Geri Dön

Otoimmün büllöz deri hastalıklarında İVİG (İntravenöz immünoglobulin ) tedavisinin etkinliğinin ve yan etkilerinin retrospektif bir çalışma ile değerlendirilmesi

Evaluating the effectivity and side effects of İVİG intravenous imunoglobulin) in autoimune blistering diseases. A retrospective study

  1. Tez No: 493175
  2. Yazar: YAMAN SÖNMEZ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ZÜLEYHA ÖZGEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dermatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 51

Özet

Otoimmün büllöz deri hastalıkları; deri ve mukozayı tutabilen nadir görülen hastalıklardır.Kronik seyirli ve tekrar edici özelliği olan bu hastalık grubu; yüksek morbiditesi ile hastaların yaşam kalitesini belirgin bozabilirken ölüm riski de taşımaktadırlar. Pemfigus ve alt tipleri, büllöz Pemfigoid (BP) ve alt tipleri, Müköz membran pemfigoidi (MMP), lineer IgA hastalığı, edinsel epidermolizis bülloza ve dermatitis herpetiformis başlıca otoimmün büllöz deri hastalıklarıdır. Ana tedavileri steroid ve immün baskılayıcı ajanlardır. Otoimmün büllöz deri hastalıklarının kendi riskleri dışında, kullanılan bu tedaviler de, hastalarda morbidite ve mortalite riski oluşturmaktadırlar. İntravenöz immünoglobulin (İVİG) tedavisi klasik tedavilere dirençli ya da bu tedavileri kullanmasında engel olan hastalarda kullanılan immün baskılayıcı olmayan bir tedavi seçeneğidir. İVİG; uygun vericilerden alınan kanlardan IgG yapısındaki proteinlerin ayrıştırılması ile elde edilen, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan bir üründür. Ciddi yan etki görülme sıklığı nispeten daha düşük olan İVİG tedavisi; çeşitli otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, otoimmün büllöz deri hastalıklarının tedavisinde, İVİG ürününün etkinliğini ve güvenilirliğini retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmaya, 0cak 2015 – aralık 2016 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji bölümünde; otoimmün büllöz deri hastalık grubundan herhangi birisinin tanısı ile en az 2 siklüs İVİG tedavisi almış tüm hastalar alındı. Çalışmaya alınan bütün hastaların demografik özellikleri, ek tedavileri açısından değerlendirilirken İVİG tedavisi sonrası en az 1 kontrol vizitine katılmış tüm hastalar etkinlik ve yan etkinlik açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya 8'i kadın, 6'sı erkek olmak üzere toplam 14 hasta alındı (yaş aralıkları 2 ay -81 yıl). İVİG tedavisini en az alan hasta 2 siklüs, en fazla alan hasta 16 siklüs aldı. Dokuz hasta pemfigus vulgaris, 1 hasta pemfigus foliaseus, 1 hasta büllöz pemfigoid, 1 hasta bebeklik çağı büllöz pemfigoidi, 1 hasta gestasyonel pemfigoid, 1 hasta ise edinsel epidermolizis bülloza tanısı ile İVİG tedavisi aldılar. 3 hasta sadece İVİG tedavisi alırken, 5 hasta İVİG+steroid, 1 hasta İVİG+dapson, 1 hasta İVİG+ritüksimab, 1 hasta İVİG+steroid+dapson, 1 hasta İVİG+steroid+azatiyopürin, 1 hasta İVİG+mikofenelat mofetil, 1 hasta İVİG+steroid+ metotreksat tedavileri aldı. Altı hastada tam yanıt alındı, 2 hastada tama yakın iyileşme elde edildi, 1 hastada hafif etkinlik gözlenirken, 4 hastada etkinlik gözlenmedi, 1 hasta orta etkinlik göstermişken 5. siklüs infüzyonu sırasında şiddetli baş ağrısı, bulantı-kusması olması nedeni ile tedavisi kesildi. Diğer hastalardan 3'ünde infüzyon sırasında hafif baş ağrısı ve halsizlik şikayeti olurken kalan hastalarda İVİG tedavisi alırken veya sonrasında herhangi bir yan etki izlenmedi. Sonuç: İntravenöz immünoglobülin (İVİG) tedavisi otoimmün büllöz hastalık tanısı almış, özellikle steroid ve diğer immün baskılayıcı ajanların yan etkilerini tolere edemeyecek bireyler ve yaş gruplarında; tek başına etkin olabileceği az sayıda hasta ile birlikte, çoğu hastada var olan tedavilere yardımcı olabilecek iyi tolere edilen güvenli bir tedavi seçeneğidir.

Özet (Çeviri)

Autoimmune bullous skin disorders are rare diseases affecting skin and mucous membranes. Major clinical findings are ulceration and vesicobullous lesions. This disease entity with chronic and repetitive features both affect quality of life with high morbidity rates and has increased risk for death. The main types of autoimmune bullous disorders are: pemphigus and subtypes, bullous pemphigoid (BP), linear IgA disease, mucous membrane pemphigoid (MMP) and epidermolysis bullosa acquisita. The basic treatments are steroids and immunosuppressive agents. Beside the risk of autoimmune bullous diseases themselves, treatments in use confer morbidity and mortality risks. Intravenous immunoglobulin treatment (IVIG) is a non-immunosuppressive therapy option used in patients resistant to or having problems with conventional therapies. IVIG used in treatment of several diseases; is a product obtained from suitable donors by isolating IgG type proteins from their blood. Because of the low frequency of adverse events associated with IVIG treatments, it is used in treatments of several autoimmune diseases. The aim of this study is to evaluate the safety and efficiency of IVIG treatments in autoimmune bullous disorders retrospectively. Method: The patients who were diagnosed with one of the autoimmune bullous skin diseases in Marmara University Hospital Dermatology Clinic between January 2015 and December 2016 and treated with IVIG at least 1 cycle were included in the study. While all patients included in the study were evaluated for their demographic features and additional therapies, patients at least one control visit after IVIG treatment were evaluated for efficiency and side efficiency. Findings: 8 women and 6 men total 14 patients (age 22 months-81 years) were included in the study. The patient with lowest IVIG treatment was treated with 2 cycles and the patient with highest IVIG treatment was treated with 16 cycles. The diagnosis of patients were: 9 patients with pemphigus vulgaris, 1 patient with pemphigus foliaseus, 2 patients with bullous pemphigoid, 1 patient with gestational pemphigus , 1 patient with epidermolysis bullosa acquisita. The therapy regimes were: 3 patients with only IVIG; 5 patients with IVIG and steroid; 1 patient with IVIG and dapsone; 1 patient with IVIG and ritixumab; 1 patient with IVIG and mycophenolate mofetil; 1 patient with IVIG, steroid and dapsone; 1 patient with IVIG, steroid and azathioprine; 1 patient with IVIG,steroid and methotrexate. 6 patients had complete response and 3 patients responded close to complete. Low response was observed in 1 patient and 4 patients did not respond at all. 1 patient showing medium response had strong headache, nausea and vomiting during the 5th cycle of infusion and the treatment was ceased. 3 of the other patients experienced mild headache and fatigue during infusion and rest of the patients did not show any side effects during or after the infusions. Conclusion: Intravenous immunoglobulin treatment (IVIG) alone in few patients and combined with other existing therapies in many patients is a safe and tolerable therapy option for autoimmune bullous skin disease patients especially who cannot tolerate side effects of steroids and other immunosuppressive agents.

Benzer Tezler

  1. Adjuvan intravenöz immünoglobulin, rituksimab veya konvansiyonel immünosüpresif tedavi kullanan 100 pemfigus hastasının klinik ve serolojik karakteristikleri ve tedavi sonuçlarının karşılaştırmalı değerlendirilmesi

    Clinical and serological characteristics and a comparative evaluation of treatment outcomes of 100 pemphigus patients using adjuvan IVIG, rituximab and conventional immunosuppressive treatment

    AHMET UĞUR ATILAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNEŞ GÜR AKSOY

  2. Pemfigus ve Büllöz pemfigoid tanılı hastaların demografik ve klinik özelliklerinin, tedavi modalitelerinin ve laboratuvar tetkiklerinin analizi

    The analysis of demographic and clinical characteristics, treatment modalities, and laboratory investigations of patients diagnosed with Pemphigus and Bullous pemphigoid

    MERVE CANSU GENÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri Hastalıkları ve Frengi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE AKBAŞ

  3. Otoimmün büllöz hastalarının hastalık aktivitesinde stres faktörlerinin önemi

    Importance of stress factors in disease activity of autoimmune bullous patients

    ONUR SİVAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLKNUR ALTUNAY

  4. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Polikliniğine başvuran hastalarda saptanan otoimmün büllöz hastalıklar

    Autoimmune bullous diseases seen in patients who applied to Dicle University Medical Faculty Hospital Dermatology Polyclinic

    EGEMEN UÇAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DermatolojiDicle Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET HARMAN

  5. Pemfigus vulgaris hastalığında foliküler yardımcı T hücrelerinin rolü

    The role of follicular helper T cells in pemphigus vulgaris

    ERKAN ERGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    DermatolojiAkdeniz Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE AKMAN KARAKAŞ