Geri Dön

Neovasküler tip yaşa bağlı makula dejeneresansında ıntravitreal aflibercept tedavisinin etkinliği ve koroid kalınlığı üzerine etkisinin değerlendirilmesi

The outcome of intravitreal aflibercept therapy in eyes with neovascular age-related macular degeneration and its effect on choroidal thickness

  1. Tez No: 466562
  2. Yazar: AYNA SARİYEVA ISMAYILOV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE NİHAL DEMİRCAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Aflibercept, anti-VEGF, koroid kalınlığı, neovasküler YBMD, OKT, Aflibercept, anti-VEGF, choroidal thickness, neovascular AMD, OCT
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 87

Özet

Amaç: Neovasküler tip Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansı (YBMD)'ında intravitreal aflibercept tedavisinin sonuçlarının ve koroid kalınlığı üzerine etkisinin değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntem: Aralık 2012-Kasım 2016 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Retina Biriminde neovasküler YBMD nedeniyle intravitreal aflibercept enjeksiyonu uygulanan 76 hastanın 89 gözü prospektif olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, sistemik hastalıkları, lens durumları, tedavi süreleri, OKT ve FFA bulguları kaydedildi. Neovasküler YBMD için intravitreal aflibercept enjeksiyonu dışında tedavi almamış olanlar grup 1, daha önceden farklı anti-VEGF tedavisi almış olanlar ise grup 2 olarak sınıflandırıldı. Tüm hastaların enjeksiyon öncesi oftalmolojik muayeneleri yapıldı. Enjeksiyon sonrası kontrollerde en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EİDGK), merkezi makula kalınlıkları (MMK) ve koroid kalınlıkları (KK) değerlendirilerek iki grup karşılaştırıldı. Bulgular: Grup 1'de intravitreal aflibercept enjeksiyonu öncesinde ortalama EİDGK 1,12±0,48, grup 2'de 1.07±0,56 idi, aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,647). Grup 1'de enjeksiyonu sonrası ortalama EİDGK 0,94±0,5, grup 2'de 0,98±0,53 idi, aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,555). Enjeksiyon sonrasındaki EİDGK'de grup 1'de ortalama 0,18±0,34 artış olup istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,01). Grup 2'de ise 0,092±0,38'lik artış olup istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,131). Değişim miktarı açısından iki grup karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı görüldü (p=0,230). Grup 1'de enjeksiyonu öncesinde ortalama MMK 454,96±207,9 µm (101-1000), grup 2'de 454±195,3 µm (148-1039) idi ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,982). Grup 1'de enjeksiyon sonrasında ortalama MMK 254,60±140,98 µm (100-708), grup 2'de 270,63±115,42 µm (119-774) idi, aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,686). Enjeksiyon sonrasında MMK'deki değişim miktarı grup 1'de ortalama 200,35±216,13 µm ve grup 2'de 183,36±203,4 µm olup istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,00 ve p=0,00). Değişim miktarı açısından iki grup karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p=0,234). Grup 1'de enjeksiyon öncesinde ortalama KK 190,98±56 µm (100-384), grup 2'de 197±52,52 µm (125-330) idi, aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,592). Enjeksiyonu sonrasında grup 1'de ortalama KK 168,79±50,64 µm (98-302), grup 2'de 174,92±47,59 µm (106-260) idi ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,14). Enjeksiyon sonrasında KK'deki değişim miktarı grup 1'de ortalama 22,19±0,62 µm olup istatistiksel olarak anlamlı idi (p= 0,014). Grup 2'de ise ortalama 22,28±74,05 µm olup istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,061). Değişim miktarı açısından iki grup karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p=0,586). Grup 1 ve grup 2'de enjeksiyon sonrası EİDGK değişimi ile cinsiyet (p=0,418, p=0,552), lens durumu (p=0,182, p=0,993), sistemik hastalık varlığı (p=0,326, p=0,959), Pigment Epitel Dekolmanı (PED) varlığı (p=0,855, p=0,103), İç Segment-Dış Segment (IS/OS) bandı durumu (p=0,203, p=0,888) ve Koroid Neovaskülarizasyonu (KNV) tipi (p=0,972, p=0,275) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Grup 1 ve grup 2'de enjeksiyon sonrası MMK değişimi ile cinsiyet (p=0,543, p=0,955), lens durumu (p=0,793, p=0,879), sistemik hastalık varlığı (p=0,101, p=0,47), PED varlığı (p=0,27, p=0,599), IS/OS bandı durumu (p=0,243, p=0,304) ve KNV tipi (p=0,12, p=0,835) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Grup 1 ve grup 2'de enjeksiyon sonrası KK değişimi ile cinsiyet (p=0,568, p=0,449), lens durumu (p=0,615, p=0,084), PED varlığı (p=0,561, p=0,561), IS/OS bandı durumu (p=0,702, p=0,949) ve KNV tipi (p=0,349, p=0,349 ) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Sonuçlar: Neovasküler tip YBMD'de tedavi seçeneklerinden biri olan intravitreal afliberceptin önceden başka anti-VEGF tedavisi alan ve almayan gözlerde etkili olduğu gözlenmiştir.

Özet (Çeviri)

Purpose: To evaluate the outcome of intravitreal aflibercept therapy in eyes with neovascular age-related macular degeneration and its effect on choroidal thickness. Material and Method: In this study a total of 89 eyes of 76 patients with neovascular age-related macular degeneration who were underwent ophthalmic examination in our retina clinic in the department of ophthalmology, Cukurova University Medical Faculty Hospital and reserching between December 2012 and October 2016 were evaluated prospectively. The demographic characteristics, sistemic diseases, condition of lens, duration of treatment, findings of OCT and FFA were recorded. Patients were distribuded into two groups. Group 1 includes the patients who underwent primary intravitreal aflibercept, group 2 includes the patients who underwent another anti-VEGF therapy before the treatment of intravitreal aflibercept enjection for neovascular age-related macular degeneration. All patients were evaluated ophthalmologically before the enjection. The effectiveness of the treatment was studied by comparing the best corrected visual acuity (BCVA), central macular thickness (CMT) and choroidal thickness (CT) measured before and after injection. The association between aforementioned factors and change in BCVA, CMT and CT was investigated. Findings: Before the enjections BCVA's to the logMAR were 1,12±0,48 at group 1 and 1.07±0,56 at group 2. No statistically significant difference was observed between two groups in the terms of mean visual acuity before injection (p=0,647). After the injections BCVA's to the logMAR were 0,94±0,5 at group 1 and 0,98±0,53 at group 2. There was no statistically significant difference between two groups after the injections (p=0,555). The amount of change in visual acuity after injection was 0,18±0,34 (p=0,01) at group 1, it was statistically significant; 0,092±0,38 (p=0,131) at group 2, it was not statistically significant. No statistically significant difference was observed between two groups in the amount of change in visual acuity after injection (p=0,230). Before the injection basal CMT values were 454,96±207,9 µm (101-1000) at group 1, 454±195,3 µm (148-1039) at group 2. No statistically significant difference was observed between two groups (p=0,982). After the injections CMT values were 254,60±140,98 µm (100-708) at group 1, 270,63±115,42 µm (119-774) at group 2. No statistically significant difference was observed between two groups (p=0,686). The amount of change in CMT values were 200,35±216,13 µm at group 1, 183,36±203,4 µm at group 2. Both of them were statistically significant (p=0,00 ve p=0,00). No statistically significant direffence was observed between two group in the amount of change of CMT after injection (p=0,234). Before the injection basal CT values were 190,98±56 µm (100-384) at group 1, 197±52,52 µm (125-330) at group 2. No statistically significant difference was observed between two groups (p=0,592). After the injections CT values were 168,79±50,64 µm (98-302) at group 1, 174,92±47,59 µm (106-260) at group 2. No statistically significant difference was observed between two groups (p=0,14). The amount of change in CT values were 22,19±0,62 µm at group 1. It was statistically significant (p= 0,014). The amount of changes in CT values were 22,28±74,05 µm at group 2. It was not statistically significant (p=0,061). No statistically significant difference was observed between two group in the amount of change of CT after injection (p=0,586). No statistically significant difference was observed BCVA's change between gender (p=0,418, p=0,552) condition of lens (p=0,182, p=0,993), sistemic disease (p=0,326, p=0,959), presence of PED (p=0,855, p=0,103), condition of IS/OS (p=0,203, p=0,888) ve type of CNV (p=0,972, p=0,275) at group 1 and 2. No statistically significant difference was observed CMT's change between gender (p=0,543, p=0,955), condition of lens (p=0,793, p=0,879), sistemic disease (p=0,101, p=0,47), presence of PED (p=0,27, p=0,599), condition of IS/OS (p=0,243, p=0,304) and type of CNV (p=0,12, p=0,835) at group1 and 2. No statistically significant difference was observed CT's change between gender (p=0,568, p=0,449), condition of lens (p=0,615, p=0,084), presence of PED (p=0,561, p=0,561), condition of IS/OS (p=0,702, p=0,949) ve type of CNV (p=0,349, p=0,349 ) at group 1 and 2. Conclusion: Intravitreal aflibercept is an effective treatment both of the patients who underwent primary intravitreal aflibercept and the patients who underwent another primary before for neovascular age-related macular degeneration.

Benzer Tezler

  1. Yaşa bağlı maküla dejenerasansına ikincil koroid neovasküler membranların aflibersept ile tedavisinde koroid ve ganglion hücre kompleks kalınlığının prognostik önemi

    Prognostic significance of choroid and ganglion cell complex thickness in treatment with aflibercept of choroidal neovascular membranes secondary to age - related macular degeneration

    CİHAN BÜYÜKAVŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Göz HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT SÖNMEZ

  2. Yaşa bağlı makula dejeneresansına sekonder koroidal neovasküler membranların kombine tedavisi

    Combination therapy of choroidal neovascular membranes secondary to age related macular degeneration

    BERNA YÜCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Göz HastalıklarıEge Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. JALE MENTEŞ

  3. Yaşa bağlı makula dejeneresansında fotodinamik tedavi ile kombine bevacizumab tedavisi

    Photodynamic treatment combined with intravitreal injection of bevacizumab in the treatment of senile macular degeneration

    YAKUP ÖZARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göz HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKKI BİRİNCİ

  4. Yaş tip yaşa bağlı makula dejeneresansında subfoveal koroidal neovaskülarizasyonların fotodinamik tedavisi

    Photodynamic therapy for treatment of choroidal neovascularizationsin exudative age-related macular degeneration

    AYŞE BURCU DİRİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Göz HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ERSİN OBA

  5. Yaşa bağlı makula dejeneresansında koroid neovasküler membranlar

    Choroid neovascular membranes in age related macular degeneration

    ÖZAY ÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Göz HastalıklarıGazi Üniversitesi

    PROF.DR. MERAL OR