Geri Dön

Aort koarktasyonunda balon anjioplasti sonuçlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi

Determination of factors affecting the results of balloon angioplasty in coarctation of aorta

  1. Tez No: 641463
  2. Yazar: ÖZLEM SARISOY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CANAN AYABAKAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 76

Özet

Aort koarktasyonu konjenital kalp hastalıkları arasında 5. sıklıktadır. Konjenital kalp hastalığı ile doğan bebeklerin %6-8'nde aort korktasyonu görülür. Aort koarktasyonunun tüm yaş gruplarında klasik tedavisi cerrahidir. Buna rağmen son 20 yıldır balon anjioplasti ve stent yerleştirilmesi gibi katater yoluyla yapılan girişimsel tedaviler yaygınlaşmıştır. Balon anjiyoplasti esas olarak ameliyat sonrası rekoarktasyonlarda kullanılan bir yöntemken, günümüzde natifkoarktasyon ve rekoarktasyondaki başarı oranları benzer bulunmuştur. Aort koarktasyonun başlangıç tedavisinde, girişimsel tedavilerin başarı oranının yüksek ve komplikasyon oranının düşük olması nedeniyle tercih edilen yöntemler haline gelmiştir. Planlanan bu çalışmanın amacı; aort koarktasyonu tanısı ile balon anjiyoplasti yapılan hastalarda, balon anjiyoplastinin başarısını, sonuçlarını, rekoarktasyon sıklığı ve bunu etkileyen faktörleri saptamaktır. Çalışmada Başkent Üniversitesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Bölümüne Nisan 2007- Mayıs 2012 tarihleri arasında aort koarktasyonu tanısıyla başvuran ve balon anjiyoplasti yapılan 53 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya katılan hastaların ortalama yaşları 14,7±35,5 (0,1-198) ay, ağırlıkları 7,8±8,9 kilogramdı. Bunların 23'ü kız (%43), 30'u erkek (%57) hastaydı. Hastalar yaşlarına göre; 0-3 ay, 4-12 ay, 12 ay üstü olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Hastaların 47'sinde natif aort koarktasyonu, 6'sında postoperatif tekrarlayan aort koarktasyonu vardı. Yaş grupları balon öncesi ve sonrası arkus ve istmus z değerleri açısından karşılaştırıldı. Balon öncesi ve sonrası, 0-3 ay ile 12 ay üzeri grupta arkus z değerleri (p=0,000,p=0,000) ve istmus z değerleri (p=0,004, p=0,000), ayrıca 4-12 ay ile 12 ay üzeri grupta yine arkus aorta (p=0,005, p=0,026) ve istmus z değerleri (p=0,019, p=0,003) açısından fark anlamlı bulundu.Tüm hastalarda balon anjiyoplasti öncesi ölçülen sistolik basınç gradiyentinin ortalama 35,8±18,2 mmHg'dan, balon anjiyoplasti sonrası 13,8±10 mmHg'a gerilediği (p=0.000), koarktasyon bölgesi çapının 3,3±1,9 mm'den 4,9±2,6 mm' ye arttığı (p=0.000) görüldü. Yine balon anjiyoplasti öncesinde ölçülen çıkan aorta, istmus, distal aortik arkus ve abdominal aorta çaplarının, balon anjiyoplasti sonrasında anlamlı olarak arttığı belirlendi. Balon anjiyoplasti yapılan tüm hastalarda işlem başarısı % 81, 0-3 ayda %79, 4-12 ayda %77, 12 ay üzerinde %92 bulundu.Yaş ile rekoarktasyon arasında anlamlı ilişki bulundu (p=0.005). Hastalar, rekoarktasyon olan ve olmayan olarak 2 grupta incelendiğinde; tüm grupta balon anjiyoplasti öncesi ölçülen distal transvers arkus çapı, arkus z skoru, istmus çapı, koarktasyon bölgesi çapı; balon anjiyoplasti sonrası ölçülen distal transvers arkus çapı, arkus z skoru, istmus çapı, istmus z skoru, koarktasyon bölgesi çapı, abdominal aorta çapı ve gradiyentte anlamlı fark saptandı. Balon öncesi ölçülen istmus çapı, çıkan aorta çapının %50'si ve altında olanlarda rekoarktasyon sıklığının anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptandı (p=0,045).Tüm hasta grubunda komplikasyon oranı %19 (10 hasta) olarak saptandı. Hastalarda damar tıkanıklığı ve nabız kaybı dışında işleme bağlı komplikasyona rastlanmadı. Balon anjiyoplasti, aort koarktasyonu tedavisinde cerrahiye alternatif ve güvenli bir tedavi yöntemidir. Yenidoğan ve 3 ay altı süt çocuklarında, kalp yetersizliği bulgularının gerilemesini sağlayarak hastalara daha uygun durumda cerrahi uygulanmasına olanak sağlar. Balon anjiyoplasti öncesi ve sonrasında ölçülen distal transvers arkus çapı ve z skoru, istmus çapı ve z skoru, koarktasyon bölgesinin çapı rekoarktasyon ile ilişkili önemli ölçümlerdir. Yaş ve ciddi istmus hipoplazisi rekoarktasyon için anlamlı risk faktörleridir.

Özet (Çeviri)

Coarctation of aorta is the fifth most common congenital heart disorder. It is observed in 6- 8 % of infants born with congenital heart disease. The standard treatment of aortic coarctation is surgery in all age groups. However, invasive treatments applied via catheter such as balloon angioplasty and placement of stents have been increasing in prevalence for the last 20 years. Balloon angioplasty was actually a method applied in re-coarctations arising after surgeries but rates of success in native coarctations and recoarctations are currently found to be similar. Invasive treatments are currently initial treatments of choice in native coarctation due to their high rates of success and reduced rates of complications. The aim of this study is to determine the features affecting the success rate, outcome and rate of recoarctation in patients, treated with balloon angioplasty for coarctation In this study, 53 patients who applied to the Pediatric Cardiology Department of the Istanbul Training and Research Hospital of Baskent University and diagnosed with coarctation of aorta who ultimately received ballon angioplasty between April 2007 and May 2012 were evaluated retrospectively. The mean age of the patients was 14.7 months (S.D. 35.5, Range 0.1- 198 months) while their mean weight was 7.8 kilograms (S.D. 8.9). Thirty of the patients were males (57.0 %) while 23 were females (43 %). The patients were divided in three groups according to their age; as 0- 3 months, 4- 12 months and those older than 12 months. Forty- seven of the patients had native aortic coarctation while six had post-operative, recurrent aortic coarctation. The age groups were compared in terms of arcus and isthmus z scores; both before and after balloon angioplasty. The z scores of arcus (p= 0.000, p=0.000) and isthmus (p=0.004, p=0.000) were found to differ significantly before and after balloon angioplasty in those between 0-3 months and those older than 12 months. The patients between 4- 12 months and those older than 12 months also differed significantly in terms of arcus (p= 0.005, p=0.026) and isthmus (p= 0.019, p=0.003) z scores. In the whole sample, mean systolic blood pressure gradient prior to angioplasty reduced from 35.8 mmHg (S.D. 18.2) to 13.8 (S.D. 10) mmHg (p=0.000). Also, the mean radius of the coarctation segment increased from 3.3 (S.D. 1.9) mm to 4.9(S.D. 2.6) mm (p=0.000). Also, the radii for ascending aorta, isthmus, distal aortic arch and abdominal aorta increased significantly after balloon angioplasty. The rates of successful outcome for ballon angioplasty were found to be 81 % for the whole sample, 79 % for 0- 3 months, 77 % for 4- 12 months, and 92 % for those older than 12 months. The age was found to be significantly related with re-coarctation (p=0.005). When the patients were divided into two groups according to their having re-coarctation, the radii for distal transverse arch, isthmus and coarctation segment, Z score for arch prior to balloon angioplasty and radii for distal transverse arch, isthmus, coarctation segment, abdominal aorta, z scores for arch and isthmus and gradient after ballon angioplasty were found to be significantly different. In patients with radius of isthmus less than or equal to 50 % of ascending aorta prior to balloon angioplasty, the frequence of re-coarctation was significantly higher (p=0.045). The prevalence of coarctation for the whole sample was 19 % (n=10). No complications related to procedure except vessel stenosis and loss of pulse was observed among patients. Balloon angioplasty is a safe treatment alternative for surgery in treatment of aortic coarctation. It allows for remission of symptoms of heart failure and application of surgery under elective conditions in newborn and infants younger than 3 months. Radii and z scores of distal transverse arch and isthmus and radius of the coarctation segment both before and after ballon angioplasty are important measures for recoarctation. Age and severe isthmus hypoplasia are significant risk factors for recoarctation.

Benzer Tezler

  1. Aort koarktasyonu tanısı almış olan hastalarda cerrahi düzeltme sonrasında rekoarktasyon gelişimi üzerine etki eden faktörlerin retrospektif analizi

    Retrospective analysis of factors affecting recoarctation development after surgical correction in children with aortic coarctation

    BARAN ŞİMŞEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiHacettepe Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN PAŞAOĞLU

  2. Aort koarktasyonunda cerrahi operasyon ve balon anjioplasti uygulamasının erken orta dönem sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of angioplasty and surgery for native coarctation of the aorta: immediate and mildterm follow-up results

    MUHAMMET KARAYUSUF

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ÜMRAH AYDOĞAN

  3. İzole aort koarktasyonu ve aort koarktasyonuna VSD eşlik eden 1 yaş altı hastalarda ilk tedavi olarak balon anjioplasti ve cerrahi tedavinin retrospektif olarak karşılaştırılması

    A retrospective comparison of balloon angioplasty and surgical treatment as initial treatment in patients under 1 year of age with isolated coarctation of the aorta and VSD accompanying coarctation of the aorta

    FATMA AKYIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiBursa Uludağ Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERMAN PEKTOK

  4. Aort koarktasyonu tanısı konulan hastalarda tedavide ne zaman transkateter, ne zaman cerrahi ya da ne zaman kombine tedavi yapalım?

    Whıch treatment modality is betterfor patıents wıth aortıc coarctatıon; transcatheter approach, surgery or combıned therapy?

    EMİR GÖKALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ BAYKAN

  5. Aort koarktasyonlu hastalarda uzun süreli izlem

    Long-term follow-up of patients with coarctation of the Aorta

    YAĞMUR BİRSEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İRFAN LEVENT SALTIK