Geri Dön

Skuamoz hücreli larenks kanserli hastalarda metastaz yapan ve yapmayan tümör dokularında miR-136 ve miR-181a anlatım düzeylerinin karşılaştırılması

Comparison of miR-136 and miR-181a expression levels in metastatic and non-metastatic tumor tissues in the patients with laryngeal squamous cell carcinoma

  1. Tez No: 501787
  2. Yazar: BETÜL YÜCETÜRK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BURÇAK VURAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Genetik, Kulak Burun ve Boğaz, Genetics, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Genetik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Genetik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

Larenks kanserleri baş ve boyun kanserleri arasında en sık görülen tiplerden biridir. Skuamoz hücreli larenks karsinomu (SHLK) vakaların %90-95'ini oluşturur. Metastaz tümör hücresinin bulunduğu yerden ayrılarak ikinci bir dokuda ya da organda tümör geliştirmesidir ve kansere bağlı ölümlerin yaklaşık %90'ından sorumludur. mikroRNA (miRNA) 'lar 18-24 nükleotid uzunluğunda, proteine çevrimi yapılmayan, endojen olarak sentezlenen, gen ifadesini mRNA'yı hedefleyerek düzenleyen tek zincirli küçük RNA'lardır. miRNA'ların organizmalarda birçok önemli fizyolojik süreçlerde görev yapmasının yanı sıra kanser dahil olmak üzere çok çeşitli hastalıkların patofizyolojisinde etkin rol oynadığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Kanserlerde onkogen veya tümör supressör gibi etki gösteren miRNA'ların tümör proliferasyonunu değiştirmeden tümör hücrelerine hareketlilik ve invazyon özellikleri kazandırdıkları görülmüş, bu miRNA'lar“metastamiR”olarak adlandırılmışlardır. metastamiRler anti-metastatik ya da pro-metastatik etki gösterirler. Bu tez çalışmasında, 210T009 no'lu TÜBİTAK projesinde SHLK'lı tümör dokulara sahip hasta gruplarında yapılan miRNA mikrodizin analizi sonucu seçilen hsa-miR-136-5p ve hsa-miR-181a-5p'nin ifade düzeyleri, metastaz yapmış ve metastaz yapmamış tümöre sahip hasta gruplarında (n=40) RT-qPCR metodu ile çalışıldı. hsa-miR-136-5p ifadesinin metastatik tümörlerde, metastatik olmayan tümörlere kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı azalma gösterdiği (p=0,03), hsa-miR-181a-5p'nin ifadesinde ise yine metastatik tümörlerde diğer gruba kıyasla azalmış ifade sergilediği fakat istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik olmadığı görüldü (p>0,05). Bununla birlikle, bu miRNA'ların hastaların klinik ve patolojik verileriyle olan ilişkileri incelendi. Bunun sonucunda metastatik tümörlü hastalarda, perinöral invazyon ile hsa-miR-136 ifadesi arasında istatistiksel olarak anlamlı ters bir korelasyon olduğu (p=0,0165) tespit edildi. Ayrıca, metastatik olmayan tümörlerde ise, artmış hsa-miR-136-5p ve hsa-miR-181a-5p ifadeleri ile histolojik derece arasında pozitif korelasyon olduğu görüldü. Bu bulgular ışığında, SHLK'da azalan hsa-miR-136-5p ifadesinin, metastatik süreçte anti-metastatik bir miRNA olarak rol oynuyor olabileceği ve prognostik bir faktör olarak kullanılabileceği sonucuna varıldı. Yapılacak fonksiyonel çalışmalarla, hsa-miR-136-5p'nin metastaz sürecindeki rolünün daha belirgin hale getirileceği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Laryngeal cancer is one of the most common types of head and neck cancers. Laryngeal squamous cell carcinomas (LSCC) constitute 90-95% of the laryngeal cancer cases. Metastasis is the spread of primary tumor to a secondary tissue or organ and it is responsible for almost 90% of cancer-related deaths. MicroRNAs (miRNA) are small, approximately 18-24 nucleotide long, non-coding, endogenously synthesized, single-stranded RNAs which regulate gene expression at post-transcriptional level. There are several studies showing that miRNAs play important roles in the pathophysiology of a wide variety of diseases, including cancer, as well as functioning in many important physiological processes in organisms. It has been shown that miRNAs that act as oncogenes or tumor supressors can promote mobility and invasion properties to tumor cells without altering tumor proliferation. These miRNAs are called as“metastamiR”and they can show anti-metastatic or pro-metastatic effects. In this thesis study, the expression of two miRNAs, hsa-miR-136-5p and hsa-miR181a-5p, were compared with RT-qPCR method in metastatic and non-metastatic LSCC tumor tissues (n=40). These miRNAs were selected based on previous miRNA microarray experiments which were performed in the TUBITAK project numbered 210T009. The expression of hsa-miR-136-5p showed a statistically significant decrease in metastatic tumors compared to non-metastatic tumors (p=0.03) and the expression of hsa-miR-181a-5p was also decreased in metastatic tumors although there was no statistically significant change (p>0.05). Besides, the association of these two miRNAs with clinical and pathological parameters of patients has been evaluated. As a result, there was a statistically inverse correlation between perineural invasion and hsa-miR-136-5p expression in patients with metastatic tumors (p=0.0165). Furthermore, it was seen that there was a positive correlation between increased hsa-miR-136 and hsa-miR-181a-5p expression and histological grade in non-metastatic tumors. The increased hsa-miR-136-5p and hsa-miR-181a-5p expression was found to be associated with poor prognosis in terms of histological grade. It is concluded that decreased hsa-miR-136-5p expression in metastatic LSCC tumors might play as an anti-metastamiR role in the metastatic process and might be used as a prognostic factor. Further studies will reveal the exact role of hsa-miR-136-5p in metastatic cascade.

Benzer Tezler

  1. Primer baş boyun kanserlerinde P16 ekspresyon dağılımı ve tedavi özelliklerinin değerlendirilmes

    Evaluation of P16 expression distribution and treatment properties in primary head and neck cancers

    GÖKHAN GÜRBÜZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. ABDULLAH KARATAŞ

  2. Baş boyun kanserlerinde tümör tomurcuklanmasının boyun lenf nodu metastazı ve prognoz üzerine etkileri

    The effects of tumor buding in head and neck cancers on neck lymph node metastasis and prognosis

    OĞUZ GÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kulak Burun ve BoğazRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZLEM ÇELEBİ ERDİVANLI

  3. Üçüncü basamak referans merkezinde larinks kanserli hastaların epidemiyolojik ve demografik parametrelerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of epidemiologic and demographic parameters of laryngeal cancer patients in A tertiary referral center

    ALİ CAN SUNGUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET HAKAN KORKMAZ

  4. Larenks karsinomlu olgularda vasküler endotelyal growth faktör A ve C düzeylerinin prognoza etkisi

    The effects of the levels of vascular endothelial growth factor A and C on prooognosis ın the cases of larynx carcinoma

    BURAK DÜZEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kulak Burun ve BoğazTrakya Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH TAŞ

  5. Lenf nodu metastazı olan baş boyun yassı epitel hücreli karsinomlarında selektif boyun diseksiyonlarının yeri

    The role of selective neck dissection in squamous epithelial cell carcinoma of the head and neck with lymph node involvement

    MUSTAFA POLAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kulak Burun ve BoğazGaziantep Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. FATİH ÇELENK