Geri Dön

Bingöl şehrinin depremselliği ve yerleşme ilişkisi

Seismicity of Bingöl city and its relations with settlements

  1. Tez No: 511930
  2. Yazar: CELAL KAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NADİRE KARADEMİR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Coğrafya, Geography
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Coğrafya Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 154

Özet

İnceleme alanı olarak seçilen Bingöl şehri Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Bölümünde, ülkemizde oldukça etkili olan Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayının etki alanı ve kesişim sahasında bulunmaktadır. Şehir ve çevresi her an meydana gelebilecek yıkıcı bir deprem riski ile karşı karşıyadır. Araştırma, ülkemizin büyük bir bölümü için de geçerli olan deprem riskinin Bingöl şehri açısından değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Araştırmada literatür taraması yapılmış, saha ve yakın çevresindeki deprem üreten diri faylar belirlenmiştir. Bingöl şehir merkezi etrafındaki 100 km yarıçaplı alanda aletsel dönemde (1900-2017) meydana gelmiş olan depremler incelenerek sahanın depremselliği araştırılmış ve meydana gelen depremlerin dağılış alanları haritalandırılmıştır. Daha sonra şehrin gelişim özellikleri ve depremsellik ilişkisini ortaya koyacak haritalar temelinde Arc.GIS10 yazılımı kullanılarak üretilmiştir. Maden Tetkik Arama Enstitüsünden alınan veriler doğrultusunda inceleme alanının jeolojik, zemin durumu, diri fay ve toprak haritası oluşturulmuştur. Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu ve Bingöl Belediyesinden şehrin nüfus ve konut yapısını içeren sayısal veriler elde edilmiştir. Bu veriler oluşturulan mahalle haritalarıyla ilişkilendirilmiş nüfus, konut ve yoğunluk haritaları oluşturulmuştur. Oluşturulan haritalar tablo ve grafiklerle desteklenmiştir. İnceleme alanında tarihsel süreç içerisinde can ve mal kayıplarına neden olan çok sayıda deprem meydana gelmiştir. Bunlar içerisinde en fazla yıkım ve can kaybına neden olan depremler 1946 yılında meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki Varto depremi, 1949 yılında meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki Karlıova depremi ile 1971 ve 2003 yıllarında meydana gelen Bingöl depremleridir. Bu depremlerde 2344 kişi yaşamını yitirmiş ve yaklaşık olarak 17000 yapıda çeşitli derecelerde hasarlar meydana gelmiştir. Bingöl Şehri Çapakçur vadisi, vadinin çevresinde bulunan taraçalar ve Bingöl Ovasının kenar kesimlerinde yayılış göstermektedir. Genel anlamda Kuvaterner ve Pliyosen-Kuvaterner yaşlı bir jeolojik yapı özelliği gösteren saha Gayt, Çapkçur ve Göynük sularının taşıyıp biriktirdiği genç alüvyon çökellerle kaplıdır. Dolgu zemin özelliği gösteren, skalalara göre son derece zayıf ve zayıf zeminler inceleme alanının büyük bir kısmını oluşturmakta ve alanlar yoğun bir yapılaşma faaliyetine sahne olmaktadır. Buraların yerleşim alanı olarak seçilmesi olası bir depremin daha büyük şiddetlerde hissedilmesine neden olacaktır. Yerleşim alanları olarak seçilen arazilerin gevşek, dolgu ve taban su seviyesinin yüksek olduğu araziler yerine, aktif faylardan uzak daha sağlam zemin özelliği gösteren sert, masif ve sağlam zeminler olmasına dikkat edilmelidir. Hızlı bir yapılaşma ve gelişme evresi içerisinde bulunan inceleme alanında yapılan yapılarn deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılması ve gerekli denetimlerin uygulanması olası bir deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılması ve gerekli denetimlerin uygulanması olası bir depremin oluşturacağı olumsuz etkilerin zararlarını azaltmada önemli bir unsurdur. Ayrıca çalışma alanında olası bir depremden sonra oluşacak olan hasarların azaltılması ve afet sonrası yapılması gerekenler kapsamında; çadır depolama alanları, çadır kent alanları, sağlık alanları, erzak depolama ve dağıtım alanları ve alternatif yollar belirlenmiştir. Gerekli kurum ve kuruluşlara önerilerde bulunulmuştur.

Özet (Çeviri)

The study area, the city of Bingöl, is located at the Upper Fırat section of the Eastern Anatolian Region, and also at the intersection of East Anatolian Fault and North Anatolian Fault's spheres of influence, which are highly active in Turkey. The city and its surroundings are under the risk of a devastating earthquake at any moment. This research aims to evaluate the risk of a possible earthquake in terms of its effects to Bingöl, which is also existent for a great majority of Turkey. Literature survey has been conducted and active faults that generate earthquake at the site and nearby have been specified. Seismicity of the site has been investigated and distribution of historical events has been mapped by examining the earthquakes at an area of 100 km radius around Bingöl City Center in instrumental period (1900-2017). Maps showing the correlation between the growing characteristics and seismicity of the city have been generated based on Arc.GIS10 software. Geological, ground condition, active fault and soil map of the site have been created with the help of the data provided by Mineral Research and Exploration Institute. Also numeric data about the population and residential structure of the city is gathered from Turkish Statistical Institute and the Municipality of Bingöl. These data have been correlated with the maps created; and new maps of population, residential areas and population density have been created. Maps created have been supported with tables and graphs. Numerous earthquakes caused deaths or damage were occurred in the study area throughout history. Among these, the earthquakes that caused the most deaths and damage were the Varto earthquake of 1946 with a magnitude of 5.7, Karlıova earthquake of 1949 with a magnitude of 6.9 and Bingöl earthquakes of 1971 and 2003. In these earthquakes, 2344 people lost their lives and approximately 17000 structures were damaged at different levels. The city of Bingöl is situated on Çapakçur valley, terrace sets around the valley and the outskirts of Bingöl plain. The area generally shows the features of Quaternary and Pliocene-Quaternary old geological structure and it is covered with young alluvium, which were carried and deposited by Gayt, Çapakçur and Göynük rivers. According to the scales, most of the study area was very weak soil that shows features of filled soil and these areas have been a stage for extensive construction activities. Defining these lands as residential areas will lead to a potential earthquake to be felt much more intense. Lands chosen as residential areas should have firm, solid and resistant soil that show the feature of load-bearing ground, and should be away from active faults; rather than loose, filled soils or lands with high ground water levels. The study area is in a fast structuring and development process, therefore building new constructions in accordance with earthquake regulations and conducting required inspections are crucial to reduce the consequences of a possible earthquake. Moreover, in order to decrease the damage that may occur due to a potential earthquake and improve the post-disaster actions; areas reserved for tent storages, tent cities, healthcare facilities, food storage and distribution and alternative routes have been defined. Related recommendations have been given to relevant institutions and organizations.

Benzer Tezler

  1. Cumhuriyet Dönemi Bingöl (1923-1960)

    The Republican Period Bingöl (1923-1960)

    ARZU AKKOYUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihFırat Üniversitesi

    Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAVUZ HAYKIR

  2. 2003 Bingöl depremi sonrası Bingöl ilinin hasar durumlarının analizi

    Bingöl province after the earthquake in 2003 damaged condition analysis Bingöl

    MEHMET TEMİZER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Teknik EğitimFırat Üniversitesi

    Yapı Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YÜKSEL ESEN

  3. Bingöl şehir merkezinin doğal ortam analizi ve fiziksel planlaması

    The natural environment analyeses and physical planing of downtown bingol

    ÖNDER ÜSTÜNDAĞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    CoğrafyaFırat Üniversitesi

    Coğrafya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAADETTİN TONBUL

  4. Diyarbakır şehrinin kültürel coğrafyası (Maddi kültür ögelerine göre)

    Cultural geography of Diyarbakir city (According to material culture elements)

    GAMZE AYDENİZ ERGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    CoğrafyaAğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

    Coğrafya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPEREN KAYSERİLİ

  5. Menbic'te şiir ve şairler

    الشعر والشعراء في منبج

    MUHAMMED ABRIK

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2022

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıBingöl Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA AGÂH