Geri Dön

I-123 MIBG, Ga-68 DOTA-PET ve 24 saatlik idrar metabolitleri ile erken-geç ga-68 dota-pet görüntülerindeki tutulum paterninin feokromositoma tanısındakı etkinliğinin karşılaştırılması

Comparison of i- I-123 MIBG, Ga-68 DOTA PET, 24 hours urine metabolites and early-late ga-68 image retention patern for pheochromacytoma diagnosis effectiveness.

  1. Tez No: 452551
  2. Yazar: ARİA FOROUZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TANJU YUSUF ERDİL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Radyoloji ve Nükleer Tıp, Endocrinology and Metabolic Diseases, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Giriş: Feokromositoma, sürrenal medulla ve sempatik ganglionların nadir görülen bir nöroendokrin tümörüdür. Bu tümörlerin lokalizasyonu için uzun yıllardır BT, MR, MIBG sintigrafisi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Son yıllarda kullanılmaya başlanan Ga68 DOTA-PET bazı çalışmalarda diğer görüntüleme yöntemlerine üstünlüğüyle dikkat çekmekte olsa da pozitif-negatif ayrımı yapılabilecek bir SUVmax cut-off değeri elde etmeye yarayacak yeterli çalışma halen bulunmamaktadır. Çalışmamızda, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'nda feokromositoma şüphesi/ön tanısı ile refere edilerek DOTA-TATE PET/BT(1.-2.-3.saat görüntüleme) çekimi yapılmış olan hastalarda, DOTA-TATE tutulumlarının feokromositoma tanısına katkısı ve tutulumun adenom boyutu veya hormon düzeyleri ile ilişkisini araştırmak amaçlandı. Materyal-Metod: Nükleer Tıp Anabilim Dalı'na 24 Haziran 2015 – 1 Kasım 2016 tarihleri arasında Endokrinoloji polikliniklerinden feokromositoma şüphesi/ön tanısı ile refere edilmiş ve DOTA-TATE PET/BT(1.-2.-3.saat görüntüleme) tetkiki yapılmış 76 hasta çalışmaya dahil edildi. 2. veya 3.saat DOTA PET görüntüleri olmayan 6 olgu, patolojik verisine ulaşılamayan veya klinik takibi terketmiş 5 olgu, klinik kararsız kalınan 4 olgu, DOTA PET çekimi öncesi opere edilmiş olan 2 olgu, çekim öncesi DOTA PET tutulumunu etkileyecek ilaç kullanmış olan 2 olgu çalışma dışı bırakıldı. Çalışma dışı kalan 19 hasta sonrası kalan 57 olgunun 1.-2.-3.saat DOTA-TATE PET/BT görüntüleri incelendi. Ayrıca, hastaların 24 saatlik idrar metanefrin/normetanefrin düzeyleri, BT görüntüleri, varsa I-123 MIBG sintigrafisi görüntülemeleri, patoloji sonuçları çalışmada kullanıldı. Lezyonlara nihai tanı histopatolojik değerlendirme veya klinik takiple birlikte görüntüleme yöntemleriyle yapılan takip sonucu konuldu. Bulgular: Çalışmaya 20 erkek, 37 kadın toplam 57 hasta alındı. Hastaların yaş ortalaması 51±14 idi. Lezyonlar için boyut, HU atenüasyon değeri, lezyon SUVmax, karaciğer SUVmax, dalak SUVmax, lezyon SUVmen, karaciğer SUVmen, dalak SUVmen, hormon düzeyleri karşılaştırıldı. Feokromositoma pozitif olgularda lezyon boyutu ortalaması 35 mm(min:10, max:87), negatif olgularda ise 26 mm(min:11, max:100) olarak saptandı. Lezyon boyutu ile idrar metanefrinleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı(p=1). Çalışmamızda; MIBG sintigrafi çekilmiş 26 olgu değerlendirildiğinde sensitivite % 67 spesifite % 79 olarak ölçüldü; buna karşın DOTATATE PET/BT çekilmiş 57 olguda bu tetkikin sensitivitesi % 89, spesifitesi % 82 olarak bulundu. Çalışmamızda MIBG yöntemiyle yanlış negatif olarak tespit edilen 4 feokromasitoma olgusu DOTA-TATE PET yöntemi ile feokromositoma tanısı aldı. Sürrenal DOTA-TATE tutulumu ile lezyon boyutu arasında spearman korelasyon analizi ile anlamlı ilişki bulunmadı (ρ= -0.26).ROC analizi ile 1. Saat için SUVmax cut-off değeri 9,5olarak hesaplandı vebu eşik değer ile hassasiyet % 89.5, özgüllük % 57.9 bulundu. 2.saat için eşik değer 11 olarak hesaplandı; buna gore hassasiyet % 84.2, özgüllük % 78.4 bulundu. 3.saat için eşik değer 12 olarak hesaplandı; buna gore hassasiyet % 83.3, özgüllük % 85.3 saptandı. Çalışmamızda lezyonlar HU değerlerine göre 3 ana gruba ayrıldı(1.grup:20 HU). Lezyonların HU seviyeleri ile feokromositoma tanısı arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı(p=0.007). Çalışmamızda 20 HU olan 16 olgunun 6'sında feokromositoma tespit edilmedi. Feokromositoma negatif olgularda lezyon atenüasyon değeri ortalaması 4.1 HU(min:-6, max:25), pozitif olgularda ise 8.8 HU(min:5, max:57) hesaplandı. Lezyonların atenüasyon değerleri için ROC analizi yapıldığında feokromositoma tanısına katkı açısından sınır değer 8 HU olarak kabul edilirse BT'nin hassasiyeti % 86.7, özgüllüğü % 62.5, pozitif belirleyicilik değeri % 11.8, negatif belirleyicilik değeri % 40.9 olarak saptandı. HU ile metanefrin ve normetanefrin düzeyleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı(p=0.5312 ve 0.1321). DOTA pozitif kabul edilen 22 hastanın 7'sinde BT görüntülemede HU değeri 20 bulundu. DOTA negatif kabul edilen 17 hastanın 10'unda BT görüntülemede HU değeri 20 bulundu. Fisher'in kesin ki-kare testi sonucuna göre HU seviyeleri ile DOTA tutulumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı(p=0.2). Sürrenal DOTATATE 1.-2.-3.saat tutulumu ile metanefrin ve normetanefrin arasında orta şiddette pozitif korelasyon(ρ=0.57 ve 0.49) saptandı ve anlamlı bulundu(p

Özet (Çeviri)

Introduction: Pheochromocytoma is a rare neuroendocrine tumor of the adrenal medulla and sympathetic ganglia. CT, MRI, MIBG scintigraphic imaging methods have been used for localization of these tumors for many years;,Ga68 DOTA-PET which is started to be usedin recent yearshas a superiority over other imaging methods in some studies, there is still not enough study to obtain a quantitative SUVmax cut-off value for for positive and negative discrimination. In our study, it was aimed to investigate the contribution of DOTA involvements to the diagnosis of pheochromocytoma and the association of the involvement with adenoma size or hormone levels in patients who were referred to Marmara University, Pendik Training and Research Hospital, Nuclear Medicine Department with suspected/pre-diagnosis of pheochromocytoma and had undergone DOTA-TATE PET/CT (1st-2nd-3rd hour imaging) examinations. Material-Method: Seventy-six patients with suspected/pre-diagnosis of pheochromocytoma who had undergone DOTA-TATE PET/CT (1st-2nd-3rd hour imaging) scan and referred to us from Endocrinology outpatient clinics between June 24, 2015 and November 1, 2016 were included in the study. After 19 patients excluded from the study. (Sixcaseswithout 2ndor 3rdhour DOTA PET images, 5 cases withoutpathological data or wholeft clinical follow-up, 4 caseswithout clinical decision, 2 cases who were operated before DOTA PET scan, 2 casesused medication that would affect DOTA PET uptake before the examination were excluded from the study), DOTA-TATE PET/CT 1st-2nd-3rd hour images of 57 patients were examined. In addition, 24-hour urinary metanephrine/normetanephrine levels, CT images, MIBG scintigraphy images(if there was) and pathology results of patients were used in the study. Final diagnosis histopathological evaluation or clinical follow-up was included in the lesions along with the follow-up result carried out with imaging methods. Results: A total of 57 patients (20-male, 37-female) were included in the study. The mean age of the patients was calculated as 51±14. The size and HU attenuation value of the lesions, lesion SUVmax, liver SUVmax, spleen SUVmax, lesion SUVmen, liver SUVmen, spleen SUVmen and hormone levels were comparedThe mean lesion size was found to be 35 mm (min:10, max:87) in pheochromocytoma positive cases and 26 mm (min:11, max:100) in negative cases. No significant relationship between lesion size and urinary metanephrine was determined (p = 1). In our study, when 26 cases who had MIBG scintigraphy were evaluated, sensitivity was determined as % 67 and specificity as % 79; whereas in 57 cases who had DOTATATE PET/CT scans, sensitivity of this test was found to be % 89 and specificity to be % 82. Four pheochromocytoma cases diagnosed as false negative by MIBG method in our study were diagnosed by DOTA-TATE PET method. The spearman correlation value (ρ) between the adrenal DOTA-TATE involvement and lesion size was determined to be -0.26 but not significant (p=0.1). When the SUVmax values of the lesions were examined by ROC analysis, the threshold for discriminating pheochromocytoma was calculated to be 9.5 for the first hour; in the calculation made using this threshold value, sensitivity, specificity were calculated as 89.5%, 57.9%, respectively; accordingly, the threshold for the 2nd hour was calculated as 11; sensitivity, specificity value were 84.2%, 78.4%, respectively. The threshold for the 3rd hour is calculated as 12; accordingly, sensitivity, specificity were determined to be as 83.3%, 85.3%, respectively. In our study, lesions were divided into 3 groups according to their HU values (Group 1: 20 HU). There was a statistically significant correlation between the HU levels of the lesions and the diagnosis of pheochromocytoma (p=0.007). In our study, when 2 out of 17 patients with 20 HU. The lesion attenuation value was calculated as 4.1 HU (min:-6, max:25) in pheochromocytoma negative cases and 8.8 HU (min:5, max:57) in positive cases. The sensitivity, specificity, positive predictive value, and negative predictive value of CT were determined as 86.7%, 62.5%, 11.8% and 40.9%, respectively, when the cutoff value was accepted as 8 HU in terms of contribution to the diagnosis of pheochromocytoma when ROC analysis was performed for the attenuation values of the lesions. There was no significant relationship between HU and, metanephrine and normetanephrine levels (p=0.5312 and 0.1321). In 7 out of 22 DOTA-positive patients, HU value on CT scan was 20 in 11. Ten of the 17 DOTA-negative patients were found to have a HU value 20 in 5. There was no statistically significant relationship between HU levels and DOTA involvement according to Fisher's exact chi-square test (p=0.2). A moderate positive correlation was found between metanephrine and normetanephrine with adrenal DOTATATE 1st-2nd-3rd hour involvement (ρ=0.57 and 0.49) and determined significant (p

Benzer Tezler

  1. Nöroblastomda multivoksel MR spektroskopi ve ı-123 MIBG bulgularının karşılaştırılması

    Comparison of multivoxel MR spectroscopy and i-123 MIBG findings in neuroblastoma

    ZAKİR SAKCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Radyoloji ve Nükleer TıpKocaeli Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ DEMİRCİ

  2. Tip 2 diyabeti olan hastalarda kardiyak sempatik innervasyonun iyot-123 meta-iyoda-benzil-guanidin ile değerlendirilmesi

    The Evaluation of cardiac sympathetic innervation in patients with type 2 diabetes using iodine-123 meta-iodo-benzyl-guanidine

    SABAHAT İNANIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Radyoloji ve Nükleer TıpGazi Üniversitesi

    DOÇ.DR. MUSTAFA ÜNLÜ

  3. Diyabetik ve diyabetik olmayan koroner arter hastalarında perioperatif dönemde perfüzyon ve innervasyonun seyri ve prognoza olan etkisi

    Perioperative outcome of perfusion and innervation of diabetic and non-diabetic patients and the effect on prognosis in coronary artery disease patient

    SERDAR GÜNAYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiGazi Üniversitesi

    PROF.DR. ALİ ERSÖZ

  4. Behçet hastalarında lipoprotein (a) düzeyleri ve kardiyak adrenerjik aktivitenin 123 I-Metaiyodobenzilguanidin sintigrafi yöntemi ile görüntülenmesi

    Lipoprotein (a) levels in Behçet's disease petients and sintigraphic assessment of cardiac adrenergic activity in these patients with 123 T-metalodo benzylguanidine

    ŞAHİKA ZEYNEP AKI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KADRİ YAMAÇ

  5. I-123 ile kardiyak görüntülerinde üçlü enerji pencere düzeltme yönteminin (TEW) etkisi

    The effect of triple energy window correction method (TEW) in cardiac images with I-123

    MELEK CAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Fizik ve Fizik MühendisliğiDokuz Eylül Üniversitesi

    Medikal Fizik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZLEM KARADENİZ

    PROF. DR. GAMZE ÇAPA KAYA