Geri Dön

Mesanenin değişici epitel hücreli karsinomunda idrar ve doku surfaktan A, surfaktan D seviyelerinin tespiti ve klinik öneminin araştırılması

Detection of SP-A, SP-D levels in urine samples and tissues in transitional cell carcinoma of bladder and investigation of its clinical significance

  1. Tez No: 445410
  2. Yazar: ZEKİ AKTAŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ÖMER YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: GATA
  10. Enstitü: Haydarpaşa Eğitim Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Mesanenin değişici epitel hücreli kanseri, sık nüks eğilimi, tedavisiz kaldığında yüksek metastaz riski ve tedavi sonrası yakın takip gerektirmesi nedeni ile üroloji pratiğinde önemli bir kanserdir. Tanı ve takipte altın standart yöntem sistoskopidir. Tedavide kullanılan intravezikal ajanların etkinliğinin az ya da yan etkilerinin fazla olması dolayısıyla farklı terapötik ajanların geliştirilmesi önemlidir. Temel olarak akciğerlerin yüzey gerilimini düşüren ve ayrıca immün düzenleyici görevleri de olan SP-A (Surfaktan A) ve SP-D (Surfaktan D) üroepitelyumda da mevcuttur. Doğal immünitede önemli rollere sahip olduğu gösterilen özellikle SP- D' nin mesane epiteli üzerinde enfeksiyondan koruyucu etkilerinin gösterilmesi ve farklı dokularda malignite ve enfeksiyöz olaylarda surfaktan ekspresyonunun değişmesi, mesane kanseri gibi immün sistemle ilişkili olduğu varsayılan bir kanser türünde bu proteinlerin üroepitelyumdaki miktarlarının mesane kanserinin etyopatogenezinde rol oynayabileceği fikrini oluşturmuştur. Bu sebeple mesane kanseri tanısı alan hastaların tedavi öncesi idrar örneklerinden ve sağlıklı bireylerden oluşan kontrol grubunun idrar örneklerinden ELISA yöntemiyle ölçülen SP-A ve SP- D seviyeleri karşılaştırılmıştır. İlaveten aynı hasta grubundan alınan patoloji örnekleri grubun kendi içerisinde düşük dereceli, yüksek dereceli ve kasa invaziv olmuş veya ilerlemiş kanserler olacak şekilde immünohistokimya bakıyla SP-A ve SP-D ekspresyonu açısından değerlendirilmiştir. Her iki değerlendirmede SP-A seviyeleri benzer bulunmuştur. SP-D'nin, immünhistokimyasal değerlendirmede yüksek dereceli tümörlerde boyanma şiddeti ve yüzdesi azalmış bulunurken, düşük dereceli tümörlerde artmış olarak izlenmiştir. Ayrıca ELISA ile idrardaki SP-D değerlendirmesinde, hasta grupta idrarda SP-D miktarının artmış olduğu gösterilmiştir. Bu sonuçlar SP-D'nin üroepitelyumdaki ekspresyonunun, mesane kanseri oluşum mekanizmalarıyla ilintili olabileceği fikrini oluşturmaktadır. Bu, yeni bir tarama ve tedavi yöntemi açısından da yeniliklere yol açabilir

Özet (Çeviri)

The transitional cell cancer of the bladder is an important cancer in the urological practise. It has frequent recurrence tendency, high metastasis risk when it is untreatened, and it requires close follow-up after treatment. Cystoscopy is the gold standard method for the diagnosis and follow-up. Developing new treatment agents is important, because current intravesical agents are not able enough to treat cancer and also they have many adverse effects. Surfactant A (SP-A) and Surfactant D (SPD), which decrease the surface tension of lungs and but also have immune modulatory functions, are present in uroepithelium too. Particularly SP-D has important roles in the innate immunity. SP-D protects the bladder epithelium against infection. SP-D expression alters due to infectious or malignant processes. Thus, the amount of SP-D may have an important role of the pathogenesis of bladder cancer, because bladder cancer is related to immune system. Therefore, in this study we compared the urine samples of first diagnosed bladder cancers before treatment and urine samples of control group by ELISA method. SP-A and SP-D levels are measured in each group. On the other hand, we compared the expressions of SP-A and SP-D in high grade, low grade and muscle invasive or advance cancer in study group by using immunohistochemistry evaluation. There were no significant differences of levels of SP-A in groups of both studies, ELISA and immunohistochemistry, but we showed SP-D was expressed more in high grade tumors and less in low grade tumors. In urine samples, SP-D levels were found to be increased in the study group. This study revealed that, expression of SP-D may be associated with bladder cancer formation mechanisms. These results may lead to new innovations in terms of screening and treatment modalities.

Benzer Tezler

  1. Mesanenin değişici epitel hücreli karsinomlarında AgNOR ve mitotik indeks yöntemlerinin tümör grade'i ve stage'i ile ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    SERRA KAYAÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    PatolojiSelçuk Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LEMA TAVLI

  2. Mesanenin primer T1 değişici epitel hücreli karsinomlarında maspin ve Ki-67 ekspresyonunun ve prognostik etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the expression of maspin and Ki-67 and its prognostic effect in primary T1 transitional cell carcinoma of the bladder

    DEMET TURAN AÇIKALIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    PatolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜLKÜ ÖNER