Geri Dön

San Lazzaro adasındaki Ermeni mıkhitarist rahiplerin Osmanlı tiyatrosuna etkileri

The Armenian mikhitarist priests Ottoman theaterosis actions in San Lazzaro

  1. Tez No: 472097
  2. Yazar: YAHYA AKGÜN
  3. Danışmanlar: ÖĞR. GÖR. ALİ DÜŞENKALKAR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bahçeşehir Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İleri Oyunculuk Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 55

Özet

Başlangıç döneminde, Ermeni ve Türk tiyatrolarının dirsek temasında olduğu ve hatta birbirlerinden beslendikleri bilinmektedir. Araştırmalar, genellikle 1800'lü yılların ikinci yarısında İstanbul'da kurulan profesyonel Ermeni tiyatro grupları, bu grupların daha sonra Türkçe sahneledikleri temsiller ve Türk tiyatrosuna sundukları artı değerler noktasına odaklanır. Fakat Ermeni tiyatrosunun Türk tiyatrosu ile olan ilişkisi bu dönemden çok önce, daha İstanbul'da ne Türk ne de Ermeni tiyatrosu ortaya çıkmamışken, Venedik'te, Mıkhitaristlerin San Lazzaro (Surp Ğazar) Adası'nda hayat bulmuştur. San Lazzaro adasındaki manastırın arşivlerinde bulunan bir kronolojiden anlaşıldığı üzere, Mıkhitaristler ilk oyunlarını klasik Ermenice ile 1730 yılında oynamışlardır. 1883 yılında adada çıkan bir yangın yüzünden bu ilk eser günümüze ulaşamamış olup, en eski tiyatro metni 1 Mart 1753 tarihine aittir ve modern Ermenice ile yazılmıştır. Günümüze ulaşan, Ermeni harfli Türkçe en eski tiyatro metinleri 1790'lı yıllara aittir. Şinasi'nin 1860'ta yazdığı 'Şair Evlenmesi' adlı oyun Türkiye'de Batılı anlamdaki ilk tiyatro metni olarak kabul edilir. Ancak bugün, Şinasi'den önce yazıldığı anlaşılan bazı Türkçe tiyatro metinlerinden haberdarız. Bu eserlerden çoğu günümüze ulaşamamış olup, günümüze kadar muhafaza edilmiş eserler incelenecektir. Bu eserler arasında Mıkhitaristlerin Venedik'teki San Lazzaro Adası'nda yazıp sahneledikleri Ermeni harfli Türkçe oyunlar incelenecektir. Mıkhitaristlerin ne Türkçe ne de Ermenice eserlerinin büyük bir edebi değer taşıdığı söylenemez. Fakat ne Osmanlı ne de Ermeni tiyatrosundan söz edemeyeceğimiz oldukça erken bir dönemde, Osmanlı İmparatorluğuna ait olduğu kabul edilen ufak bir adada oynanmış ilk Batılı tiyatro örnekleri olmaları vesilesi ile büyük önem arz etmektedir.

Özet (Çeviri)

It is known that in the beginning period, Armenian and Turkish theaters were elbow-like and even fed each other. The investigations focus on professional Armenian theater groups, generally established in Istanbul in the second half of the 1800's, the point at which these groups later portrayed in Turkish, and the surplus value they offer to Turkish theatricians. However, the relationship of the Armenian theater with the Turkish theater was long before this period, and neither the Turkish nor the Armenian theater had emerged in Istanbul, but the life of the Mirhitarists in San Lazzaro (Surp Ğazar) Island in Venice. As one can see from a chronology in the archives of the monastery on the island of San Lazzaro, the Mikhitarists played their first games in 1730 with classical Armenian. Due to a fire in the island in 1883, this first work could not be reached daylight. The oldest theater text belongs to March 1, 1753 and was written in modern Armenian. The oldest theatrical texts of Armenian alphabet, reaching the daily life, belong to the 1790s. Şinasi's“The Poet's Marriage”, written in 1860, is regarded as the first theatrical text in western meaning in Turkey. Today, however, we are aware of some Turkish theater texts that were written before Sinasi. Most of these works can not be reached day-to-day and the artifacts preserved up to daylight will be examined. Among these works will be the Armenian-Turkish games written and performed by the Mikhitarists in San Lazzaro Island in Venice. It can not be said that neither the Turkish nor the Armenian works of the Michitarists have a great literary value. But it is of great importance that they are examples of the first Western theater played on a small island which is considered to belong to the Ottoman Empire at a very early period when neither the Ottoman nor the Armenian theater can be mentioned.

Benzer Tezler

  1. Los Personajes y los temas en las novelas de unamuno

    Başlık çevirisi yok

    HALE GÖKNAR

    Doktora

    İspanyolca

    İspanyolca

    1989

    DilbilimAnkara Üniversitesi

    İspanyol Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUZAFFER ARIKAN

  2. Turkish domestic defense industry as an enabler in Turkish foreign policy

    Türk dış politikasında bir aracı olarak Türk yerli savunma sanayii

    ŞAN TEKER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Uluslararası İlişkilerVrije Universiteit Brussel

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. STEPHAN KLOSE

  3. Şan tekniği kriterlerinin geleneksel Türk müziğinde kullanılması

    Applying vocal technique criteria in traditional Turkish music

    LAÇİN MODİRİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi

    Sahne Sanatları Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. GÜZİN GÜREL

  4. Şan eğitiminin Türk müziğine uyarlanması

    Başlık çevirisi yok

    SEVİLAY OY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Ana Bilim Dalı

    PROF. ERCÜMENT BERKER

  5. Çukurova bölgesi doğal mera'larında yaygın olarak bulunan sarı sakalotu (Bothriochloa ischaemum (L.) Keng) bitkisinde somatik kromozom sayısının saptanması ve genç salkımların in-vitro kültürde eksplantat olarak kullanılma olanakları üzerinde araştırmalar

    Studies on the determination of somatic chromosome numbers of yellow bluestem (Bothriochloa ischaemum (L) Keng dominated in natural rangelands in çukurova regions and in-vitro culture capabilities of its young inflorescences

    ERSİN CAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    ZiraatÇukurova Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RÜŞTÜ HATİPOĞLU