Geri Dön

Adjuvan intravenöz immünoglobulin, rituksimab veya konvansiyonel immünosüpresif tedavi kullanan 100 pemfigus hastasının klinik ve serolojik karakteristikleri ve tedavi sonuçlarının karşılaştırmalı değerlendirilmesi

Clinical and serological characteristics and a comparative evaluation of treatment outcomes of 100 pemphigus patients using adjuvan IVIG, rituximab and conventional immunosuppressive treatment

  1. Tez No: 661708
  2. Yazar: AHMET UĞUR ATILAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜNEŞ GÜR AKSOY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Amaç: Pemfigus deride ve müköz membranlarda erozyonlara yol açarak yaşamı tehdit eden otoimmün büllöz bir hastalıktır. Otoimmün büllöz hastalıkların ülkemizde en sık görülen tipidir. Hastalığın patogenezinde desmoglein-1 ve desmoglein-3 adı verilen hücreler arası bağlantıları sağlayan yapılara karşı gelişmiş otoantikorların rol aldığı düşünülmektedir. Bu otoantikorların serum seviyeleri ELISA veya indirekt immünofloresan yöntemi gibi serolojik testlerle ölçülebilmektedir. Pemfigusun nadir görülen bir hastalık olması nedeniyle hastaların tedavi yanıtlarıyla ilgili literatürde kısıtlı sayıda veri bulunmaktadır. Çalışmamızda pemfigus hastalarının konvansiyonel tedaviler yanında, rituksimab ve intravenöz immünoglobulin (IVIg) tedavilerine verdikleri yanıtları, hastaların klinik durumu ve otoantikor seviyelerini de inceleyerek aydınlatmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniğinde Ekim 2010 – Ekim 2018 tarihleri arasında pemfigus vulgaris ve pemfigus foliaseus tanılarıyla takip edilmiş 100 hastanın klinik ve laboratuvar verileri retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Hastaların kan otoantikor seviyeleriyle klinik hastalık şiddetleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Tam klinik remisyon sağlandığı sırada başlangıca göre kıyaslandığında otoantikor seviyelerinin anlamlı bir şekilde düştüğü ancak relaps sırasında remisyona kıyasla anlamlı düzeyde artmadığı görüldü. Pemfigus hastalığı tedavisi sırasında %24 hastada hastalık kontrolünü kaybetmeksizin sistemik steroid dozunu azaltamamıza imkan tanıyan tedavi yöntemlerine başvuruldu. IVIg tedavisinin hastalık mukoza ABSIS şiddet skorlarını 3 ayda 17.22±9.17 seviyesinden 5.96±8.60 seviyesine düşürerek hızlı bir klinik iyileşme sağladığı saptandı (p

Özet (Çeviri)

Purpose: Pemphigus is a life-threatening autoimmune bullous disease that causes erosions in the skin and mucous membranes. It is the most common type of autoimmune bullous diseases in our country. It is thought that autoantibodies developed against structures providing intercellular connections called desmoglein-1 and desmoglein-3 play a key role in the pathogenesis of the disease. Serum levels of these autoantibodies can be measured by serological tests such as ELISA or the indirect immunofluorescence method. Due to the rarity of pemphigus, there are limited data in the literature regarding the course of the disease, the relationship between autoantibody levels and the clinical course, and the treatment responses of the patients. In our study, we aimed to clarify the responses of pemphigus patients to intravenous immunoglobulin(IVIg) and other treatments by examining their clinical status and autoantibody levels. Materials and Methods: Clinical and laboratory data of 100 patients who were followed up with the diagnosis of pemphigus vulgaris and pemphigus foliaceus between October 2010 and October 2018 in Ankara Numune Education and Research Hospital Dermatology and Venereology Clinic were retrospectively analyzed. Results: There was no significant relationship between serum autoantibody levels and clinical disease severity. When complete clinical remission was achieved, autoantibody levels decreased significantly compared to baseline. However, autoantibody levels did not increase significantly during the relapse compared to complete clinical remission. During the treatment of pemphigus disease, treatment methods that allow us to reduce the systemic steroid dose without losing disease control were used in 24% of patients. IVIg treatment provided a rapid decrease in disease severity scores. It reduced mucosal ABSIS scores from 17.22 ± 9.17 to 5.96 ± 8.60 in 3 months (p

Benzer Tezler

  1. Supraklavikuler brakiyal pleksus bloğunda adjuvan olarak deksametazon kullanımının anestezi başlangıç süresine etkisinin objektif bir göstergesi olarak perfüzyon indeksi kullanımı

    USE of the perfusion index as an objective indicator of the effect of dexamethazone as adjuvant on anesthesia ontime in the supraclavical brachial plexus block

    ELİF ZUBARİ KAZAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Anestezi ve ReanimasyonHatay Mustafa Kemal Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BUKET ÇAĞLA ÖZBAKIŞ AKKURT

  2. Rejyonel intravenöz anestezi yapılan hastalarda uygulanan farklı tekniklerin elektrokardiyogram üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması

    The effect of di̇fferent anestheti̇c agents management on electrocardi̇ographi̇c changes of pati̇ents who were operated under regi̇onal intravenous anesthesi̇a

    GÖKÇE AKMAN KÖSE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Anestezi ve ReanimasyonDüzce Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. İLKNUR SUİDİYE ŞEKER

  3. El cerrahisi hastalarında rejyonel intravenöz anestezinin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of ıntravenous regional anesthesia in patients made of hand surgery

    ERSİN ÖZGÜR ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Anestezi ve ReanimasyonCumhuriyet Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KENAN KAYGUSUZ

  4. İntravenöz rejyonal anestezide lidokain-deksketoprofen, lidokain-parasetamolun intravenöz etkilerinin retrospektif olarak karşılaştırılması

    Retrospectıve comparısıon of the effect of lıdocaıne addıng dexketoprofen and lıdocaıne addıng paracetamol ın ıntravenous regıonal anesthesıa

    ALİ AKDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Anestezi ve ReanimasyonKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET EROĞLU

  5. Total intravenöz anesteziye eklenen magnezyum sülfat infüzyonunun anestezi, analjezi ve nöromüsküler blok ile hemodinami ve serum magnezyum seviyesi üzerindeki etkisi

    The effects of magnesin sulphotte infusion on anesthesia, analgesia, nevromuscular block, henodynamics and on sevn magnesimlevel during total intravenbus anesthesie

    PELİN ÇİZMECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Anestezi ve ReanimasyonGazi Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ZERRİN ÖZKÖSE