Geri Dön

Jinekolojik cerrahi geçiren kadınlarda yapılan uygulamaların ERAS protokolüne göre değerlendirilmesi

Evaluation of applications in women with gynecologic surgery according to ERAS protocol

  1. Tez No: 474588
  2. Yazar: ÇİĞDEM YILDIRIM
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TÜLAY YAVAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hemşirelik, Nursing
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Bu çalışmada majör jinekolojik cerrahi geçiren kadınlarda yapılan uygulamaların prospektif olarak gözlenmesi ve ERAS protokolüne göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Aralık 2016-Haziran 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen jinekolojik cerrahi için 89 kadın hasta değerlendirildi. Çalışmaya dahil edilen hastalara hiçbir müdahalede bulunmadan klinik rutin uygulaması, ERAS protokolüne göre oluşturduğumuz veri toplama formu ile belirlendi ve kaydedildi. Verilerin analizi SPSS 23.0 programı ile yapıldı, ortalama, frekans, yüzdelikler, ki-kare, t testi, Pearson korelasyon testi kullanıldı. Klinik rutin uygulamasına göre preoperatif dönemde hastaların %95,5'ine sözel, %100'ne yazılı bilgilendirme yapılması, hastaların %89,8'ine tromboemboli profilaksisi uygulanması, %40,4'üne minimal invaziv cerrahi, %9'una NG tüp kullanımı, intraoperatif dönemde %100 hipoterminin önlenmesi, hastaların preoperatif dönemde %87,6'sına antibiyotik profilaksisinin uygulanması, postoperatif üriner kateter çıkarılma süresi ortalama 23,82±22,05 saat, sulu gıdaya başlama zamanı ortalama 9,58±5,86 saat, erken mobilizasyon zamanı ortalama 8,96±5,32 saat olması gibi uygulamalarının ERAS protokolü ile benzerlik gösterdiği, klinik rutin uygulamasına göre hastaların %25,8'inin sigara içimi ile preoperatif optimizasyonun olmaması, hastaların %94,4'üne preoperatif bağırsak hazırlığının yapılması, hastaların hiçbirine cerrahiden iki saat öncesine kadar karbonhidrat yükleme içeceklerinin verilmemesi, postoperatif bulantı-kusma için hastaların %2,2'sine iki antiemetik ajanın uygulanması, hastaların %33,7'sinde peritoneal drenaj kullanımı, postoperatif katı gıdaya başlama zamanı ortalama 28,78±15,81saat olması gibi uygulamalarının ERAS protokolü ile farklı olduğu saptanmıştır. Preoperatif sıvı kısıtlama süresi, preoperatif katı gıda kısıtlama süresi, postoperatif sıvı başlama süresi, postoperatif katı gıda başlama süresi, NG tüp kullanım durumu, NG tüp kalış süresi, dren kullanım durumu, dren kalış süresi açısından bulantısı olan ve olmayanlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>0,05).Preoperatif sıvı kısıtlama süresi, preoperatif katı gıda kısıtlama süresi, postoperatif sıvı başlama süresi, postoperatif katı gıda başlama süresi, NG tüp kullanım durumu, NG tüp kalış süresi, dren kullanım durumu, dren kalış süresi açısından kusması olan ve olmayanlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>0,05). NG tüp kullanan ve kullanmayanların postoperatif gaz çıkış süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmiştir (t=3,005, p=0,003). Ayrıca NG kalış süresi ile gaz çıkış süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki saptanmıştır (r=0,259, p=0,014).Dren kullanan ve kullanmayanların postoperatif gaz çıkış süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmiştir (t=2,304, p=0,024). Ayrıca dren kalış süresi ile gaz çıkış süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki saptanmıştır (r=0,430, p

Özet (Çeviri)

In this study, it was aimed to prospectively observe the applications performed in women underwent major gynecologic surgery and evaluate them according to the ERAS protocol. 89 female patients were evaluated for gynecologic surgery performed between December 2016 and June 2017 at Gülhane Education and Research Hospital. Clinical routine practice without any intervention was identified and recorded with the data collection form we created according to the ERAS protocol to the patients involved in the study. Analysis of the data was performed with SPSS 23.0 program, mean, frequency, percentages, chi-square, t test, Pearson correlation test were also used. It was determined that according to clinical routine practice, applications were similar to ERAS protocol such as giving 95,5% of the patients verbal information while giving 100% of them written information, applying 89.8% of the patients thromboembolism prophylaxis, having 40,4% of the patients minimal invasive surgery, using NG tube to 9% of the patients, the prevention of 100% hypothermia in intraoperative period, the application of antibiotic prophylaxis to 87.6% of the patients in preoperative period, the mean duration of postoperative urinary catheter removal was 23,82 ± 22,05 hours, the mean time to start the liquid diet was 9,58±5,86 hours, the mean time of early mobilization was 8,96±5,32 hours. It was determined that according to clinical routine practice, applications were different from ERAS protocol such as 25,8% of the patients of patients were not preoperatively optimizing with smoking, having 94.4% of the patients preoperative intestinal preparation, giving none of the patients carbohydrate loading drinks until 2 hours before surgery, applying two antiemetic agents to the 2,2% of the patients for postoperative nausea and vomiting, use of peritoneal drainage in 33.7% of patients and mean time to start postpartum solid food was 28,78 ± 15,81 hours. There was no statistically significant difference between the groups with and without nausea in terms of preoperative fluid restriction period, preoperative solid food restriction period, postoperative fluid initiation period, postoperative solid food intake period, NG tube usage status, NG tube stay time, drain usage status, duration of drain(p>0,05). There was no statistically significant difference between those with and without vomiting in terms of preoperative fluid restriction period, preoperative solid food restriction period, postoperative fluid initiation period, postoperative solid food intake period, NG tube usage status, NG tube stay time, drain usage status, duration of drain (p>0,05). There was a significant difference between the postoperative gas emergence times of those using NG tube and those not using NG tubes (t=3,005, p=0,003). There was also a statistically significant and positive relationship between the duration of NG stay and the duration of gas excretion (r=0,259, p=0,014). There is a statistically significant difference between the postoperative gas excretion times of those using and not using drains (t=2,304, p=0,024). In addition, there was a statistically significant and positive correlation between duration of drainage and duration of gas excretion (r=0,430, p

Benzer Tezler

  1. Abdominal jinekolojik cerrahi geçiren kadınlarda akupresur uygulamasının postoperatif ağrı düzeyine etkisi: randomize kontrollü çalışma

    The effect of acupressure application on postoperative pain level in women undergoing abdominal gynecological surgery: Randomized controlled study

    MELİHA DÖNMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    HemşirelikSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLŞAH KÖK

  2. Jinekolojik kanserli kadınlarda plıssıt modeli doğrultusunda yapılan cinsel danışmanlığın etkinliği

    Activity of sexual counseling in the direction of plissit model in women with gynecological cancer

    ÇİĞDEM BİLGE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi

    Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERGÜL ASLAN

  3. Subkutan retansiyon sütürü atılmasının vertikal kesi ile jinekolojik operasyon geçiren kadınlarda yüzeyel doku ayrılmasını önlemesindeki etkinliği

    The effectiveness of prophylactic subcutaneous retention sutures in the prevention of superficial wound seperation in women going to gynecological operation with vertical insicion

    ELİF ILTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYSEL UYSAL

  4. Sıçanlarda histerektomi, ovariohisterektomi ve ooferektomi ile oluşturulan cerrahi menopoz sonrası osteoporoz gelişiminin karşılaştırılması

    Comparison of effects of surgical menopause after hysterectomy, ovariohysterectomy and, oophorectomy on the risk of osteoporosis in rats

    YEŞİM TİMUROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Kadın Hastalıkları ve DoğumCumhuriyet Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. MERAL ÇETİN

  5. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2011-2017 tarihleri arasında total abdominal histerektomi operasyonu geçiren hastaların preoperatif ve postoperatif patoloji sonuçlarının uyumluluk açısından değerlendirilmesi

    Evaluation of preoperative and postoperative pathology outcomes of patients undergoing total abdominal hysterectomy operation at Ankara Numune Training and Research Hospital between 2011 and 2017

    EZGİ ÇALIŞKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEMAL REŞAT ATALAY