Geri Dön

Epilepsi hastalarında psikosomatik tanı ve klinikle ilişkisi

Psychosomatic diagnosis and clinical relationship in epilepsy patients

  1. Tez No: 470784
  2. Yazar: AYŞE TERZİ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜSEYİN GÜLEÇ, DR. YASEMİN ŞIPKA KURTULMUŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Epilepsi, tanı sistemleri, DCPR, DSM, psikosomatik tıp, yaşam kalitesi, Epilepsy, diagnosis systems, DCPR, DSM, psychosomatic medicine, quality of life
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 101

Özet

Giriş ve Amaç: Epilepsi kişinin günlük yaşam aktivitelerini, işlevselliğini bozan ve yaşam kalitesini ileri derecede etkileyen yaygın görülen kronik nörolojik bir hastalıktır. Epilepsi psikiyatrik belirti ve/ya hastalıklarla çok sık birliktelik göstermesi nedeniyle psikosomatik yaklaşım ile değerlendirilmesi önemli olabilir. Amacımız, epilepsi tanılı hastalarda psikiyatrik yükü; psikosomatik bozukluk grubuna özgü geliştirilmiş Psikosomatik Araştırmalar için Tanı Ölçütleri Görüşmesi (DCPR) sınıflandırma sistemi ile aralarındaki farklılaşmayı anlamak için Mental Hastalıkların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM) ile değerlendirmektir. Ayrıca, psikosomatik tanıların yaşam kalitesine etkisi üzerinden hastalık sürecine olan etkisini incelemektir. Yöntem: Çalışma, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Nöroloji Kliniği Epilepsi Özel Dal Polikliniği'ne başvurup epilepsi tanısı konmuş, ardı sıra 100 gönüllü hasta ile yürütüldü. Tüm katılımcılara yapılandırılmış DCPR ve SCID-I görüşmesi yanı sıra Veri Toplama Formu ve Kısa Form (SF-36) uygulandı. Bulgular: Epilepsi hastalarının DCPR ile %87'sine tanı konulurken, SCID ile %82'sine tanı konuldu. DCPR ile değerlendirildiğinde; %52 aleksitimi, %44 tip A davranış, %36 irritabilite, %35 hastalık inkarı, %35 kalıcı somatizasyon, %35 dirençsizlik, %22 psikiyatrik hastalığa ikincil somatik belirtiler, %18 konversiyon, %7 ölüm korkusu, %7 sağlık kaygısı ve %7 hastalık korkusu tanıları saptandı. SCID görüşmesi sonrasında, epilepsi hastalarının %82'sinde psikiyatrik hastalık saptandı. En sık psikiyatrik eştanılar depresyon (%37) ve distimi (%10) idi. SCID ile tanı konulan hastaların %90.2'sine (n:74) DCPR ile de tanı konulurken, SCID ile tanı konulmayan hastaların %72'sine (n:13) DCPR ile tanı konuldu. DCPR ile konulan tanıların, daha fazla sayıdaki yaşam kalitesi alt ölçeğiyle ve daha güçlü ilişkili olduğu saptandı. Sonuç: Epilepside psikiyatrik yükü DCPR sınıflandırma sistemi, DSM sınıflandırmasına göre daha yüksek oranda saptamaktadır. DCPR görüşmesiyle elde edilen bozukluklar yaşam kalitesiyle daha ilişkilidir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Epilepsy is a common chronic neurological disorder that affects and disrupts a person's daily life activities, functioning, and quality of life at an advanced stage. Since epilepsy is often associated with psychiatric symptoms and / or diseases, it may be important to evaluate it with a psychosomatic approach. The purpose of this study is to evaluate psychiatric burden in patients with epilepsy, the Differential Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM) in order to understand the differentiation between the Diagnostic Criteria for Psychosomatic Researches (DCPR) classification system which is developed for psychosomatic disorder group. Also to examine the effect of psychosomatic diagnoses on the quality of life through effect on the disease process. Method: This study was performed with 100 voluntary patients diagnosed epilepsy who were admitted to Erenköy Psychiatry Hospital Neurology Clinic Epilepsy Special Branch Policlinic. All participants were administered structured DCPR and SCID-I interview, as well as Data Collection Form and Short Form (SF- 36). Results: 87% of the epileptic patients were diagnosed with DCPR, and 82% were diagnosed with SCID. When assessed by DCPR; 52% alexithymia, 44% type A behavior, 36% irritability, 35% disease denial, 35% permanent somatization, 35% demoralization, 22% somatic symptoms secondary to psychiatric disorder, 18% conversion, 7% thanatophobia, 7% health anxiety, and 7% disease fobia diagnoses were detected. Psychiatric disease was detected in 82% of epilepsy patients after SCID interview. The most common psychiatric comorbidities were depression (37%) and dysthymia (10%). While 90.2% (n:74) of the patients diagnosed with SCID were diagnosed with DCPR, 72% of the patients not diagnosed with SCID were diagnosed with DCPR. It was found that the diagnoses with DCPR were associated with a greater number of quality of life subscales and stronger correlations. Conclusion: The epilepsy psychiatric burden is determined by the DCPR classification system, which is higher than the DSM classification. Disorders acquired by DCPR interview are more related to quality of life.

Benzer Tezler

  1. Video-EEG monitoring aracılığı ile NON-epileptik psikojen nöbet tanısı alan hastaların takibi

    Follow-up of non-epileptic psychogenic seizure patients diagnosed VİA video-EEG monitoring

    BURAK CEYLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    NörolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN KUTLUHAN

  2. Epilepsi hastalarında yorgunluk ve depresyonun eser element düzeyleri ile ilişkisi

    Relation of fatigue and depression with trace element levels on epilepsy patients

    AYŞE GÜNDOĞDU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    NörolojiSelçuk Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RECEP AYGÜL

  3. Epilepsi hastalarında kabul ve kararlılık terapisi temelli müdahalenin yaşam kalitesi ve işlevsellik üzerine etkisi

    The effect of acceptance and commitment therapy based intervention on quality of life and functionality in epilepsy patients

    ŞERİFE ÖNAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Psikolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAASIM FATİH YAVUZ

  4. Epilepsi hastalarında günlük tek doz uzun etkili anti-epileptik tedavi rejimine geçilmesinin hasta tedavi uyumu ve yaşam kalitesi üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effects of switching to daily single-dose longacting anti-epileptic treatment regimen on patient treatment compliance and quality of life in epilepsy patients

    ULVIYYAT JAFAROVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NörolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DEMET İLHAN ALGIN

  5. Epilepsi hastalarında glutatyon s-transferaz (GST), glutatyon redüktaz(GR), glutatyon peroksidaz (GSH-PX), prolidaz, seruloplazmin, B12 vitamini, D vitamini, valproik asit (VPA) ve karbamazepin parametrelerinin belirlenmesi

    In epilepsi patients glutathione s-transferase (GST), glutathione reductase (GR), glutathione peroxidase (GSH-PX), prolidase, ceruloplasmin, vitamin B12, vitamin D, valproic acid (VPA), and carbamazepine determining the parameters

    MAŞALLAH ERMAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    BiyokimyaVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİT DEMİR

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH YILGÖR