Akciğer kanserli hastalarda serum anti-siklik sitrüline peptid antikor ile hastalık ilişkisi
The relationship between serum anti-cyclic citruline peptide antibody and disease in patient with lung cancer
- Tez No: 478032
- Danışmanlar: PROF. DR. ERDEM GÖKER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 46
Özet
GİRİŞ VE AMAÇ: Akciğer Kanseri; akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucunda ortaya çıkar. Sigara akciğer kanseri etiyolojisinde birinci sırada yer almaktadır. Akciğer kanserinin belirtileri; kanserin kendisine, metastaza veya kanser hücreleri tarafından salgılanan hormon benzeri bazı maddelere bağlı olabilir. Paraneoplastik sendromlar uzak bölgelerde gelişen invazyon, obstrüksiyon veya metastaz ile ilişkili olmayan bir grup semptom ve bulgudan ibaret olup, malign hastalığın erken teşhisinde yardımcı olabilir. Bu çalışma, akciğer kanseri olan hastalarda serum Anti-CCP (Anti-Siklik Sitrüline Peptid) antikor düzeyinin, hastalık tipi ve evresi ile olası bir ilişkisini ortaya koymak için amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya İç Hastalıkları, Tıbbi Onkoloji, Göğüs Hastalıkları ve Radyasyon Onkolojisi Bölümlerinde akciğer kanseri tanısı ile izlenen 50 hasta alındı. Hastaların rutin kontrolleri sırasında kırmızı tüplerde istenen kanlar laboratuvarda çalışıldıktan sonra imha edilmeden önce toplanıp -20 °C derecede muhafaza edildi. Kontrol grubu ise dahiliye polikliniğine çeşitli sağlık sorunları (Diyabetes Mellitus [DM], Hipertansiyon [HT] vb.) nedeniyle gelen benzer yaş ve cinsiyette hastalardan seçildi. Hasta ve kontrol grubunun kanları tamamlandıktan sonra, alınan kan örneklerinden ELISA yöntemi ile serum Anti-CCP düzeyi bakıldı. Tüm olgulara ait sigara hikayesi, alkol kullanımı, kimyasal maruziyet, önceki medikal durumlar (tip 2 DM, HT, KOAH [Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı], astım, sarkoidoz, RA [Romatoid Artrit]) ve tümör hikayesi (tümör mevcudiyeti, kemoterapi, radyoterapi ve ailede malign hastalık öyküsü) sorgulandı. BULGULAR: Yaptığımız çalışmada akciğer kanseri hastalarının median yaşı 63 kontrol grubunun ise 68 idi. Hasta ve kontrol grubunun her ikiside de 40 erkek ve 10 kadın bulunuyordu. Akciğer kanserli hastaların 36'sında (%72) sigara öyküsü bulunuyordu 11 (%22) hastanın sigara ile ilgili öyküsüne ulaşılamadı. 1 (%2) hasta hiç sigara kullanmamıştı. Hasta grubunda küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) olan 38, küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) olan 11 hasta vardı. Bir hastada ise KHAK ve KHDAK'nin adenokanser alt tipinin birlikteliği saptandı. KHDAK hastalarından evre 4 olan 16 (%32), evre 3 olan 15 (%30), evre 2 olan 4 (%8), evre 1 olan 2 (%4) ve evresi bilinmeyen 2 (%4) hasta bulunuyordu. KHAK hastalarında ise 6 hasta (%12) yaygın, 5 hasta (%10) ise sınırlı evre grubunda yer aldı. Hastaların anti-CCP değerleri ile bu demografik verileri karşılaştırıldığında anlamlı bir sonuca ulaşılamadı. SONUÇ: Bizim sonuçlarımıza göre anti-CCP akciğer kanserinin tanısında ve takibinde kullanılabilecek bir işaret olarak saptanmadı. Ancak bazı çalışmalarda akciğer kanseri ile sitrülinlenme ile ilgili bazı işaretlerin anlamlı olarak yüksek bulunması nedeniyle anti-CCP ile yapılacak daha geniş, prospektif ve planlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. ANAHTAR KELİMELER: Akciğer kanseri; anti-CCP; paraneoplastik sendrom
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION AND AIM: Lung cancer is uncontrolled proliferation of abnormal cells in the lungs. The symptoms of lung cancer may be due to; cancer itself, spread to distant organs or hormone-like substances secreted by cancer cells. Paraneoplastic syndromes are a group of symptoms and signs that are not associated with invasion, obstruction, or metastasis in the remote areas and may be helpful in the early detection of malignant disease. In this study, it was aimed to reveal a possible relationship between serum Anti-CCP antibody level and disease type and and stage in patients with lung cancer. MATERIALS AND METHODS: Fifty patients with lung cancer diagnosed in the Departments of Internal Medicine, Medical Oncology, Chest Diseases and Radiation Oncology were included in the study. During the routine control of the patients, the blood in red tubes was collected and stored at -20 ° C after being studied in the laboratory. The control group was selected from the patients of similar age and sex who were applied to the internal medicine polyclinic because of various health problems (DM, HT, etc.). After collection of the blood of the patient and the control group was completed, serum Anti-CCP level was measured by ELISA method. All cases were questioned for smoking history, alcohol use, chemical exposure, previous medical conditions (type 2 DM, HT, COPD, asthma, sarcoidosis, RA) and tumor history (tumor presence, chemotherapy, radiotherapy and family history of malignant disease). RESULTS: In our study, the median age of the lung cancer patients was 63 and the control group was 68. Both the patient and control group had 40 males and 10 females. 36 of lung cancer patients (72%) had a history of smoking, we couldn't reach 11 (22%) of lung cancer patient's smoking history. 1 (2%) patient never smoked. There were 38 patients with NSCLC and 11 patients with SCLC in the patient group. In one patient, the coexistence of the adenocancer subtype of SCLC and NSCLC was detected. In the patient group, 16 of patients with NSCLC were stage 4 (32%), 15 were stage 3 (30%), 4 were stage 2 (8%), 2 were stage 1 (4%), and 2 patient's stage wasn't known (4%). Six patients (12%) were widespread stage in SCLC patients and 5 patients (10%) were in the limited stage group. When the anti-CCP values of patients were compared with these demographic data, no significant result was obtained. CONCLUSION: According to our results, anti-CCP was not detected as a sign that could be used in the diagnosis and follow-up of lung cancer. However, in some studies, some signs of citrullination were found to be significantly associated with lung cancer. Therefore, there is a need for wider, prospective and planned work to be done with anti-CCP. KEYWORDS: Lung cancer; anti-CCP; paraneoplastic syndrome
Benzer Tezler
- Primer ve rekürren kolorektal kanserli hastaların Tc99m IMMU-4(Fab' fragman) radioimmünsintigrafi ile değerlendirilmesi
Evaluation of primary and recurrent colorectal cancer patients with Tc99m IMMU-4 (Fab' fragment) radioimmünoscintigraphy
SEVDA AR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Radyoloji ve Nükleer TıpDicle ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL KAYA
- Küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda serum tnf-alfa,interlökin-6, interlökin-1 reseptör antagonisti düzeyleri ve ctla-4 49a>g gen polimorfizmi
Serum levels of tnf-alpha, interleukin-6,interleukin-1 receptor antagonist and ctla-4 gene polymorphism in advanced non-small cell lung cancer patients
MURAT YİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
OnkolojiPamukkale Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARZU YAREN
- Küçük hücreli akciğer kanserli hastalarda plazma anti-nöronal antikorların araştırılması
Evaluation of plasma anti-neuronal antibodies in small cell lung carcinoma
SEMA İÇÖZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Biyokimyaİstanbul ÜniversitesiBiyokimya ve Klinik Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SAFİYE KAYA
- Kolorektal kanserli hastalarda axin1 ve galektin-3 gen varyantlarının incelenmesi ve galektin-3 serum düzeyinin belirlenmesi
Invesitgation of axin 1 and galektin-3 gene variants and detection of galectin-3 serum levels in colorectal cancer patients
GURBET KORKMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Moleküler Tıpİstanbul ÜniversitesiMoleküler Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İLHAN YAYLIM