Tırnakta renk ve/veya şekil bozukluğu şikayeti ile başvuran hastalarda maldı tof yöntemi ile mantarların saptanması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 462666
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FATMA GÜLRU ERDOĞAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ufuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 139
Özet
Onikomikoz sık görülen dermatolojik hastalıklarından biridir. Çoğunlukla dermatofitler, daha nadiren mayalar ve dermatofit dışı küfler tarafından meydana geldiği düşünülen onikomikozlar, tüm tırnak hastalıklarının yaklaşık %50' sini oluşturmaktadır. Uzun yıllar boyunca tırnakta kalınlaşma, renk değişikliği ve benzeri sorunları yaratan asıl mantarın dermatofitler olduğu düşünülmüştür. Öte yandan yıllar içinde antifungal tedavilerden umulan faydayı görmeyen olgu sayısının artış göstermesi bu konuda yapılan çalışmaları hızlandırmıştır. Tanı için kullanılan direkt mikroskobik inceleme ve kültür gibi tetkiklerin duyarlılıklarının düşük olması ve küf mantarı tanısında kısıtlı olmaları nedeniyle son yıllarda PCR, MALDI-TOF gibi duyarlılığı yüksek yeni tanı yöntemleri geliştirilmiştir. Bu çalışmada polikliniğimize başvuran 108 hastanın % 26,9' ında tırnakta renk ya da şekil bozukluğu (n=29), % 40,7' sinde ek olarak tırnak batması (n=44), %32,4'ünde ise ilave olarak kerpeten tırnak (n=35) gelişimi saptanmıştır. Tüm hasta gruplarında, çoğunlukla küf mantarları üremesi tespit edilmiş olup, maya ve dermatofit üremesi dikkat çekecek kadar düşük saptanmıştır. Küf mantarlarının kaynağına yönelik yapılmış olan anket çalışması sonuçlarında pedikür ve diğer travmaların ileride tırnak batması ve/veya kerpeten tırnak gelişimi ile ilişkili olabileceği, sigara kullanan grupta ise diğerlerinden farklı bir küf mantarı üremesi olduğu tespit edilmiştir. Tırnakta renk ya da şekil bozukluğu yakınması ile başvuran hastaların şikayet sürelerinin, tırnak batması ve kerpeten tırnak gelişimi olan gruplardan anlamlı şekilde kısa olması bize, yeterli tedavi edilmeyen şekil ve renk değişikliği olan hastalarda zaman içinde tırnak batması ya da kerpeten tırnak gelişimi riskinin olabileceğini düşündürmüştür. Sonuç olarak, bu bulgular bize çeşitli tırnak şikayetleri ile başvuran hastalara direkt olarak sistemik ve/veya topikal klasik antifungal tedavi başlanmasının sorgulanması gerekliliğini; her tür travmanın tırnak yapısında ya da yatağında olası değişiklikleri tetikleyerek tırnak batmasına zemin hazırlayabildiğini göstermiştir.
Özet (Çeviri)
Onychomycosis is one of the common dermatologic diseases. Constituting almost 50% of all nail diseases, onychomycoses are thought to be mainly due to dermatophytes ;rarely to yeasts and non-dermatophytic molds. For years ;the main pathogen responsible from color change in nail, was believed to be dermatophytes.On the other hand; increase in number of cases resistant to antifungal treatments ,sped up studies conducted on this subject. Low sensitivity and limitations in diagnosing non-dermatophyte molds of analyses as direct microscopic evaluation and culture led.İn recent years ,to the development of new ,high sensitivity diagnostic methods like PCR and MALDI TOF. In this study; in 108 patients admitting to outpatient unit,26,9 % had (n=29) color or shape change ; in 40,7 % had additionally ingrown nail (n=44) ; and in 32,4 % pincer nail deformity (n=35 ) was present. İn all patient groups ; mostly non-dermatophyte molds were detected whereas yeast and dermatophyte growth was strikingly low. In the results of the survey study conducted to detect the origin of the non-dermatophyte molds, pedicure and other traumas were identified to be related with future ingrown nail and/or pincer nail development, whereas in the smoker group a different mold growth was detected. Duration of complaint of patients presenting with color or shape distortion in nail was significantly lower than ingrown nail and pincer nail groups which led us to think that in color or shape distortion patients ,unless treated effectively ,may lead to the risk of ingrown nail or pincer nail in time. As a result ; these results made us think the necessity of questioning the attitute of directly starting systemic and / or topical classical antifungal treatment to patients admitting with various nail complaints, That all types of trauma may lead to ingrown nail by triggering possible changes in nail structure or nail bed.
Benzer Tezler
- Sivas il merkezinde onikomikoz sıklığı ve etyolojik faktörler
Başlık çevirisi yok
SİBEL AKINCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
DermatolojiCumhuriyet ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET MARUFİHAH
- Diyabetik hasta eğitim yöntemlerinin ayaktaki trofik bozukluklar üzerine etkisi
Impact of methods of diabetic patient education on trophic foot changes
AYŞE YÜNCÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAkdeniz Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. MUSTAFA KEMAL BALCI
- Topraktan ve insandan izole edilen bazı dermatofitlerin moleküler tanısı
Molecular identification of some dermatophytes isolated from soil and man
MERVE YAVUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
BiyolojiAdnan Menderes ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. H. HALİL BIYIK
PROF. DR. FEVZİ BARDAKÇI
- Psöryatik olmayan spondiloartritli hastalardaonikodistrofi sıklığının sağlıklı kontrollerlekarşılaştırılması
Comparison of the frequency of onychodystrophy in patients withnon-psoriatic spondyloarthritis with healthy controls
MUSTAFA AYBERK ARDIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
RomatolojiManisa Celal Bayar Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TİMUR PIRILDAR
- Psoriatik tırnakta onikomikoz birlikteliği ve etken araştırması
An Aetiobgical study on the presence of onychomycosis in patientes
SEYED JAVAD YEKANİZADEH
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Dermatolojiİstanbul ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. AYDIN İŞÇİMEN