Geri Dön

Vitamin d reseptör geni ile serebrovasküler hastalık ilişkisi

The relationship between vitamin d receptor gene and serebrovascular disease

  1. Tez No: 474592
  2. Yazar: ŞENOL ARSLAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NURULLAH GÜNAY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Amaç: Serebro Vasküler Hastalık (SVH) 'lar arasında birinci sırada serebral iskemik inme (İİ) yer almaktadır. İnme“Ani gelişen, 24 saatten uzun süren ya da bu süre içerisinde ölümle sonlanan, vasküler nedenden başka bir neden ortaya konulamayan, fokal veya yaygın nörolojik defisitlerdir”şeklinde tanımlanır. Bu çalışmada Erciyes Üniversitesi Acil Serviste İİ tanısı almış hastalarda serum Vitamin D (vitD), Vitamin D bağlayıcı protein (VDBP) ve vitD reseptör geninin ilişkisi olup olmadığı değerlendirilmiştir. Hastalar ve Yöntem: Bu araştırma Erciyes Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı'nda İİ tanısı konmuş hastalar prospektif olarak incelenmiştir. Çalışmaya, Aralık 2016–Şubat 2017 tarihleri arasında Acil servise başvuran, radyolojik görüntüleme sonucuna göre SVH ön tanısı alan hastalar değerlendirmeye alınmış ve İİ tanısı kesinleşen hastalar kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmamızda SVH'ların erkeklerde kadınlara göre daha sık olduğu bulunmuş ve yaş ortalamasının 65±14 olduğu görülmüştür. VitD, VDBP ve VDR gibi bazı değişkenlerinin çalışma grubunda ortalama-standart sapma değerleri sırasıyla 13.5±6.8/mm3, 316,9±233,7 mg/dl ve ,70±,74 olarak hesaplanmıştır. Diğer taraftan, hasta grubunda vitD ile National Institues Of Healt Stroke Scale (NIHSS) değerleri arasındaki ilişki durumuna bakılmıştır. Çalışma ve kontrol grubu arasında puan ortalaması açısından, monosit ve PDW için istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Sonuç: Hasta ve kontrol grubunda İİ ile vitD, VDBP ve VDR ekspresyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Ancak çalışmamızda VitD ve NIHSS arasında negatif bir korelasyon saptanmıştır. İİ ile PDW ve monosit değerleri arasında ise anlamlı bir ilişki mevcuttur.

Özet (Çeviri)

Objective: The most common cerebrovascular disease is cerebral ischemic stroke (IS). Stroke is defined as“focal or diffuse neurological deficits that can not find any other reason aside from vasculer causes, develops suddenly, last longer than 24 hours, end in death within this period”. In this study, it was evaluated whether serum Vitamin D (VitD), Vitamin D binding protein (VDBP) and VitD receptor gene were related to patients who were diagnosed as IS in Erciyes University Emergency Department. Patients and Methods: This study was conducted prospectively on the patients who were diagnosed as IS in Erciyes University Emergency Medicine Department. Patients who applied for Emergency Services between December 2016 and February 2017 and who were diagnosed with SVH according to radiologic imaging results were evaluated and the patients with definite diagnosis of IS were recorded. Results: In our study we found that SVH is more frequent in males than females and the mean age is 65 ± 14. The mean-standard deviation values of some variables such as VitD, VDBP and VDR were calculated as 13.5 ± 6.8 / mm3, 316.9 ± 233.7 mg / dl and 70 ± 74, respectively. On the other hand, the relationship between vitD and the National Institute of Healt Stroke Scale (NIHSS) values was examined in the patient group. A statistically significant difference was found between the study and control groups for the mean score, for monocytes and PDW. Conclusion: There was no statistically significant difference between IS and VitD, VDBP and VDR expressions in patient and control groups. However, there was a negative correlation between VitD and NIHSS in our study. There is a significant relationship between IS and PDW and monocyte levels.

Benzer Tezler

  1. Antiepileptik ilaç tedavisinin kemik metabolizması üzerine etkilerinin vitamin D reseptör geni ile ilişkisi

    The effect of antiepileptic drug therapy on bone metabolism and its relatonship with the vitamin D receptor gene

    ÖZLEM ÖZCANLI ÇAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDAL YILMAZ

  2. Osteoporotik kalça çevresi kırıklarının D vitamini reseptör geni polimorfizmi ile ilişkisi.

    The evaluation of relationship between the proximal hip fractures and vitamin D receptor gene polymorphism

    GÜVEN ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Ortopedi ve TravmatolojiZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET EGE

  3. Sağlıklı çocuklarda vitamin D reseptör gen polimorfizmleri sıklığı ve 25-hidroksi vitamin D düzeyleri ile ilişkisi

    Frequency of vitamin D receptor gene polymorphisms in healthy children and association with 25-hydroxy vitamin D levels

    CANOZAN BİÇER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKafkas Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEFER ÜSTEBAY

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DÖNDÜ ÜLKER ÜSTEBAY

  4. Kadın ve erkeklerde vitamin D reseptör bsmı gen polimorfizmi sıklığı ve 25- hidroksivitamin D düzeyleri ile ilişkisi

    Frequency of bsmi polymorphism of vitamin D receptor gene in women and men and its association with 25-hydroxyvitamin D levels

    HÜSEYİN BABUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    GenetikNecmettin Erbakan Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET KAYA

  5. The relatıon between vıtamın d receptors (RS2228570) polymorphısm and prostate cancer

    D vitamini reseptörleri (RS2228570) polimorfizm ile prostat kanseri arasındaki ilişki

    PARINAZ KHADEMI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Moleküler TıpYeditepe Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLSÜM SEDA GÜLEÇ YILMAZ