Geri Dön

Yenidoğanın rh hemolitik hastalığında neonatal morbidite ve prognoz:10 yıllık deneyim

Neonatal morbidity and prognosis in rh-related hemolytic disease of the newborn: 10 year experience

  1. Tez No: 496791
  2. Yazar: CANSU YILMAZ YEĞİT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EMİNE ASUMAN ÇOBAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Rh hemolitik hastalık, neonatal mortalite, intrauterin transfüzyon, Rh-related hemolytic disease, neonatal mortality, intrauterine transfusion
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 137

Özet

AMAÇ: 10 yıl boyunca kliniğimizde takip edilmiş olan Rh hemolitik hastalığı olan yenidoğanlarda morbidite, mortalite, tedavi yöntemleri ve bu yöntemlerin karşılaştırılması, vakaların kliniğine ve tedavi gereksinimlerine etki eden faktörleri saptamak amaçlandı. YÖNTEM: İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde 2007 Ocak-2016 Aralık tarihleri arasında doğan ve yatışı yapılan hastalar arasından, Rh hemolitik hastalık nedeniyle direkt Coombs sonucu pozitif olan yenidoğanlar ve Rh hemolitik hastalık nedeniyle intrauterin transfüzyon yapılmış olan 260 yenidoğan çalışmaya alındı. Hastaların prenatal, natal ve postnatal dönemlerine ait veriler hastanemiz bilgisayar veri tabanından, hastaların geçmiş epikrizlerinden ve arşivlerimizden çıkarılan hasta dosyalarından elde edildi. BULGULAR: Bebeklerin %51,2'si (n=133) kız, %48,8'i (n=127) erkekti. Gestasyon günleri 174 ile 288 gün arasında değişmekte olup, ortalama 258,7±19,2'di. Preterm doğum oranı %41,2 (n=107), term doğum oranı %58,8 (n=153) saptanmıştır. Antenatal transfüzyon yapılan bebeklerin oranı %31,7 (n=82) olarak bulunmuştur. Bebeklerin %8,8'inde hidrops saptanırken %5,4'ü (n=14) eksitus olmuştur. Bebeklerin %90,8'i (n=236) İVİG almış, %9,2'si (n=24) İVİG almamıştır. Fototerapi alan bebeklerin oranı %66,5 (n=173) saptanmıştır. Kan değişimi yapılan bebeklerin oranı %15,4 (n=40) saptanmıştır. Bebeklerin %33,5'ine (n=87) kan değişimi veya fototerapi uygulanmazken; %51,2'sine (n=133) sadece fototerapi, %15,4'üne (n=40) fototerapi ve kan değişimi uygulanmıştır. ABO uyuşmazlığının eşlik ettiği vakalarda klinik seyrin daha hafif olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda İVİG kullanım oranı literatüre göre daha yüksek, kan değişimi oranı literatürden düşük saptanmıştır. SONUÇLAR VE ÖNERİLER: Ülkemizde multiparite ve multigravida oranlarının yüksek olması, düzenli ve uygun anti-D immunglobulin profilaksisi alan annelerin oranın hedeflenenden az olması nedeniyle Yenidoğanın Rh hemolitik hastalığı günümüzde dahi neonatal mortalite ve morbiditede önemli bir orana sahiptir. Bu konuda ülkemiz genelinde yapılacak çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır. Ailelerin eğitimi ve antenatal bakım olanaklarının iyileşmesi konusunda yapılacak çalışmalar, hastalığın oluşmadan engellenmesi ve dolayısıyla mortalite ve morbidite oranlarının azalması için oldukça önemlidir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT NEONATAL MORBIDITY AND PROGNOSIS IN RH-RELATED HEMOLYTIC DISEASE OF THE NEWBORN: 10 YEAR EXPERIENCE OBJECTİVE: This study aims to evaluate newborns that were treated in our clinic during a 10-year period for Rh-related hemolytic disease of the newborn with respect to morbidity, mortality, comparison of treatment modalities and factors that influence the clinical course and need for treatment. METHODS: Two hundred and sixty newborns that had Rh-related hemolytic disease that were either admitted to the Neonatal Intensive Care Unit of Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine between January 2007 – December 2016 or received intrauterine transfusion were included in the study. Prenatal, natal and postnatal data were acquired from patient records and the digital database of our hospital. RESULTS: One hundred and three patients (51.2%) were female and 127 (48.8%) were male. Duration of gestation varied between 174 and 288 days (mean: 258,7 ± 19,2). One hundred and seven (41.2%) babies were preterm a 153 (58.8%) were male. Antenatal transfusion was needed for 82 the patients (31.7%). Twenty three (8.8%) patients were hydropic and 14 (5.4%) patients did not survive. Two hundred and thirty six (90.8%) patients recieved IVIG and 24 (9.2 %) did not. One hundred and seventy three babies (66.5%) recieved phototherapy and forty (15.4%) babies underwent exchange transfusion. Eighty seven (33.5%) babies needed neither phototherapy nor phototherapy while 40 (15.4%) patients underwent exchange transfusion in addition to phototherapy. Patients with coexisting ABO incompatibility were found to have a milder course. CONCLUSİON: In our country, multiparity and multigravidity is highly prevalent and prophylaxis with anti-D has not become universal yet. Even in the present day, Rh-related hemolytic disease of the newborn remains an important cause of neonatal mortality and morbidity. Further nationwide studies on Rh-isoimmunization are needed. Work on parental educatoin and improvement of antenatal care can help in prevention of the disease and consequently may lead to a decrease in morbidity and mortality.

Benzer Tezler

  1. Gebelikte RH uygunsuzluğu taramasında istenen indirekt coombs testi pozitifliklerinin nedenlere yönelik retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective investigation of causes of the positive indirect coombs tests used in screening RH incompatibility during pregnancy

    KAROLİN OHANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA FERDA VERİT

  2. Yenidoğanın izoimmun hemolitik hastalığında intravenöz immunglobulin tedavisinin etkinliği ve oluşan yan etkiler

    The effectiveness and side effects of intravenous immunoglobulin therapy in newborn isoimmune haemolytic disease

    EBRU KÖSTERELİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLCAN TÜRKER

  3. Türk toplumundaki RhD varyantlarının genotiplendirilerek serolojik tanı ile korelasyonunun araştırılması

    Genotyping RhD variations in Turkish population and investigate the correlation of molecular results with serologic identification

    LEVENT TUFAN KUMAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Allerji ve İmmünolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALUK BARBAROS ORAL

  4. Türkiye'de Kell kan grubu sistem antijenlerinden 'K' (KEL1) antijen sıklığının saptanması

    Detection of Kell blood group system antigen ?K? (KEL1) frequency in Turkey

    LEVENT TUFAN KUMAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    HematolojiUludağ Üniversitesi

    Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OKAN TÖRE