Gümrük Birliği'nin tamamlanma sürecinde Ege bölgesi imalat sanayi sorunlar ve bekleyişler
The Problems and expectations of aegean region at the verge of the customs union
- Tez No: 51105
- Danışmanlar: PROF.DR. KORAY BAŞOL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 138
Özet
ÖZET“Uluslararası Ekonomik Bütünleşme”olgusu, II.Dünya Savaşı'ndan sonra daha büyük pazarlara açılma ve dış ticareti engelleyen mal, para ve hizmet akışındaki engelleri kaldırma düşüncesinden hareketle oluşmuştur. Ekonomik bütünleşmeler; serbest ticaret bölgeleri, gümrük birlikleri, ortak pazar, ekonomik topluluk ve bütünleşmenin en ileri aşaması olan tam ekonomik birliklerden oluşmaktadır. 1970' li yıllaradan beri dünyada dört önemli ticaret bloğu karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan en büyüğü ise şüphesiz Roma Anlaşması ile temelleri atılan Avrupa Birliği' dir. Bunun dışında Avrupa ülkelerinin oluşturduğu EFTA, Amerika, Kanada ve Meksika' yi içeren NAFTA ise serbest bölge niteliğini taşıyan diğer önemli ekonomik bütünleşmelerdir. AB' nin kuruluşu üç değişik anlaşmaya dayanmaktadır. Bunlar; Avrupa Kömür Çelik Topluluğu, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)' dur. Son olarak 1991 yılında Maastricht Zirve Toplantısı sonucunda imzalanan Maasricht Anlaşması ile benimsenen tek para, Avrupa vatandaşlığı, ortak güvenlik-dış politika gibi prensiplerle AET üyeleri tam ekonomik birlik olmanın adımını atmışlar ve dünya literatüründe Avrupa Birliği (AB) olarak anılmaya başlanmışlardır. Türkiye ' nin AB ile ilişkilerinin dayanağı Atatürk' ün çizdiği“Batılılaşma”politikası çerçevesinde şekillenmiştir. 1963 yılında imzalanan Ankara Anlaşması ile Türkiye, AB ile ortaklık ilişkisi yaratan anlaşmayı gerçekleştirmiş ve“Aday Üye”statüsünü almıştır. Ankara Anlaşmasının gereği Türkiye'nin üyeliği hazırlık, geçiş ve son dönem olmak üzerre üç aşamada gerçekleşmesi önegörülmüştür. Türkiye' nin AB ile Gümrük Birliği' ne geçişini düzenleyen ve Ankara Anlaşması' m tamamlayıcı nitelik taşıyan Katma Protokol' ünyürürlüğe girdiği 1973 yılından itibaren, Türkiye'nin gündemine gümrük vergilerini azaltma ve Ortak Dış Ticaret Politikası' na uyum konusundaki yükümlülükler gelmiştir. Katma Protokol ile belirlenen yükümlülükler iki taraflıdır ve gümrük vergilerinin kaldırılmasını, 12 ve 22 yıllık listelere dahil olan mallara ait Ortak Gümrük Tarifesi' ne uyumu ve miktar kısıtlamalarının kaldırılmasını içermektedir.Gümrük Birliği' nin tamamlanmasına dönük olarak Türkiye' nin bugüne kadar gerçekleştirdiği yükümlülükler, 6 Mart 1995' de Gümrük Birliği Ortaklık Konseyi Anlaşması' nin imzalanması ile son halini almıştır. Bu anlaşmanın yıl sonunda Avrupa Parlementosu' nca onaylanması sonunda, 1987 yılında tam üyelik başvurusu rededilen Türkiye, AB' ne tam üye olmadan Gümrük Birliği' ni gerçekleştirmiş olan iilk ülke olacaktır. AB, günümüzde 3874 milyar$ toplam dünya ihracatı içinde %91' lik bir paya, 320 milyon nüfusa ve sahip olduğu 2.7 trilyon$' lik Gayri Safı Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile dünyanın birinci büyük pazarıdır. AB' nin Türkiye için önemi sadece tam üyelik olarak değil, aynı zamanda sahip olduğu bu büyük ekonomik potansiyele de dayanmaktadır. Türkiye 775.000km:' lik yüzölçümü, coğrafi konumunun verdiği stratejik önem ve 60 milyonun üzerindeki nüfusu ile AB için de vazgeçilemez bir pazar konumundadır. Malların şerbet dolaşım ilkesine dayanan Gümrük Birliği' nin temeli imalat sanayi mallarımızın Avrupa pazarmdaki rekabet gücüne dayanmaktadır. Cumhuriyet'in kurulmasından günümüze kadar olan dönemde izlenen ithal ikamesi ve ihracata yönelik sanayileşme stratejileri Gümrük Birliği' nin tamamlanma sürecindeki Türk İmalat Sanayi' nin ihtiyaçlarına ve sorunlarına cevap vermemektedir. Günümüzde imalat sanayi mallarımızın Avrupa pazarlarında rekabet gücünü arttırabilmek, daha sağlıklı bir sanayi yapısına kavuşabilmek için ileri üretim tekniklerin ve teknolojileri içeren yeni bir sanayileşme stratejisine ihtiyaç vardır. İçinde yaşadığımız Ege Bölgesi coğrafi konum, elverişli iklim ve arazi koşulları ile Türk ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Ege Bölgesi' nin Türkiye genelinde imalat sanayi üretiminin %1 1 ' ini, yaratılan katma değerin %12' sini ve toplam ihracatın ise % 16' sim gerçekleştirmektedir. Ege Bölgesi,“Özel Sanayi Bölgeleri”olarak adlandırdığımız Serbest Bölgeler ve Organize Sanayi Bölgeleri' nin sahip oldukları avantajlardan da yararlanarak ülkemizi sağlıklı bir Gümrük Birliği' ne taşıyacaktır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY The concept of“International Economic Integration”has derived from the idea of penetrating into bigger markets and eliminating the barriers in capital, commodity and sendee flow in foreign trade. Economic Integration consists of Free Trade Areas, Customs Union, Common Market, Economic Community and Economic Union; which is the most advanced level of economic integration. Since 1 970 we encounter four important trade blocks. Doubtless, the biggest of these trade blocks is the European Community (EC), which has been founded after The Rome Treaty. Besides EC, EFTA; including European Countries and NAFTA; including USA, Canada and Mexico are other economic integrations in the status of free trade areas. The foundation of CE is based on three treaties. These are, European Coal and Mine Community, European Atom Energy Community and European Economic Community. The latest developments concerning the attempts to become a full economic integration and uniting, has come to substantial basis in the fields of money, European citizenship, common security and international policy, after the Maastricht Treaty, signed in 1991. Since this event EEC is named as EC in world literature. The relations between EC and Turkey was shaped according to the“Westernization”policy introduced by Atatürk. Turkey has succeeded in creating a partnership with EC by signing The Ankara Treaty in 1 963 and acquired a“Candidate Member”status. According to The Ankara Treaty, Turkey has to complete three stages which are named as; Preparation, Transition and Termination Periods, for an EC membership. Since the validity of The Annexed Protocol in 1973, which is an integral treaty of The Ankara Treaty in order to arrange the responsibilities of the transition period, Turkey has faced with the issues of reducing the custom taxes and adopting the regulations to Common Trade Policy. The responsibilities designated in The Annexed protocol are practiced for both Sides and include the issues of elimination of custom taxes, adaptation of the commodities in the 12 and 22 year lists to Common Custom Tariffs and termination of the quotas.The progresses Turkey has accomplished for The Customs Union has subsequently shaped with the“Customs Union Partnership Council Treaty”in 1995. If this treaty is approved by the European Parliament at the end of the year Turkey will be the first country to be in The Customs Union, before being a member of EC, since Turkey's first application for membership was rejected in 1987. EC is the primary market of today' s world with 91% share of the world's export of 3874 billionS in total, 320 million population and 2.7 trillions Gross Domestic product (GDP). The significance of EC for Turkey is not only a matter of EC membership but also a matter of its vast economic potential. On the other hand, Turkey is also a significant market for EC with 775.000 km2 area, a strategic geographical location and a population over 60 million. Customs Union depends on the basis of free circulation of commodities in markets and the competitive advantage of manufacturing goods in the European market. The industrialization policies followed, such as import substation or export- oriented industrialization, since the establishment of The Turkish Republic, do not serve to the needs of the Turkish Manufacturing industry on the verge of the Customs Union anymore In order to increase the competitive advantage of the manufacturing goods of the Turkish industry and achieve a strong industry structure, Turkey needs an innovative industrialization strategy that concentrates on the advanced production techniques and technologies. The Aegean Region, the area that we live on, has an important place in the Turkish economy for its geographical location, warm climate and suitable land conditions. The Aegean Region has a share of 11% of the industry production, 12% of the value added created and 16% of the export made in the Turkish Economy. By the help of the numerous advantages of the“Free Zones and the ”Organized Industry Regions“ which are named as ”The Special Industry Regions", located in certain parts of the Aegean, Turkey will be able to finish the Customs Union period with a strong industry.
Benzer Tezler
- Effects of the media on public opinion: The news coverage of three French newspapers during the completion of the EU-Turkey customs union
Medyanın kamuoyu üzerindeki etkileri: Türkiye-AB arasındaki Gümrük Birliği'nin üç Fransız gazetesi tarafından ele alınışı
ÖZLEM DANACI
Yüksek Lisans
İngilizce
1997
Siyasal BilimlerBoğaziçi ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. BİNNAZ TOPRAK
- Avrupa Birliği ile Türkiye arasında tesis edilen Gümrük Birliği ve Türkiye açısından mali etkilerinin incelenmesi
The Customs Union established between the European Union and Turkey and the analysis of its financial effects in terms of Turkey
TUĞÇE TOPALOĞLU
- AB serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye dış ticaret hacmine etkileri
The effects of EU free trade agreements on Turkey's foreign trade volume
SENA VATANSEVER
- Yeni ürün geliştirme sürecinde tasarım iş tanımı: Türkiye'deki uygulamaların irdelenmesi
Design brief in the new product development process
ÖZGÜR KAYHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Endüstri Ürünleri Tasarımıİstanbul Teknik ÜniversitesiEndüstri Ürünleri Tasarımı Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ÖZLEM ER
- Türk küçük ve orta boy işletmelerinin Avrupa Birliği'ne entegrasyon sorunları
Başlık çevirisi yok
GÜLSEVİM ERHAN