Geri Dön

Antiemetik etkili bir dilaltı jel formülasyonunun eliştirilmesi, kontrol ve analizleri

Development of an antiemetic sublingual gel formulation, control and analysis

  1. Tez No: 455801
  2. Yazar: ZİYA BAYRAK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AYHAN SAVAŞER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Eczacılık ve Farmakoloji, Pharmacy and Pharmacology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: GATA
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 182

Özet

Dilaltı ilaç uygulamaları hızlı emilim, farmakolojik cevabın bir an önce alınması, karaciğer ilk geçiş etkisinin ortadan kaldırılarak yüksek biyoyararlanım elde edilmesi ve hasta uyuncunun iyi olması açısından tedavide önemli bir yere sahiptir. Dilaltı jel formülasyonları ile etken madde doğrudan çözünmüş olarak verilerek tükürük sıvı hacminin azlığından kaynaklanabilecek çözünme problemleri de ortadan kaldırılacaktır. Bunun yanında, etken maddenin tükürük ile sürüklenip yutulabilmesi bu uygulamanın dezavantajını oluşturur. Çalışmamızda farmakolojik cevabın hızlı bir şekilde alınmasının önemli olduğu nedenleri birbirinden farklı olabilen bulantı ve kusmanın tedavisinde kullanılan metoklopramit (MTC) model etken madde olarak seçilmiştir. MTC suda kolay çözünen, karaciğer ilk geçiş etkisine uğrayan ve potensi yüksek olduğu için dilaltı ilaç uygulamalarında ideal bir etken madde olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, pKa, log P ve molekül ağırlığı ile dilaltı mukoza uygulamaları için eşsiz bir fizikokimyasal özelliğe sahiptir. Dilaltı jel formülasyonları beş adet emilim arttırıcı içermeyen temel, yedi adet emilim arttırcı madde içeren ana formülasyon olmak üzere toplam 12 değişik formülasyon olarak planlanmıştır. Polimer olarak kitozan, poloksamer 407 kullanılmıştır. Emilim arttırıcı olarak dimetil beta siklodekstrin, N-tridesil-d-maltosid ve propilen glikol kullanılmıştır. Ana formülasyonlar üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda; hem akı hem de toplam etken madde geçiş miktarlarında en yüksek sonuçları sergileyen sırasıyla F2, F8 ve F7 formülasyonlarının in vivo çalışmalara katılmasına karar verilmiştir. Ayrıca bu formülasyonlara temel oluşturan F1 formülasyonu ile bağıl biyoyararlanım hesaplanabilmesi için IV dozaj şekli 2 mg etken madde içerecek şekilde Yeni Zelanda ırkı tavşanlara uygulanmıştır. Formülasyonlar arasında ex vivo çalışmaların tersine en yüksek EEA ve Cmax propilen glikol içermeyen F7 formülasyonu sergilemiştir. F7 formülasyonu, propilen glikol içeren F2 ve F8 formülasyonlarına göre yaklaşık olarak 1,5 kat daha yüksek EEA' a ulaşmıştır. F7 formülasyonunun 45 dakika olan tmax süresi daha önce bu bölgeden uygulanan dozaj şekilleri ile elde edilen tmax süreleri ile benzer olarak gözlemlenmiştir.

Özet (Çeviri)

Sublingual drug applications have an important field in therapy in terms of their fast absorption profiles, rapid pharmacologic response, elimination of first pass metabolism, high bioavailability and patient compliance. Sublingual gel formulations have the additional advantages such as active material is in the dissolved form and this eliminates the solubility problem of drug molecules in very little amount of saliva fluid. On the other hand the possibility of drift of drug molecules with saliva constitutes disadvantage of this drug delivery route. In this study metoclopramide (MTC) was chosen as a model drug since in the therapy of different origin of nausea and vomiting taking fast pharmacologic response is very important. MTC can be evaluated as an ideal active material because of its readily soluble in water, susceptible to first pass metabolism and its high potency. Besides its unique physicochemical properties such as , pKa, logP and MW makes it a suitable candidate for sublingual drug application. Developed five basic sublingual gel formulations contained no penetration enhancer while seven main formulations did and totally correspond to 12 formulations. Chitosan and poloxamer 407 was used as polymeric material. Dimetil beta cyclodexrin, N-tridesil-d-maltoside and propylen glycole was chosen as penetration enhancer. Results of in vitro studies showed that F2, F8 and F7 formulations gave the maximum flux and cumulative amount of drug delivery and these formulations were chosen for in-vivo studies. F1 formulation which is basic formulation of F2, F8 and F7 and IV dosage form containing 2 mg MTC were also included in in-vivo formulations carried out on New Zealand rabbits for calculation of relative bioavailability. Contrary to ex vivo results F7 formulation containing no propylene glycole exhibited the highest AUC and Cmax value. F7 formulation has approximately 1.5 times higher AUC value compared to F2 and F8 formulations containing propylene glycole. Tmax value of F7 formulation (45 min.) exhibited similar results with the studies that had been done from this mucosal area with different dosage forms

Benzer Tezler

  1. Ondansetron HCl yüklü ilaç taşıyıcı sistemlerin hazırlanması ve in vitro in vivo değerlendirilmesi

    Preparation of ondansetron HCL loaded drug delivery systems and in vitro/in vivo evaluation

    ZELİHA DUYGU ÖZDAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Eczacılık ve FarmakolojiGazi Üniversitesi

    Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVGİ TAKKA

  2. Yeni bir kompozit tasarım tabanlı optimizasyon stratejisi kullanarak enantiyosaf (S)-(4-klorofenil) (fenil) metanol'ün biyokatalitik sentezi

    Lactobacillus of (S)-(4-chloro phenyl)(phenyl) methanol paracasei bd101 biocatalizer and its synthesis using composite design based optimization method

    NESRULLAH TOZLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    KimyaBayburt Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ENGİN ŞAHİN

  3. Acil servise başağrısı ile başvuran hastaların analizi

    Analysis of patients presented to emergency department with headache

    ERKAN ABDULLAH GÜLDESTE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    İlk ve Acil YardımErciyes Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. POLAT DURUKAN

    PROF. DR. FÜSUN FERDA ERDOĞAN

  4. Sözel, yazılı ve görsel eğitim araçlarının hasta kontrollü analjezi cihazı kullanımına etkisi

    The impact of verbal, written and visual education materials on patient controlled analgesia device usage

    OLCAYTO UYSAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Anestezi ve ReanimasyonTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERKAN KARAMAN

  5. Bariatrik cerrahi planlanan hastalarda akupunktur uygulamasının ameliyat öncesi anksiyete üzerine etkisi

    Effect of acupuncture application on pre surgery anxiety for patients who are planned for bariatric surgical operation

    ÖZGE GÜRSÖZLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MÜNİRE BABAYİĞİT