Geri Dön

Koroner arter hastalığı ve metabolik sendrom ile CD36 düzeyi ilişkisi

Coronary artery disease and with metabolic syndrome CD36 level relationship

  1. Tez No: 492559
  2. Yazar: MÜMTAZ TAKIR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYTEKİN OĞUZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: SSK İstanbul Göztepe Eğitim Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Kardiyovasküler hastalıklar tüm dünyada ve ülkemizde başta gelen mortalite sebebidir. Major risk faktörlerinden; abdominal obezite, hipertansiyon, dislipidemi ve glukoz tolerans bozukluğu veya hiperglisemi ile karakterize bir tablo olan metabolik sendromlu kişilerde kardiyovasküler morbidite ve mortalite belirgin biçimde artmıştır. İnsülin direncinin temel patogenetik mekanizma olarak kabul edildiği bu sendromun moleküler temeli henüz bilinmemektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda insülin direnci ile ilişkili olduğu öne sürülen, yeni bir membran reseptörü olan CD36 üzerinde durulmaktadır. Yağ asiti translokazı olarak da bilinen CD36, proteinlerin çöpçü reseptör ailesine aittir. Eksikliğinde yağ asiti ve lipid transportunda oluşacak defektlerin aterojenik lipid profiline, dolayısıyla ateroskleroz gelişimine yol açabileceği öne sürülmektedir. Ülkemizde metabolik sendromun ve koroner arter hastalığının, oldukça yüksek olarak saptanan prevalansı nedeniyle, bu tabloların patogenezinde rol oynayabilecek tüm faktörlerin kendi toplumumuzda da değerlendirilmesi gerekir. Bu amaçla metabolik sendromu olan ve olmayan koroner arter hastalarında CD36 düzeyi araştırıldı. Mart-Ekim 2002 tarihleri arasında SSK Göztepe Eğitim Hastanesi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Polikliniklerinde takip edilmekte olan, belirlenmiş kriterlere uyan 60 hasta ve aynı yaş grubunda sağlıklı, kontrol grubunu oluşturan 32 kişi çalışmaya alındı. Hastalar metabolik sendrom kriterlerinden en az 3'ünü taşıyıp taşımamalarına göre 2 gruba ayrıldı. Birinci gruba, koroner arter hastalığı ve metabolik sendromu olan 28 hasta (12 kadın, 16 erkek, ortalama yaş; 59.646.57 yıl), ikinci gruba, koroner arter hastalığı olan fakat metabolik sendromu olmayan 32 hasta(16 kadın, 16 erkek, ortalama yaş: 58.166.10 yıl) ve kontrol grubu olarak da 32 kişi (16 kadın, 16 erkek, ortalama yaş: 57.133.97 yıl ) alındı. Serum insülin ve glukoz değerlerinden yararlanılarak HOMA modeliyle insülin direnci hesaplandı. Periferik kan lökosit eldesinden sonra flow sitometri yöntemiyle lenfosit, granülosit ve monositler üzerinde CD36 düzeyi bakıldı. Lenfositler üzerinde bakılan CD36 düzeyi ortalamaları metabolik sendromlu koroner arter hastalarında 12.86 ±9.55, metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında 14.53  12.79 ve kontrol grubunda 11.06  8.03 idi. İstatistiksel olarak her üç grup arasında fark anlamlı değildi. Granülositler üzerinde bakılan CD36 düzeyi ortalamaları metabolik sendromlu koroner arter hastalarında 20.86  13.42 metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında 24.91  22.51 ve kontrol grubunda 20.16  11.67 idi. İstatistiksel olarak her üç grup arasında fark anlamlı değildi. Monositler üzerinde bakılan CD36 düzeyi ortalamaları metabolik sendromlu koroner arter hastalarında 49.02  28.85, metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında 47.40 25.13 ve kontrol grubunda 52.20  26.54 idi. İstatistiksel olarak her üç grup arasında anlamlı fark bulunmazken, CD36 düzeyi ortalamasının metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında en düşük seviyede, kontrol grubunu oluşturan kişilerde ise en yüksek seviyede olduğu görüldü. Her üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Açlık serum insülini, metabolik sendromlu koroner arter hastalarında 12.74±7.34 IU/ml, metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında 10.35±5.30 IU/ml, kontrol grubunda 6.63±4.16 IU/ml bulundu. Kontrol grubu ile hasta grupları arasında açlık plazma insülin düzeyleri açısından anlamlı fark bulunurken, her iki hasta grubu arasında anlamlı fark yoktu. HOMA modeliyle değerlendirilen insülin direnci ortalaması metabolik sendromlu koroner arter hastalarında; 3.21  1.34,metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında; 2.29  1.12 ve kontrol grubunda; 1.45  0.91 olarak bulundu. İnsülin direnci açısından kontrol grubu ile metabolik sendromu olmayan koroner arter hastalarında anlamlı bir fark bulunmazken, kontrol grubu ile metabolik sendromu olan hasta grubu arasında ve her iki hasta grubu arasında fark istatistiksel olarak anlamlıydı. Bu bulgular toplumumuzda CD36 düzeyleri ile koroner arter hastalığı ve metabolik sendrom arasında anlamlı bir ilişki varlığını göstermemiştir.

Özet (Çeviri)

Cardiovascular diseases are the leading cause of mortality all over the world and in our country. Major risk factors; cardiovascular morbidity and mortality have significantly increased in people with metabolic syndrome, a disorder characterized by abdominal obesity, hypertension, dyslipidemia and impaired glucose tolerance or hyperglycemia. The molecular basis of this syndrome, in which the insulin resistance is regarded as the main pathogenetic mechanism, is not yet known. Recent studies have focused on a new membrane receptor, CD36, which is suggested to be associated with insulin resistance. CD36, also known as fatty acid translocase, belongs to the scavenger receptor family of proteins. It is suggested that defects in fatty acid and lipid transport may lead to atherogenic lipid profile and thus atherosclerosis. Because of the high prevalence of metabolic syndrome and coronary artery disease in our country, all the factors that can play a role in the pathogenesis of these tables should be evaluated in our own society. For this purpose, CD36 levels in patients with and without metabolic syndrome were investigated. Between March-October 2002, 60 patients who were followed in SSK Göztepe Training Hospital Internal Medicine and Cardiology Polyclinics and 32 patients who were in the same age group and who constitute the control group were included in the study. Patients were divided into 2 groups according to whether they carry at least 3 of the metabolic syndrome criteria. The first group consisted of 28 patients (12 female, 16 male, mean age 59.646.57 years) with coronary artery disease and metabolic syndrome and 32 patients (16 female, 16 male, mean age : 58.166.10 years) and 32 patients (16 female, 16 male, mean age: 57.133.97 years) were included as the control group. Insulin resistance was calculated by HOMA model using serum insulin and glucose values. After peripheral blood leukocyte count, CD36 levels were measured on lymphocytes, granulocytes and monocytes by flow cytometry. The mean CD36 levels on lymphocytes were 12.86 ± 9.55 in patients with metabolic syndrome, 14.53 ± 12.79 in patients without metabolic syndrome and 11.06  8.03 in control group. Statistically, the difference between the three groups was not significant. Mean CD36 levels on granulocytes were 24.91  22.51 in patients with coronary artery disease without metabolic syndrome 20.86  13.42 in coronary artery disease patients with metabolic syndrome and 20.16  11.67 in control group. Statistically, the difference between the three groups was not significant. The mean CD36 levels on monocytes were 49.02  28.85 in patients with metabolic syndrome, 47.40 25.13 in patients without metabolic syndrome, and 52.20  26.54 in control group. Statistically, there was no significant difference between the three groups, but the mean CD36 level was found to be at the lowest level in the patients with coronary artery disease without metabolic syndrome and at the highest level in the control group. There was no statistically significant difference between the three groups. Fasting serum insulin was 12.74 ± 7.34 IU / ml in patients with metabolic syndrome, 10.35 ± 5.30 IU / ml in patients without metabolic syndrome, and 6.63 ± 4.16 IU / ml in the control group. There was a significant difference in the fasting plasma insulin levels between the control group and the patient groups, but there was no significant difference between the two patient groups. The mean insulin resistance assessed by the HOMA model is in coronary artery disease patients with metabolic syndrome; 3.21  1.34 in patients with coronary artery disease without metabolic syndrome; 2.29  1.12 and in the control group; 1.45  0.91. There was no statistically significant difference between the control group and the non-metabolic syndrome patients in terms of insulin resistance, while the difference between the control group and the metabolic syndrome patient group and between the two patient groups was statistically significant. These findings did not show a significant association between CD36 levels and coronary artery disease and metabolic syndrome in our population.

Benzer Tezler

  1. Down Sendromlu çocuk ve adölesanlarda lipid profili, obezite ve metabolik sendrom verileri ve lipid metabolizmasında etkili bazı genlerin polimorfizmleri

    Evaluation of lipid profile, obesity, metabolic syndrome and polymorphisms in lipid metabolism in individuals with Down Syndrome

    YASEMİN ALANAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    GenetikHacettepe Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK AKTAŞ

  2. Koroner arter hastalığı ve metabolik sendromu olan hastalarda serum ürik asit düzeylerinin koroner tımı kare sayıları üzerindeki etkisi

    The effect of serum uric acid levels on timi frame counts in patients with coronary artery disease and metabolic syndrome

    EMRAH İPEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. MEHMET BİLGE

  3. Hiperinsülinemi ile koroner arter hastalığı ve mikrovasküler anjina arasındaki ilişki

    Başlık çevirisi yok

    FİLİZ ÖZERKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    KardiyolojiEge Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. HAKAN KÜLTÜRSAY

  4. Diabetik erkek hastalarda homosistein ve dehidroepiandrosteron sülfat seviyelerinin koroner arter hastalığı açısından karşılaştırılması

    The relationship between level of homocysteine and dehydroepiandrosterone with coronary arter disease i̇n diabetic male patients

    MUSTAFA SOLAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YÜKSEL ALTUNTAŞ

  5. İnsulin direnci ile abdominal duvar yağ indeksi ve visseral yağ volümü arasındaki ilişki

    Başlık çevirisi yok

    ÖZLEM ÖZER ÇAKIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET YILDIZ