Arap Baharı kapsamında Avrupa Birliği'nin Ortadoğu politikası
Middle East policy of the European Union concerning Arab Spring
- Tez No: 501439
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA NAİL ALKAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 124
Özet
Avrupa Birliği (AB) şu anda 28 üye ülkeden oluşan benzersiz bir siyasi ve ekonomik ortaklıktır. Birlik, bir dizi bağlayıcı antlaşma vasıtasıyla oluşturulmuştur ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da barış ve ekonomik iyileşmeyi teşvik etmek için başlatılan entegrasyon sürecindeki en son aşamadır. AB'nin benzersiz özelliği, bünyesinde egemen ve bağımsız devletler olmasına rağmen, güçlerinin ve konumlarının avantajlarını kazanmak için egemenliklerinden bazılarını bir araya getirmelerinden kaynaklanmaktadır. Kısa bir süre önce ise Arap Baharı olarak adlandırılan protestolar ve devrim dalgaları Arap dünyasının çoğunda ayaklanmaların ve çatışmaların meydana gelmesine neden olmuştur. Bazı yerlerde bu ayaklanmalar bölgeyi yıllarca yöneten yöneticileri devirmiş ve bazı yerlerde ise iç savaşlara neden olmuştur. Bugün ise bu çatışmaların ve ayaklanmaların etkisi Arap dünyasında açıkça görülmektedir. Arap Baharı, birçok analist ve akademisyen için büyük bir sürpriz olarak görülmektedir. Akademisyenler, gelişmekte olan dünyanın büyük bir kısmının 1970'lerden 1990'lara dek bir çeşit demokratikleşme sürecinde olduğunu düşünmüşlerdir. Arap Baharı, tüm AB-Arap ilişkilerini sorgulanmasına ve AB'yi en yakın çevresi ile stratejisini ve ortaklığını yeniden düşünmeye zorlamaktadır. Bu çalışmada Arap Baharı'na verilen AB tepkisi incelenmiştir. AB, Mart ve Mayıs 2011'de kamuoyuna açıklanan iki haberde“daha fazla”,“karşılıklı hesap verebilirlik”ve“derin ve kapsamlı serbest ticaret bölgesi”olmak üzere bazı temel ilkelere dayalı“yeni ortaklık”ifadesini kullanmıştır. Ayrıca bir“Sivil Toplum”tesisi ve“demokrasi için Avrupa bağışı”oluşturulmasını da ifade etmiştir. Açıkçası“daha fazlası için”formülün yeni ortaklığın temel taşı olması ve daha fazla politika farklılaştırması için çığır açan bir adım olması beklenmektedir. Bununla birlikte, eski paradigmaların değişmediği açıkça ortadadır.
Özet (Çeviri)
The European Union (EU) is now a unique political and economic partnership whıch consists of 28 member countries. The union was formed through a series of binding treaties and is the latest phase in the integration process that was launched to promote peace and economic recovery in Europe after the Second World War. The unique character of the EU stems from the fact that although it is a sovereign and independent state in its own right, it brings together some of its sovereignties to gain the advantages of their power and location. The protests and revolution waves, which were recently called the Arab Spring, have led to riots and conflicts in the majority of the Arab world. In some places these revolts have overturned the rulers who had ruled for many years and in some places have caused civil wars. Today, the impact of these conflicts and uprisings is clearly visible in the Arab world. Mostly, the Arab Spring is seen as a big surprise for analysts and academicians. Academics thought that a large part of the developing world was in some sort of democratization process from 1970s to 1990s. The Arab Spring has forced the EU to question all their EU-Arab relations and to rethink their strategy and partnership with their nearest neighbors. This study examined the EU reaction to the Arab Spring. The EU has used the expression“new partnership”based on some basic principles, i.e.“more”,“mutual accountability”and“deep and comprehensive free trade zone”in two of the public announcements in March and May 2011. They also declared the establishment of a“Civil Society”facility and a“European donation for the purpose of democracy”. Obviously, the formula for“more”is expected to be a cornerstone for the new partnership and a breakthrough for more policy differentiation. However, it is obvious that the old paradigms have not changed.
Benzer Tezler
- İç tehdit algısının dış politika üzerindeki etkisi; arap baharı sürecinde Türkiye ve İran örneği
Influence of the internal threat on foreign policy: cases of Turkey and İran during arab spring times
MEHMET ALİ GÖNGEN
Doktora
Türkçe
2020
Uluslararası İlişkilerAkdeniz ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ RAMAZAN İZOL
- Arap Baharı sonrası Akdeniz'de yaşanan düzensiz göçün Avrupa Birliği kapsamında güvenlik boyutu ve uluslararası hukuk açısından incelenmesi
Security dimension of irregular migrations within the scope of European Union in mMditerranean post Arab Spring and analyzing in terms of international law
FERİT MALKARA
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Uluslararası İlişkilerİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KEREM BATIR
- Türk dış politikasında insani diplomasi: Suriye krizi ve göç
Humanitarian diplomaci in Turkish foreign policy: Syrian crisis and migration
ABDÜSSAMET KAHRAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Uluslararası İlişkilerSüleyman Demirel ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ADEM ALİ İREN
- İnsan hakları bağlamında uluslararası göç hukukunda geçici koruma statüsü
Temporary protection status in international migration law in the context of human rights
RUKİYE GÜLERCE
- 2009-2017 tarihleri arasında Avrupa'ya giden göçmenlerin göç rotalarının CBS kullanılarak görsel analizi
Visual analysis for migration routes of immigrants who have gone to Europe between 2009 and 2017 using GIS
GÜNEYİ VURAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Coğrafyaİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET ÖZGÜR DOĞRU