Çömelme yürüyüşü olan serebral palsi hastalarında çoklu cerrahi yaklaşım
Serebral palsy patıents wıth crouch gait multıple surgıcal approach
- Tez No: 474687
- Danışmanlar: UZMAN KUBİLAY BENG
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Orthopedics and Traumatology, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 130
Özet
ÖZET Giriş Serebral Palsi, çocukluk çağında sık görülen nöromuskuler hastalıklar grubundandır. Doğum öncesi, doğum sırasında ve doğum sonrası asfiksi başta olmak üzere çeşitli etyolojik faktörlerin etkisiyle primer beyin lezyonu oluşmaktadır. Beyindeki lezyon statik olmasına rağmen ilerleyici kas iskelet sistemi bulguları gelişmektedir. Serebral Palsi klinikte en sık spastisite ile kendini göstermektedir. Spastisitenin devamı sekonder olarak kontraktürlere ve tersiyer olarak kemik deformitelerine yol açmaktadır. Çömelme yürüyüşü paterni, Serebral Palsi hastalarında sık görülen yürüme bozukluklarındandır. Hastalarda uzun dönem devam eden diz fleksör kaslarının spastisitesi ve eklem kontraktürü sonrası diz fleksiyon deformitesi gelişmektedir. Diz fleksiyon deformitesi ile beraber gelişen kuadriceps kas spastisitesi sonucunda patella alta oluşmakta ve diz ekstansör kas kuvvetinde azalma görülmektedir. Diz fleksiyon deformitesi ile beraber gelişen kalça ekstansör, diz ekstansör ve plantar fleksör kaslarda gelişen zayıflık sonucu çömelme yürüyüşü meydana gelmektedir. Bu çalışmada, çömelme yürüyüşü olan Serebral Palsi hastalarında, distal femur ekstansiyon osteotomisi (DFEO), patellar tendon ilerletme (PTİ) ve rektus transferi (RT) yapılanlar ile distal femur ekstansiyon osteotomisi (DFEO) ve patellar tendon ilerletme (PTİ) yapılanların retrospektif olarak ameliyat öncesi ve sonrası verileri incelenerek bu cerrahi prosedürün etkin olup olmadığı araştırılmıştır. Materyal ve Metot Sağlık Bilimleri Üniversitesi Metin Sabancı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nde, 2013-2015 tarihleri arasında toplam 19 (11 erkek, 8 kız) Serebral Palsili çömelme yürüyüşü olan hastanın ix 34 ekstremitesine cerrahi uygulandı. Bu hastaların 14 (7 erkek, 7 kız ) tanesinin 24 ekstremitesine DFEO/PTİ/RT uygulanırken, 5 hastanın (4 erkek, 1 kız) 10 ekstremitesine DFEO/PTİ uygulanmıştır. Geçmişte, rektus cerrahisi geçiren ve/veya rektus spastisitesi olmayan hastalara ameliyatta rektus transferi uygulanmamıştır. Hastaların ameliyat sonrası yapılan son kontrollerine kadar geçen takip süresi 29,5 ± 3,3 aydı. Çalışmaya dahil edilen hastaların, ameliyat öncesi ve sonrası; klinik fizik muayene verileri, radyolojik olarak patella seviyesi ölçümü için Koshino indeksleri, fonksiyonel durumu değerlendirmek için PODCI (Pediatrik Outcome Data Collection Instrument) skorları, video bazlı görsel yürüme analizi (Edinburgh Visual Gait Score) verileri, desteksiz yürüyebilen hastaların üç boyutlu bilgisayarlı yürüme analizi (Vicon Bonita Hareket Analiz Sistemi) kinetik, kinematik ve zaman-mesafe verileri kaydedilerek istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular Klinik bulguları değerlendirdiğimizde, diz fleksiyon kontraktürü ameliyat öncesi 21,6° ± 9,4° iken ameliyat sonrası 12,0° ± 9,7° olduğu ve ekstansiyon lag değerinde ameliyat sonrası 25°'den 10°'ye azalma olduğu görülmüştür. Kalça fleksiyon derecesinde de 115,7° ± 9,6°'dan 107,6° ± 11,8°'e anlamlı azalma saptanmıştır. Hamstring kas spastisitesi için baktığımız Modifiye Ashword skalasına göre spastisitede anlamlı azalma görülmüştür. Görsel yürüme analizi verilerine bakacak olursak Edinburgh Visual Gait skorlamasında ameliyat sonrası anlamlı düşüş gözlenmiştir. Bu durum hastaların daha normale yakın yürüdüğünü bize göstermiştir. Desteksiz yürüyebilen hastalara yaptığımız üç boyutlu bilgisayarlı yürüme analizi kinematik verilerine göre, ilk temas ve maksimum kalça fleksiyonu derecelerinde anlamlı düşüş, ilk temas ve yüklenmenin kabulü sırasındaki diz fleksiyonu derecelerinde anlamlı azalma görülmüştür. Aynı zamanda basma fazındaki minimum diz fleksiyonunda azalma gözlenmiştir. Maksimum anterior pelvik tilt derecesinde ameliyat sonrası artış saptanmış ancak istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür. x Fonksiyonel sonuçlar verilerine göre PODCI skorlamasının bütün alt parametrelerinde anlamlı artış saptanmış, aynı zamanda KMFSS (Kaba Motor Fonksiyonel Sınıflama Sistemi) skorlamasında anlamlı düşüş görülmüştür. Bu durum ameliyat sonrası hastaların daha fonksiyonel bir duruma ulaştığını bize göstermektedir. Çıkarımlar Sonuçlarımıza göre; diz fleksiyon kontraktür derecesi ve ekstansiyon lag değerlerindeki anlamlı azalma dizdeki fleksiyon deformitesini düzeltip, diz ekstansiyon kuvvetini arttırdığımızı, aynı zamanda hamstring kas spastisitesinde anlamlı azalma görülmesi eş zamanlı olarak hamstring cerrahisine gerek olmadığını bize göstermiştir. Yürüme analizi verilerine göre yürümenin normale yaklaştığı görülebilmektedir. Çömelme yürüyüşü olan hastalarda, ameliyat sonrası pelvik tilt artışı önem arzetmektedir çünkü ameliyat sonrası anterior pelvik tiltteki artış sonucu gövde öne doğru eğilmekte ve hastalar yardımcı yürüme cihazları kullanmak zorunda kalmaktadır. Literatürden farklı olarak, anterior pelvik tiltte anlamlı artış gözlenmemesi ve kalça fleksiyonunda anlamlı azalma görülmesi rektus transferinin, çömelme yürüyüşü olan hastalarda yapılan cerrahi prosedürde kritik öneme sahip olduğunu düşündürmektedir. Sonuç olarak; çömelme yürüyüşü olan Serebral Palsi hastalarında distal femur ekstansiyon osteotomisi, patellar tendon ilerletme ve rektus transferi güvenilir ve etkin bir cerrahi yöntemdir.
Özet (Çeviri)
Objectives Cerebral Palsy is in a group of neuromuscular diseases that are common in childhood. Primary brain lesions are formed by various etiological factors including prenatal, intrauterine and postnatal asphyxia. Progressive musculoskeletal findings develop although brain lesion is static. Cerebral Palsy is most commonly seen with spasticity in clinic. The continuation of the spasticity leads to secondary contractures and tertiary bone deformities. Crouch gait patern is a common walking disorder in Cerebral Palsy patients. After long lasting spasticity of knee flexor muscles and joint contracture, knee flexion deformity develop in patients. As a result of knee flexion deformity with quadriceps muscle spasticity, patella alta is formed and decreased knee extensor muscle strength is seen. Crouch gait develop as a result of hip extensor, knee extensor and plantar flexor muscles weakness with knee flexion deformity. In this study, preop and postop data from Cerebral Palsy patients with crouch gait who had distal femoral extensor osteotomy (DFEO), patellar tendon advancement (PTI), rectus transfer (RT) and Cerebral Palsy patients with crouch gait who had distal femur extensor osteotomy (DFEO) and patellar tendon advancement (PTI) was examined retrospectively to determine whether this surgical procedure was effective. Methods Between 2013-2015, 34 extremities of 19 (11 male, 8 female) Cerebral Palsy patients with crouch gait were performed surgery at Metin Sabancı Bone Disease Training and Research Hospital Orthopedics and Traumatology Clinic of Health Sciences University. DFEO / PTI / RT was applied to 24 extremities of 14 of these xii patients (7 boys, 7 girls) while 5 patients (4 boys, 1 girl) were given DFEO/PTI in 10 extremities. Rectus transfer was not performed in patients who had undergone rectus surgery before and/or had no rectus spasticity. The duration of follow-up until last post-operative follow-up of patients was 29,5 ± 3,3 months. Clinical physical examination data, Koshino index to measure patellar level radiologically, PODCI (Pediatrik Outcome Data Collection Instrument) scores to asses functional status, three-dimensional computerized gait analysis (Vicon Bonita Motion Analysis System) of patients who could walk without support, video-based visual gait analysis (Edinburgh Visual Gait Score) of patients included in this study pre and postoperatively were compared statistically by recording kinetic, kinematic and time-distance data. Results When we evaluated clinical findings, we found that knee flexion contracture was 21,6° ± 9,4 ° before surgery and 12,0 ° ± 9,7 ° after surgery and decreased from 25 ° to 10 ° postoperatively in extremity lag scores. A significant decrease was also observed in hip flexion level from 115,7 ° ± 9,6 ° to 107,6 ° ± 11,8 °. We found a significant decrease in spasticity according to the Modify Ashword Scale for hamstring muscle spasticity. A statistically significant decrease was observed in Edinburgh Visual Gait score after surgery. This showed us that patients walked closer to normal. Significant decrease in first contact and maximum hip flexion scores and significant decrease in first contact and knee flexion scores at the acceptance of loader were observed according to kinematic data of three-dimensional computerized gait analysis in patients who could walk without support. At the same time, a decrease in minimum knee flexion at step phase was observed. A postoperative increase was noted in maximal anterior pelvic tilt, but it was not statistically significant. Significant increases were found in all subparameters of PODCI scoring according to functional results and at the same time a significant decrease in GMFCS xiii (Gross Motor Functional Classification System) score was observed. This shows us that post-operative patients have reached a more functional state. Conclusion According to our results; significant decrease in knee flexion contracture grade and extension lag values has been shown to adjust knee flexion deformity and improve knee extensor strength, while at the same time significant decrease in hamstring muscle spasticity has shown that a concurrent hamstring surgery is not required. According to the data of walking analysis, it could be seen that walking is approaching to normal. Increased postoperative pelvic tilt is important in patients with crouch gait because postoperative increase in anterior pelvic tilt is resultant tendon leaning forward and patients have to use assistive walking devices. Unlike in literature, no significant increase in anterior pelvic tilt and significant decrease in hip flexion suggest that rectus transfer has a critical importance at surgical procedure in patients with crouch gait. As a result; distal femur extensor osteotomy, patellar tendon advancement and rectus transfer in Cerebral Palsy patients with crouch gait are reliable and effective surgical methods.
Benzer Tezler
- Çömelme yürüyüşüne sahip serebral palsi hastalarının izole yumuşak doku cerrahisi sonrası kinetik ve kinematik verilerinin incelenmesi
Examination of kinetic and kinematic datas of cerebral palsy patient who had crouch gait and isolated soft tissue surgery
BARIŞ GÜLENÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Ortopedi ve Travmatolojiİstanbul ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YENER TEMELLİ
- Alt ekstremite lenfödeminde faz I kompleks dekonjestif fizyoterapinin denge ve yürüyüş üzerine etkisinin incelenmesi
Examination of the effects of phase I complex decongestive physiotherapy on balance and gait in lower extremity lymphedema
ANIL ŞAHİN
Doktora
Türkçe
2019
Fizyoterapi ve RehabilitasyonPamukkale ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ORÇİN TELLİ ATALAY
- Lumbal disk hernili hastalarda hiperekstansiyon egzersizlerinin fiziksel fonksiyonlar üzerine etkisi
The effect of hyperextensi̇on exerci̇ses on physi̇cal functi̇ons i̇n pati̇ents wi̇th lumbal di̇sc herni̇ati̇on
MEHMET GÖĞREMİŞ
Doktora
Türkçe
2019
Fizyoterapi ve RehabilitasyonPamukkale ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NESRİN YAĞCI
- Textile based sensing system for leg motion monitoring
Bacak hareketi izleme için tekstil tabanlı algılama sistemi
KADİR ÖZLEM
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik ÜniversitesiBilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKHAN İNCE
- Longitudinal dispersion of heavy particles in a free surface flow over rough bed
Serbest yüzey akımında pürüzlü taban üzerinde ağır parçacıkların boyuna dispersiyonu
SELÇUK DEMİRBAŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiKıyı Bilimleri ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SEDAT KABDAŞLI
DOÇ. DR. VEYSEL ŞADAN ÖZGÜR KIRCA