Kavum septum pellusidum ile psikopatoloji ve nöropsikolojik fonksiyonların ilişkisi
The relationship between cavum septum pellucidum with neuropsychological functions and psychopathology
- Tez No: 501626
- Danışmanlar: UZMAN JÜLİDE KENAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
Amaç: Kavum septum pellusidum (KSP) ve kavum vergae (KV), septum pellusidumun iki yaprağının tam kapanmaması sonucu oluşan yapılardır. Bu yapıların oluşumu limbik sistemin gelişimiyle yakından ilişkilidir. Bu ilişki dolayısıyla büyük KSP ve KV'nin nörogelişimsel bozukluklar ve psikiyatrik hastalıklar için bir gösterge olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmadaki amacımız; büyük KSP(>6mm) ve KSP et vergae saptanan bireylerle kraniyal görüntülemesi normal bireyleri karşılaştırarak, bu anomalilerin psikopatoloji ve nöropsikolojik fonksiyonlar ile ilişkisini araştırmaktır. Yöntem: Çalışmamıza hastanemize başvurmuş, 18-50 yaş arasında, bilinen nörolojik hastalığı, mental retardasyonu, kafa travması öyküsü ve kognitif fonksiyonları etkileyebilecek tıbbi hastalık öyküsü olmayan; kraniyal MRG (manyetik rezonans görüntüleme)'sinde KSP ve KSP et vergae saptanan 30 birey ve kraniyal MRG'sinde patoloji bulunmayan 30 kontrol alınmıştır. Gruplar yaş, eğitim ve cinsiyet açısından birebir eşleştirilmiştir. Katılımcılar DSM-IV eksen I bozukluklar için yapılandırılmış klinik görüşme anketi SCID-I ile değerlendirilerek yaşam boyu psikiyatrik tanıları tespit edilmiştir ve DSM-5'teki tanı başlıkları esas alınarak, hastalıklar güncel tanı başlıklarının altında toplanmıştır. Katılımcılara sosyodemografik veri formu, Beck Anksiyete Envanteri (BAE), Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11 uygulanmıştır. Nöropsikolojik fonksiyonları incelemek amacıyla; Wisconsin Kart Eşleme Testi (WCST), Boston İsimlendirme Testi (BNT), Stroop Testi, Sözel Akıcılık Testi, Öktem Sözel Bellek Süreçleri Testi, Sayı Menzili Testi ve Benton Yüz Tanıma testi uygulanmıştır. Bulgular: Anomalisi olan grubun 26'sında KSP et vergae, 4'ünde büyük KSP mevcuttu. Anomalisi olan grup ve kontrol grubu arasında psikiyatrik hastalık oranlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Anomalisi olan grubun BAE ve BDE puan ortalaması kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti ancak ölçek puanları ile nöropsikolojik test sonuçları arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Anomalisi olan grupta ters sayı menzili testi puanı ortalaması, sözel akıcılık testi KAS puan ortalaması, WCST tamamlanan kategori sayısı ve kavramsal düzey tepki yüzdesi ortalaması ve BNT nesneleri kendiliğinden bilme puanı ortalaması kontrol grubuna göre anlamlı düşük, Stroop Testi enterferans, yanlış ve düzeltme puanı ortalaması, BNT nesneleri ipucuyla bilme ve hiç adlandıramama puanı ortalaması kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı. Sonuç: Bu bulgular doğrultusunda; büyük KSP ve KSP et vergae'si olan grubun çalışma belleği, dil işlevlerinden isimlendirme ve fonetik akıcılık, dikkat ve yürütücü işlevlerdeki performansının kontrollere göre daha düşük olduğu söylenebilir. Yüz tanıma, sözel bellek ve öğrenme işlevlerinde ise gruplar arasında farklılık saptanmamıştır. Birden çok alanda saptanan kognitif bozulmadan KSP ve KSP et vergae'nin tek başına sorumlu olması pek olası değildir. Daha büyük olasılıkla, septum pellusidumun oluşumu ve matürasyonu ile ilgili anormal gelişimsel süreçler, yaygın kognitif bozulmadan sorumlu olabilir ve bu anomaliler bunun bir göstergesi olabilir. Bu anomalilerin nöropsikolojik fonksiyonlarla ve psikiyatrik bozukluklarla ilişkisini daha iyi anlamak için ilerde bu alanda geniş örneklemlerle yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Aim: Cavum septum pellucidum (CSP) and cavum vergae (CV) are the resultant structures of the non-complete closure of the two leaflets of the septum pellucidum. The formation of these structures is closely related to the development of the limbic system. Because of this relationship, it is thought that large CSP and CV are indicators for neurodevelopmental disorders and psychiatric diseases. Our aim in this study is to compare large CSP(>6mm) and CSP et vergae with normal cranial imaging in individuals and to investigate the relationship between these anomalies and psychopathology and neuropsychological functions. Method: 30 patients at the ages of 18-50 who were admitted to our hospital with no known medical neurological disease, mental retardation, head trauma, and medical illnesses that could affect cognitive function and who were detected CSP and CSP et vargae in the cranial MRI (magnetic resonance imaging) were included in this study. For the same purpose, 30 control group patients with no pathology in cranial MRI were involved. Groups were exactly matched in terms of age, education and gender. Participants were assessed with structured clinical interview for DSM-IV axis I disorders (SCID-I) to determine life-time psychiatric diagnoses and based on the diagnostic headings in DSM-5, diseases were collected under current diagnostic headings. Sociodemographic data form, Beck Depression Inventory (BDI), Beck Anxiety Inventory (BAI) and Barratt Impulsiveness Scale-11 were applied to participants. In order to examine neuropsychological functions; Wisconsin Card Sorting Test (WCST), Boston Naming Test (BNT), Stroop Test, Verbal Fluency Test, Öktem Verbal Memory Process Test, Digit Span Test and Benton Face Recognition Test were applied. Results: In the anomaly group, 26 had CSP et vergae and 4 had large CSP. There was no statistically significant difference in the rates of psychiatric disorders between the group with anomaly and the control group. The mean BAI and BDI scores of the group with anomaly were statistically higher than the control group, but there was no significant correlation between test scores and neuropsychological test results. In the group with anomaly, mean backward digit span test, mean verbal fluency test KAS score, mean WCST completed category number and conceptual level response percentage and mean BNT spontaneously naming score were significantly lower than the control group, while mean Stroop test interference, error and correction scores, mean BNT naming the objects with a cue and not being able to name the objects scores were significantly higher than the control group. Conclusion: In the light of these findings, it can be said that the group with large CSP and CSP et vergae had lower performance in, working memory, naming and phonetic fluency of language functions, attention and executive functions than the ones in the control group. No difference was observed in face recognition, verbal memory and learning functions between groups. It is unlikely that CSP and CSP et vergae are solely responsible for the cognitive deficit detected in multiple areas. More likely, abnormal developmental processes associated with the formation and maturation of septum pellucidum may be responsible for the widespread cognitive deficit, and these anomalies may be indicative of this. In order to better understand the relationship of these anomalies with neuropsychological functions and psychopathology, there is a need for further study in this area with larger samples.
Benzer Tezler
- Prenatal dönemde saptanan kavum septum pellusidum et vergae varyasyonu ile ventrikül genişliği birlikteliğinin çocukluk döneminde klinik öneminin araştırılması
Investigation of the clinical significance of the prenatally detected ventricular dilatation concomitant with cavum septum pellucidum et vergae variation in childhood
NIYAZI AHMADLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpSelçuk ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET SEDAT DURMAZ
- Prenatal dönemde saptanan kavum septum pellusidum et vergae varyasyonu ile ventrikülomegali birlikteliğinin araştırılması
Investigation of the combination of cavum septum pellusidum et vergae variation and ventriculoomegaly detected in the prenatal period
FATİH ATEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Radyoloji ve Nükleer TıpSelçuk ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET SEDAT DURMAZ
- Hipoglisemili çocuklarda beyin MRG bulguları
MRI findings in children with hypoglycemia
AHMET SAMİ GÜVEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıYüzüncü Yıl ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. HÜSEYİN ÇAKSEN
PROF.DR. YAŞAR CESUR
PROF.DR. ŞÜKRÜ ARSLAN
- Buzağılarda hydranencephalie olgularında patolojik-anatomik bulgular
Pathologic-anatomic findings in calves with hydranencephaly
RIFKI HAZIROĞLU
Doktora
Türkçe
1987
Veteriner HekimliğiAnkara ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HÜSEYİN KERİM URMAN
- Bir üniversite hastanesi psikiyatri servisinde yatarak tedavi gören şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda cavum septum pellucidum, korpus kallosum, forniks boyutlarının ve adezyo intertalamicanın varlığının manyetik rezonans görüntüleme ile karşılaştırılması: Retrospektif bir çalışma
A comparative study of cavum septum pellucidum, corpus callosum, fornix dimensions and presense of adhesio i̇nterthalamica in patients with diagnosis of bipolar disorders and schizophrenia in i̇npatient psychiatry clinic in A Aniversty Hospital with magnetic resonance; A retropective study
SERRA YÜZEREN BAŞSİVRİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriManisa Celal Bayar ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER AYDEMİR