Geri Dön

İnflamatuar barsak hastalarında anksiyete ve depresyon

Anxiety and depression in inflammatory bowel disease

  1. Tez No: 483016
  2. Yazar: SİNEM AZİZOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HÜSEYİN AHMET TEZEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Bu çalışmada; Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İç hastalıkları Ana Bilim Dalı, Gastroenteroloji Bilim Dalı'nda takip edilen İBH olgularında, anksiyete ve depresyonun varlığını, hastalık aktivitesi ile etkileşimlerini, ÜKve CH arasındaki farkların ortaya konulmasını, cinsiyet ve eğitim gibi epidemiyolojik faktörlerin anksiyete ve depresyon üzerindeki etkileri ve ilişkilerini belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmaya, ayaktan ve yatarak tedavi gören, klinik, endoskopik ve histopatolojik bulgularla İBH (ÜK ve CH) tanısı almış, çalışmaya katılmayı kabul eden 94 olgu (61 ÜK, 33 CH) ile, herhangi bir hastalığı olmayan ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 79 sağlıklı kontrol alınmıştır. Hasta ve kontrol grupları arasında yaş ortalamaları ve cinsiyet dağılımları açısından farklılık saptanmadı. ÜK'li hastalar Truelove-Witts aktivite indeksi ile, CH'li hastalar CDAI kullanılarak“Aktif”ve“İnaktif”olarak ayrıldı.“Aktif”hastalar, aktivite şiddetine göre hafif, orta ve ağır aktif olarak sınıflandırıldı. 20“Aktif”ÜK'li hasta (8 hafif, 9 orta, 3 ağır düzeyde aktif), 41“İnaktif”ÜK'li hasta, 17“Aktif”CH'li hasta (11 hafif, 6 orta düzeyde aktif), 16“İnaktif”CH'li hasta çalışmaya dahil edildi. Demografik veriler kaydedildikten sonra, hasta ve kontrol grubuna HAD ölçeği uygulandı. Sonuçlar değerlendirilerek, HAD-D ve HAD-A skorları hesaplanarak kaydedildi. Hasta ve kontrol grupları arasında ortalama HAD-D ve HAD-A skorları açısından anlamlı fark bulunmadı. Yeni tanı hastalar ile kronik hastalar arasında fark saptanmadı. Hasta grubunda depresyon riski kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu ve anlamlı farklılık gösterildi (p=0.028). Anksiyete riski açısından fark saptanmadı. ÜK ve CH grupları arasında ortalama HAD-D ve HAD-A skorları açısından fark saptanmadı. ÜK ve CH grupları arasında depresyon ve anksiyete riski açısından istatistiksel farklılıksaptanmadı.“Aktif”hasta grubunda ortalama HAD-D skoru 10,0541 ±4,34579), ortalama HAD-A skoru 10,7027 ±4,40873;“İnaktif”hasta grubunda ortalama HAD-D skoru 5,0877 ±3,43449, ortalama HAD-A skoru 6,4035 ±3,57001 olarak hesaplandı.“Aktif”ve“İnaktif”hasta grupları ile,“Aktif”ve kontrol grupları arasında ortalama HAD-D ve HAD-A skorları açısından istatistiksel farklılık saptandı (p=0,000). HAD-D skorunun öğrenim durumundan (p=0,026), HAD-A skorunun cinsiyetten (p=0,008) etkilendiği saptandı. Ortalama HAD-D ve HAD-A skorları, kontrol grubunda“İnaktif”gruba göre daha yüksekti ancak yalnızca ortalama HAD-A skoru açısından istatistiksel anlamlı ilişki saptandı (p=0,005).“Aktif”hasta grubunun %75,7'si depresyon, %56,8'i anksiyete açısından;“İnaktif”hasta grubunun %28,1'i depresyon, %7'si anksiyete açısından riskli bulundu.“Aktif”ve“İnaktif”hasta grupları arasında anksiyete (p=0,000) ve depresyon riski (p=0,000) açısından istatistiksel anlamlı farklılık bulundu.“İnaktif”ve“kontrol”grupları arasında anksiyete riski açısından fark bulundu. Sonuç olarak; hastalık aktivitesinin, depresyon ve anksiyete skorlarına etkili olduğu tespit edildi. ÜK'li olgularda, HAD-A skoru hastalık aktivitesi şiddeti ile pozitif yönde ilişkili bulundu. Hastalık aktivitesi dışında, hasta grubunda HAD-D skorunun öğrenim durumundan, HAD-A skorunun cinsiyetten etkilendiği saptandı. İBH tipi ile bu skorlar arasında ilişki bulunmadı. Yeni tanı hastalar ile kronik hastlar arasında skorlarda farklılık bulunmadı.

Özet (Çeviri)

The aim of this study is to determine the effects of anxiety and depression on epidemiologic factors such as gender and education, the effects of anxiety and depression on interactions with disease activity, the difference between Ulcerative Colitis (UC) and Crohn disease (CD) in IBD cases who were followed up in the department of Internal Medicine of Trakya University Faculty of Medicine, Department of Gastroenterology. The study was conducted by 94 patients (61 UC, 33 CD) who had been diagnosed as inflammatory bowel disease (IBD) with clinical, endoscopic and histopathologic findings and who accepted to participate. Seventy-nine healthy controls who did not have any disease and agreed to participate voluntarily were enrolled. No significant difference was found between the patient and control groups in terms of age averages and gender distributions. Patients were classified as“Active”and“Inactive”using the Truelove-Witts activity index in UK patients and using CDAI in CD patients. Activity was classified as mild, moderate and severe. Patients were enrolled in a study of 20 patients with“active”UC (8 mild, 9 moderate, 3 heavily active), 41 patients with“inactive”UC; 17 patients with“active”CD (11 mild, 6 moderate active) and 16 patients with“inactive”CD. After the demographic data were recorded, the HAD scale was applied to the patient and control group. The results were evaluated and HAD-D and HAD-A scores were calculated and recorded. Mean HAD-D and HAD-A scores were not significantly different between thepatient and control groups. There was no difference between new diagnostic patients and chronic patients. Depression in the patient group was found to be higher and significantly different from the control group (p = 0,028). There was no difference in the risk of anxiety. There was no difference between the UC and CD groups in terms of mean HAD-D and HAD-A scores. There was no statistical difference between the UC and CD groups in the risk of depression and anxiety. In the“active”patient group, the mean HAD-D score was 10,0541 ± 4,34579, the mean HAD-A score was 10,7027 ± 4,40873; in the“inactive”patient group, the mean HAD-D score was 5,0877 ± 3,43449, the mean HAD-A score was 6,4035 ± 3,57001. There was a statistically significant difference in mean HAD-D and HAD-A scores between“Active”and“Inactive”patient groups,“Active”patient and control groups (p=0,000). HAD-D score was found to be influenced by education (p=0,026) and HAD-A score (p=0,008) by gender. The mean HAD-D and HAD-A scores were higher in the control group than in the“inactive”group; statistically significant correlation was found only in terms of mean HAD-A score (p=0,005). 75.7% of the“active”patient group were at risk for depression, 56.8% were at risk for anxiety; 28.1% of the“inactive”patient group were at risk for depression, 7% were at risk for anxiety. There was a statistically significant difference between the“Active”and“Inactive”patient groups in terms of anxiety risk (p=0,000) and depression risk (p=0,000). There was a significant difference in anxiety risk between the“inactive”and“control”groups. As a result; disease activity was found to be effective on depression and anxiety scores. In cases with UC, the HAD-A score correlated positively with the severity of disease activity. HAD-D score was found to be influenced by education and HAD-A score by gender in the patient group. There was no correlation between type of IBD and these scores. There were no differences in scores between new diagnostic patients and chronic patients.

Benzer Tezler

  1. İnflamatuar barsak hastalarında algılanan stres ölçeği eşliğinde yaşam kalites I ve hastane anksiyete, depresyon ölçeğinin değerlendirilmesi

    Evalation quality of life and hospital anxiety, depression scale according to the perceived stress scale in inflammatory bowel patients

    LEYLA BÖLEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NURTEN TÜRKEL KÜÇÜKMETİN

  2. İnflamatuar barsak hastalığı olan bireylerde hastalık tipi, aktivitesinin cinsel yaşantı ve hayat kalitesi üzerine etkisi

    The influence of disease type and activity to sexual life and health quality in inflammatory bowel disease

    ESRA BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    GastroenterolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT TÖRÜNER

  3. Ankilozan spondilit hastalarında irritabl barsak sendromu sıklığı

    Başlık çevirisi yok

    OKAN AVCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    GastroenterolojiNamık Kemal Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RAFET METE

  4. Ülseratif kolit ve crohn hastalığı aktivitive indeksi ile anksiyete, depresyon arasındaki ilişki

    The relationship between activity index of ulcerative colitis and crohn disease with anxiety and depression

    DİLA METE PEKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    GastroenterolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DOĞAN YUSUF UZUN

  5. Peptik ülser ve inflamatuvar barsak hastalığının çocukluk çağı travması ile ilişkisi

    A relation of peptic ulcus and inflamatory bowel disease to childhood maltreatment

    EYÜP ERTUNÇ KURUŞCUOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    GastroenterolojiCumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİYE ÖZLEM SAYGILI YÖNEM