Fırat Üniversitesi Hastanesinde perkütan böbrek biyopsisi yapılan hastaların retrospektif incelenmesi
Retrospective analysis of kidney biopsies performed in Firat University Hospital
- Tez No: 473930
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN ULU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Böbrek biyopsisi, epidemiyoloji, glomerülonefrit, Kidney biopsy, epidemiology, glomerulonephritis
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Fırat Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 60
Özet
Bu çalışmada 2006-2016 yılları arasında yapılan böbrek biyopsilerinin klinik ve patolojik açıdan değerlendirilmesi, biyopsi sonuçları ve demografik veriler arasındaki ilişkilerin ortaya konması amaçlanmıştır. 2006-2016 yılları arasında kliniğimizde yapılan ve patoloji bölümümüz tarafından değerlendirilen biyopsiler retrospektif olarak incelemiştir. Her biyopsi ışık mikroskopisi ve immunfloresan boyama ile değerlendirilmişitr. Çalışmamıza yeterli verilerine ulaşılabilen toplam 200 adet biyopsi dahil edilmişitir. Olguların 103'ü (%51,5) erkek, 97'si (%48,5) kadındı. Tüm olguların 115'i (%57,5) kırk yaşından küçük, 72 tanesi (%36) kırk ile elli dokuz yaş arasında, 13 tanesi de (%6,5) altmış yaşından büyüktü. Ortalama biyopsi yaşı 38,8±14,1 idi. En sık biyopsi yapılma yaş aralığı 115 biyopsi ile 18-40 yaş arası olurken, sonrasında en çok biyopsi yapılan yaş 41-60 yaş arası ve en düşük sayı 61 yaş üstündekilerde 13 biyopsiydi. Biyopsi yapılan 200 hastanın %6,5'inde (n=13) biyopsi materyali yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Biyopsilerdeki ortalama glomerül sayısı ise 14,5±8,8'dir. Hastanemizde en düşük biyopsi %5 ile ilk yıl (2006) yapılırken en yüksek biyopsi sayısı %16 ile 2010 yılında yapılmıştır. Kliniğimizde en sık biyopsi endikasyonunun nefrotik sendrom (% 57,5) olduğu görüldü. Nefrotik sendromu sırasıyla non-nefrotik proteinüri (%16), akut böbrek yetmezliği (%12,5), sistemik hastalığın böbrek tutulumu (%12,5), hematüri (%2,5), nefritik sendrom (%1,5) takip etmektedir. Çalışmamızda da en sık renal hastalık %63 ile primer glomerülonefritler saptandı. Primer glomerülonefritleri %27,5 ile sekonder glomerülonefritler takip etmekteydi. Primer glomerülonefritler içinde en sık fokal segmental glomerüloskleroz, sonrasında sırasıyla membranöz glomerülonefrit, membranoproliferatif glomerülonefrit, minimal değişiklik hastalığı, IgA nefropatisi saptanmıştır. Sekonder glomerülonefritlerde ise sırasıyla amiloidozis, lupus nefriti ve diyabetik nefropati saptandı. Biyopsi komplikasyonları ile üre, kreatinin, PT (INR) değerleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Komplikasyon görülenlerle görülmeyenler arasında yaş ve cinsiyet bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Fırat Üniversitesi Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı'nda son 10 yıl içinde yapılan böbrek biyopsilerini retrospektif olarak incelediğimiz çalışmanın sonuçları, literatürde uzun süreli, çok merkezli ve geniş biyopsi serilerini içeren çalışmalar ile uyumludur. Elde ettiğimiz bulgular böbrek biyopsi endikasyonu konulan olguların demografik ve klinik özellikleri dikkate alınarak, ülkemiz şartlarında bu hastalar hakkında ileriye dönük fikir yürütmemize katkıda bulunacaktır. Perkütan böbrek biyopsisi renal parenkimal hastalıkların tanısında, takip ve tedavisinde önemini korumaktadır.
Özet (Çeviri)
The aim of this study was to investigate the relationship between histopathologic, clinical and demographic data in patients undergoing renal biopsy. The biopsies conducted at Firat University Hospital, Department of Nephrology and interpreted by the Pathology Department of the same institute between 2006-2016 were retrospectively reviewed. All biopsies were evaluated by light and immunofluorescence microscopy. A total of 200 biopsies were evaluated. 103 (%51,5) patients were male, 97 (%48,5) were female. 115 patients were under 40 years old, 72 of them between 40-59 years old and 13 of them were older than 60 years old. The mean biopsy age was 38,8±14,1. Most biopsies were taken between the ages of 18 and 40 years, followed by 40-59 years and lowest frequency were in those older than 60 years of age. 13(%6,5) biopsies were interpreted as being inadequate. The mean glomerulus number was 14,5±8,8. The fewest number of biopsies were taken in 2006 (%5). The highest number of biopsies were in 2010 (%16). Indications for biopsy were nephrotic syndrome (%57,5), followed by non- nephrotic proteinuria (%16), acute kidney failure (%12,5), kidney involvement in systemic disease (%12,5), hematuria (%2,5) and nephritic syndrome (%1,5), respectively. In our study, the most frequently diagnosed renal pathology was primary glomerulonephritis with %63. Secondary glomerulonephritis was %27,5. Focal segmental was the most frequent in primary glomerulonephritis. It was followed by membranous glomerulonephritis, membranoproliferative glomerulonephritis, minimal change disease and IgA nephropathy, respectively. Secondary glomerulonephritis was due to amyloidosis, lupus nephritis and diabetic nephropathy, respectively. There was no relationship between complications and urea, creatinine and PT(INR) levels. There was no significant difference between patients who had complications and those who did not. The result of our study in which renal biopsies, performed during a 10 years period in Firat University Hospital was similar to other large, multicentered series with long follow up. The demographic and clinical findings of our study will contribute to future renal biopsies in our country. Percutaneous kidney biopsy remains important in parenchymal renal disease
Benzer Tezler
- Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk nefroloji bölümünde böbrek biyopsisi yapılan hastaların, klinik ve laboratuvar verilerinin retrospektif değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
GUNAY GULIYEVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
NefrolojiAydın Adnan Menderes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Assoc. Prof. Dr. DİLEK YILMAZ
- Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde primer perkütan koroner girişim yapılan hastaların demografik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulgularının retrospektif analizi
Başlık çevirisi yok
ÖNERCAN ÇAKMAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DAYİMİ KAYA
- Çocuk hastalarda endoskopik böbrek ve üreter taşı cerrahisinin renal kan akımı üzerine etkisinin renal renkli doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi: Prospektif çalışma
Evaluation of the effect of endoscopic renal and ureteral stone surgery on renal blood flow with renal color doppler ultrasonography in child patients: Prospective trial
FEVZİ BATUHAN TOPBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpMarmara ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YILÖREN TANIDIR
DOÇ. DR. ÇAĞRI AKIN ŞEKERCİ
- Kliniğimizde opere edilen karaciğer kist hidatik hastalarında postoperatif komplikasyonları
Postoperative complications in liver cyst hydatid patients operated in our clinic
FIRAT ERKMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Genel CerrahiHarran ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN YÖNDER
- Perkütan endoskopik gastrostomili hastaların bakım verenlerine yönelik geliştirilen mobil uygulamanın bakım verenlerin bilgi düzeyi, beceri ve bakım yükü üzerine etkisi
The effect of mobile application developed for caregivers of patients with percutaneous endoscopic gastrostomy on the caregivers knowledge, skill and care burden
EYLEM AKYÜZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
HemşirelikDüzce ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ATİYE ERBAŞ