Geri Dön

Yenidoğan ve süt çocuklarında konjenital adrenal hiperplazi tanısı için yapılan standart doz adrenokortikotropik hormon testi sonuçlarının retrospektif değerlendirilmesi

Retrospective evaluation of standard dose adrenocorticotropic hormone test results for the diagnosis of congenital adrenal hyperplasia in newborns and infants

  1. Tez No: 462665
  2. Yazar: SİBEL ATİKER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BİRGÜL KİREL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Konjenital adrenal hiperplazinin kesin tanısında adrenokortikotropik hormon (ACTH) uyarı testine kortizol ve 17 hidroksiprogesteron (17-OHP) yanıtı önemlidir. Yenidoğan dönemine özgü sorunlardan dolayı serum 17-OHP düzeyinde yalancı pozitiflik ve negatiflikler saptanmaktadır. Bu araştırmada polikliniğimizde 2010 yılından beri yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde klinik ve/veya laboratuar bulguları ile KAH öntanısı ile yapılan standart doz ACTH testi sonuçları geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. ACTH testi öncesi klinik ve laboratuar bulguları ile ACTH testi sonuçları (0. dakika [bazal] ve 60.dakika [pik] ) kaydedildi. Araştırmaya yaşları 15 gün ile 72 ay arasında değişen 108 (24 kız, 84 erkek) çocuk dahil edildi. Sekiz hastada kuşkulu genitalya, 72'sinde skrotal hiperpigmentasyon, 17'sinde kliteromegali, dördünde labial hiperpigmentasyon ve birer mikropenis ve hipospadias saptanmıştı. Vakaların 45'inde sarılık, 21'inde perinatal asfiksi, 15'inde hipotiroidi, altısında enfeksiyon, üçünde kaput suksadenum, ikisinde hipoglisemi ve birer vakada respiratuar distres sendromu (RDS); erken membran ruptürü, femoral trombüs ve hiperfenilalaninemi saptandı. Dört hastada pik kortizol yanıtı yetersiz idi. Pik 17-OHP düzeyi; 38 hastada 100ng/ml idi. Pik 17-OHP yanıtına göre dördünde klasik KAH, 58'inde non-klasik KAH, 32'sinde heterozigot-taşıyıcılık saptandı. Sekiz hastada normal yanıt alındı. Genetik analiz yapılabilenlerin (n=49) %18'inde KAH'a yol açan mutasyon gösterildi. Yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde ACTH testi ile hemen tedavi başlamayı gerektiren klasik KAH vakalarının yanında oldukça yüksek oranda geç başlangıçlı non-klasik KAH ve heterozigot taşıyıcı vakalarına da tanı konulmuştur. Kliniği daha hafif seyirli olan ve tedavi gerektirmeyen bu vakaların erken tanı ve takibi; normal büyüme ve ergenlik gelişimi için ve ileride genetik danışmanlık verilmesi açısından önemlidir.

Özet (Çeviri)

The cortisol and 17-OHP response to the adrenocorticotropic hormon (ACTH) stimulation test is important in the definitive diagnosis of congenital adrenal hyperplasia (CAH). There are false positives and negativities at the level of serum 17-OHP due to problems unique to the newborn period. In this study, we have retrospectively evaluated the results of standard dose ACTH test performed with clinical and/or laboratory findings and KAH prevalence during neonatal and infancy since 2010 in our clinic. Clinical and laboratory findings and ACTH test results (0. minute [basal] and 60 minutes [peak]) were recorded before the ACTH test. A total of 108 children (24 girls, 84 boys) aged between 15 days and 72 months were included in the study. Eight patients had suspicious genitalia, 72 had scrotal hyperpigmentation, 17 had clitoromegaly, four had labial hyperpigmentation and one micropenis and hypospadias. Jaundice in 45 cases, perinatal asphyxia in 21, hypothyroidism in 15, infection in the bottom, hypoxia in the hood in three, hypoglycaemia in two and RDS in one case;early membrane rupture, femoral thrombus, and hyperphenylalanineemia were detected. In four patients, peak cortisol response was inadequate. Peak 17-OHP level; 38 patients were 100 ng / ml. Classical KAH, 58 non-classical KAH and 32 heterozygous carriers were detected according to peak 17-OHP response. Eight patients had normal response. Mutations leading to KAH were shown in 18% of the genetic analyzes (n = 49). In addition to classical KAH cases requiring immediate treatment with ACTH test during neonatal and infancy period, late-onset non-classical KAH and heterozygote carrier cases were also diagnosed. Early diagnosis and follow-up of these cases, which are more milder and require no treatment, is important for normal gowth and puberty development and for providing genetic counseling in the future.

Benzer Tezler

  1. Yenidoğan ve süt çocukluğu dönemi intrakraniyal patolojilerinde ultrasonografinin tanı değeri

    Sonography of intracranial pathologies in infants and neonates

    EMİR ŞİLİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Radyoloji ve Nükleer TıpGATA

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. FEVZİ KARSLI

  2. Aort koarktasyonunda balon anjioplasti sonuçlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi

    Determination of factors affecting the results of balloon angioplasty in coarctation of aorta

    ÖZLEM SARISOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiBaşkent Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANAN AYABAKAN

  3. İki yaş altında supraventrikülker taşikardi tanısı alan çocuk hastaların klinik izlem sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of clinical follow-up results of pediatric patients diagnosed with supraventriculker tachycardia under two years old

    ENVER AVAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAtatürk Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİ CEVİZ

  4. Kardiyak sebepli respiratuar sinsityal virüs profilaksisi alan hastalarda profilaksi şemasına uyum

    Başlık çevirisi yok

    HATİCE NUR EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. IŞIL YILDIRIM BAŞTUHAN