Geri Dön

La Personalita letteraria di Gabriele d'Annunzio e la sua posizione nella letteratura Italiana contemporanea

Gabriele d'Annunzio edebi kişiliği ve çağdaş İtalyan edebiyatındaki konumu

  1. Tez No: 51681
  2. Yazar: NEVİN ÖZKAN PERETTİ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. SÜHEYLA ÖNCEL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Batı Dilleri ve Edebiyatı, Western Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1996
  8. Dil: İtalyanca
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 149

Özet

ÖZET Gabriele d'Annunzio üzerine yapmış olduğum bu çalışma bana çok büyük deneyim kazandırdı. Çünkü olağan bir kütüphane araştırması yapmak yerine, yazarın yapıtlarının ve onun hakkında yazılmış olan yapıtların ana kaynağı kabul edilen, yazarın son dönemini geçirmiş olduğu ve bugün müze olan“II Vittoriale degli Italiani”de, doğrudan doğruya arşiv araştırması yapma imkanı bulabildim. Bu tez, böyle bir çalışma için aldığım burs ve arşivlere girmek için özel izin sayesinde gerçekleşti. D'Annunzio ile ilgili çalışmalar, yazarın yapıtlarının çokluğu nedeniyle, bugün bile tamamlanabilmiş değil. Yaptığım araştırmada yazarın, dönemin diğer kıymetli aydınları gibi (bu konuda Carra ve Simoni'yi anımsamak yeterli olacaktır) yaşadığı yüzyıla damgasını vurmuş olaylardan ötürü haksız yere cezalandırılmış olduğu sonucuna vardım. Çalışmamda aşağıda belirtilen noktalara özellikle dikkat ettim:. Gabriele d'Annunzio'yu asla tarihi ve toplumsal kapsamın dışında değerlendirmedim.. Yazarı döneminin tüm kültür hareketleri ile ilişkili olarak inceledim.. Değerlendirmelerimde kesinlikle önyargılı davranmadım.. Estetik bir analiz yapmak yerine, yazan, De Saussure'un öğretisi doğrultusunda, tarih ve dilbilim açısından ele almayı yeğledim.. Metodoloji olarak, d'Annunzio'nun yapıtlarım kapsam, aynı zamanda da dil bilim açısından değerlendiren bir çalışma yaptım ve İtalyan edebiyatında dilbilim açı sından ikinci bir yenilik dönemi yaşayabilmek için d'Annunzio'dan sonra Pasolini'yi bek lemek gerektiği izlenimini edindim. Adı geçen yazarın ölümünün yirmibeşinci yıldönümü münasebetiyle yapılan çalışmaların birinde benim de naçizane bir katkımın bulunduğu kanısındayım.1 Yaptığım bu tez çalışması, yazarı ve yapıtlarını tümüyle ele almış olma iddiasında değil, zira böylesi bir çalışma için birden fazla kişinin işbirliği, bir ekip çalışması gerekebilir. Tezin amacı daha ziyade bugüne dek ihmal edilmiş olan ve yukarıda belirtilen birkaç noktaya ışık tutmak; bazı metodolojik bilgiler vermek. Açık olan birşey varsa o da şu: Gabriele d'Annunzio her ne kadar karmaşık ve renkli bir kişilik görünümüne sahipse de ne yüzeysel, ne de sıradan, alışılagelinmiş bir kimlik taşıyor; yaratıcı, sanatçı bir kişi; söz ustası, müzik ustası, gerçeği algılamadaki eleştirel kapasitesi ve konularının içeriği ile, tek sözcükle ifade etmek gerekirse, bir dahi. D'Annunzio'nun suçu, bir yerde, şu: Ottorino Respighi gibi bir dahinin, Marinetti gibi bir zekanın da başına gelmiş olduğu üzere, onu adeta yutarcasına, içine alan ve olum suz yönde etkileyen bir çağda yaşamış olmak. Bu tez çalışması, özel olarak saptanan, belirli bazı kategorilere ayrıldı: yazar hak- 1. Pier Paolo Pasolini:“Kapadokya'dan şiirler”, İtalyan Kültür Heyeti, Ankara, 1994.kında genel ve özel bilgiler verildikten sonra, kronolojik bir sıra izlenerek yapıtları incelenmeye başlandı. Yukarıda değindiğim gibi, d'Annunzio'nun yaşadığı dönemde çağa damgasını vurmuş olan bir politik hareket ve dekadentizm, naturalizm, sembolizm, ger çekçilik gibi birden fazla edebi akım adından sık sık söz ettiriyordu. Doğal olarak d'An- nunzio gibi duyarlı bir kişi bu hareketlerin etkisi altında kalmaktan kurtulamazdı. Ger çekten de yazarın ilk dönem yapıtları oldukça fazla naturalizmin etkisinde kaldı; bu akımın izleri olgunluk dönemi yapıtlarında da tamamen ortadan kaybolmuş değildir, tıpkı nerdeyse tüm yapıtlarda etkisini gösteren sembolizm gibi. Yazar kadın teması üzerinde ilgisini yoğunlaştırmış olduğu için bu konu“I romanzi della rosa”roman serisindeki kadın tipleri incelenmek suretiyle ayrıntılı biçimde ele alındı. Nesir türü yapıtlarda, kadın teması ile doğrudan doğruya bağlantılı olarak çok sık varlık gösteren bir başka tema da aşk. D'Annunzio'nun aşk kavramı zihinsel boyutta değişik yaklaşımlar da içerdiği için, aşk ve aşk ile ölüm temalarının işlendiği“I romanzi della rosa”roman serisinden kızkardeşe duyulan aşk örneği gibi, çeşitli örnekler verilerek konu incelendi. Yine birinci bölümde, yazarın ünlü düşünür Nietzsche'den etkilenerek benimsemiş olduğu ve birçok tartışmalara yol açan“üstün insan”kavramı, bu kavramın d'Annunzio'da nasıl daha yüzeysel başka bir boyut,“üstün kadın”boyutu kazandığı,“üstün insanlar”ın varlık gösterebilmesi için zayıflara, yaşama yenik düşmüşlere gereksinim olduğu, tez - antitez ilişkisi içinde örneklerle ortaya konuldu Tez çalışmasının ikinci bölümünde d'Annunzio'nun çağdaşlarının onun kişiliği ve sanatı karşısındaki tutumu üzerinde duruldu. Yazarın çağdaşlarının Pascoli ve Carducci gibi İtalyan edebiyat dünyasının büyük adlan olması - geçici bir süre için bile olsa - d'An nunzio'nun gölgede kalmasına yol açtı; zira, özellikle Pascoli'nin sanatı d'Annunzio'nun sanatından çok daha kolay anlaşılır olma niteliği taşımaktadır. Gabriele d'Annunzio'nun sanatının çok yakın geçmişte anlaşılmaya başlanmış olması, araştırmanın ikinci bölümünde de belirtildiği gibi, yazarın içinde yaşamış olduğu politik dönemle özdeşleştirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Müzik, figüratif sanatlar, dekadentizm, sembolizm gibi yazarın sanatının ilginç öğeleri araştırmanın üçüncü bölümünde birer birer ele alınmaktadır. D'Annunzio'nun sanatının Wagner'in sanatı ile bağlantısı; yazarın, özellikle“II trionfo della morte”adlı yapıtını yazarken“”Wagner modeli roman“ türünü benimseyerek yapıtta ritm ve yi nelemelere dayalı bir ahenk yarattığı, böylece yeni ve modern nesrin öncülerinden olmak istediği örneklerle ortaya konuldu. ”II trionfo della morte“ adlı romanın önsözünde yer alan ve arkadaşı Francesco Paolo Michetti'ye ithaf en yazdığı mektupta yazar şöyle der: ”Kısacası burada iyi yazılmış bir masalın devamı yok... burada, görüntü ve müzik ögeleriyle zenginleştirilmiş plastik ve senfonik bir nesir, güzellik ve şiir dolu bir yapıt yaratma düşüncesi var. İtalya'da mo-sanatçılar gibi, önceleri birçok olumsuz tepki almıştır.2“İnsan ruhu nesnelerin ruhu ile hiç böylesine derin bir etkileşim içinde olmadı. Nesneler duygularımızın sembolünden başka birşey değil; bize içimizde sakladığımız gizemi ortaya çıkartmamız konusunda yardımcı oluyorlar.”3 İşte d'Annunzio sembolizm karşısında bu sözlerle kendisini ifade eder. Bu akımın yazarın yapıtları üzerindeki derin ve önemli etkisi, özellikle kadın teması ile bağlantılı olarak, üçüncü bölümde incelendi. Gabriele d'Annunzio'dan söz edilirken dekadentizm ve gerçekçilik akımlarından da, doğal olarak, söz edilir. Dekadentizmin yazarın nesir türü yapıtlarında erkek kahramanlar üzerinde bıraktığı etkiler ile yazarın gerçekçiliğinin ünlü italyan yazar Verga ile bağlantısı göz önüne alınarak incelendiği bölüm, yine üçüncü bölümdür. Dördüncü ve son bölüm ise d'Annunzio'nun yapıtlarının dilbilim açısından incelenmesini kapsar; yazarın kullandığı dil, bu dilin çeşitli kaynakları ve bölgesel farklılıkların etkisinde kalınarak yazılmış yapıtlar incelenir. Ayrıca bu bölümde yazarın nesir ve şiir türündeki yapıtlarının konularındaki paralellik ele alınır, çeşitli örnekler verilir. Bu araştırmanın, yalnızca İtalyan değil, tüm çağdaş dünya edebiyat dünyasında kuşkusuz en önemli adlardan biri olan Gabriele d'Annunzio üzerinde ileride yapılacak çalışmalara yardımcı olmasını umarım. 2. Gabriele d'Annunzio:“II trionfo della morte,”“Prose di romanzi”, cilt I, Mondadori, Milano, 1988, s.640. 3. Annamaria Andreoli :“Note”; Gabriele d'Annunzio:“Prose di romanzi”,

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. La Personalita letteraria di Giorgio Bassani e la sua posizione ne la letteratura Italiana contemporanea

    Giorgio Bassani'nin edebi kişiliği ve çağdaş İtalyan edebiyatındaki konumu

    ZUHAL YILMAZ

    Doktora

    İtalyanca

    İtalyanca

    1996

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    PROF.DR. KURAY GÜLBENDE

  2. La recepción de la poesia de Antonio Machado desde el punto de vista del 'yo poético' y la 'temporalidad' en el siglo XX

    Antonio Machado'nun şiirlerinde 'şiirsel ben' ve 'zamansallık' kavramlarının XX: Yüzyıl boyunca alımlanması

    OLCAY ÖZTUNALI

    Doktora

    İspanyolca

    İspanyolca

    2005

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUKADDER YAYCIOĞLU

  3. Ceza Hukukunda objektif sorumluluk

    Objective liability in criminal law

    MUHARREM ÖZEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    HukukAnkara Üniversitesi

    PROF.DR. NEVZAT TOROSLU

  4. Kötülük Çeçekleri'nde Baudelaire'in trajik konumu

    La Situation trajigue de Baudelaire dans les Fleurs du Mal

    TÜLİN KARTAL GÜNGÖR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Fransız Dili ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. NEDİM KULA

  5. Eşlerin kişilik özellikleri ve çatışma biçimlerinin evlilik uyumları ile ilişkisi

    The relationship of marital adjustment with personality and conflict types of couples

    HALİL BUMİN BAHAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikolojiÜsküdar Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FERİDE GÖKBEN HIZLI SAYAR