Geri Dön

Essays in monetary policy and banking

Para politikası ve bankacılık üzerine makaleler

  1. Tez No: 464957
  2. Yazar: GÖKHAN ÖVENÇ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. RESUL AYDEMİR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişleri önemli iktisadi faydalar sunmakla birlikte birtakım riskleri de barındırmaktadır. Krediler vasıtasıyla yatırımların artması, büyüme oranlarının ve yaşam standartlarının yükselmesi, bütçe açığının finanse edilmesi bazı pozitif etkiler arasındadır. Piyasalarda balon oluşması, aşırı kredi genişlemesi, tasarruf eğilimlerinin azalması, döviz kuru oynaklıkları, sıcak para ve cari açık sorunu ise sermaye girişlerinin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki birtakım negatif etkileri arasında sayılabilir. Sermaye girişleri özelinde, bankacılık sektörünün doğrudan yurtiçi kredilerle yurt dışı menşeli bankacılık kredi girişleri arasında üstlendiği rol de yadsınamaz öneme sahiptir. Aracı finansal kurumlar olan bankalar yurtdışı sermaye hareketleri kaynaklı risklerin ve faydaların yurtiçi piyasalara yansıması noktasında önemli role sahiptirler. Özellikle gelişmekte olan ülke bankalarının yurt dışı bankacılık sektörü kredilerini kullanarak yurt içi kredi talebini karşılaması son 15 yıllık dönemde artarak yeni bir boyut kazanmıştır. Türkiye'deki bankacılık sektörünün yurt dışı bankacılık kredisi/toplam aktif kullanım oranı da son 5 yıl içerisinde %8'lerden %13'lere yükselmiştir. Başka bir ifadeyle Türkiye bankacılık sektörünün yurt dışı bankacılık kredilerine (çekirdek dışı yükümlülük) bağımlılığı artmıştır. Aynı dönemde ise Türkiye'deki bankacılık sektörünün topladığı mevduatlar (çekirdek yükümlülükler) verdiği kredi miktarını karşılayamaz seviyeye gelmiştir. Bu durum sektörün verdiği toplam kredilerle çekirdek ve çekirdek dışı yükümlülükleri arasında ilişkiyi göstermesi açısından önemlidir. Çekirdek dışı yükümlülüklerin artması yurt içi krediler üzerinden sektörün kârlılığını pozitif etkileyebilirken diğer taraftan kredi faizi geri ödemeleri ve döviz kuru oynaklığı üzerinden kârlılığı negatif etkileyebilmektedir. Çekirdek dışı yükümlülüklerin artması aynı zamanda vade uyumsuzluğu, likidite riski, kısa ve uzun vade döviz yükümlülükleri gibi çeşitli risk göstergeleri üzerinden finansal sistemin ve bankacılık sektörünün kırılganlığını arttırma potansiyeline sahiptir. Finansal sistem kırılganlığı ve bankacılık performansıyla doğrudan ilişkili diğer bir alan ise para politikasıdır. Finansal açıdan güçlü ve kârlı bankacılık sektörü şoklar karşısında daha dirençli davranarak finansal sistemin istikrarında önemli bir rol oynayabilmektedir. Faiz oranları veya diğer araçlar vasıtasıyla para politikası da banka performansını doğrudan veya dolaylı etkileyebilmektedir.Bu açıdan faiz oranlarında ve getiri eğrisinde meydana gelen bir değişiklik banka kârlılığını nasıl etkiler sorusu para politikası, kârlılık ve finansal istikrar ilişkisini anlama açısından önemlidir. Zira, eğer para politikaları bankacılık sektörü performansı veya kârlılığı üzerinde etkiye sahipse, parasal aktarım kanallarının doğrudan finansal piyasaları, bankacılık sektörü sermaye yapısını, kredi verme/borç alma ilişkisini, ikincil piyasa faiz hadlerini vs. etkilemesi söz konusudur. Özellikle para mekanizması aktarım kanallarından en önemlisi olan faizlerdeki (politika faizleri, uzun ve kısa vadeli faizler arasındaki ilişki) herhangi bir değişikliğin bankacılık sektörünü ve dolayısıyla finansal piyasaları nasıl etkileyeceğiyle ilgili gelişmiş ülkeleri konu alan epeyce bir çalışma mevcuttur. Kısa ve uzun vadeli faiz oranlarındaki değişimler kısa ve uzun dönemde banka performansı üzerinde farklı etkilere sahiptir. Bu farklı etkiler kendi aralarında da faiz gelirleri, faiz dışı gelirler, aktif kârlılığı ve öz sermaye kârlılığı üzerinde de değişiklik sergilemektedirler. Faiz oranları özelinde kısa ve uzun vadeli faizlerdeki değişimin (getiri eğrisi ve eğimi) gelişmekte olan ülke banka kârlarını nasıl etkilediğiyle ilgili bir çalışmayla karşılaşılmamıştır. Türkiye gibi enflasyon problemi yaşayan ülkelere dönük bu tarz çalışmalar gelişmekte olan piyasalar yazınındaki boşluğu bir nebze de olsa dolduracak mahiyettedir. Bankacılık sisteminin para politikası ve sermaye girişleri ile yurt içi finansal piyasalar arasındaki üstlendiği aracılık rolünü binaen“Para Politikası ve Bankacılık Üzerine Makaleler”başlıklı bu doktora tez çalışması sırasıyla“Sermaye Girişleri ve Türkiye Bankacılık Sektörü Performansı”,“Gelişmekte Olan Bir Piyasada Faiz Oranları, Getiri Eğrisi ve Bankacılık Kârlılığı”ve“Türkiye Bankacılık Sektörü Yurt Dışı Kredi Yükümlülükleri ve Kârlılık”başlık ve konularından oluşan 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, Türkiye bankacılık sektörünün özellikle 2002 yılından sonra geçirdiği değişim ve dönüşüm sermaye girişleri bağlamında ele alınmıştır. Betimleyici yönü ağır basan bu çalışmada, bankacılık sektörü ile sermaye girişleri arasındaki ilişki bankacılık sektörü yurt dışı kredi girişleri (çekirdek dışı yükümlülük) üzerinden ele alınmıştır. Doğrudan yabancı yatırım, rezerv, portfolyo, kredi ve diğer yatırımlardan oluşan finansal girişlerin 2002 sonrası değişimi, bu süreçte belirli makroekonomik göstergeler üzerindeki etkilerinden bahsedildikten sonra Türkiye'deki bankacılık sektörüyle finansal girişlerin bir türü olan bankacılık sektörü yurt dışı kredi girişleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Özellikle 2010 sonrası dönemde Türkiye bankacılık sektörünün çekirdek dışı yükümlüklerinde ciddi bir artış yaşanmış aynı dönemde yurt içi mevduatlar ise kredileri karşılamaz noktaya gelmiştir. Bankacılık sektörünün yurt dışı kredilerine artan bağımlılığı vade uyumsuzluğu, döviz kuru oynaklığı, kısa ve uzun vadeli döviz yükümlülükleri, likidite gibi birtakım potansiyel riskleri de ortaya çıkarmıştır. Eş zamanlı olarak TCMB'nin uyguladığı makro-ihtiyati politikalar (geleneksel ve yeni) bankalar açısından çekirdek dışı yükümlülüklerin risk teşkil etmesini önlemiştir. Özellikle kısa ve uzun vadeli mevduat dışı döviz yükümlülüklerine uygulanan farklı zorunlu karşılık oranları Türkiye bankacılık sektörünün yurt dışı kredi borçlanmasını uzun vadeye yaymasını sağlamıştır. Çalışmanın“Gelişmekte Olan Bir Piyasada Faiz Oranları, Getiri Eğrisi ve Bankacılık Kârlılığı”başlıklı 2. bölümünde ise 2002 4. çeyrek ile 2014 3. çeyrek arasındaki dönemde Türkiye'deki faiz oranlarındaki değişimin mevduat bankalarının kârlılığına etkisi ampirik olarak analiz edilmiştir. Çeyreklik bazda toplam 26 mevduat bankasının yer aldığı dinamik model, sabit etkili genelleştirilmiş momentler yöntemiyle tahmin edilmiştir. Kısa ve uzun vadeli faiz oranları kullanılarak getiri eğrisinin eğimi elde edilmiştir. Dinamik modelde kısa vadeli faiz oranları olarak merkez bankası haftalık faiz oranlarının (politika) çeyreklik ortalaması; uzun vadeli faiz oranları için ise ikincil piyasa 2 yıllık gösterge tahvil oranları kullanılmıştır. Bankacılık performansını ölçmek için 3 ayrı bağımlı değişken; net faiz marjı, aktif ve öz sermaye getiri oranları kullanılmıştır. Tahmin sonuçlarına göre, faiz oranları ve getiri eğrisi eğimiyle banka kârlılığı arasında kısa dönemde negatif ilişki mevcutken, bu ilişki uzun dönemde pozitife dönüşmektedir. Bu açıdan para politikasındaki değişim Türkiye bankacılık sektörü kârlılığını anlamlı bir biçimde etkilemektedir. Ayrıca Türkiye gibi gelişmekte olan ülke bankacılık sistemleri İngiltere gibi gelişmiş ülke banka sistemlerine kıyasla faiz değişimlerine daha fazla duyarlılık göstermektedir. Bunun en temel nedenlerinden bir tanesi bankacılık sektörü kârlılığının kompozisyonundan kaynaklanmaktadır. Ticari kârın Türkiye'deki bankacılık sektörü toplam kârı içindeki payı düşükken İngiltere bankacılık sektörü içindeki payı yüksektir. Türkiye bankacılık sisteminin ticari gelirlerini arttırması veya riskten korunacak kazançlara yönelmesi sektörün para politikası değişimlerine karşı daha korunaklı hale gelmesini sağlayabilir. Tezin son kısmını oluşturan“Türkiye Bankacılık Sektörü Yurt Dışı Kredi Yükümlülükleri ve Kârlılık”başlık ve konulu bölüm bir önceki çalışmayla model, yöntem ve bağımlı değişkenler açısından benzerlik göstermektedir. Bu çalışmada Türkiye'deki bankacılık sektörünün yurt dışı kredi kullanımının bankacılık sektörü kârlılığını nasıl etkilediği ampirik olarak analiz edilmiştir. Tahmin sonuçlarına göre, uzun vadeli bankacılık sektörü yurt dışı kredi kullanımıyla tüm kârlılık göstergeleri arasında anlamlı ve pozitif ilişki varken, kısa vadeli girişler ile kârlılık arasındaki ilişki pozitif fakat anlamsız çıkmıştır. Merkez bankasının kısa ve uzun vadeli döviz cinsi yükümlülüklere uyguladığı farklı zorunlu karşılıklar neticesinde bankaların uzun vadeli yurt dışı borçlanmaya yönelmesi elde ettiğimiz sonuçları destekler niteliktedir.

Özet (Çeviri)

Capital inflows can provide substantial benefits for emerging countries at the expense of some risks. Capital inflows can stimulate domestic investment through lending, increase the growth rates of economies and living standards. Also, they supply necessary funds for developing countries so that they can sustain their budget deficits. On the other hand, current account deficits, monetary expansion, market bubbles, lending booms, volatile and short-run flows and exchange rate fluctuations are known to be among some of the observed risks related to capital inflows into emerging economies. Banks, as intermediaries of financial flows between domestic and global markets, play a significant role in dealing with these benefits-risks tradeoff. Specifically, banks also act as a bridge between foreign loans (cross border liability) and domestic lending. In recent years, EMEs have witnessed a rapid growth in bank credits. Simultaneously, there has been an increasing trend toward the internationalization of EMEs banking through cross-border banking (i.e., non-core) liability. Therefore, any overuse or abuse of cross border liability by EMEs banks to meet domestic lending demand may potentially create a banking crisis or financial turbulance since cross border banking liability directly affects the level of domestic lending especially when domestic banking sector could not find enough core liability (i.e., domestic deposit). There is also close relationship between monetary policy, bank profitability and financial system resilience. More financially sound and profitable banking industry is better able to withstand adverse shocks and hence ensures the stability of financial system. In this regard, financial stability and monetary policy are closely linked because monetary policy through interest rates and other policy tools has direct and indirect implications for bank profitability and financial system resilience. Therefore, the question of how banks' profits change in response to interest rates and the yield curve has vital importance in order to unravel this relationship. Considering the significance of the banking profitability and performance under monetary policy and financial inflow, in this doctoral thesis, the relationship between financial inflows, interest rates and Turkish banking performance will be analysed. In the first chapter, we will examine the developments of the Turkish banking industry in the light of financial flows, paying special attention to cross border banking liability. Domestic deposit growth has followed a strong path in the Turkish economy resulting from financial deepening and general income growth since 2002. Likewise, Turkish economy's credit growth has also pursued an increasing trend during the same time period. But the Turkish banking sector's loan to deposit ratio exceeded the critical level one in 2011 which increased the reliance of Turkish banking sector on cross border liability during the last 5 years. This higher reliance might have risen some potential banking risks related to maturity mismatch, currency mismatch, liquidity, short/long-term FX liability, interest and exchange rate. In responses to volatile capital flows and higher access to non-core liability (banking foreign loan inflow), the Central Bank of Turkey started to implement new policy tools such as interest rate corridor, reserve option mechanism and changed its reserve requirement rate for non-deposit FX liability to deal with potential risks that the Turkish economy and banking sector might confront. As a consequence of macroprudential policies, Turkish banking sector foreign borrowing does not create any short-term risk in terms of non-deposit FX liability. However, that Turkish banking sector's loan to deposit rate exceeds the 100% would be still an issue to be addressed.. In the second chapter, we investigate how short term interest rate and slope of the yield curve affect bank profitability in Turkey from 2002Q4 to 2014Q3. We employ three different dependent variables: net interest margin, return on assets and return on equity to see the possible short run and long run impacts of the short term interest rate and slope of the yield curve. Estimation results suggest that while short term interest rate and slope of the yield curve have negative and significant impact on bank profits in the short-run, the effects of these variables turn out to be positive in the long run as expected. We try various measures of short term rates and the slope of the yield curve and various specifications for robustness check and we find that the results are very robust. Hence, overall our findings indicate that monetary policy significantly influences bank profits as well as bank capital in Turkey. The result that in all specifications the slope of the yield curve has higher impact on profitability than short-term interest rate is consistent with the theoretical and empirical findings in the literature. More importantly, our results also indicate that bank profits in an emerging economy (i.e., Turkey) are more sensitive to the slope of the yield curve compared to the ones in an advanced economy (i.e., UK). This might result from the fact that UK banking sector can generate more trading income and engage more in hedging activities, which might potentially reduce the net effects of term structure of the interest rates on final profitability. Thus, we argue that policy makers in Turkey should be more cautious when they set interest rates that have significant impacts on bank profits and capital as well as financial system resilience. The results also suggest that banks in Turkey should increase their capacity for trading income and hedging against interest rates shocks so that they can smooth out their cash flows. In the third chapter, we empirically examine how the banking industry financial inflows (cross-border liabilities) affect the performance of Turkish banks since 2003Q1. Overall outlook of the Turkish banking industry performance seems to be positively influenced by cross-border banking credit inflows (non-core liability). The types of credit inflows appear to have different impacts on profitability. Our estimation results show that long-term banking industry credit inflow generates more non-interest income compared to interest income while the short-term credit inflows have no significant effect on general profitability. Additionally, long-term credit inflow has more impact on ROE than ROA and NIM.

Benzer Tezler

  1. Parasal iktisat alanında makaleler

    Essays in monetary economics

    HANDE KABAK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    EkonomiAnkara Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN ŞAHİN

  2. Merkez bankacılığı ve para politikaları üzerine üç deneme: Enflasyon hedeflemesi, niceliksel genişleme ve para politikasının zaman tutarsızlığı

    Three essays on central banking and monetary policies: İnflation targeting, quantitative easing and time inconsistency of monetary policy

    ESMA ERDOĞAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    EkonomiÇukurova Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HARUN BAL

  3. Uluslararası sermaye hareketleri ve makroekonomik yönetimi üzerine beş deneme: belirleyicileri, ekonomik etkileri, ani duruş, para politikası ve sermaye kontrolleri

    Five essays on international capital flows and its macroeconomic management: determinants, economic effects, sudden stops, monetary policy and capital controls

    BERK PALANDÖKENLİER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    EkonomiÇukurova Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HARUN BAL

  4. An essay on common and private value actions and essays on the effect of non-performing loans on lending, sectoral credit composition and banking sector market concentration

    Ortak ve özel değer ihalelerine dair bir makale ve bankacılık sektörü tahsili gecikmiş alacaklarının kredi verme davranışlarına, sektörel kredi kompozisyonuna ve bankacılık sektör yoğunlaşmasına etkilerine dair makaleler

    MEHMET EMRE ŞAMCI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    EkonomiKoç Üniversitesi

    Ekonomi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLER SUMRU ALTUĞ

    PROF. DR. LEVENT KOÇKESEN

    PROF. DR. ABDURRAHMAN BEKİR AYDEMİR