Geri Dön

Alan Ayckbourn: An appreciation

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 4633
  2. Yazar: WİSAM MANSOUR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DENİZ BOZER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1988
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 299

Özet

287 TÜRKÇE ÖZET Bu tezin ana amacı, bazı eleştirmenlerin yalnızca güldürmeyi amaçlayan, ciddiyetten uzak bir yazar olarak nitelendirdikleri Alan Ayckbourn'un yapıtlarında ciddi sorunların da ele alındığını saptamaktır. ilk bölümde, Ayckbourn'un bu yazın türündeki yeri nin belirlenmesinde ölçüt olmak üzere belli başlı çağdaş İngiliz oyun yazarlarının yapıtları incelenecektir. Her- biri Günümüz İngiliz Tiyatrosu »na yeni gönler kazandırmış olan Coward, Osborne, Wesker, Pinter ve Arden bu bölümde Kendilerinden sözedilece*. yazarlardır,. Coward, bazı oyunlarında hem biçim hem konu yönünden gelenekten ayrıl masıyla türe yenili*, getirmiş olan bir“iyi kurulu oyun”(well-made play) yazaradır. Osborne, sahneye ilk kez Öf keli genç adamı getirmiş olması nedeniyle savaş sonrası“Yeni Dalga”tiyatro akımının Kurucusu kabul edilir. Wesker, özellikle işçi sınıfının 6ünlük yaşantısını en ince ayrıntılarıyla işleyerek gerçekçiliğe yeni bir boyut kazandırmış olan çağdaş bir sosyal ^erçe^çiair. Pinter, oyunlarında uyumsuz tiyatro (absurd drama), yüksek güldü rü (high comedy) ve tehdit güldürüsünü (comedy of menace) özlülügüyle belirginleşen bir stilde birleştirir. Sözü edilecek son yazar olan Arden ise, yapıtlar ı epik tiyat ronun Ö^ünü taşıyan, entellektüel bir Brechtiyendir. Ayckbourn'un yaşamı ve sanatsal geçmişi ikinci çölü mün konusudur. Ayckbourn, 1939 yılında, Londra Senfoni288 Orkestrasında birinci keman çalan bir baba ve kadın der gilerine kısa Öyküler yazan bir annenin oğlu olarak Hampstead'de doğdu. Yazar beş yaşındayken annesi baba sından boşanarak bir banka müdürüyle evlendi, ama bu ev lilik de boşanmayla sonuçlandı. Bu arada ilköğrenimini Billinghurst'te yerel bir yatılı okulda tamamlayan Ayckbourn, oniki yaşındayken beş yıllık Haileybury özel lisesine başladı. Buradaki öğretmenlerinden Edgar Katthews, yazarlık ve oyunculuüla ilgilenmeye başlayan Ayckbourn 'u destekleyerek, onu Shakespeare oyunları sahneleyen Öğrenci grubuyla iki kez Avrupa ve Amerika'ya götürdü. Lise Öğreniminden sonra okulu bırakan Ayckbourn, on- yedi yaşındayken Edinburgh., Stoke-on-Trent ve Scarborough gibi pekçok yerde tiyatro oyuncusu ve yardımcı yönetmen olarak çalışmaya başladı. Scarborough 'da karşılaştığı ün lü yönetmen Stephen Joseph onu oyun yazıp bu oyunlarda rol almaya yöneltti. Böylece Ayckbourn,, Scarborough Theatre- in-the-Round'da sahneye ^onulmak üzere Roland Allen takma adı altında birçok oyun yazdı. Ama bu oyunların başarı sızlığa uğraması, Ayckbourn1 un 1964'te tiyatroyu bıraka rak Leeds BBC' sinde çalışmaya başlamasına neden oldu. Tine de Stephen Joseph onu tiyatroya dönmeye ikna etti ve 1965*te BBC'de çalışırken yazdığı Relatively Speaking, Scarborough ve Londra'da büyük bir başarı kazandi. İngil tere'de olduğu kadar Amerikanda da büyük beğeniyle karşx- lanan How the Other Half Loves (1969), yazarın ikinci ba şarılı yapıtıaır. Bundan sonra Ayckbourn İngiliz Tiyatrosu 'nda289 tutarlı adımlarla ilerlemeye başladı. Yazar bugüne dek yirmidört yabancı dile çevrilip dünyanın hemen her köşe sinde sergilenen otuzdört oyunun yanısıra pekçok müzikal revü, öğle yemeği müzikalleri (lunch time musicals) ve kısa çocuk öyküleri yazmıştır. Stephen joseph«-in ölümünden üç yıl sonra, 1970ıde BBC den ayrılarak Scarborough Stephen Joseph Theatre-in- the-Round»da yapım yönetmenliğine başlayan Ayckbourn bu gün de aynı görevi sürdürmektedir. Üçüncü bölümde Ayckbourn'un yazır.a tekniği ayrıntılı olaraK incelenmiştir. Yazar, başarı kazanan ilk iki oyu nunda (Relatively Speaking, 1965 Ve Pow the Other Half Lovea, 19&9)“iyi kurulu oyun”tekniğini kullanır ve aynı zamanda bu tekniğe yenilikler ekler. Relatively Speaking oyununda, genç bir adam kiz arkadaşının aşığını onun ba bası sanar ve işi adamdan kızı sandığı sevgilisiyle ev lenmek için izin istemeye dek götürür; tüm oyun bu bir tek yanlış anlama üzerine kuruludur. How the Other Half Loves, Ayckbourn'un iki farklı mekanı içice yerleştirerek daha önce hiç denenmemiş bir şekilde yer ve zamanı gerçek üstü bir biçimde sunduğu bir oyundur. Yazarin diğer oyun ları“iyi kurulu oy unw geleneğinden bütünüyle uzaklaşırlar, Ayckbourn'un odunlarında geleneksel ”serim-düğüm-çözüm“- den oluşan, iyi betimlenmiş Dir plan yoktur. Mekan da oturma odalarıyla sınırlandırılmamıştır; mutfaklar, yatak odaları, bahçeler, tepeler, ırmaklar, gemiler, otobüsler yazarın kullandığı alışılmamış mekanlardır. Ayckbourn,290 yazım dilinde ”iyi kurulu oyun“ geleneğindeki kusursuz dilden uzaklaşır ve orta sınıf insanlarının günlük ko nuşma dilini kullanır. Diyaloglarında durgu (pause) ve suskuları (silence) en az sözler kadar etkili ve gerçek çi bir ustalıkla yerleştirir. Öte yandan Ayckbourn'un getirdiği yenilik orta smif komedisi formu içinde süre ğen olarak denediği tekniklerde gizlidir. 1972 fde yaz dığı Absurd Person Singular oyununda, Ayckbourn tüm olay lar dizisini üç Noel gecesini kapsayan bir sürece yerleş tirir ve kişilerden biri tüm ikinci perde boyunca konuş madan rol yapar. The Norman Conquests (1973) üçlemesinde her bir oyun diğer ikisinin sahne aması olayları üzerine kuruludur. Bedroom Farce (1975) oyununda ise yazar üç ya tak odasını yanyana yerleştirir. Taking Steps (1979), tek katlı bir sahnede oynanmasına rağmen üç katlı bir evin değişiK. katlarında geçen bir oyundur. Sisterly Feelings (1979) odununun dört değişik çeşitlemesi vardır; yazar bu oyunda bir yazı-tura atışının sonucuna bağlı olmak üzere geçerli olabilecek dört ayrı plan kurar. Way Upstream- (1981) oyununda mekan, bir ırmağın üzerinde yolalmakta olan bir teknedir. Woman in Kind (1985), evlilik yaşamın da beklediklerini bulamamış bir kauının düşlerinin oyun- laşt irilmiş halidir; düş ve gerçek, sahnede Önce yanyana sonra içice sunulur. A Small Family Business (1987) oyu nunda mekan, değişmeli olarak dört farklı evi simgeleyen iKi üatlı bir evdir. AyckDcurn'un oyunlarında işlediği konular dördüncü291 bölümde incelenmektedir. Temalar i en az çağdaşı olan diğer yazarlarındı kadar ciddi olan Ayckbourn'un evlilik yaşan tısını, bu yaşantının çalkantılarını, ve evli kişileri işleyiş yöntemi onun ciddiyetini kanıtlar. Oyunlarındaki evlilikler, karakterlerin arasındaki iletişim yetersizli ğinin sonucu olarak başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkum durlar. Yazarın hemen tüm kişileri kendi hedeflerinin pe şindedirler ve çevrelerindeüilerle hiç ilgilenemeyecek kadar Kendi sorunlarının içinde kaybolmuşturlar. Özetle, fiziksel olarak birlikte yaşacakta olan bu insanlar, duy gusal yönden birbirlerinden çok uzaktırlar. Ayckbourn»un tüm yapıtlarında karşılaşılan bir başka tema da İngiliz orta smif geleneklerinin tükenişidir. Yazar, ait olduğu sınifa Karşı sempati duymaz ve bu sınıf insanlarını, tüm budalalıkları ve ikiyüzlülükleri ile, gerçekçi bir tarzda sunar. Orta sınıfın tüm gelenekleri sonuç olarak ortadan silinmeye mahkumdur ve bu yokolmanm nedeni orta sinıf insanlarinm iletişim kurmadaki bece riksizlikleri ve başarısız evlilikleridir. Çay' partileri, akşam yemeKleri» Noel kutlamaları, doğum günleri, aile toplantıları, piknikler hep sevimsiz olaylarla başlayıp biter. Crneğin, Absurd person Singular oyununda Ayckbourn, konukları Noel'i kutlarken sessizce Kendisini öldürmeye çalişan bir kadmi inceler. Absent Friends oyununda ise, orada bulunmayan bir arkadaş onuruna verilen bir davet, ev sanibesinin Konuklarından birisine hakaret etmesiyle başlar ve aynı kadının sinir krizleri geçirmesiyle biter.292 Way Upstream, ırmak üzerinde bir tekne gezisine çıkan iki çiftle ilgilidir; yolculuk pekçok tersliklerle başlar ve sonuçta çiftlerden birisi bir yaoancı tarafından tekneden atılırken diğer çift de aynı yabancı tarafından saldırıya u£rar. Yazarın üçüncü önemli telası kendisini diğer insan lara zorla kabul ettiren ve gittiği her yerde çevresine zarar veren beklenmedik bir yabancının (intruder) yıkıcı lığıdır. Time and Time Again oyunundaki Leonard ve Absent Friends oyununa&ki Colins gibi bazı beklenmedik yabancılar en küçük bir kotülÜK. ya da zarar verme niyetleri olmadığı halde çevrelerini mahveder ve bir kaos yaratırlar. Öte yandan» Way Upstream oyunundaki Yince ve A Small ”Family Business oyunundaki Benedict gibi diğerleri de bilerek ve isteyerek çevrelerine zarar verirler. Her iki durumda da bu kişilerin diğer insanların arasına girebilmeleri hiç de zor değildir, çünkü Ayckhourn'un insanları duygusal ve sosyal yönden birbirlerinden uzaktırlar ve aralarına yabancıların girmesine uygun bir hava ve çevre yaratmış lardır. Beşinci bölüm tezin sonuç bölümüdür. Burada birinci bölümde incelenmiş olan diğer çağdaş oyun yazarlarıyla karşılaştırmalı olarak Ayckbourn'un bu yazın türüne kat kıları özetlenmiştir. Tez boyunca Ayckbourn, yapıtları »iyi' kurulu oyun“ geleneğinin bazı özelliklerinin yanı- sıra, yari osborncu bir öfke, İngiltere'nin sosyal so runlarına weskerci bir yaklaşım, uyumsuzluğa yaklaşan293 Pinteresk bir dil, ve Ardencı bir nesnellik (objectivity) taşıyan, yerleşmiş gelenekleri yıkma taraftarı (iconoclast) bir yazar olarak görülür. Öte yandan Ayckbourn'u yeni kı lan özellik, onun sürekli olarak oyun form ve teknikleri deneyen bir yazar olmasıdır. Michael Billington tarafından belirtildiği gibi, Ayckbourn'un oyunlarında, ”demir gücün de bir form, ayrıcalıksız herkesi güldüren, ama yine de rahatsız edici bir yön vardır. Şekerleme vaadiyle kandır dıktan sonra kendi benliklerine bakmanın o acı hapını verdikleri izleyiciyi gittikçe artan bir huzursuzluk için de terkederler“ (Ayckbourn 90). Evlilik, aile yaşantısı, sosyal gelenekler ve ileti şim yetersizliği gibi konularda kendi özel bakış açısına sahip olan Ayckbourn, en az ”Yeni Dalga" oyun yazarları kadar ciddi konuları işleyen bir oyun yazaridır. Daha öte si, tiyatro sanatinın sınırlarını genişletmeye çalışan, yorulmak bilmeyen bir teknik deneyimcisidir. Bu yönüyle Ayckbourn, gerçek bir tiyatro adamıdır ve burada sözü edi len çağdaşlarını aşar. Özetlemek gerekirse, Ayckbourn, odunlarında gerçek insanları gerçekçi bir tarzda sunarak işler, Orta sınif insanlarınin nasıl yaşadıklarını, çalıştıklarını, yedikle rini, sevdiklerini, oynadıklarını, kavga ettiklerini, uyu duklarını ve birbirleriyle ilişki kurduklarını gösterir ve böylece bu insanların kendilerine daha gerçekçi bir gözle bakmalarını sağlar. Sonuç olarak söylenebilir ki, Ayckbourn'un ince zekası espriyi yalın ve acı gerçekte aramasında gizlidir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT The works of Alan Ayckbourn have received a few critical appraisals mostly in periodicals, magazines and newspapers; however, very little has been written about Ayckbourn in books. To be precise, apart from the little scant that has been written about him in some books about modern English drama, there are two books devoted to him: Michael Billington's Alan Ayckbourn, and Ian Watson's Conversations with Ayckbourn. The first is an explanatory book based on the performance of Ayckbourn' s plays, rather than on an appreciation of the texts; whereas the latter, as the title indicates, is conversations with the playwright, that is, it is not an academic work at all. Therefore I find it necessary to present a work of academic value about the achievements of Ayckbourn as a famous and outstanding figure in the contemporary English theatre who, besides being a full- time director at his own provincial theatre at Scarborough, has emerged as the most prolific living writer on the English stage with his thirty-four full-length plays to- date. In this dissertation, Ayckbourn's career, techniques and themes are discussed and his contribution to English drama is established in the light of the contributions of some of his contemporary dramatists. Thus in Chapter I the Introduction, Coward, Osborne, Wesker, Pinter and Ardenare briefly discussed as major dramatists who have each established a milestone in the genre after the fifties. In Chapter II Ayckbourn's biography is dealt with to the extent that it sheds light on some themes in his plays. Chapter III discusses the dramatic techniques experimented with by this daring and innovative playwright. Contrary to most critics who have dubbed Ayckbourn as a well-made play wright this chapter reveals how much he has drifted away from the well-made play. Chapter IT deals with themes like marriage, social rituals, the destructiveness of intruders and failures of communication between people. Finally, since Ayckbourn has been accused by many critics of being a light- hearted dramatist whose only aim is to make people laugh, in the conclusion it will be undertaken to prove that Ayckbourn is a serious writer who has contributed a great deal to English drama and that his works bear a deep insight into human nature. Although Ayckbourn has written farces, comedies, musicals, musical entertainments, lunchtime shows and revues, this dissertation will only deal with his farces and comedies, excluding the rest since they are hot available in print.

Benzer Tezler

  1. Illusion and reality in Sir Alan Ayckbourn'un 'Woman ın Mind', 'Just Between Ourselves', 'Private Fears in Publıc Places' ve 'If I Were You'

    Sir Alan Ayckbourn'un 'Woman ın Mind', 'Just Between Ourselves', 'Private Fears in Publıc Places' ve 'If I Were You' adlı oyunlarındaki gerçeklik ve yanılsama

    EBRU YAYLA HINIZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    İngiliz Dili ve EdebiyatıSelçuk Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYŞE GÜLBÜN ONUR

  2. Ayckbourn's drama as relatively speaking

    Ayckbourn tiyatrosu: Relatively speaking

    BANU DOĞAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1998

    İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVDA ÇALIŞKAN

  3. Linguistic authenciticy and Butlerian performativity of suicide in selected plays of the 1990s

    1990'lı yılların seçilen ingiliz oyunlarında intiharın dilbilimsel özgünlüğü ve Butlerian performatifliği

    SAMINDOKHT RONAGHZADEH

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    Assoc. Prof. Dr. DÜRRİN ALPAKIN MARTINEZ CARO

  4. Representation of female madness as an escapade in the works of male and female playwrights

    Kadın deliliğinin erkek ve kadın oyun yazarlarının eserlerinde bir kaçış olarak sunulması

    BELKIS KIRMIT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELMA ELYILDIRIM

  5. Alan Ayckbourn'un The Norman Conquests adlı oyununda kadın erkek ilişkisi

    The relationship between women and men in Alan Ayckbourn's the Norman conquests

    BAHADIR AKYÜZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Sahne ve Görüntü SanatlarıAtatürk Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ERDİNÇ PARLAR