Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk nefroloji bölümünde böbrek biyopsisi yapılan hastaların, klinik ve laboratuvar verilerinin retrospektif değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 713376
- Danışmanlar: Assoc. Prof. Dr. DİLEK YILMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nephrology, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 155
Özet
Perkütan böbrek biyopsisi (PBB), renal parankimal hastalıklarının kesin tanısının konması, tedavi modalite seçimi, verilentedaviye hastalığın yanıtının değerlendirilmesi ve prognoz için uygulanmaktadır. Komplikasyon oranının düşük olması ve minimal invazif olan bu işlem, renal hastalıkların tanısında ilk tercih olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Fakat, renal biyopsi klinik ve laboratuvarla beraber değerlendirilmelidir. Tek başına renal biyopsi ile tanı konması çoğu zaman yeterli olmaz. Özellikle, yetersiz biyopsi örneklerinde ve biyopsi öncesi immunsüprese tedavi kullanımında dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, kliniğimizde son 10 yılda yapılmış renal biyopsileri retrospektif olarak değerlendirdik. Elde ettiğimiz bilgileri ülkemiz ve yurtdışında yapılmış çalışmalarla kıyasladık. Gereç ve Yöntemler Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloji Bölümünde, 2010-2021 yıllar arasında107 çocuktan yapılmış olan, 119 böbrek biyopsisi retrospektif olarak değerlendirildi. Bütün hastaların renal biyopsi endikasyonu pediyatrik nefrolog tarafından konmuştu.Tüm olguların ailelerinden bilgilendirilmiş onam formu alınmıştı. Biyopsi hazırlık işlemleri yapıldıktan sonra, böbrek biyopsisi perkütan teknikle, USG eşliğinde, gerekli anestezi uygulandıktan sonra, girişimsel radyoloji uzmanı tarafından yüzüstü pozisyonda çocuğun boyutunauygun Tru-cut PBB iğnesi kullanılarak yapılmıştır. Her hastadan aynı yöntemle yaklaşık 1-1,5 cm boyutlarında iki doku alınmıştır. Biyopsi materyalleri, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Patoloji Anabilim Dalı'nda değerlendirilmişti. Biyopsi örnekleri fosfat tampon solusyonunda, bir saat içinde patoloji laboratuvarına ulaştırılarak, immünofloresan ve ışık mikroskopi yöntemleriyle incelenmiştir. Tüm hastalara olgu rapor formu dolduruldu. Bulgular Tüm olguların, biyopsi yapıldığı zamanda yaş ortalamaları 11 yıl (min-max; 1-17 yıl) saptandı. Ancak, özellikle 10-15 yaş arası çocuklarda daha fazla biyopsi yapıldığı saptandı.%22.4 olgunun ailesinde renal hastalık öyküsü mevcuttu. Hastaların %74.8'inde komorbid hastalık olmadığı görüldü. Biyopsi yapılan tüm çocukların %77.6'sının, soygeçmişinde renal hastalık öyküsü saptanmadı. En sık biyopsi endikasyonunNS olduğunu gördük. Çalışmaya alınan olgularda, ikinci kez böbrek biyopsisi 11 hastaya ve üçüncü biyopsi ise sadece bir hastaya yapılmıştı.Tekrarlayan biyopsiler içinde en sık endikasyon ise prognozu belirlemek için yapılan biyopsiler yer almaktaydı. 2016 yılından itibaren, tekrarlayan biyopsilerin yapıldığı görüldü. Tüm biyopsi örneklerinin; %81'inde glomerül sayısının yeterli olduğu saptandı. Yıllara göre hastanemizde yapılan biyopsi sayılarında artış saptadık. Renal biyopsi ileen sık konulan tanılar primer glomerülonefritler ve ikinci olarak sekonder glomerülonefritlerdi.Primer glomerülonefritler içinde en sık MLH, ikinci sıklıkta FSGS, sekonder GN içinde ise en sık LN ve sonrasında IgA vasküliti tanıları yer almaktaydı. Yapılan 119 renal biyopside en sık konulan histopatolojik tanının MLH, ikinci sırada LN ve üçüncü sırada ise FSGS olduğu saptandı.Son yıllarda FSGS ve MPGN tanılarında artış görüldü. Tüm hastaların %43.7'sinde komplikasyon geliştiği saptandı.Ancak hayati tehdit eden komplikasyon hiçbir hastada gözlenmemişti. En sık görülen komplikasyonlar ise, mikroskopik hematüri ve perirenal hematomdu. Tüm olguların, biyopsi sonrası izlemleri değerlendirildiğinde, sadece 4 olguda SDBY geliştiği, 6 olgunun izlemden çıktığı ve geri kalanında da remisyonun sağlandığı saptandı. Biyopsi yapılmış çocukların hiçbirinde ölüm gerçekleşmemişti. Klinik tanı ve histopatolojik tanılar arasında farklılıklar mevcut olduğu saptandı. Sonuç Çalışmamızla, kliniğimizde son 10 yılda yapılmış renal biyopsilerideğerlendirmiş olduk. Böbrek biyopsilerinin çocuklarda renal hastalıkların tanısının konmasında, tedavisinin ve prognozun değerlendirilmesinde güvenli bir yöntem olarak daha fazla kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Fakat bu konuda geniş kapsamlı ve çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Introduction Percutaneous kidney biopsy (PBB) is applied for definitive diagnosis of renal parenchymal diseases, selection of treatment modality, evaluation of the response of the disease to treatment and prognosis. This procedure, which has a low complication rate and is minimally invasive, is frequently used as the first choice in the diagnosis of renal diseases. However, renal biopsy should be evaluated together with clinical and laboratory. Diagnosis by renal biopsy alone is often not sufficient. Particular attention should be paid to insufficient biopsy specimens and the use of pre-biopsy immunosuppressive therapy. In this study, we retrospectively evaluated the renal biopsies performed in our clinic in the last 10 years. We compared the information we obtained with studies conducted in our country and abroad. Materials and Methods 119 kidney biopsies, which were performed on 107 children in Aydin Adnan Menderes University Practice and Research Hospital, Department of Pediatric Nephrology between the years 2010-2021, were evaluated retrospectively. Renal biopsy indication for all patients was made by a pediatric nephrologist. Informed consent forms were obtained from the families of all patients. After the biopsy preparation procedures, the kidney biopsy was performed by the interventional radiologist in the prone position using a Tru-cut PBB needle suitable for the size of the child, with the percutaneous technique, USG guidance, following the necessary anesthesia. Two tissues, approximately 1-1.5 cm in size, were taken from each patient by the same method. Biopsy materials were evaluated in Aydin Adnan Menderes University Application and Research Hospital, Department of Pathology. Biopsy samples were sent to the pathology laboratory within one hour in phosphate buffer solution and examined by immunofluorescence and light microscopy methods. All patients filled out a case report form. Results The mean age of all patients at the time of biopsy was 11 years (min-max; 1-17 years). However, it was found that more biopsies were performed especially on children aged 10-15 years. There was a family history of renal disease in 22.4% of the cases. There was no comorbid disease in 74.8% of the patients. There was no history of renal disease in the familial history of 77.6% of all children who underwent biopsy. We found that the most common biopsy indication was NS. In the cases included in this study, the second kidney biopsy was performed on 11 patients and the third biopsy was performed on only one patient. The most common indication among recurrent biopsies was biopsies performed to determine the prognosis. Since 2016, it has been seen that recurrent biopsies have been performed. All biopsy samples; It was found that the number of glomeruli was sufficient in 81%. We found an increase in the number of biopsies performed in our hospital over the years. The most common diagnoses made by renal biopsy were primary glomerulonephritis and the second one is secondary glomerulonephritis. Among primary glomerulonephritis, MLH was the most common, FSGS was the second most common, and LN and Ig A vasculitis were the most common diagnoses in secondary GN. In 119 renal biopsies performed, the most common histopathological diagnosis was MLH, second place was LN, and third was FSGS. There has been an increase in the diagnosis of FSGS and MPGN in recent years. Complications were found in43.7% of all patients. However life-threatening complications were not observed in any of the patients. The most common complications were microscopic hematuria and perirenal hematoma. When the post-biopsy follow-ups of all cases were evaluated, it was found that ESRD developed in only 4 cases, 6 cases were excluded from follow-up, and remission was achieved in the remainder. None of the biopsied children died. It was determined that there were differences between clinical diagnosis and histopathological diagnoses. Conclusion In our study, we evaluated the renal biopsies performed in our clinic in the last 10 years. We think that kidney biopsies should be used more as a safe method in the diagnosis, treatment and prognosis of renal diseases in children. However, further extensive and multicentric studies are required in this subject.
Benzer Tezler
- Çocuklarda böbrek kistlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of kidney cyst in children
PINAR GÖNÜLSÜZ KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAdnan Menderes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERAH SÖNMEZ
- Çocukluk çağı obezitesinde anne sütü alım süresi ve ek gıdalara geçiş sürecinin metabolik parametreler ile ilişkisi
The relationship between childhood obesity with metabolic parameters of intake time of breast milk and additional foods transition process
GÜL KARADAĞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Beslenme ve DiyetetikAydın Adnan Menderes ÜniversitesiBeslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TOLGA ÜNÜVAR
- Babalara verilen web tabanlı eğitimin doğum sonrası fonksiyonel durumlarına etkisi
The effect of web based training given to fathers on their functional status after birth
FUNDA ÇİTİL CANBAY
Doktora
Türkçe
2020
Kadın Hastalıkları ve DoğumAydın Adnan Menderes ÜniversitesiEbelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SİBEL ŞEKER
- Gebelerin prekonsepsiyonel danışmanlık ileilgili bilgileri ve danışmanlık/bakımalma durumları
Pregnant women's knowledge about preconceptioncounselling and status of receiving preceonceptioncounselling/care
MÜKERREM BAŞLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HemşirelikAydın Adnan Menderes ÜniversitesiDoğum, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİLMİYE AKSU
- Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan prematüre bebeklerin anne sütü ile beslenmesini etkileyen etmenler
Factors affecting breastfeeding of premature infants hospitalized in neonatal intensive care unit
ÖZNUR AKGÜN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİDAR ZÜMRÜT BAŞBAKKAL