Geri Dön

Prematüre yenidoğanlarda eritrosit süspansiyonu transfüzyonu ile nekrotizan enterokolit ilişkisi

The association of red blood cell transfusions with necrotizing enterocolitis in premature infants

  1. Tez No: 464177
  2. Yazar: ASLI DURMUŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RIDVAN DURAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Nekrotizan enterokolit yenidoğan yoğun bakım ünitesinde en sık görülen gastrointestinal acil durumudur ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde mortalite ve morbiditenin en önemli sebeplerinden biridir. Bu gerçeğe rağmen risk faktörleri tam olarak açıklanabilmiş değildir. Amacımız özellikle literatürde son 20 yıl içinde üzerinde durulan eritrosit transfüzyonu ile nekrotizan enterokolit ilişkisini araştırmak, aynı zamanda transfüzyon ilişkili enterokolit ile transfüzyondan bağımsız enterokolit arasında risk faktörleri açısından farklılıkları değerlendirmektir. Ocak 2008 ile Ocak 2015 tarihleri arasında yatırılan çok düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlar retrospektif olarak incelendi, 120 kesin nekrotizan enterokolit tanılı yenidoğan Grup 1 olarak belirlendi. Nekrotizan enterokolit olguları tanı öncesi 48 saat içerisinde eritrosit transfüzyonu verilme durumuna göre 40 olgu ile transfüzyon ilişkili nekrotizan enterokolit tanısıyla Grup 1a olarak, geriye kalan 80 vaka transfüzyondan bağımsız nekrotizan enterokolit başlığı altında Grup 1b olarak tanımlandı. Nekrotizan enterokolit tanısı olmayan 92 kontrol grubu vakası Grup 2 olarak tanımlandı. İleri derecede prematüre ve çok düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlarda nekrotizan enterokolit görülme sıklığı %28, mortalite oranı ise %25' tir. Grup 1 olgular Grup 2' ye göre daha küçük gebelik haftası ile doğmuşlardı ve daha düşük doğum tartısı, boyu ve baş çevresine sahiplerdi. Annede idrar yolu enfeksiyonu, koryoamnionit, ablasyo plasenta, tokolitik kullanımı, Doppler kan akım bozukluğu ve doğumda resüsitasyon gereksinimi Grup 1' de daha yüksek iken, Grup 2' ye kıyasla doğum hematokriti ve 5. Dakika Apgar skoru daha düşüktü. Grup 1'de patent duktus arteriozus, bronkopulmoner displazi, solunum sıkıntısı sendromu, sepsis, hipotermi, anemi, taze donmuş plazma ve intravenöz immünglobulin tedavisi, kan gazında bozukluk, hipomagnezemi, hipoglisemi, trombositopeni, hipotansiyon, eritrosit transfüzyonu sayısı, sıvı yüklemesi, santral venöz kateter, umblikal kateter, prematüre retinopatisi Grup 2' ye göre daha sık görüldü, oksijen ve mekanik ventilasyon tedavi süresi, hastanede yatış süresi de daha uzundu. Lojistik regresyon analizinde NEK görülme riskini annede idrar yolu enfeksiyonu 6,6 kat, tokoliz ygulaması 6 kat, ablasyo plasenta 21 kat, Doppler kan akımı bozukluğu 5,4 kat, BPD 15,4 kat, hiperkarbi 57 kat, hipomagnezemi 8,3 kat, hipoglisemi 6,9 kat artırmaktaydı. Kan gazında asidoz olmamasının NEK için koruyucu olduğu belirlendi. Grup 1a olgularında Grup 1b'ye göre anne yaşı ortalaması, nekrotizan enterokolit hematokriti daha düşüktü, daha geç nekrotizan enterokolit ortaya çıkmaktaydı ve ortalama nekrotizan enterokolit atak sayısı daha fazlaydı. İntravenöz immünglobulin, sıvı yüklemesi, hipotansiyon sebebiyle pozitif inotrop verilmesi ve eritrosit transfüzyonu tedavileri, trombositopeni, hipotansiyon, hipotermi Grup 1a olgularında Grup 1b' ye göre daha sık görülmekteydi, mekanik ventilasyon süreleri daha uzundu. Ölüm oranının da Grup 1a olgularında Grup 1b'ye göre daha fazla olduğunu tespit ettik. Nekrotizan enterokolit hematokritinin düşük olmaması TİNEK için koruyucu faktör olduğu, mekanik ventilatör süresinin uzamasının TİNEK riskini artırdığı, kan transfüzyonunun TİNEK riskini 1,3 kat artırdığı tespit edildi. Çalışmamız sonucunda TİNEK'li hastaların NEK oldukları zaman hematokritleri düşük bulundu ve yapılan kan transfüzyon sayıları daha fazla saptandı. Anemi ve buna bağlı gelişen iskeminin NEK' in nedeni olabileceği bilinmektedir. Bu vakalarda anemi nedeniyle mi yoksa transfüzyona mı bağlı NEK geliştiği konusu hala netlik kazanmamıştır. Bu konuda prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Necrotising enterocolitis is the most common acquired gastrointestinal emergency in the neonatal intensive care unit and it is one of the most important cause of mortality and morbidity among low birthweight infants. Despite this fact, risk factors are not fully elucidated yet. Our aim is researching the association of red blood cell transfusions with necrotising enterocolitis that is suspected and reported especially last 20 years in the literature, also evaluating risk factor differences between transfusion related and transfusion independent necrotising enterocolitis. Very low birthweight infants with definite necrotising enterocolitis that are hospitalised between January 2008 and January 2015, are scanned retrospectively, 120 infants defined as Group 1. It is divided into two subgroups; 40 infants are defined as Group 1a if they are transfused within 48 hours before the diagnosis and rest of them is defined as Group 1b. Control group of 92 infants without necrotising enterocolitis is defined as Group 2. Incidence of necrotizing enterocolitis in very low birthweight infants whose gestation before 32 weeks was found %28 and mortality rate was %25. Group 1 had smaller gestational age, birth weight, length and head circumference length, maternal urinary tract infection, chorioamnionitis, abruptio placentae, tocolytic usage, Doppler blood flow abnormality and resuscitation need after birth were higher, level of birth hematocrit and Apgar score in 5 minute were lower than Group 2. Patent ductus arteriosus, bronchopulmonary dysplasia, respiratory distress syndrome, 62 sepsis, hypothermia, anemia, fresh frozen plasma and intravenous immunoglobulin treatment, blood gas abnormality, hypomagnesemia, hypoglycemia, thrombocytopenia, hypotension, number of red blood cell transfusion, fluid load, central venous catheter, umblical catheter, retinopathy of premature were more frequently seen, time of oxygen treatment and mechanical ventilation, length of stay in hospital was longer and mortality rate was higher in Group 1 than Group 2. Mother age and hematocrit level of necrotising enterocolitis was lower in Group 1a cases and onset of necrotising entercolitis was later than Group 1b. Intravenous immunoglobulin, fluid load, positive inotrope support for hypotension, red blood cell transfusion treatment were more frequently in Group 1a than Group 1b. Also thrombocytopenia, hypotension, hypothermia were higher, mechanical ventilation time was longer and lastly mortality rate was higher in Group 1a than Group 1b. In conclusion, hematocrit levels of transfusion associated necrotising enterocolitis cases were lower than transfusion independent necrotising enterocolitis in necrotising enterocolitis illness time, and they also transfused more frequently. It is known that anemia and anemia dependent ischemia is causative for necrotising enterocolitis. Uncertainty still remains for whether the occuring problem comes from anemia or transfusion exposure in these cases. There is need for more prospective studies in this subject.

Benzer Tezler

  1. Yenidoğanlarda eritrosit süspansiyonu kullanımının değerlendirilmesi

    The assessment of erythrocyte suspension use in neonates

    EMEL ÖMERCİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU

  2. Doğumda göbek kordonu sıvazlamanın prematüre yenidoğanlarda hematolojik, hemodinamik parametreler ve prematürelikle ilişkili morbiditeler üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effects of umbilical cord milking on hematologic and hemodynamic parameters and premature-related morbidities in premature neonates

    SERDAR ALAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAADET ARSAN

  3. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan yenidoğanlardaki transfüzyon uygulamalarının değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    BEDİA KARNAK AGAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLKE MUNGAN AKIN

  4. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bisitopeni/ pansitopeni gelişmiş hastalarda risk faktörleri ve prognozun araştırılması

    Investigation of risk factors and prognosis in patients with bicitopenia / pancytopenia in A newborn intensive care unit

    ECE TÜSÜZ ÖNATA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HematolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALE ÖREN

  5. Çok düşük doğum ağırlıklı prematüre yenidoğanların anemisinde otolog kordon kanı transfüzyonunun in-vivo etkinlik ve güvenilirliğinin araştırlıması

    Evalution of the efficacy and safety of autologous cord blood transfusions in very low-birth-weight premature newborns

    BERİL ALTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAADET ARSAN