Geri Dön

Glisirretinik asit türevi olan soloksolon metil'in meme kanseri hücreleri üzerindeki sitotoksik ve apoptotik etkilerinin araştırılması

Cytotoxic and apoptotic effect of soloxolone methyl as a glycyrretinic acide derivative against breast cancer cell lines

  1. Tez No: 459168
  2. Yazar: PINAR ALPER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FERDA ARI, PROF. DR. ENGİN ULUKAYA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyoloji, Biology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Uludağ Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 127

Özet

Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en önemli nedenlerinden olan meme kanserinin tedavisinde doğal bileşiklerden elde edilen çeşitli kemoterapötik ajanlar kullanılmaktadır ve yeni ilaç geliştirme çalışmalarına devam edilmektedir. Glycyrrhiza glabra (meyan kökü) bitkisinin sekonder metaboliti olan Glisiretinik asitin potansiyel bir antikanser ajan olduğu daha önce yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu tez çalışmasında, Rusya Bilim Akademisi, Kimyasal Biyoloji ve Temel Bilimler Enstitüsü'nde sentezlenen, Glisiretinik asitin yarı sentetik bir türevi olan Soloksolon metil bileşiğinin sitotoksik ve apoptotik etkileri insan meme kanseri hücre soylarında (MCF-7, MDA-MB-231 ve T-47D) araştırılmıştır. Soloksolon metil'in hücre canlılığı üzerine olan etkisi (24 ve 48 saat) MTT ve ATP canlılık testleriyle belirlenmiştir. Hücrelerde ölüm modunu (apoptoz ve nekroz) belirlemek amacıyla floresan boyama (Hoechst 33342 ve propidyum iyodür) ve kaspazla kırılmış sitokeratin 18 (M30) metodları kullanılmıştır. Buna ilaveten apoptozis, gen (PCR yöntemi) ve protein (Western Blot) düzeyinde araştırılmıştır. Soloksolon metil'in her üç hücrede doza ve zamana bağlı olarak hücre canlılığını azalttığı, 48 saat sonrasında IC50 değerleri MCF-7, MDA-MB-231 ve T-47D hücrelerinde sırayla 4,22 µM, 5,97 µM ve 6,18 µM olarak belirlenmiştir. Hücrelerde Soloksolon metil'in 10 µM dozunun, 24 ve 48 saat sonrasında erken apoptoza (piknotik nükeus ve propidyum iyodür negatifliği); 72 saat sonrasında geç apoptotik/sekonder nekroza (piknotik nükleus ve propidyum iyodür pozitifliği) neden olduğu gözlenmiştir. MCF-7 ve MDA-MB-231 hücrelerinde Soloksolon metil etkisiyle apoptotik gen ekspresyonlarının arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca MDA-MB-231 hücre soyunda apoptotik proteinlerin yanı sıra endoplazmik retikulum stresiyle ilişkili proteinlerin (IRE1-α, Bip, CHOP) artışı da belirlenmiştir. Sonuç olarak, Soloksolon metil bileşiğinin MCF-7 ve MDA-MB-231 hücre soyları üzerine olan etkisinin sitotoksik etkisini apoptozis üzerinden gerçekleştirdiği, özellikle MDA-MB-231 hücre soyunda endoplazmik retikulum aracılı apoptozis yolağından ilerlediği belirlenmiştir. Alınan sonuçlar Soloksolon metil'in meme kanseri tedavisinde etkili bir ajan olabileceğini ileri analizlerin (in vitro ve in vivo) yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

Being one of the leading causes of cancer death among women, various chemotherapeutic agents isolated from natural compounds are used in breast cancer treatment and studies to develop new drugs still continues. There are several studies on glycyrrhetinic acid, a secondary metabolite which is found in Glycyrrhiza glabra (Liquorice), as a potential anticancer agent. In this thesis, the cytotoxic and apoptotic effects of soloksolon methyl compound, a semi-synthetic derivative of glycyrrhtenic acid synthesized by the Russian Academy of Sciences, Chemical Biology and Basic Sciences Institute in Siberia were investigated on breast cancer cell lines (MCF-7, MDA-MBA-231 and T-47D). The antigrowth effects (24 and 48 hours) of Soloksolon methyl were determined using MTT and ATP assays. To identify the mode of cell death (apoptosis/necrosis), fluorescent staining (Hoechst 33342 and Propidium iodide) and caspase-cleaved cytokeratin 18 (M30) test were used. In addition, apoptotic genes and protein levels were investigated by PCR method and Western Blotting. Soloksolon methyl decreased cell viability in all three cell lines in a dose and time-dependent manner. The IC50 values in MCF-7, MDA-MBA-231, and T-47D cells after 48 hours of treatment are 4,22 µM, 5,97 µM and 6,18 µM respectively. Soloksolon methyl induces early apoptosis (pyknotic nuclei and negative Propidium iodide) at 10 µM after 24 and 48 hours, and late apoptosis or secondary necrosis (pyknotic nuclei and positive Propidium iodide) after 72 hours in all cell lines. An increase of apoptotic gene expressions was determined in MCF-7 and MDA-MB-231 cells treated with Soloksolon methyl. Moreover, an increase of apoptotic proteins related to endoplasmic reticulum (IRE1-α, Bip, CHOP) stress was also determined in MDA-MB-231 cell line. In conclusion, Soloksolon methyl is found to be cytotoxic on MCF-7 and MDA-MBA-231 cells by inducing apoptosis, especially in MDA-MB-231 cell line where ER stress-induced apoptosis is triggered. Advance analyses (in vitro and in vivo) should be performed to elucidate the potential of Soloksolon methyl as anticancer agent in breast cancer treatment.

Benzer Tezler

  1. Enoksolonun deriye uygulanmak üzere farklı taşıyıcılar içinde topikal preparatlarının hazırlanması

    Preparation of topical formulations of enoxolone in different vehicles to be applied to skin

    ECEM FATMA KARAMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Eczacılık ve Farmakolojiİstanbul Üniversitesi

    Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELİKE ÜNER

  2. Karaciğer kanseri tedavisine yönelik aktif hedefli nanopartikül ilaç taşıyıcı sistemin hazırlanması, in vitro-in vivo değerlendirilmesi üzerine çalışmalar

    Studies on the preparation of an active targeted nanoparticle drug delivery system for the treatment of liver cancer, in vitro-in vivo evaluation

    MİNE DİRİL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Eczacılık ve FarmakolojiEge Üniversitesi

    Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE YEŞİM KARASULU

  3. ß-amiloid ile indüklenen ın vitro alzheimer hastalığı modelinde ß-glisiretinik asit'in koruyucuetkinliğinin araştırılması

    Investigation of the protective effect of ß-glycyrrhetinic acid in the ß-amyloid induced in vitro alzheimer's disease model

    SEVİNÇ AYABAKTI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Eczacılık ve FarmakolojiHatay Mustafa Kemal Üniversitesi

    Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH SAKİN

  4. Ratlarda bisfenol A ile oluşturulan kardiyotoksisite üzerine 18β -glisiretinik asidin etkilerini̇n araştırılması

    Investigation of the effects of 18β -glycyrretinic acid on bisphenol A-induced cardiotoxicity in rats

    İBRAHİM BAYAV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyolojiBingöl Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EKREM DARENDELİOĞLU

    DOÇ. DR. CÜNEYT ÇAĞLAYAN

  5. Nazal yoldan kullanılmak üzere antiviral mukoadezif spray formülasyonlarının geliştirilmesi ve In Vitro etkinliğinin değerlendirilmesi

    Development of antiviral mucoadhesive spray formulations for nasal usage and evaluation of In Vitro efficacy

    BURCU ÖZKAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    BiyomühendislikYıldız Teknik Üniversitesi

    Biyomühendislik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RABİA ÇAKIR KOÇ

    PROF. DR. YILDIZ ERGİNER