Renal transplantasyon alıcılarlnda renkli dopplerul trasonografi ile vezikoüreteral reflü saptanmasıve vezikoüreteral reflünün transplante böbrekfonksiyonlarına olası etkilerinin degerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 509208
- Danışmanlar: PROF. DR. AHMET BÜLENT OKTAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Renal transplantasyon, vezikoüreteral reflü, renkli doppler ultrasonografi, Renal transplantation, vesicoureteral reflux, color doppler ultrasonography
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Uludağ Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 24
Özet
Amaç: Bu çalışmada renal transplantasyon alıcılarında olası vezikoüreteral reflünün (VUR), noninvaziv bir işlem olan renkli doppler ultrasonografi (RDUS) ile saptanması, VUR saptanan olgulardaki transplante böbreğin fonksiyonun değerlendirilmesi ve buna yönelik gerekli önlemlerin alınmasını amaçladık. Olgular ve Yöntem: Renal transplantasyon uyguladığımız 149 olgudan katılmayı kabul eden, 27'si erkek (%64.2), 15'i kadın (%35,8) toplam 42 renal transplantasyon alıcısı çalışmaya dahil edildi. Olguların ortalama yaşları 35,1 ± 1,39 (15-55 ) yıl, transplantasyon sonrası takip süreleri 63,6 ± 7,2 (7-170) ay olarak saptandı. Bütün olgulara üriner sistem RDUS yapıldı. RDUS'de reflü saptanan olgular ayrıca x-ray işeme sistoüretrografisi ile değerlendirildi. Tüm olguların transplantasyon sonrası rutin takiplerindeki üre, kreatinin, tam idrar analizinde nitrit ve lökosit esteraz pozitifliği, mikroskopisinde pyüri varlığı ve idrar kültüründe bakteri üremesi değerlendirildi. Bütün olgularda üreterovezikal anastomoz Lich - Gregoir tekniği ile antireflü submukozal tünel oluşturularak üreteral kateter kullanılmaksızın uygulanmıştı. Bulgular: Renkli doppler ultrasonografi yapılan 42 olgunun ?'sinde (%16,7) vezikoüreteral reflü saptandı. RDUS ile VUR saptanan ve x-ray işeme sistoüretrografi yapılan olguların tamamında VUR doğrulandı. VUR saptanan 7 (%16.7) olgunun 2'sinde (%28.5), nitrit ve lökosit esteraz pozitifliği, pyüri varlığı ve idrar kültüründe üreme saptandı. VUR saptanmayan 35 (%85.3) olgunun ?'sinde (%20), nitrit ve lökosit esteraz pozitifliği saptanırken hiçbir olguda pyüri varlığı ve idrar kültüründe üreme saptanmadı. VUR saptanan ve saptanmayan olgular arasında nitrit pozitifliği ve idrar kültüründe üreme olması açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (P0,05). Reflü saptanmayan olgulara, takiplerinde tekrarlayan üriner enfeksiyon olmaması nedeniyle invaziv bir işlem olan xray işeme sistoüretrografi yapılmadı. VUR saptanan olguların tamamında üre, kreatinin değerleri normal sınırlarda saptandı. Sonuç: Renal transplantasyon alıcılarında RDUS, VUR saptanması ve takibinde kullanılabilen noninvaziv görüntüleme yöntemidir. Belirgin sıklıkta görülen vezikoüreteral reflünün, uzun dönem böbrek fonksiyanlarına etkisinin daha anlaşılabilir olması için transplantasyon sonrası ilk yıl içinde vezikoüreteral reflünün RDUS ile değerlendirilmesini önermekteyiz. Reflü saptanan olgular, bu durumun farkında olarak takip edildiklerinde enfeksiyon kontrolü ve uzun dönem böbrek fonksiyonlarının, reflü olmayan olgularla karşılaştırılması daha güvenli yapılabilir. Reflüsünün olduğu bilinen olgular idrar yolu enfeksiyonu açısından daha yakın takip edilip, gerekirse profilaksi uygulanabilir.
Özet (Çeviri)
Purpose: In this study, we aimed to evaluate the function of the kidney and to diagnose the probable vesicoureteral reflux (VUR) in renal transplant recepients by using noninvasive colour doppler ultrasonography (CDUS) Materials ve Methotds: Among 149 kidney transplanted patients, 27 (64.2%) male and 15 (35.8%) female, total 42, whom accepted to attend were included to the study. The mean age of the patients and fallaw-up period after transplantation were 35.1 ±1.39 (15-55) years and 63.6 ± 7.2 (7- 170) months respectively. All the patients underwent CDUS and the patients who diagnosed to have reflux alsa evaluated with x-ray voiding cystouretrography. All the patients were followed in post-transplatation period with urea, creatinine, complete urine analysis including determination of nitrite, leucocyte esterase and pyuria and culture of urine for bacterial growth. The ureterovesical anastomosis was performed by Lich-Gregoir technique and antireflux was created by submucosal tunnel without using ureteral catheter. Results: Among 42 patients who underwent CDUS 7 (16.7%) patients were diagnosed to have VUR and diagnosis was cantirmed in all patients with xray voiding cystouretrography. 2 (28.5%) out of 7 patients with VUR were found to have pyuria with positive nitrite, leucocyte esterase testing and urine culture. Among 35 (85.3%) patients who were diagnosed not to have VUR 7 (20%) patients were found to have positive nitrite and leucocyte esterase testing but none of them had pyuria and positive urine culture. Regarding nitrite and urine culture positivity, when the patients with and without VUR were compared, statistically significant differences were obsereved between two groups (p0.05). Since x-ray voiding cystouretrography is invasive in IV nature and the patients without VUR did not develop urinary infection in follow-up it was not performed to those patients. In all the patients with diagnosis of VUR urea and creatinine values found within normallimits. _ Conclusion: CDUS is a non-invasive screening method which might be used in the diagnosis and the follow up of the renal transplantation patients. In order to determine the long term effects of VUR on renal functions we suggest to evaluate VUR in first year after transplantation with CDUS. When the patients were followed in the awareness of such condition the comparison of long term infection rates and renal functions between the patients whom diagnosed to have VUR and those whom did not can be made more realibly. Those who are known to have VUR can be followed up closely for the development of urinary tract infection and prophylaxis can be given when needed.
Benzer Tezler
- Renal transplant alıcılarında böbrek vaskülaritesinin değerlendirmesinde superb microvascular imaging (SMI) tekniğinin konvansiyonel doppler ultrasonografi teknikleri ile karşılaştırılması
Comparison of superb microvascular imaging (SMI) technique with conventional doppler ultrasound techniques in the evaluation of kidney vascularity in renal transplant receivers
AHMET FARUK GÜRBÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Radyoloji ve Nükleer TıpAkdeniz ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ KAĞAN ÇEKEN
- Renal transplant alıcılarında greft fonksiyon belirteci olarak serum ve idrarda ıl-18 (ınterleukın-18), scd30 (soluble cd30), ngal (neutrophıl gelatınase-assocıated lıpocalın), sistatin c ve kreatinin düzeylerinin karşılaştırılması
Renal transplant recipients as a predictor of graft function serum and urine il-18 (interleukin-18), scd30 (soluble cd30), ngal (neutrophil gelatinase-associated lipocalin) comparison of cystatin c and creatinine levels
HAVVA UÇAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
BiyokimyaAkdeniz ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. S. GÜLTEKİN YÜCEL
- Renal transplantasyon alıcılarında sitomegalovirus (CMV) enfeksiyonu
Başlık çevirisi yok
AYŞIN ZEYTİNOĞLU
- Renal transplant alıcılarında interlökin-18 (ıl-18) -607 a/c ve -137 c/g polimorfizmlerinin erken dönem greft fonksiyonlarıile ilişkisi
Association of interleukin (il-18) -607a/c and -137c/g polymorphisms with early graft function in renal transplant recipients
FATİH DAVRAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
BiyokimyaAkdeniz ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. S. HALİDE AKBAŞ
- Renal transplantasyon alıcılarında HLA tipi, PRA ve DSA düzeylerinin greft sağkalımı, rejeksiyon ve mortalite üzerine etkileri
Effects of HLA type, PRA and DSA levels on graft survival, rejection and mortality in renal transplantation recipients
FATMA YILMAZ AYDIN
Doktora
Türkçe
2023
Allerji ve İmmünolojiDicle Üniversitesiİç Hastalıklar (İmmünoloji) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ORHAN AYYILDIZ