Geri Dön

Klinefelter hastalarında PAI-1 geni varyantlarının trombofili gelişimi üzerindeki etkisinin incelenmesi

The observation of PAI-1 gene variants on development of thrombophilia in klinefelter patients

  1. Tez No: 458336
  2. Yazar: BURÇİN ERKAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET SEVEN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Genetik, Genetics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Genetik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

Klinefelter sendromu (KS) erkeklerde sık görülen ve seks kromozomlarında oluşan fazlalıktan dolayı meydana gelen genetik bir hastalıktır. Karyotip analizlerine göre bu hastalarda bir ya da daha fazla X oluşumu gözlenmektedir. Tüm etnik gruplarda yaklaşık 500-1000 canlı doğumda 1 görülmektedir. Spermatogenez ve testesteron oluşumu negatif etkilendiğinden KS'li hastalarda toplam testesteron seviyesi düşük bulunmaktadır. Uzun boy, jinekomasti, küçük testisler ve yüksek FSH düzeyi klinik tablosunu oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalar KS'nin trombofili oluşumunu arttırdığını göstermiştir. Androjen eksikliği ya da trombofiliye neden olabilen varyantların bu oluşuma katkı sağladığı düşünülmektedir. Plasminojen aktivatör inhibitör (PAI-1) insanda Serpin E1 proteinini kodlayan Serpin1 geninden sentezlenmektedir. Artmış PAI-1 seviyesi tromboz oluşumunda bir risk faktörü olarak görülmektedir. PAI-1 geninin promoter bölgesinde bulunan 4G/4G, 4G/5G, 5G/5G polimorfizmlerin venöz tromboz gelişiminde etkili olması nedeniyle, KS'li hastalarda PAI-1 geninin tromboz oluşumunda da etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada; KS'li hastalarda PAI-1 gen varyantlarının pıhtılaşma üzerindeki etkisi incelendi. Bu amaçla, çalışmaya KS'li 41 hasta ve 50 normal birey dahil edildi. Hasta ve kontrollerden alınan periferik venöz kan örneklerinden DNA izolasyonu yapıldı. Elde edilen DNA'lardan Real-time PCR yöntemiyle tek nükleotid polimorfizm (SNP) analizi gerçekleştirildi. Ayrıca ELİSA yöntemiyle PAI-1 plazma seviyesi belirlendi. Klinefelter sendromlu hastaların PAI-1 gen varyantları ile kontrol grubu polimorfizm dağılımı karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p> 0,05). Ancak KS'li hastalarla kontrol grubu arasında PAI-1 plazma düzeyleri kıyaslandığında ise hasta grubundakilerin plazma düzeyinin kontrol grubundakilere göre yüksek olduğu belirlendi ve bu fark istatiksel olarak anlamlıydı (p=0,020). Ayrıca KS'li hastalarda kontrol grubuna oranla tromboembolizm oluşumuyla ilişkili klinik bulgulara daha fazla rastlandığı belirlendi (p= 0,040). PAI-1 plazma düzeyinin anlamlı bulunması PAI-1 gen değişimlerinin başka mekanizmalar tarafından etkilenebileceğini göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Klinefelter syndrome (KS) is common among men population which is related with sex chromosome abnormality. Approximately, KS can be seen in every 1/500-1000 birth in all ethnic groups. KS affects formation of spermatogenesis and testosterone production negatively. Klinefelter syndrome's clinic symptoms are long height, gynecomastia, small testicular formation and increasing FSH levels. According to karyotype analysis, these patients have extra one or more X chromosomes. It was observed Klinefelter syndrome increases the formation of trombosis but the real reasons are not known. According to the research, hypoandrogenism and gene variants which are related with thrombophilia may affect. Plasminogen activator inhibitor-1 (PAI-1) also known serpine1 is a protein in humans that is encoded by the SERPIN1 gene. Elevated PAI-1 is a risk factor for formation of thrombosis. PAI-1 gene polymorfism in promoter region 4G/4G, 4G/5G, 5G/5G are effective in deep venn trombosis patients. Therefore, we are thinking about the KS patients may be affected by PAI-1 gene variants. In this study; PAI-1 gene variants and its effects on KS patients that are related with thrombophilia were observed. Therefore, 41 KS patients and 50 control groups (volunteers) were included. In our study, DNA isolation from periphery blood and fluorescent method with Real Time PCR device were applied and formerly established SNP (Single Nucleotide Polymorphism)'s analysis was achieved. In addition, PAI-1 plasma level was determined by using ELİSA method. According to the results; there are no any relationship between PAI-1 gene polymorphism and KS (p>0,05). However, significant relation was found about PAI-1 plasma level (high PAI-1 plasma level) between KS patients and control group (p = 0,020). Moreover, clinic symptoms that are related with thromboembolism were observed much more on KS patients compared to control groups (p= 0,040). We think that PAI-1 gene variants can be affected by other mechanism after we found statistically difference PAI-1 plasma level.

Benzer Tezler

  1. Klinefelter sendromlu hastalarda serum gonadotropik hormon düzeylerinin, fertilitenin öngörülmesinde ve testisten sperm eldesi ile yardımla üreme tedavilerinde prognostik önemi

    Prognostic potential of plasma gonadhotrophins in klinefelter patients for the testicular sperm retrieval rates and results of assisted reproduction

    AYÇA AYÇİÇEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Histoloji ve EmbriyolojiYeni Yüzyıl Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM HALİL ÇEVİK

  2. Nonobstrüktif azospermisi olan infertil erkek hastalarda genetik analiz sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of genetic analysis results in infertile male patients with nonobstructive azoospermia

    ERHAN ŞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ÜrolojiBaşkent Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAHSİN TURUNÇ

  3. Non-obstrüktif azospermili hastalarda mikroskobik testiküler sperm ekstraksiyonu operasyonu öncesi sperm bulma ihtimalini etkileyen parametreler

    Parameters affecting sperm retrieval rates of microscopic testicular sperm extraction in non-obstructive azoospermic patients

    YALÇIN KIZILKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ÜrolojiBaşkent Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAHSİN TURUNÇ

  4. Mikroskobik testiküler sperm ekstraksiyonunda sperm bulma ihtimalini öngörmede testis elastografinin rolü

    The role of testicular elastography in predicting the probability of finding sperm in microscopic testicular sperm extraction

    ADEM TUNÇEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    ÜrolojiHarran Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EYYUP SABRİ PELİT

  5. Kronik otitis medialı hastaların serum örneklerinde e-selektin, p-selektin ve kaspaz-3 miktarının değerlendirilmesi

    Assesi̇ng the amount of e-selecti̇n, p-selecti̇n and caspase-3 i̇n serum samples of chroni̇c oti̇ti̇s medi̇a pati̇ents

    İSA ÖZÇALİMLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kulak Burun ve BoğazYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET FATİH GARÇA