Tıp fakültesi hastanelerinde eğitim gören son sınıf öğrencilerinin kan ve kan ürünlerine temas sıklığı ve temasla ilişkili faktörler
The frequency of exposure to blood and blood products and exposure-related factors in last-year Medical students trained in medical faculty hospitals
- Tez No: 484701
- Danışmanlar: PROF. DR. LEVENT DÖNMEZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Halk Sağlığı, Public Health
- Anahtar Kelimeler: İğne batması, tıp öğrencileri, kan ve kan ürünlerine temas, Needle-stick injury, medical students, exposure to blood and blood products
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 141
Özet
Sağlık çalışanları delici kesici alet yaralanmaları ya da kan sıçraması nedeniyle kan yoluyla bulaşan hastalık riski ile karşı karşıyadır. Ülkemizdeki sağlık çalışanları arasında kan ve vücut sıvılarıyla temas sıklığının %64'lere kadar çıktığı bildirilmiştir. Buna karşılık diğer sağlık çalışanları ile aynı çevresel ortamda bulunan ve kan temasına yol açacak girişimleri yoğun olarak uygulamaya başlayan Tıp Fakültesi dönem 6 öğrencilerinin kan yoluyla bulaşan hastalık riski hakkındaki durumu çok iyi incelenmemiştir. Bu grubun taşıdığı risk konusunda mevcut durumun saptanması, sorunun meslek yaşamının hemen başında ele alınmasına ve çözüm önerilerinin uygulamaya geçirilmesine katkısı olabilir. Bu çalışmada ülkemizdeki tıp fakültelerinin son sınıf öğrencilerinde kan ve kan ürünleri ile temas ve iğne batması sıklığı yanında, kan teması risk faktörlerinin değerlendirilmesi, bu grubun konu hakkındaki bilgi tutum ve davranışları ve ortaya çıkan temas olaylarının uygun bir şekilde bildirilip bildirilmediğinin saptanması amaçlanmaktadır. Araştırma kesitsel tiptedir. Araştırmanın evreni Türkiye'de eğitim yürüten toplam 76 tıp fakültesinin dönem 6 öğrencileridir ve bu evrenden bölgelere ve akreditasyona göre katmanlandırılma yapılarak örnek seçilmiştir. Her bölgeden birer akredite ve birer akredite olmayan tıp fakültesi olmak üzere, tıp fakültelerin 2010 yılındaki giriş kontenjanlarına göre en yüksek kontenjana sahip olan ikişer tıp fakültesi örneğe dahil edilmiştir. Örneğe dahil edilen 13 tıp fakültesinde eğitim gören 2786 kişinin ise 2335'ine (%83,8) ulaşılmıştır. Çalışmanın veri toplama tarihi, dönem 6 öğrencilerinin okullarının bitişine yakın olan 01-31 Mayıs 2017 arasıdır. Çalışmanın bağımlı değişkenleri; intörnlük boyunca sağlam deriye kan teması, mukoz membranlara kan teması, perkutan temas ve iğne batmasıdır. Bağımsız değişkenler ise; cinsiyet, barınma yeri, fakültenin akredite olup olmaması, öğrencinin başarı durumu, riskle ilgili eğitim alma durumu, risk altında olup olmadığı, hepatit B aşısı olup olmadıkları, kan yoluyla bulaşan hastalıklar için bilgi düzeyleri ve girişimsel işlem uygulama sıklığıdır. Veriler bilgisayar paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular tanımlayıcı olarak sunulduktan sonra analitik bulguların incelenmesi için ki-kare testi, lojistik regresyon analizi ve cox regresyon analizi uygulanmıştır.Araştırmaya katılanların %75,2'si, dönem 6 eğitimine başladıktan ankete yanıt verdiği zamana kadar geçen süre içinde, sağlam deriye kan teması yaşadığını, %20,0'si mukozaya kan teması yaşadığını, %34,6'sı en az bir kez perkutan temas yaşadığını ve %27,0'si de en az bir kez kirli enjektör ucuyla yaralandığını bildirmiştir. Toplamda, katılımcıların %81,1'i sağlam deriye, mukozaya ve/veya perkutan temastan en az birine maruz kalmıştır. Perkutan temas en çok içi hazneli şırınga iğnesi ile (%62,6), ikinci sıklıkta ise sütur iğnesi ile (%33,7) gerçekleşmektedir. En az bir kez perkutan temasa maruz kalanlar içerisinde; perkutan teması rapor etme sıklığı %13,0, raporlama dışında resmi kayda geçen işlemlerin (poliklinik muayenesi, serolojik teste bakma) sıklığı ise %30,8'dir. Kirli enjektör ucu batmasının oluş şekilleri incelendiğinde; %57,5'inin enjektör ucunun kapağını kapatma sırasında, %23,5'inin kanı tüpe boşaltma sırasında, %18,9'unun ise parenteral işlem uygulama sırasında olduğu görülmektedir. Bu yaralanmaların gerçekleştiği yer ise; en sık (%53,2) hastanenin yataklı servislerinde, ikinci sıklıkta ise (%46,6) acil servis olarak ifade edilmiştir. Sağlam deriye kan teması; kan yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili bilgi düzeyi düşük olanlarda (0,55 kat) daha az bulunuştur. Buna karşılık hepatit B'ye karşı bağışık olanlarda (1,34 kat), sağlık çalışanlarının sağlığı ile ilgili eğitim almayanlarda (1,24 kat), hastane kuralları ile ilgili eğitim almayanlarda (1,55 kat) ve akredite olmayan fakültelerde eğitim görenlerde (1,88 kat) daha fazladır. Ayrıca, girişimsel işlem skorunun her bir puan artışında sağlam deriye kan temasının 1,10 kat arttırdığı görülmektedir. Mukozaya kan teması ise; iğne batması ile ilgili eğitim almayanlarda (1,27 kat), koruyucu önlemleri daha az kullananlarda (1,74 kat), ve akredite olmayan fakültelerde eğitim görenlerde (1,35 kat) daha fazladır. Ayrıca, girişimsel işlem skorunun her bir puan artışında mukozaya kan teması 1,09 kat artmaktadır. Perkutan temas sıklığı; iğne batması ile ilgili eğitim almayanlarda (1,29 kat) ve akredite olmayan fakültelerde eğitim görenlerde (1,45 kat) daha fazla bulunmuştur. Yine, girişimsel işlem skorunun her bir puan artışında perkutan temas 1,06 kat artmaktadır. İğne batması ayrıca incelenmiş, kirli enjektör ile yaralanma sıklığı, iğne batması ile ilgili eğitim almayanlarda (1,61 kat) daha fazla bulunmuştur. Ayrıca girişimsel işlem skorunun her bir puan artışı, kirli enjektörle yaralanmayı 1,06 kat artırmıştır. Sonuç olarak, yaptığımız çalışmada ülkemizdeki tıp fakültesi dönem 6 öğrencilerinde kan ve kan ürünlerine maruziyet sıklığının oldukça yüksek olduğu, bu sıklığın yeterli eğitim almayan öğrencilerde ve daha sık invaziv uygulama yapanlarda arttığı, perkutan temas sonrası raporlama sıklığının ise düşük olduğu görülmektedir. Ayrıca sağlam deriye kan maruziyet sıklığının yüksek çıkması, yeterli düzeyde koruyucu önlemlerin kullanılmadığını kanıtlamaktadır. Kan ve kan ürünlerine maruziyetin azaltılmasında özellikle konuya özgü eğitim almanın etkisi büyüktür. Akredite fakültelerde temasın azlığı ise ileriki araştırmalarda ayrıntılı olarak incelenmesi gereken yeni bir boyut olarak karşımıza çıkmıştır.
Özet (Çeviri)
Health-care workers are facing the risk of bloodborne diseases due to needle-stick and sharp related injuries or blood splattering. It has been reported that the frequency of contact with blood and body fluids among health care workers in our country is up to 64%. On the other hand, the situation of blood-borne disease risk of the 6th term students of the Faculty of Medicine, who are in the same environment with other healthcare workers and have been intensively applied to initiate blood-related initiatives, has not been well studied. The determination of the current risk situation of this group may contribute to the handling of the problem at the beginning of their professional life and the implementation of the solution proposals. In this study, it is aimed to assess the risk factors of blood-related injures as well as the frequency of contact with blood and blood products, and their knowledge, attitudes and behaviors about the subject and whether contact events are properly reported in the final class students of the medical faculties of our country. The type of the research is cross-sectional. The universe of the study consisted of 6th term students from a total of 76 medical faculties conducting education in Turkey, and the sample was selected from this universe by layering according to regions and accreditation. Two medicine faculties which has the highest entrance quota among all medicine faculties at the year 2010 are included in the sample, considering one will be accredited and other one will be non-accredited faculty from each region. 2335 (83.8%) students were reached, of the total of 2786 students attending 13 medical faculties included in sampling. The survey's data collection time is from May 01 to 31, 2017, which is close to the end date of the school for the 6th term students.The independent variables are; sex, place where they live, whether the faculty is accredited, whether the student is successful, whether they had been educated about the risk, whether they are at risk, whether they have hepatitis B vaccination, the level of their knowledge about blood-contact transmitted diseases and the frequency of interventional procedures they do. The data were evaluated using the computer package program. After the findings were presented as descriptive, chi-square test, logistic regression analysis and cox regression analysis were applied to examine the analytical findings. It was found that 75.2% of the participants had solid skin blood contact, 20.0% experienced mucous membrane blood contact, 34.6% had at least once perkutan contact and 27.0% had been injured at least once with a dirty injector tip; within the time period from the beginning of the semester 6 training to the time of responding to the questionnaire. In total, 81.1% of the participants were exposed to at least one solid, mucosal and / or percutaneous contact. Percutaneous contact is occured most frequently with syringe needle (62.6%) and second common with suture needle (33.7%).Within at least one percutaneous exposure; the frequency of reporting percutaneous contact is 13.0%, and the frequency of official registration except for reporting (policlinic examination, serologic testing) is 30.8%.When the events of dirty injector penetration are examined; it was observed that 57.5% of the injures occurred while closing the cover of the injector end, 23.5% of them occurred while discharging the blood from syringe to the tube, and 18.9% of them were during parenteral procedures. When we looked at where these injuries occured; mostly (53.2%) were referred to bedside services of the hospitals, and the second frequently (46.6%) were referred to emergency services. The frequency of solid skin blood contact was found lower (0.55 times) among those who have less knowledge level about blood-transmitted diseases. On the other hand, the same ratewas higher in those who are immune to hepatitis B (1.34 times), in those who are not educated about the health of health workers before (1.24 times), in those who are not educated about hospital rules (1.55 times) and in those who are educated in non-accredited faculties (1.88 times).It is also seen that; with each one point increase of the interventional procedure score, the frequency of solid skin blood contact, increases in an amount of 1.10 times. Meanwhile, the frequency of mucous membrane blood contact is higher in those who had not trained about needle injury before (1.27 times); in those who use protective measures less often (1.74 times); and in those who are educated in non-accredited faculties (1.35 times). In addition, the frequency of mucosal blood contact increases by 1.09 fold with each one point increase of the interventional procedure score. The frequency of percutaneous contact is found higher rates in those who had not trained about needle injury before (1.29 times) and in those who are educated in non-accredited faculties (1.45 times). Again, the frequency of percutaneous contact increases by 1.06 fold with each one point increment of the interventional procedure score. Needle insertion was also examined, and the frequency of injuries with dirty injectors was also found to be higher in in those who had not trained about needle injury before(1.61 times).In addition, with each one point increase of the interventional procedure score, the frequency of injury with the dirty injector increasesby 1.06 fold. In conclusion, it is seen that the frequency of exposure to blood and blood products is high in term 6students in the medical faculties of our country,and the rates are higher in those who are not adequately trained and in those who are more likely to do invasive interventions It is also seen that, the rate of reporting percutaneous contact is fairly low. In addition, the high incidence of intact skin exposure to blood indicates that adequate protective measures are not used properly. Training of the subject is particularly influential in the reduction of exposure to blood and blood products. The lower contactfrequency in accredited faculties is interpretedas a new dimension to be examined in detail in future research.
Benzer Tezler
- İzmir ilinde üniversite ve eğitim araştırma hastanelerindegörev yapmakta olan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlıköğrencilerinin otizm spektrum bozukluğu hakkında bilgi,tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi
Evaluation of knowledge, attitudes and behaviors ofpediatric health and diseas specialty residents regardingautism spectrum disorder in University and training andresarch Hospitals in İzmir, Turkey
ÖYKÜ YAVUZ KAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriEge ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEZEN KÖSE
PROF. DR. TEZAN BİLDİK
- Yataklı sağlık kuruluşlarında çocuk ile ilgili sağlık hizmetlerinin çocuk hakları sözleşmesine uygunluğunun ve sağlık profesyonellerinin çocuk hakları konusundaki farkındalık ve tutumlarının değerlendirilmesi
The evaluation of the pediatric healthcare according to the children's rights convention and the awareness and attitude of healthcare professionals on children rights in hospitals in Kirikkale province
GÜZİDE KURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKırıkkale ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELDA FATMA BÜLBÜL
- Organ nakli organizasyonları ve organ nakli, organ bağışı hakkında bilgi-davranış araştırması
Başlık çevirisi yok
NİLGÜN KOŞAR
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Hastanelerİstanbul ÜniversitesiHastane ve Sağlık Kuruluşlarında Yönetim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YILDIZ TÜMERDEM
- Türkiye'de Aile Hekimliği anabilim dalları ve kliniklerinde yapılmış olan anne sütü ile ilgili tezlerin içerik analizi
Content analysis of thesis related to breast milkwhich was done in family medicine departments andclinics in Turkey
ÖMER ELKIRAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İSMAİL KASIM
- Afyon Kocatepe Üniversitesi Ahmet Necdet Sezer Uygulama Ve Araştırma Hastanesinde afet planı eğitim çalışması
Afyon University, Ahmet Necdet Sezer, Application and Research Hospital disaster planning education study
L. ÖZLEM ÖZASLANTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
İlk ve Acil YardımAfyon Kocatepe ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. NEŞE NUR USER