completion thyroidectomy (p:0,0001), whereas no significant difference between the groups in terms of vocal cord paralysis. Of the patients 21.5% had DM, 30.2% HT, 4.7% CHD, 1.2% CVO, 26.2% dyslipidemia, and 15.1% family history of early CVD. Only 3 (1.7%) patients had developed atrial fibrillation. All patients with AF were women over the age of 60. Cardiovascular events were more prevalent in patients with AF, as compared to those with no AF history (p:0,02). T. Cholesterol and LDL-cholesterol levels were significantly lower in the recurrence group than in the remission group (p:0,02). Incidence of cardiovascular events was higher in patients with dyslipidemia (p:0,02). In conclusion, our study found that factors such as histological type, age at diagnosis, tumor size, extrathyroidal invasion and lymph node metastasis at diagnosis increased the risk of recurrence. However, further studies with larger sample sizes are needed to elucidate the role of these factors and other possible risks. Finally, we suggest that patients with differentiated thyroid cancer should be closely monitored for cardiovascular risk factors, and TSH suppression therapy should be administered after careful evaluation based on the patient's risk category and age, while adopting a more selective approach to the use of RAI therapy based on the patient's risk category
Benzer Tezler
- Development of mirna biomarkers for the differentiation between gingivitis and periodontitis: A pilot study
Gingivitis ve periodontitis ayrımı için mirna biyobelirteçlerinin geliştirilmesi: Pilot çalışma
DHAFIR LATIEF FAYADH FAYADH
Doktora
İngilizce
2023
BiyokimyaSüleyman Demirel ÜniversitesiKimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA CALAPOĞLU
- Tiroid otoantikor pozitifliği olan hastaların total tiroidektomi sonrasında otoantikor düzeyi değişiminin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of changes in autoantibody levels after total thyroidectomy in patients with positive thyroid autoantibodies
SEMİHA YAŞAR TÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBursa Uludağ Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDİNÇ ERTÜRK
- Tiroid bezinin malign tümörlerinde boyuna yaklaşım
The approach of thyroid gland malign tumour to neck
MURAT DOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Kulak Burun ve BoğazAnkara ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. T. BABÜR KÜÇÜK
- Tiroid karsinomlarında sağkalımı etkileyen faktörler
Factors affecting survival in thyroid carsinomas
SEMRA COŞKUN SALİMOĞLU
- İyi diferansiye tiroid kanserlerinde prognostik faktörler
Prognostic Factors for well-differentiated thyroid carcinoma
SERCAN AKSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıHacettepe Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİLÜFER GÜLER
DOÇ. DR. EVREN ÖZDEMİR