Çanakkale savaşlarında düşman algısının basına ve yazına yansımaları
The reflection of the perception of 'enemy' in the press and publication at the dardanelles campaign
- Tez No: 473667
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞEVKET YAVUZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Gazetecilik, Tarih, Journalism, History
- Anahtar Kelimeler: Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Muharebeleri, Anzak, Düşman, Öteki, The First World War, the Dardanelles Campaign, the ANZAC
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Disiplinlerarası Bölgesel Araştırmalar Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Almanya, Avustralya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti'nin oluşturduğu İttifak Devletleri ile İngiltere, Fransa ve Rusya bir araya gelerek oluşturduğu İtilaf Kuvvetleri, yanlarına daha birçok ülkeyi de katarak yirminci yüzyılın başlarında dünyayı devasa bir savaş alanına çevirir. İngiltere ve Fransa'nın sömürgesi altındaki halkları Çanakkale'ye getirmesi ile niçin ve kiminle savaştığını bilmeyen insanlar sancılı süreçler ve acılı son ile biten kanlı bir maceraya sürüklenmişlerdir. Birinci Dünya Savaşı'nda açılan birçok cepheden sadece bir tanesini teşkil eden Çanakkale Cephesi savaşın kilit noktası olmuştur. Denizde başlayıp karada devam eden Çanakkale Muharebeleri'nde, Mehmet Akif'in deyişiyle“bütün akvam-ı beşer”toplanmış ve Çanakkale'yi adeta bir mahşer yerine çevirmiştir. İşte bu yüzden Çanakkale Muharebeleri sadece Türkiye için değil, hemen hemen bütün dünya milletlerinin tarihinde önemli bir iz bırakmıştır. Çanakkale Muharebeleri'nin Türk, Müslüman ve dünya tarihindeki bir başka önemi de dar bir satıhta dönemin ana güçlerinin tarihsel yüzleşmesidir. Öyle ki; yüzbinlerce asker oldukça dar bir sahada savaşır ve önemli sayılarda can kayıpları böylesi dar bir mekânda meydana gelir. Gerek cephede gerekse cephe gerisinde tarafların – düşman /“öteki”olarak- birbirleri hakkında neler düşündükleri, hissettikleri, algıladıkları oldukça önemli bir husustur. Mevzubahis karşılıklı düşünce, his ve algıların özellikle“basın ve yazına”nasıl aksettirildiği (süreç ve sonuçları) bu çalışmanın inceleme konusudur. Başta bu konu olmak üzere, aradan bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen tarihçiler, edebiyatçılar, araştırmacılar, vb.leri tarafından Çanakkale Muharebeleri'ne gösterilen ilgi azalmamış aksine artarak devam etmektedir. Bu çalışma da bu ilginin tabii sonuçlarından biridir.
Özet (Çeviri)
The dialectical formation of the Allies—i.e. Germany, the Australia-Hungary Empire and the Ottoman State— against the Triple-Entente—England, France and Russia— bringing together many other countries with them turned the world into a slaughterhouse area at the beginning of the 20th century. The colonized people around the world by their colonizers—the United Kingdom and France—to the Dardanelles, who did not know why and with whom to fight, were dragged into a bloody and bitter ending adventure. The Dardanelles Front, just one of the many fronts opened during the First World War, was a key point of the whole war. The Dardanelles Campaign firstly began at sea and then continued on land. Many soldiers around the world were brought to the Dardanelles— thence, Mehmet Akif, a great Turkish poet—called it as“ all human tribes”packed into a tiny land—thus, turned the Gallipoli Peninsula into a sphere of the Judgement Day. This is the reason why the Dardanelles Campaign left a salient traces in the history of almost all the nations of the world, not just Turkiye. What is more, the space is packed at this campaign; that is to say, thousands of soldiers fought at a narrow and tiny space, and lost their lives there. As such, it takes up a different place in war history—be Turkish, or the world. Bound to academic or other concerns, this campaign has never ceased to get attention and interest of historians, writers, researchers, and the like, despite more than a century passed over it. More importantly, the Dardanelles Campaign, predictably putting one side enemy of the other side, sets, nonetheless, the stage for a new understanding and approach to the traditional enemy. Thence, the gist of this study lies at that juncture: What did each side think and feel about? How did the warring soldiers and those behind the scenes perceive each other? The questions can be multiplied. This study concentrated on this point—how the perception of enemy is represented in the press and publication during and beyond the campaign.
Benzer Tezler
- 'Vatan için ölmek': Türkiye'de şehit asker kültünün sosyo-politik inşası ve şehit aileleri dernekleri
'Dying for the motherland': The socio-political construction of martyr soldier cult and martyr family associations in Turkey
ŞAFAK AYKAÇ
- Çanakkale savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı envanterinde bulunan Çanakkale savaşlarına ait ateşsiz silahlar
Fireless weapons of The Çanakkale battles belonging to the Çanakkale Wars Gallipoli Historic Area Presidency
İBRAHİM TAŞÖZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Sanat TarihiÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALPTEKİN YAVAŞ
- Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale'deki tabyalar
Bastions In Çanakkale During The First World War
BAHAR ŞENTÜRK ACAR
- I. Dünya Savaşı'nda Irak-İran cephesi: İaşe ve sağlık hizmetleri
Iraq-Iran front in The World War I: Ration and health services
HALİT BAŞ
- Çanakkale Savaşları'na fiilen katılan Türk ve Alman generaller
Turk and German generals attending Çanakkale battles
HATİCE IŞILDAK KARA
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
TarihDumlupınar ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA BIYIKLI