Geri Dön

Kronik olarak tam tıkalı koroner artere uygulanan perkutan transluminal koroner anjioplasti sonuçlarının değerlendirilmesi

The Assessment results of percutaneous transluminal coronary angioplasty in chronic total coronary artery occlusion

  1. Tez No: 44707
  2. Yazar: TUFAN TÜKEK
  3. Danışmanlar: PROF.DR. YILMAZ NİŞANCI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Kardiyoloji, Endocrinology and Metabolic Diseases, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1995
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

ÖZET Çalışmamızın amacı, klinik olarak iskemik kalb hastalığı semptomu olan, kronik veya akut myokard infarktüsü subakut döneminde bulunan, anjiografisinde total oklüzyonu olan hastalara uygulanan anjioplastinin ve anjioplasti sonrası gelişen restenozun sol ventrikul fonksiyonları üzerine olan etkisini incelemektir. Toplam 45 hastada 48 total tıkalı damara anjioplasti uygulandı. Bunlardan 42'sinde başarılı olundu (primer başarı:%87.5), 6'sında ise başarılı olunamadı. Bu hastalardan 14'ü çeşitli nedenlerden çalışma programından çıkarıldı. Çalışmaya başarılı anjioplasti yapılan 4'ü kadın, 27'si erkek toplam 31 hasta alındı. Ortalama yaş 49.64±9.76 yıl olarak bulundu. Hastalann 20'si LAD, 8'i RCA, 3'ü Cx lezyonuna sahipti. Bunların 17 'sinde Q dalgalı myokard infarktüsü, 7'sinde Q dalgasız myokard infarktüsü bulguları vardı. Yedi hastada ise infarktüs lehine bir bulgu saptanmadı. Onaltı hastada tek damar, 13 hastada 2 damar, 2 hastada ise 3 damar hastalığı vardı. Yine 31 hastanın 24'ünde total oklüzyon, 7'sinde ise subtotal oklüzyon mevcuttu. Myokard infarktüsünden anjioplastiye kadar geçen süre (oklüzyon süresi) ortalama, 121.9±149.2 gün, anjioplastiden sonra kontrol koroner anjiografiye kadar geçen süre ise, 171.54±79.54 gün olarak bulundu. Anjioplasti öncesi hastalann klinik özellikleri, angina pektoris durumu, koroner arter hastalığı risk faktörleri kaydedildi. Koroner arteriografi ve sol ventrikülografi dijital ve sineanjiografik kayıtlar alınarak yapıldı. Lezyonun darlık derecesi ve distal akım patemi belirlendi. Sol ventrikülografide ventrikul duvan sağ ön oblik pozisyonda S segmente ayrılarak, her bir segmentin duvar skoru belirlendi. LAD tezyonu olan bir kısım hastada ise, bu işlemler dijital aletlerin yerine sineanjiografi ile yapıldı ve sağ ön oblik pozisyonda 5 segment şu şekilde numaralandırıldı. 1=Normal, 2=Hafıf hipokinezi, 3=Ağır hipokinezi, 4»Diskinezi, 5= Anevrizma. Koroner anjioplasti, ayrı bir seansta ve dijital sineanjiografi görüntüleme yöntemi kullanılarak yapıldı. Darlık derecesinin %50'nin altına inmesi başarılı olarak kabul edildi. 73Anjioplasti sonrası takipte, şikayeti olan hastalara beklemeden, şikayeti olmayan hastalara ise 3-6 ay içinde sintigraflk metodlar (SPECT) uygulanarak, kontrol koroner anjiografi yapıldı. Kontrolde yapılan koroner arteriografi ve sol ventrikülografide benzer ölçümler tekrarlandı, istatistiksel analizlerde“student-t testi”ve“Yates x2”testi uygulandı. Kontrol koroner arteriografide, 31 hastadan 12'sinde damann açık kaldığı (%38), 19'unda ise %50 ve üzerinde darlık geliştiği (restenoz) (%62) belirlendi. Yine 31 hastanın 16' sın da %70 ve üzerinde darlık olduğu (%S2), bunların 7'sinde ise reoklüzyon geliştiği tespit edildi (%22.5). Restenoz gelişen ve gelişmeyen gruplar karşılaştırıldığında, hastaların infarktüs geçirdiği tarihten anjioplasti yapılan tarihe kadar geçen süre (oklüzyon süresi), anjioplastiden kontrol koroner aıteriografisine kadar geçen süre, infarktüs lokalizasyonu, Q dalgalı veya Q dalgasız infarktüs oranlan, stabil ve“unstable”angina pektoris oranlan ve rezidüel darlık açısından bir fark bulunmadı. Daman açık bulunan hastalarda PTKA sonrası rezidüel darlık %20.90±5.83 olarak bulunurken, restenoz gelişenlerde %20±9.42 bulundu (p:0.77). Risk faktörlerinden hipertansiyon, her iki grupta eşit olarak bulunurken, dlabet ve sigara içme oranının restenoz gelişen grupta daha fazla olduğu görüldü, ilginç olarak total kolesterol miktan, daman açık bulunan hastalarda, restenoz gelişenlere göre anlamlı derecede daha fazla idi. Daman açık bulunanlarda total kolesterol ortalama 260.3±44.84mg/dl, HDL:42.37±8.3mg/dl, LDL: 166.5±35.63mg/dl, trigliserid:250±86.7mg/dl olarak bulundu. Restenoz gelişenlerde total kolesterol ortalama 222.9±48.58mg/dl (p:0.02), tıigllserid: 195.77±59.75 mg/dl, HDL: 37.11 ±12.02 mg/dl, LDL: 144.47±39.6 mg/dl bulundu. Daman açık bulunan hastalarda, klinik olarak belirgin düzelme meydana geldiği,“unstable”anginası olan 7 hastada ve stabil anginası olan 3 hastada anginal şikayetlerin kaybolduğu, sadece 1 hastada stabil angina şikayetinin devam ettiği görüldü. Anjiografik olarak, anjioplasti öncesi değerler ile, kontrol arteriografidekî değerler karşılaştırdığında, daman açık bulunan hastalarda, sol ventrikül global ve bölgesel fonksiyonlarında belirgin düzelme olduğu görüldü. EF anlamlı derecede artarken, tüm segmentlerde hareket skorunun düzeldiği, ancak vaka sayısı yetersiz olduğundan, bu düzelmenin anlamlı olmadığı görüldü. 74Daman açık olan hastalarda anjioplasti öncesi ve sonrası anjiografi bulguları Darlık derecesi: EF: Anjioplasti öncesi %100 %65.58±12.02 Anjioplasti sonrası %29.54±11.05 %71.08±10.62 p değeri p

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Sol ön inen artere mıdcabg tekniği ile bypass uygulanan hastalarda orta dönem ''lima-lad'' açıklığını değerlendirmede miyokard perfüzyon sintigrafisinin yeri

    The value of myocardial perfusion signature in the evaluation of medium-lima-lad clearance in patients bypass applied with midcabg technique

    RAMAZAN AKDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMET DİNDAR

  2. Üçüncü trimesterde gebelik rinit varlığının rinomanometri ile araştırılması

    Investigation of pregnancy rhinitis presence in third trimester with rhinomanometry

    RUSTEM FİLİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kulak Burun ve BoğazAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET URAL

  3. Gebelikte ve doğum sonrasında nazal fizyolojinin anterior rinoskopi ve anterior rinomanometri ile kıyaslanması

    The comparison of nasal physiology of pregnancy and postpartum period with anterior rhinomanometry and anterior rhinoscopy

    MEHMET KARATAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bakanlığı

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMET TEKİN

  4. Safra kesesi ve safra yolları hastalıklarında kolesintigrafinin klinik değeri

    Başlık çevirisi yok

    ERSİN KOBANER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1984

    GastroenterolojiSağlık Bakanlığı

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    DR. AHMET ATAY