Azgelişmiş ülkelerde sanayileşme politikaları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 4765
- Danışmanlar: PROF. DR. NECATİ MUMCU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1988
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 89
Özet
78 ÖZET Bu araştırmada azgelişmiş ülkelerin uluslararası ticaret ve sanayileşme sorunları incelenmiştir. Buna göre günümüzde azgelişmiş ülkelerin dış ticaret yapılarına bak tığımızda bir kaç önemli olgu gözümüze çarpar. Birincisi az gelişmiş ülkelerin sınai malları ihracatını arttırmakla be raber, bu artışın daha çok yeni gelişen ülkelerin sağladı ğı, fakat diğer azgelişmiş ülkelerin ekonomik kalkınmayı sağlayacak değişmeleri oluşturamadıklarıdır. İkincisi ise, dün ya ticaretinde ancak 3/1 paya sahip olan azgelişmiş ekono milerin bu ticaretlerini daha çok sanayileşmiş (gelişmiş) ülkeleriyle yaptıklarıdır. Azgelişmiş ekonomilerin sanayileşmeleri konusunda bir çok bilim adamı tarafından çeşitli modeller ve görüş ler ortaya sürülmüştür.Ayrıca, bu sanayileşme hakkındaki görüşler, dengeli ve dengesiz sanayileşme olmak üzere iki ye ayrılır.Dengeli sanayileşme (kalkınma) modellerinde P.N.R. Osenstein-Rodon' m görüşünü ileri sürdüğü Doğu ve Güneydoğu Avrupa'nın sanayileşme Alternatifleri ile açıklan maktadır. Gelişmekte olan ekonomilerin sanayileşmesini öngören idia'nın yoğunlaştığı nokta, ticaret hadlerinin gelişmiş ler lehine ve azgelişmişler aleyhine değiştiği şeklinde bir- 79 - hipoteze dayandırılır. Bu hipotez doğru olsa bile, böyle bir sonucu desteklemek için yeterli değildir. Şayet azgeliş miş Ülkelerin büyüme hızı gelişmiş ülkelerinkine yaklaşacak- sa, ithal denkleminin teknolojik ve davranışlarla ilgili şart larında temel değişiklikler yapmak gereklidir. 1950 ' ların sonlarında Ricardo'nun karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uygun bir sanayileşmenin azgelişmiş ülkeler için yeterli büyümeyi sağlayamayacağı inancı sana yileşme politikasının içe dönük olmasını gerektirmektedir, îthal ikamesine dayalı sanayileşme politikası, ithal edil mekte olan bazı malların yurt içinde üretimi. Böylece, hem mevcut yapıyı değiştirmeye, hem de yatırımları harakete geçirmeye yarayacaktır, ayrıca dış kaynaklara olan bağım lılığın azaltılması, ekonominin kendi kendine yeterlilik amacının ger çekleştir ilmesidir. Söz konusu politikayı uygu larken dış ticaret politikasıyla ilgili çeşitli araçlar kul lanılabilir; bunlardan gümrük vergileri, vergi muafiyetleri ve sübvansiyonlar, katolar, Devalüasyon vb. gibi araçların kullanılmasındaki amaç ise, kamu gelirlerini artırma ve Ödemeler dengesini düzeltme şeklinde özetlenebilir. îthal ikamesine dayalı bir sanayileşme modeli için de, azgelişmiş ülkeler önünde farklı alternatifler bulun maktadır. (Bunlar üç grup içinde toplanıp ikinci bölümün ikinci ayırımında verilmiştir), Ancak hangi yol seçilirse- 80-- seçilsin azgelişmiş ülkelerin bugün ulaştıkları durum Nirschman'ın ifadesine göre, sanayileşmenin azgelişmiş ülkelerde kapitalist ülkelere nazaran daha kolay ve sosyo ekonomik sorunlar yaratmadan gerçekleşeceği görüşünü doğ- rulamamaktadır. Bu alternatiflerden hangisinin seçileceği, hükümet ile sanayicilerin nasıl bir anlaşma içine girecek- lerine bağlıdır. îthal ikamesi politikalarına yöneltilen eleşti riler iki grup içinde toplamak mümkünv olup; bu iki görüş arasındaki temel fark, neo-klasik iktisatçılar; devlet mü dahalelerinin söz konusu politikayı daha fazla çıkmaza so kacağını ileri sürerken diğerlerif-.bu müdahaleyi savunmak tadırlar. Sözü edilen politikanın 1960'larxn sonuna doğ ru olumsuz yönleri belirlemeye başlamıştır.Ayr ıca bu po litika, statik karşılaştırmalı üstünlük ilkelerine ters düştüğü için gelişmiş ülke iktisatçıları tarafından eleş tirilmiştir. îthal ikamesi politikasına yöneltilen bütün eleştirilerin, daha çok azgelişmiş ekonominin tüketim malları ikamesinden yatırım malları ikamesine geçmemesi ve ithalatta umulan azalışı sağlamamış olması, noktasın da yoğunlaşmaktadır.- 81'- Politikanın çıkarttığı tüm sorunların yanaşıra, ihracat için özendirici bir ortam oluşturmaması açısından da eleştirilmiştir. 1960'ların sonlarında başarısız bir ithal ikamesi geçiren bir çok azgelişmiş Ülke bu politika ları terketmeye ve yerine ihracata dayalı bir sanayileşme politikasını benimsemeye başlamıştır. İhracata dayalı sanayileşme politikasının temel öğe si, sanayileşme ve büyüme için gerekli dürtülerin iç ta lepten çok dış talepten, yani mal ve hizmet ihracından gel diği bir iktisadi yapılanmadır. Azgelişmiş ülkeler birincil ürün ihraç edip karşılığın da sınai ürün ithal eden ülkeler olarak uluslararası tica rete katılmışlardır. Ancak, 1970 ' li yılların başında bazı azgelişmiş ülkelerin salt sanayi üretimde bulunmanın ötesinde dünya pazarlarına yöneldikleri, gerekli hacim ve nitelikte ürettikleri sınai ürünlerini ihraç etmeye başla dıklara ve bunun giderek hızlandığı izlenmektedir. Azgelişmiş ülkelerin 1960 sonrası dönemde sınai ürün ihracatının gelişmiş ülkelere nazaran daha hızlı art mıştır. 1977-80 yılları arasında sınai malları ihracatın daki büyüme azgelişmiş ülkelerde % 27.7 iken, sanayileş miş ülkelerde 20.4 düzeyindedir.Ancak, bu gelişmeyi, tüm- 82 - azgelişmiş ülkelere mal etmek olanağı yoktur. ihracata dayalı sanayileşme politikası ile ithal ikamesi politikasının, birbirinden bağımsız yoksa birbir lerini izleyen iki politik sorusunun cevabı, her iki stra teji alternatif olmaktan çok tamamlayıcı olarak düşünül mektedir. Yani, bu iki stratejinin ya bağımsız olarak ya da birlikte uygulanabilir. Ülkeler genellikle bu politikalar dan birini ana kalkınma stratejisi olarak benimser, ulusal kalkınma önceliklerine ve dünya ekonomicisinin durumuna gö re diğerini de uygulamasına yer verirler. 1960'larda ithal ikamesi politikasının çeşitli dar boğazların doğurmasıyla, bazı azgelişmiş ülkeler daha li beral düzenlemelere yönelinmiştir. İhracata yönelik uygula maya geçen ülkeler, bu dönüşümü uygularken daha önce ekono mide oluşturulan koruma önlemler kaldırma konusunda iki seçenek ortaya atılmıştır. Birincisi, koruma duvarları tüm sektörlerden kaldırılarak daha liberal bir uygulamaya geçi lebilir. İkincisi ise, önce korumanın yükselmesini önlenir daha sonra ihracata sübvansiyon sağlanır. Bu çalışmanın ilgili bölümünde açıklandığı gibi söz konusu dönüşümü gerçekleştiren ülkeler İkinci seçeneği ter cih etmişlerdir.- 83 Korumanın giderek azalan düzeyde de olsa sürmesi halinde ihracat üzerindeki olumsuz etkinin telafi edilebil mesi için ihracatın sübvanse edilmesi gerekir. Ticaret politikaları ve döviz kuru politikaları bu yönde düzenlen mektedir. Bu iki politika yanısıra ihracata dayalı sanayileş me stratejisi bir çok Önlemi de içermekle birlikte söz ko nusu stratejinin temel politikaları ticaret ve döviz kuru politikalar ıdır. Bu iki politika ve onlarla bağlı çeşitli önlemler ihracata dayalı sanayileşme politikası ve sınai ürün ihracatı üzerindeki etkilerini ilgili kısımda geniş bir şekilde incelenmiştir. 1960'iı yılların başında ihracatı arttırmaya dönük politikaları benimsemiş Güney Kore ve Taiwan gibi ülkeler de iktisadi büyümenin 1960-66 döneminde hızlanmış olduğu görülmektedir.Oysa aynı dönemde ekonomisinin koruyucu duvar ların arkasında tutan ve ithal ikamesi sanayilerine ağır lık vermeye devam eden Brezilya gibi ülkeler bir takım sı nırlamalarla karşılaştığı ve iktisadi büyüme hızının düş tüğü ortaya çıkan bir gerçektir. Sınai ihracat olgusunu azgelişmiş ülkeler arasında yaygınlık göstermemesi, 1 960 sonrası gözlenen atılımın ge nel bir gelişme aşaması olmaktan çok yerel koşulların özel tercihlerin ve yeni ilişkilerin uyardığı bir gelişme olduğu kuşkusunu uyandırmaktadır. Bu olgu çalışmanın son kısmında söz konusu ülkelerin arasında karşılaştırmalar yaparak ko nuya yaklaşılmıştır.84- Son olarak, azgelişmiş Ülkelerin sorunu ithal ikamesi ve ihracata dayalı sanayileşme politikalarından birini seçmek değil. Temel sorun iki politika arasında tercih yapmayan aynı anda hem içe hem de dışa yönelik endüstrilerin oluşumunu sağlayacak karma bir politikayı benimsemektedir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Az gelişmiş ülkelerde uygulanan sanayileşme politikaları (örnek G.Kore) Asya krizi ve Türkiye'ye muhtemel etkileri
Industrilization policies in underdeveloped countries, (South Korea) Asian crisis and its effects to Turkey
N. TUĞÇE KESKİNER
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
EkonomiAnadolu ÜniversitesiEndüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HASAN İSLATİNCE
- Amartya Sen'in kalkınma anlayışı: Post-kalkınma yaklaşımları özelinde bir irdeleme
Amartya Sen's concept of development: An inquiry into the post-development approaches
MESUT KAÇANOĞLU
- The Dynamics of industrial development Konya as a new industrial district
Endüstriyel gelişmenin dinamikleri: Yeni bir endüstriyel bölge olan Konya
ŞERİFE G. GÖKALP
Yüksek Lisans
İngilizce
1998
Şehircilik ve Bölge PlanlamaOrta Doğu Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDA ERAYDIN
- Otomotiv sanayiinin uluslararasılaşma süreci ve Türkiye otomotiv sanayiinin konumu
Başlık çevirisi yok
MEHMET ŞİŞMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
Endüstri ve Endüstri MühendisliğiMarmara ÜniversitesiUluslararası İktisat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAZIM ENGİN